21. Enbiya Suresi / 90.ayet

Onun da duasını kabul etmiş ve ona Yahya’yı bağışlamış, eşini de çocuk doğurmaya elverişli hale getirmiştik. Çünkü bunlar, güzel işler yapmakta birbirleriyle yarışıyorlar, korku ve ümit ile bize dua ediyorlardı ve onlar bize karşı son derece saygılı idiler.

Bknz: (3/35)»(3/41)(19/2)»(19/15)(21/89)

Mustafa Çavdar Meali

Enbiya 90 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Derken duasını kabul etmiştik onun ve ona Yahya'yı vermiştik ve karısının kısırlığını gidermiştik, doğurmaya kabiliyet vermiştik. Onlar, hayırlı işlerde koşuşurlar, yarışırlar ve umarak, korkarak bize dua ederlerdi ve onlar, bize karşı gönül alçaklığı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de (doğurmaya) elverişli hale getirdik. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak Bize dua ederlerdi. Bize derin ve gönülden saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Abdullah Parlıyan Meali:

O'nun duasını da kabul ettik ve O'na Yahya'yı armağan ettik, eşini de kendisi için çocuk doğurmaya elverişli bir hale getirdik. Gerçekten bütün bu anlatılan şahıslar, hayır işlerinde koşuşup yarışırlar. Umarak, korkarak bize yalvarır ve derin saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Adem Uğur Meali:

Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.

(Enbiya 90)

Ahmet Hulusi Meali:

Biz de icabet ettik, Ona Yahya'yı hibe ettik ve karısını Onun için ıslah ettik (çocuk doğurmak için uygun hale getirdik)... Muhakkak ki onlar hayırlı işlerde yarışırlar; ümitle ve korkarak bize dua ederlerdi, huşu duyarlardı.

(Enbiya 90)

Ahmet Tekin Meali:

Onun da duasını kabul ettik. Ona Yahyâ'yı ihsan ettik. Eşini de, kendisi için çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Bütün peygamberler, dünya ve âhiret için en hayırlı işlerde, Allah'ın emirlerini yerine getirmede koşuşuyorlardı. Umarak ve korkarak bize yalvarıyorlardı. Onlar tam bir samimiyetle, kulluk ve itaat şuuruna ererek hakkaniyete riayet duygularının gereği saygı ile bize bağlı idiler.

(Enbiya 90)

Ahmet Varol Meali

Biz de onun duasını kabul ettik, ona Yahya'yı bahşettik ve hanımını (doğum yapmaya) elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışır, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize gönülden saygı duyarlardı.

(Enbiya 90)

Ali Bulaç Meali:

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bunun üzerine biz de duasını kabul edip kendisine (evlâd olarak) Yahyâ'yı verdik; ve zevcesini çocuk doğurur hale getirdik. Bütün bu peygamberler, hayırlara (ibadetlere) koşarlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize karşı çok itaatkârdılar.

(Enbiya 90)

Ali Rıza Sefa Meali:

Bunun üzerine, Ona yanıt verdik ve karısını çocuk doğurabilecek duruma getirerek, Yahya'yı, Ona armağan ettik. Gerçekten de Onlar, iyi edimlerde yarışırlar; korku ve umutla, Bize yakarışlarda bulunurlardı. Çünkü Bize, derin saygı duyarlardı.

(Enbiya 90)

Ali Ünal Meali:

O’nun da duasını kabul buyurup kendisine Yahya’yı armağan ettik ve hanımını O’nun için çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Gerçekten onlar (Zekeriya, hanımı ve Yahya), yarışırcasına hayırlı işlere koşuşur ve hem ümit, hem endişe içinde Bize yakarırlardı. Doğrusu, Bize karşı derin bir saygı ve baş eğmişlik içindeydiler.

(Enbiya 90)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz de duasını kabul ettik. Ona Yahya’yı bağışladık. Hanımını onun için iyileştirdik. Gerçekten onlar, hayırlı işlere koşarlardı. Hayırlar umarak, kötülüklerden sakınarak, Bize dua (ve istiğfar) ederlerdi. Bizim için büyük bir saygı duyuyorlardı.

(Enbiya 90)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz de duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı bahşettik. Eşini de kendisi için elverişli hale getirdik. Gerçekten bütün peygamberler hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar bize gönülden saygı duyuyorlardı.

