21. Enbiya Suresi / 80.ayet

Yine biz Davud’a, savaşta kılıç darbelerinden korunmanız için kullanacağınız zırh yapma sanatını öğrettik. Peki, şimdi siz, bu nimetlerin hakkını veriyor musunuz?

Bknz: (34/10)»(34/11)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 80 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve ona, sizi savaşlarda koruması için zırh yapma sanatını öğrettik, hala mı şükretmezsiniz?*

(Enbiya 80)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Bir de Ona (Davud’a) harbin şiddetinden korunmanız için elbise (zırh) yapma sanatını (ve tekniğini) öğrettik (ki), bunlara karşılık siz şükredenlerden misiniz? (Deneyip görelim.)

(Enbiya 80)

Abdullah Parlıyan Meali:

Davud'a, sizin için zırh yapmak sanatını öğrettik. Peki bütün bunlar için şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Adem Uğur Meali:

Ona, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz?

(Enbiya 80)

Ahmet Hulusi Meali:

Ona (Davud'a), sizin için, savaş sıkıntılarınızdan sizi korusun diye, zırh yapma sanatını talim ettik... İmdi siz şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Ahmet Tekin Meali:

Ona, sizi savaşta koruması için zırh yapma tekniğini öğrettik. Artık şükredecek misiniz?*

(Enbiya 80)

Ahmet Varol Meali

Ona, sizi savaşların şiddetinden korusun diye sizin için zırh yapmayı öğrettik. Ama siz şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Ali Bulaç Meali:

Ve sizin için ona, zorlu savaşınızda sizi korusun diye, '(madeni) giyim sanatını' öğrettik. Buna rağmen siz şükredenler misiniz?

(Enbiya 80)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de Davud'a, sizi harbin şiddetinden korumak için zırh-elbise sanatını öğrettik. şimdi siz, şükrünü yapıyor musunuz?

(Enbiya 80)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve güçlü çarpışlardan sizi koruması amacıyla, zırh yapma sanatını, sizin için Ona öğrettik. Artık, şükrediyor musunuz?[264]

264)İşte, bir bilgi ayeti: Gökyüzü ile yeryüzü arasında her gün sekiz milyon kez oluşan durağan elektrik boşalmalarına yıldırım denilir. Özellikle, uzay sanayi, savunma sanayi, fabrikalar, yüksek yapılar, köprüler, yakıt birikim yapıları ve uçaklar yıldırımın etkisinde kalırlarsa, etkilediği yerdeki sıcaklığı otuz bin dereceye dek yükselten yüz milyonlarca volt elektrik boşalmasından çok büyük yıkımlara uğrarlar. Bu yüksek gerilimli elektrik akımının etkisinden korunmak için, iletken metal tellerden kafes biçiminde ağ gibi örülmüş bir zırhtan yararlanılır. Böylece, yüksek gerilimli elektrik akımı, kafes biçimindeki zırhın bir yönünden girer; kafesleri dolaşarak diğer yönünden çıkar. 34:11 ayetinde de tekrarlanan ve yapımının "Sanat" olduğu bildirilen zırhın, günümüzde Faraday Kafesi olarak isimlendirilen örgü zırh olması büyük olasılıktır. Kur'an'ın 21:Enbiya, 27:Neml, 34:Sebe ve 38:Sad surelerinde bildirildiğine göre, Davut ve Süleyman peygamberler; rüzgarları ve dağları yöneten, cinlerden ve kuşlardan orduları olan, dalgıçlar çalıştıran, başka ülkedeki bir eşyayı göz açıp kapayıncaya dek getirebilecek olanaklar verilmiş olan, görkemli saraylarında eşsiz sanat eserleri bulunduran, demir ve bakır madenlerini işleyen, derin havuzlar ve dev boyutlu kazanlar yaptıran, Allah tarafından üstün bilgilerle donatılmış ve kimsenin erişemeyeceği bir yönetim gücü verilmiş olan peygamberlerdir. Üstün bilgi ve yüksek yapımbilimi gerektiren işler gerçekleştirdiğini Kur'an ayetlerinden öğrendiğimiz ve M.Ö. onuncu yüzyılda yaşadıkları varsayılan Davut ve Süleyman peygamberler, yakın çağ bilim insanlarının ancak M.S. on dokuzuncu yüzyılda; tam üç bin yıl sonra yeniden keşfedebildiği bu zırh düzenini, rüzgar santralleri veya uzay istasyonları gibi yüksek yapımbilimiyle çalışan kuruluşları yıldırımın güçlü çarpışlarından korumak amacıyla mı kullanıyorlardı acaba? Bu olağanüstü bilgi ayetine sözcükler eklenerek sıradan anlamlar yüklenmesi konusunda, 34:11 ayetinin dipnotunda ve önyazıların altıncı bölümünde bilgi verilmiştir.

