21. Enbiya Suresi / 9.ayet

Netice de biz onlara verdiğimiz vaadi tuttuk, onları ve hak eden kimseleri kurtardık, aşırı gidenleri de helak ettik.

Bknz: (10/103)(30/47)(40/51)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 9 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra vaadimizi gerçekleştirmiştik onlara da onları da kurtarmıştık, dilediklerimizi de ve imansızlıkta ileri gidenleri helak etmiştik.

(Enbiya 9)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları helak edip yıkıma uğratıverdik.

(Enbiya 9)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Bunun için kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık, ölçüsüz davrananları da helak ettik.

(Enbiya 9)

Adem Uğur Meali:

Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.

(Enbiya 9)

Ahmet Hulusi Meali:

Sonra Onlara bildirimimizi gerçekleştirdik; Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtarıp, müsrifleri helak ettik.

(Enbiya 9)

Ahmet Tekin Meali:

Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Peygamberleri, sünnetimize, düzenimizin yasalarına uygun olarak, irademizin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu kimselerle, mü'minlerle birlikte kurtardık. Cahilce davranarak meşruiyet sınırını aşanları, ağır-adaletsiz hükümler içeren kurallar koyup uygulayanları, azgınları da yokettik.

(Enbiya 9)

Ahmet Varol Meali

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri ise helak ettik.

(Enbiya 9)

Ali Bulaç Meali:

Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.

(Enbiya 9)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra onlara olan vadimizi doğruya çıkardık da hem onları, hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık. Müşrikleri ise helak ettik.

(Enbiya 9)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonra, Onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; Onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ölçüyü aşanları da yıkıma uğrattık.

(Enbiya 9)

Ali Ünal Meali:

Onlara (yardım ve zafer va’dettik); va’ dimizde durduk ve hem onları hem de beraberlerinde bulunan ve kurtulmalarını dilediğimiz mü’minleri kurtardık; (kendilerine verilen hayat, akıl ve kabiliyetler gibi bütün sermayeleri boşa harcayıp) haddi aşkın davrananları ise helâk ettik.

(Enbiya 9)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü doğru çıkardık. Onları ve istediklerimizi kurtardık. Ve hayatlarını boş yere harcayanları da helak ettik.

(Enbiya 9)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sonra biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri de helak ettik.

(Enbiya 9)

Bekir Sadak Meali:

Sonra Biz onlara verdigimiz sozu yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardik; asiri gidenleri ise yok ettik.

(Enbiya 9)

Besim Atalay Meali:

Sonra tutup sözümüzü, hem onları kurtardık, hem de dilediğimizi; yokettik taşırmış olanları da

(Enbiya 9)

Celal Yıldırım Meali:

Sonra da onlara verdiğimiz sözü doğrulukla yerine getirdik. Onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık, (inkârda, sapıklık ve azgınlıkta) aşırı gidenleri ise yok ettik.

(Enbiya 9)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Hem kendilerini ve hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık. (Hakka karşı direnmede) haddi aşanları ise helâk ettik.

(Enbiya 9)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sonra Biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri ise yok ettik.

(Enbiya 9)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık. Haddi aşanları ise helak ettik.

(Enbiya 9)

Diyanet Vakfı Meali:

Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.  *

(Enbiya 9)

Edip Yüksel Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları dilediklerimizle birlikte kurtardık; aşırı gidenleri de helak ettik.

(Enbiya 9)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra onlara olan va'de sadık olduk da kendilerini ve dilediklerimizi necata çıkarıp müsrifleri helak ettik

(Enbiya 9)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; aşırı gidenleri helak ettik.

(Enbiya 9)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra onlara verdiğimiz söze bağlı kaldık. Onları ve dilediğimiz kimseleri[1] kurtardık. Aşırı gidenleri ise yok ettik.

1)Uygun gördüklerimizi. Kurtulmayı hak edenleri.

(Enbiya 9)

Gültekin Onan Meali:

Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.

(Enbiya 9)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra Biz onlara, verdiğimiz o sözü yerine getirdik. Böylece onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık. Aşırı gidenleri de değişime/yıkıma uğrattık.

(Enbiya 9)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sonra kendilerine verdiğimiz sözü yerine getirip onları ve dilediklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleriyse helak ettik.

(Enbiya 9)

Harun Yıldırım Meali:

Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik; böylece, hem onları hem de dilediğimiz (başka) kimseleri kurtuluşa erdirdik; müsrifleri de helâk ettik.

(Enbiya 9)

Hasan Basri Çantay:

Sonra biz onlara olan va'd (imiz) in doğruluğunu gösterdik de hem kendilerini, hem kimleri diliyorsak onları kurtardık. İftiracıları ise helak etdik.

(Enbiya 9)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra onlara (verdiğimiz) sözü yerine getirdik de kendilerini ve dilediğimizkimseleri kurtardık; haddi aşanları ise helâk ettik.

(Enbiya 9)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sonra, verilen sözü onlara doğruladık(gerçekleştirdik). Ardından onları [gönderdiğimiz kişileri] ve tercih ettiğimiz kimse[ler'i] kurtardık; İsrafçı[haddi aşan]ları helak ettik.

(Enbiya 9)

Hüseyin Atay Meali:

Sonra Biz, onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık; savurganları ise yok ettik.

(Enbiya 9)

İbni Kesir Meali:

Nihayet onlara verdiğimiz sözün doğruluğunu gösterdik. Kendilerini ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri de yok ettik.

(Enbiya 9)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra onlara ettiğimiz vaatleri doğruladık, onları ve dilediğimizi kurtardık ve kendilerine yazık edenleri de azapla yok ettik.

(Enbiya 9)

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra onlara olan vaade, sadık kaldık. Böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve müsrifleri (haddi aşanları) helâk ettik.