(Enbiya 90)

Bekir Sadak Meali:

Biz de ona icabet ederek, Yahya'yi bahsetmis, esini de dogum yapacak hale getirmistik. Dogrusu onlar iyi islerde yarisiyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvariyorlardi. Bize karsi gonulden saygi duyuyorlardi.

(Enbiya 90)

Besim Atalay Meali:

Hemen onu cevapladık, Yahya'yı da, ona bağışladık biz, karısını onat kıldık, hayırlı işlere koşuyorlardı, özenerek, çekinerek bizi çağırırlardı, bize karşı gönülleri alçaktı

(Enbiya 90)

Celal Yıldırım Meali:

Onun duasını kabul ettik de Yahya'yı kendisine bağışladık; eşini de (gebe kalmaya) elverişli duruma getirdik. Şüphesiz ki onlar hayırlı işlerde birbirleriyle yarışıyorlar, ümit besleyerek için için saygı duyup korkarak bize duâ ediyorlardı. Hem bize içten derin saygı duyup (kalbleri) ürperenlerdi onlar..

(Enbiya 90)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz de onun duasını kabul buyurduk ve eşini kendisi için, (doğurmaya) elverişli kılarak ona Yahya'yı bağışladık. Gerçekten onlar, hayır işlerinde koşuşurlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.

(Enbiya 90)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz de ona icabet ederek, Yahya'yı bahşetmiş, eşini de doğum yapacak hale getirmiştik. Doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvarıyorlardı. Bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı.

(Enbiya 90)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz de onun duasını kabul ettik ve kendisine Yahya'yı bağışladık. Eşini de kendisi için, (doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar gerçekten hayır işlerinde yarışırlar, (rahmetimizi) umarak ve (azabımızdan) korkarak bize dua ederlerdi. Onlar bize derin saygı duyan kimselerdi.

(Enbiya 90)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.

(Enbiya 90)

Edip Yüksel Meali:

Duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik. Kendisi için karısının durumunu düzelttik. Çünkü onlar iyi işlerde yarışıyorlar ve bize hem umutluyken ve hem de korku içindeyken yalvarıyorlardı. Onlar bize saygı duyanlardı.

(Enbiya 90)

Elmalılı Orjinal Meali:

Biz de duasını kabul ile icabet ettik de kendisine Yahyayı verdik ve onun zevcesini ıslah eyledik, hakıkat bunlar hayratta müsaraat ve bize rağbet ve rehbetle dua ederlerdi ve bizim için haşı'lerdi

(Enbiya 90)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz de duasını kabul ettik de kendisine Yahya'yı verdik ve onun için eşini çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Doğrusu bunlar hayırlı işlerde yarışır, Bize umut ve korkuyla dua ederlerdi. Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.

(Enbiya 90)

Erhan Aktaş Meali:

Bunun üzerine çağrısına karşılık verdik. Ve kendisine Yahya'yı armağan ettik. Ve onun için eşini ıslah[1] ettik. Onlar hayırlarda yarışıyor, umarak ve endişe ederek Bize yalvarıyorlardı. Ve Bize karşı içtenlikle saygı duyuyorlardı.

1)Doğum yapmaya engel olan durumunu iyileştirdik.

(Enbiya 90)

Gültekin Onan Meali:

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı. Umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Hakkı Yılmaz Meali:

(89,90) Ve Zekeriyyâ; hani o, Rabbine: “Rabbim! Beni tek başıma bırakma, Sen varislerin en hayırlısısın” diye seslenmişti de Biz, o'nun için karşılık vermiştik. Ve kendisine Yahyâ'yı ihsan ettik. Ve o'nun için eşini düzelttik/doğum yapmaya elverişli hâle getirdik. Şüphesiz onlar hayırlarda yarışıyorlar, umarak ve korkarak Bize yalvarıyorlardı. Ve Bize karşı derin saygı duyuyorlardı.

(Enbiya 90)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz onun duasına icabet etmiş, ona Yahya’yı ihsan etmiş ve eşinin (kısırlığını da) düzeltmiştik. Onlar hayırlarda yarışır, istek ve korkuyla bize dua ederlerdi ve bize karşı huşu/saygı ehli kimselerdi.

(Enbiya 90)

Harun Yıldırım Meali:

Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de kendisi için (çocuk doğurmaya) elverişli kıldık. Onlar (bütün bu peygamberler), hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.