(Enbiya 80)

Ali Ünal Meali:

O’na sizi savaşın şiddeti ve silahların darbesinden koruması için zırh yapma sanatını da öğrettik. (Bütün bu nimetlerim karşısında) acaba gerekli şükrü yerine getiren kimseler misiniz?

(Enbiya 80)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Davud’a sizin için zirh yapma sanatını da öğrettik. Ki sizi savaşlarda korusun. Artık şükretmeyecek misiniz?

(Enbiya 80)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Davud'a, sizi her türlü korkuya karşı koruması için zırh yapmayı öğrettik. Bütün bunlar için şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Bekir Sadak Meali:

Ona, sizi savasta korumak icin zirh yapma sanatini ogrettik, artik sukreder misiniz?

(Enbiya 80)

Besim Atalay Meali:

Savaşta sizleri korumak için ona biz, zırh sanatı da öğrettik, şükretmez misiniz?

(Enbiya 80)

Celal Yıldırım Meali:

Sizin için, sizi onun (savaşın) şiddetinden korumak için Davud'a giyilecek şekilde (zırh imâl etme) sanatını öğrettik; artık siz (bunca nimetlere) şükredenler misiniz?

(Enbiya 80)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bir de Davud'a, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapma sanatını öğrettik. Artık (bütün bunlar için) şükredecek misiniz?

(Enbiya 80)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?

(Enbiya 80)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bir de Davud'a, sizin için, zırh yapma sanatını öğrettik ki, savaşlarınızda sizi korusun. Şimdi siz şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Diyanet Vakfı Meali:

Ona, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz?

(Enbiya 80)

Edip Yüksel Meali:

Ve sizi savaşlarınızda korusun diye ona zırh yapmayı öğrettik. Artık şükreder misiniz?

(Enbiya 80)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bir de ona sizin için sizi harbinizin şiddetinden korusun diye giyecek san'atı ta'lim etmiştik, şimdi siz şükrüne eda ediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Elmalılı Yeni Meali:

Bir de ona sizin için, sizi savaşınızın şiddetinden korusun diye giyecek sanatını öğretmiştik; şimdi siz şükrünü yerine getiriyor musunuz?

(Enbiya 80)

Erhan Aktaş Meali:

Ona; sizi, sizin şiddetinizden koruyacak elbise[1] yapma sanatını öğrettik. Öyleyse şükredenler misiniz?

1)Zırh.

(Enbiya 80)

Gültekin Onan Meali:

Ve sizin için ona, zorlu savaşınızda sizi korusun diye, '(madeni) giyim sanatını' öğrettik. Buna rağmen siz şükredenler misiniz?

(Enbiya 80)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz, sizin kötülüğünüzden sizi korumak için, sizin için zırh yapımını o'na öğrettik. Artık siz kendinize verilen nimetlerin karşılığını ödeyenler misiniz?

(Enbiya 80)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ona, sizi savaşlarda koruyacak zırh yapımını öğrettik. Siz (bu nimetlere) şükredenler misiniz?