(Enbiya 9)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra onlara karşı verdiğimiz sözü tuttuk. Hem onları hem de dilediklerimizi kurtardık. Tanımazlıkta ileri gidenleri de yok ettik.

(Enbiya 9)

Kadri Çelik Meali:

Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da aşırı gidenleri yıkıma uğrattık.

(Enbiya 9)

Mahmut Kısa Meali:

En sonunda, kendilerine verdiğimiz sözü gerçekleştirdik; onları ve dilediğimiz kimseleri yani müminleri kurtardık, Allah’a karşı gelerek azgınlık edenleri ise, korkunç bir azapla helâk ettik! Eğer mûcize isteğinizde gerçekten samîmi iseniz, dinleyin:

(Enbiya 9)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ahdimizde sadık kaldık, böylece dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri helak etmişizdir.

(Enbiya 9)

Mehmet Türk Meali:

Sonra o (Peygamberlere) verdiğimiz sözü yerine getirerek, kendilerini ve dilediğimiz mü’minleri kurtardık ve (inkâr ederek) haddi aşanları da helâk ettik.

(Enbiya 9)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sonra Biz, kendilerine verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları (da,) dilediğimiz kimseleri (de, düşmanlardan) kurtardık. Haddi aşanları (da) helâk ettik.

(Enbiya 9)

Muhammed Esed Meali:

Sonuç olarak, Biz onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik ve bunun için kendilerini ve dilediğimiz kimseleri kurtardık; ama kendi kendilerini ziyan edenleri ise yok ettik.

(Enbiya 9)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve dilediklerimizi kurtardık, sınırı aşanları ise yok ettik.

(Enbiya 9)

Mustafa Çavdar Meali:

Netice de biz onlara verdiğimiz vaadi tuttuk, onları ve hak eden kimseleri kurtardık, aşırı gidenleri de helak ettik.

Bknz: (10/103) - (30/47) - (40/51)

(Enbiya 9)

Mustafa Çevik Meali:

7-9 Ey Peygamber! Biz bundan önceki toplumlara da, tıpkı senin gibi ölümlü kimseleri peygamber olarak gönderdik. Onlara de ki: “Eğer bunun böyle olduğunu bilmiyor da öğrenmek istiyorsanız, kitap ehlinden gerçeği bilenlere sorun.” O peygamberler de melek değil, hepsi ölümlü birer insandı. Biz o peygamberler ve onlarla birlikte olan mü’minlere de verdiğimiz sözümüzü yerine getirip helak olmaktan kurtardık, müşrik ve kâfirlikte direnenleri ise azabımızla helak ettik.

(Enbiya 9)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Nitecede Biz onlara verdiğimiz sözü tuttuk; bunun sonucunda onları ve dilediklerimi kurtarıp, (hayatlarını) amaçsızca harcayanları ise helak ettik.

(Enbiya 9)

Osman Okur Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları (Elçileri) ve beraberlerinde bulunan (dinde) gayret gösteren (mümin) kullarımızı kurtardık, haddi aşanları ise helâk ettik.

(Enbiya 9)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra onlara olan vaadi gerçekleştirdik de onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık ve müsrif olanları da helâk ettik.

(Enbiya 9)

Ömer Öngüt Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü dosdoğru yerine getirdik. Hem kendilerini hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık. Haddi aşanları da yok ettik.

(Enbiya 9)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra, onlara verilen sözü yerine getirdik. Hem onları, hem de dilediklerimizi kurtardık. Sınırı aşan azgınları helak ettik.

(Enbiya 9)

Sadık Türkmen Meali:

Sonra, onlara verdiğimiz sözde sadık kaldık/sözü yerine getirdik; onları ve dilediklerimizi (onlarla birlikte inananları) kurtardık, aşırı gidenleri de imha ettik.

(Enbiya 9)

Seyyid Kutub Meali:

Sonra sözümüzü tutarak onları ve dilediğimiz kimseleri kurtararak ölçülerimizi çiğneyen azgınları yokettik.

(Enbiya 9)

Suat Yıldırım Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik. Onları ve beraberlerinde bulunan dilediğimiz kullarımızı kurtardık, haddi aşanları ise helak ettik.

(Enbiya 9)

Süleyman Ateş Meali:

Sonra onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik, onları ve dilediklerimizi kurtardık, aşırı gidenleri helak ettik.

(Enbiya 9)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonunda onlara verdiğimiz sözü tuttuk; onları ve kurtulmasını tercih ettiklerimizi kurtardık. Aşırı gidenleri de etkisizleştirdik.

(Enbiya 9)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlara verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları ve dilediğimiz kimseleri kurtardık. Kendilerine verdiğimiz nimetleri boş yere tüketenleri de yok ettik.

(Enbiya 9)

Şaban Piriş Meali:

Onlara verdiğimiz sözü tuttuk, onları ve dilediklerimizi kurtardık, gaflet ve cehalette diretenleri de helak ettik.

(Enbiya 9)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra, onlara verdiğimiz söze sâdık kaldık; hem onları, hem de dilediğimiz kimseleri kurtardık; haddi aşanları da helak ettik.

(Enbiya 9)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra onlara verdiğimiz söze sadık kaldık, böylece onları ve dilediklerimizi kurtardık da ölçüsüz davrananları yıkıma uğrattık.

(Enbiya 9)

Ümit Şimşek Meali:

Sonra kendilerine verdiğimiz sözü yerine getirdik; onları ve daha başka dilediklerimizi kurtarıp inkârla haddini aşanları helâk ettik.

(Enbiya 9)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sonra onlara verilen söze sadık kaldık da onları ve dilediklerimizi kurtardık. Ve israfa saplanıp haddi aşanları helak ettik.

(Enbiya 9)