21. Enbiya Suresi / 12.ayet

Onlar bizim şiddetli azabımızı hissettikleri zaman, oradan süratle kaçmaya başladılar.

Bknz: (29/40)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 12 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Azabımızı hissettiler mi hemen kaçmaya başlıyorlardı ondan.

(Enbiya 12)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bizim zorlu azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıp kurtulmaya (çalışmışlardı).

(Enbiya 12)

Abdullah Parlıyan Meali:

Azabımızın başlarına geleceğini hissettikleri zaman, hemen oradan kaçmaya davranırlardı.

(Enbiya 12)

Adem Uğur Meali:

Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar!

(Enbiya 12)

Ahmet Hulusi Meali:

Şiddetimizi hissettiklerinde bir de bakarsın, oradan kaçıyorlar!

(Enbiya 12)

Ahmet Tekin Meali:

Onlar azâbımızın şiddetini hissettikleri zaman, hemen vasıtalarına binip topuklayarak yılgın bir vaziyette oradan kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Ahmet Varol Meali

Onlar zorlu azabımızı hissettiklerinde hemen oradan kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Ali Bulaç Meali:

Bizim zorlu azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar azabımızın şiddetini duydukları zaman memleketlerinden kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Ali Rıza Sefa Meali:

Cezamızı sezdiklerinde, hızla oradan kaçmak için uğraşıyorlardı.

(Enbiya 12)

Ali Ünal Meali:

Ne zaman ki hak ettikleri cezanın bir baskın şeklinde gelmekte olduğunu hissettiler, işte o zaman bir bozgun halinde beldelerinden kaçmaya durdular.

(Enbiya 12)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O helak olanlar, Bizim şiddetli azabımızın geldiğini hissettiklerinde, hemen ondan kaçıp koşmaya başladılar.

(Enbiya 12)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Azabımızı hissettiklerinde, oralardan kaçmaya başladılar.

(Enbiya 12)

Bekir Sadak Meali:

Onlar bizim baskinimizi hissettiklerinde, oradan kacmaga koyuluyorlardi.

(Enbiya 12)

Besim Atalay Meali:

Anlayınca bizim şiddetimizi, hemen ordan savuşurlar

(Enbiya 12)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar, yok edici baskınımızı hissedince hemen oradan tabana kuvvet kaçmağa koyuldular.

(Enbiya 12)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar, azabımızın gelip çattığını fark ettiklerinde oralardan uzaklaşıp kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Onlar bizim baskınımızı hissettiklerinde, oradan kaçmağa koyuluyorlardı.

(Enbiya 12)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar azabımızı hissedince, hemen oradan süratle kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Diyanet Vakfı Meali:

Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar!

(Enbiya 12)

Edip Yüksel Meali:

Azabımızı hissettikleri anda ondan kaçmaya çalışıyorlardı.

(Enbiya 12)

Elmalılı Orjinal Meali:

Be'simizi hissettikleri vakit, hemen oradan üzengi depiyorlardı,

(Enbiya 12)

Elmalılı Yeni Meali:

Azabımızı hissettikleri zaman, hemen oradan üzengi tepiyorlardı (kaçıyorlardı).

(Enbiya 12)

Erhan Aktaş Meali:

Öyle ki onlar azabımızı hissettikleri zaman, ondan kaçmaya çalışıyorlardı.

(Enbiya 12)

Gültekin Onan Meali:

Bizim zorlu azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Hakkı Yılmaz Meali:

Öyle ki onlar azabımızın şiddetini hissettikleri zaman ondan hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı. –

(Enbiya 12)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Azabımızı hissedince oradan hızlıca koşmaya/uzaklaşmaya başladılar.

(Enbiya 12)

Harun Yıldırım Meali:

Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar!

(Enbiya 12)

Hasan Basri Çantay:

(Evet), onlar azabımızı his (ve müşahede) etdikleri zaman hemen oralardan harıl harıl kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık azâbımızı hissettikleri zaman, onlar oradan hemen hızlıca kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Perişan edişimizi (azabımızı) algıladıkları anda, bir bakarsın ki¹ hemen ondan kaçıyorlar.

(Enbiya 12)

Hüseyin Atay Meali:

Onlar bizim baskınımızı hissettiklerinde, oradan kaçmaya koyuluyorlardı.

(Enbiya 12)

İbni Kesir Meali:

Bizim baskınımızı hissettikleri zaman; onlar, oradan kaçmaya yelteniyordu

(Enbiya 12)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar azabımızın geleceğini hissettikleri anda, hemen oradan kaçmaya çalışırlardı.