(Enbiya 80)

Harun Yıldırım Meali:

Ona, savaş sıkıntılarınızdan sizi koruması için zırh yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz?

(Enbiya 80)

Hasan Basri Çantay:

Biz ona sizin için, sizin muhaarebenizin şiddetinden korumak için giyecek (zırh) san'atını öğretdik. Şimdi siz (bundan dolayı) şükredenler misiniz?

(Enbiya 80)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ona, savaşınız(ın şiddetin)den sizi korusun diye sizin için giyecek (zırh) yapma san'atını öğrettik. Şimdi siz şükreden kimseler misiniz?

(Enbiya 80)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Perişanlıktan [kızgın savaştan] sizi korusun diye sizin için ona [Davud'a] elbise/zırh sanatını öğrettik. Artık, şükredici [olacak] mısınız?

(Enbiya 80)

Hüseyin Atay Meali:

Ve ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

İbni Kesir Meali:

Biz, ona; sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik. Artık şükreder misiniz?

(Enbiya 80)

İlyas Yorulmaz Meali:

Savaşlarda sizi sıkıntılardan koruması için, Davud'a elbise (zırh) yapımını öğrettik. Siz hala şükretmeyecek misiniz.

(Enbiya 80)

İskender Ali Mihr Meali:

Sizin için ona, şiddetli çarpışmalarınızda sizi korusun diye elbise (zırh) yapmayı öğrettik. Öyleyse siz şükredenler(den) misiniz?

(Enbiya 80)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz Davut'a sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını da öğrettik. Şimdi artık şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Kadri Çelik Meali:

Ve sizin için ona, zorlu savaşınızda sizi korusun diye zırh yapma sanatını öğrettik. Buna rağmen siz şükredenler misiniz?

(Enbiya 80)

Mahmut Kısa Meali:

Ayrıca Davud’a, demiri eritip şekillendirme imkân ve becerisi vererek savaşta sizi düşman saldırısından koruyacak örme zırh yapma sanatını öğrettik. İşte Biz, insanoğlunu böyle üstün yeteneklerle donattık,fakat siz, bunca nîmetler karşısında Rabb’inize gereğince şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Etkili olsun, sizi savaşta korusun diye ona zırh sanatını öğrettik. Peki, siz eder misiniz şükür?

(Enbiya 80)

Mehmet Türk Meali:

Ve ona, savaşın tehlikelerinden sizi koruması için zırh yapma sanatını da (Biz) öğrettik (de ne oldu, bu nîmetlerin karşılığında) Allah’a şükredebiliyor musunuz sanki?

(Enbiya 80)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sizi savaşların (zararından) korusun diye, Biz ona zırhlar (yapma) sanatını öğrettik. Öyleyse şükredenler olur musunuz?

(Enbiya 80)

Muhammed Esed Meali:

Ve sizin için o'na, sizi her türlü korkuya karşı (Allah'a karşı sorumluluk bilinci giysisiyle) zırhlandıracak (üstün) bir korunma sanatı öğrettik; peki, (bütün bunlar için) şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bir de sizi savaşınızın şiddetinden koruması için ona, zırh yapmayı öğrettik. Peki bütün bunlar için şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Mustafa Çavdar Meali:

Yine biz Davud’a, savaşta kılıç darbelerinden korunmanız için kullanacağınız zırh yapma sanatını öğrettik. Peki, şimdi siz, bu nimetlerin hakkını veriyor musunuz?