(Enbiya 12)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece (şiddetli) azabımızı hissettikleri zaman onlar, ondan kaçarlar.

(Enbiya 12)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar azabımıza uğrıyacaklarını görünce hemen oradan kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Kadri Çelik Meali:

Bizim zorlu azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Mahmut Kısa Meali:

Helaki hak eden toplumlar, azâbımızın tepelerine bineceğini sezdikleri anda, derhal orayı terk edip kaçmaya çalışıyorlardı. Fakat nereye yönelseler, karşılarına azap melekleri dikiliyordu:

(Enbiya 12)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Bizim azabımızı hissettiklerinde hemen oradan çok hızlıca uzaklaşıp kaçarlar.

(Enbiya 12)

Mehmet Türk Meali:

Onlar Bizim azabımızı hissettikleri an hemen oralardan kaçmaya yelteniyorlardı.

(Enbiya 12)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Helâk olacaklarını anlayanlar) azabımızı hissedince, hemen ondan kaçışmaya başladılar.

(Enbiya 12)

Muhammed Esed Meali:

Ve onlar Bizim cezalandırıcı kudretimizi hissetmeye başlar başlamaz, hemen oradan kaçmaya davranırlardı.

(Enbiya 12)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar, daha azabımızı hisseder etmez kaçışmaya başlamışlardı.

(Enbiya 12)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar bizim şiddetli azabımızı hissettikleri zaman, oradan süratle kaçmaya başladılar.

Bknz: (29/40)

(Enbiya 12)

Mustafa Çevik Meali:

11-15 Yaratıp bunca nimetlerle donatmamıza rağmen, davet ettiğimiz hayat nizamına sırtını dönüp nankörlük eden birçok toplumu hak ettikleri azabımızla kırıp geçirdik, yerlerine başka toplulukları getirdik. Helak olmayı hak eden o toplumlar azabımızla karşılaşınca kaçıp kurtulmaya çalıştılar, o zaman onlara şöyle seslenildi: “Haydi bakalım elinizden geliyorsa o şımarık, kibirli, azgın hayatınıza geri dönün de görelim, ama artık bu imkânsız olduğu gibi âhirette de çok şiddetli bir azap ile karşılaşacaksınız.” Dünyada hak ettikleri azapla karşılaşanlar, “Eyvah, yazıklar olsun bize, hakikati inkâr etmekle hem kendimize hem de başkalarına zulmetmişiz.” diyerek feryat ettiler fakat onların bu pişmanlıkları âdeta biçilmiş, yakılıp, kül olmuş ekin tarlasına çevrilmelerine engel olmadı.

(Enbiya 12)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve onlar Bizim ezici gücümüzü hissettikleri zaman, derhal oradan kaçmaya yeltendiler.

(Enbiya 12)

Osman Okur Meali:

Onlar bizim azabımızı hissettiklerinde, oradan kaçmaya koyuluyorlardı.

(Enbiya 12)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Vaktâ ki, onlar Bizim azabımızı hissettiler. Onlar hemen oralardan süratle kaçınmaya başladılar.

(Enbiya 12)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar bizim azabımızı hissettiklerinde oradan hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onlar ansızın gelen şiddetli azabımızı hissedince bulundukları yerden hızla kaçmaya yelteniyorlardı.

(Enbiya 12)

Sadık Türkmen Meali:

Azabımızı hissettikleri zaman, hemen oradan hızlıca kaçışıyorlardı!

(Enbiya 12)

Seyyid Kutub Meali:

Bu zalimler azabımızın gelip çattığını farkettiklerinde derhal şehirlerinden kaçmaya koyuluyorlardı.

(Enbiya 12)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar bizim baskınımızı hisseder etmez, derhal bineklerine yönelip kaçmaya yeltendiler.

(Enbiya 12)

Süleyman Ateş Meali:

Azabımızı hissettikleri zaman onlar, derhal oradan (kaçmak için hayvanlarını) mahmuzluyorlardı.

(Enbiya 12)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Baskınımızı anlayınca hemen oradan kaçarlardı.

(Enbiya 12)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Azabımızın geldiğini hisseder hissetmez, oradan kaçmaya çalışıyorlardı.

(Enbiya 12)

Şaban Piriş Meali:

Azabımızı hissettikleri zaman, ondan süratle kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Talat Koçyiğit Meali:

Azabımızı hissettikleri zaman, ondan süratle kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Tefhimul Kuran Meali:

Bizim zorlu azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar, daha azabımızı hisseder etmez kaçışmaya başladılar.

(Enbiya 12)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şiddetimizi hissettiklerinde hiç vakit geçirmeksizin oradan dört nala kaçıyorlardı.

(Enbiya 12)