Bknz: (34/10)»(34/11)

(Enbiya 80)

Mustafa Çevik Meali:

78-80 Ey Peygamber! Davud ile Süleyman’ı da anlat. Vaktiyle Davud ve Süleyman başıboş bir koyun sürüsünün bir tarlaya girip ekinleri tahrip etmesi sonunda, tarla sahibinin şikâyeti üzerine taraflar arasında hüküm vermişler. Biz de o hükme şahit olmuştuk. Adaletin uygulanması, yasaların yorumlanması bakımından Süleyman daha derin bir anlayışa sahipti. Davud da kendisine bahşettiğimiz ilim ve hikmet için Rabbine daima şükreden dağlar, taşlar ve kuşlar gibi Rabbinin nizamına teslim olmuş, bu bilinçle yaşayıp başkalarını da yüce Rabbine hamd ile teslim olmaya çağıran salih bir kulumuzdu. Biz sorumluluklarını yerine getirme gayreti gösterenleri yardımımızla başarıya ulaştırırız. Ayrıca Biz Davud’a üstün bir koruma bilgisi de lütfedip zırh yapmayı öğrettik. Şüphesiz Kur’an ile davet olunan hayat nizamı da batıla karşı mü’minlerin zırhı gibidir. Bu yüzden Rabbinize şükretmeniz gerekmez mi?

(Enbiya 80)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve Biz ona, sizi korku ve zilletten kahredecek her belaya karşı koruyacak (manevi) savunma araçları geliştirmeyi öğrettik: Hal böyleyken siz (gereği gibi) şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Osman Okur Meali:

Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik, artık şükreder misiniz?

(Enbiya 80)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve sizin için, sizi savaşlarınızın şiddetinden korusun diye giyilecek zırh san'atını O'na (Hazreti Dâvud'a) tâlim ettik. Artık sizler şükrediciler misiniz?

(Enbiya 80)

Ömer Öngüt Meali:

Ona, sizi savaşta korumak için zırh yapma sanatını öğrettik. Artık şükredecek misiniz?

(Enbiya 80)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bir de, sizi savaşın olumsuz etkisinden korusun diye, Davud’a özel giysiler yapmayı öğrettik. Artık şükredecek misiniz!

(Enbiya 80)

Sadık Türkmen Meali:

Bir de ona, sizin için zırh yapma sanatı öğretmiştik; savaşın şiddetinden korusun diye. Ama, siz şükreden kimseler misiniz?

(Enbiya 80)

Seyyid Kutub Meali:

Savaşta düşmanın darbelerinden korunasınız diye Davud'a zırh yapma sanatını öğrettik. Acaba buna şükredecek misiniz ki?

(Enbiya 80)

Suat Yıldırım Meali:

Bir de sizi savaşınızın şiddetinden koruması için ona, zırh yapma sanatını öğrettik. Peki bütün bunlar için şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Süleyman Ateş Meali:

Ona, sizi, savaşın şiddetinden korumak için zırh yapmayı öğretmiştik. Ama siz şükrediyor musunuz ki?

(Enbiya 80)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sizi darbelere karşı korusun diye zırhlı elbise yapma sanatını da Davud'a öğretmiştik. Artık görevlerinizi yerine getirirsiniz, değil mi[1]?

1)..

(Enbiya 80)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ona, sizi her türlü korkudan emin kılan bir bilgi öğrettik. Bütün bunlara şükretmeyecek misiniz?

(Enbiya 80)

Şaban Piriş Meali:

O'na sizi savaşta koruması için zırh yapma sanatını öğrettik. Peki siz, şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz ona, sizin için, sizi savaşlarınızın tehlikesinden korumak için zırh sanatını da öğretmiştik. Şimdi siz, şükreden kimseler misiniz?

(Enbiya 80)

Tefhimul Kuran Meali:

Ve sizin için ona, zorlu savaşınızda sizi korusun diye, '(madeni) giyim sanatını' öğrettik. Buna rağmen siz şükredenler misiniz?

(Enbiya 80)

Ümit Şimşek Meali:

Sizi savaşlarınızın şiddetinden koruması için zırh yapma sanatını da ona Biz öğrettik. Artık şükredecek misiniz?

(Enbiya 80)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ona, sizi sizin şiddetinizden koruyacak olan zırh yapma sanatını öğrettik. Peki siz şükrediyor musunuz?

(Enbiya 80)