(Enbiya 90)

Hasan Basri Çantay:

Biz onu (n) da (bu duasını) kabul ve kendisine Yahyayi ihsan etdik. Eşini (doğurmıya) saalih kıldık. Hakıykat (bütün) bunlar (bu peygamberler) hayır işlerinde yarışırlar, umarak ve korkarak bize düa ederlerdi. Onlar bizim için derin saygı gösterenlerdi.

(Enbiya 90)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bu yüzden (biz de) onun duâsını kabûl ettik ve ona Yahyâ'yı ihsân ettik; (yaşıgeçmiş) hanımını da kendisi için (çocuk sâhibi olmaya) elverişli bir hâle getirdik. Gerçekten onlar (bütün bu peygamberler) hayırlı işlerde koşuşurlar, ümîd ederek ve korkarak bize duâ ederlerdi. Ve bize gönülden bağlı kimselerdi.

(Enbiya 90)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ona cevap vermeyi diledik, ona Yahya'yı bağışladık ve kendisi için eşini düzelttik. Gerçekten onlar, hayırlı işlerde yarışıyorlardı. Arzulu ve çekinir bir halde bize dua ediyorlardı. Onlar, bize saygılıydı.

(Enbiya 90)

Hüseyin Atay Meali:

Biz de ona cevap vererek, ona Yahya’yı bahşetmiş, onun için eşini de elverişli duruma getirmiştik. Doğrusu, onlar iyi işlerde yarışırlar, isteyerek ve tasayla Bize yakarıyorlar ve Bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı.

(Enbiya 90)

İbni Kesir Meali:

Biz de ona icabet ederek Yahya'yı ihsan etmiş, eşini doğum yapabilecek bir hale getirmiştik. Doğrusu onlar; hayırlı şeylerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak bize yalvarıyorlardı. Bize karşı derin saygı duyuyorlardı

(Enbiya 90)

İlyas Yorulmaz Meali:

Çağrısına cevap verip, eşini sağlıklı (doğurgan) hale getirerek, ona Yahya'yı bağışladık. Onlar hayırlı işlerde hep önlerde oldular. Gönülden ve korkarak bize dua ederlerdi. Aynı zamanda bize saygı ile boyun eğenlerdendiler.

(Enbiya 90)

İskender Ali Mihr Meali:

Bunun üzerine ona icabet ettik (duasını kabul ettik). Ve ona, Yahya (A.S)’ı hibe (armağan) ettik. Ve onun için, zevcesini de ıslâh ettik (çocuğu olabilecek duruma getirdik). Muhakkak ki onlar, hayırlarda yarışırlardı. Ve Bize, rağbet ederek ve korkarak dua ederlerdi. Ve onlar, Bize huşû duyanlardı.

(Enbiya 90)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz onun da yakarısını onadık. Ona Yahya'yı bağışladık. Onun için eşini de doğurabilecek duruma getirdik. Çünkü onlar iyilik için seğirtirler, umutla, korku ile Bize yakarırlardı. Onlar ne olursa olsun Bizden ürken kimselerdi.

(Enbiya 90)

Kadri Çelik Meali:

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini (doğum yapmaya) elverişli hale getirdik. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlar, rağbet ve korku içinde yakarırlar ve bize karşı huşu içinde olurlardı.

(Enbiya 90)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine, onun duâsını kabul ettik; çocuk doğuramayacak durumdaki hanımını iyileştirdik ve ona hayırlı bir evlat olarak Yahya’yı armağan ettik. Gerçekten de onlar, iyilik yapmakta birbirleriyle yarışan, rahmetimizi umarak, azâbımızdan korkarak Bize yalvarıp yakaran ve emirlerimize saygıyla boyun eğen kimselerdi.

(Enbiya 90)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Yahya'yı ona armağan ettik, onun duasına icabet ederek. Eşinin de kısırlığını gidermişizdir. Aşikarane hayırda yarışırlardı gerçekten, umarak, korkarak dua eder, derin saygı gösterirler.

(Enbiya 90)

Mehmet Türk Meali:

Biz, onun duâsını da kabul ettik. Kendisine Yahya’yı armağan ettik ve eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar, (Allah’ın emrettiği) iyi işlerde yarışırlardı, umarak ve korkarak Bize duâ ederlerdi ve Bize gönülden saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, onun duasını (da) kabul ettik. Ona Yahya’yı bağışladık. Karısını (da) kendisi için sağlıklı kıldık. Onların hepsi (de) hayırlı işlerde acele ederlerdi. Bizi ümit ve korkuyla çağırırlardı. Onlar önümüzde alçak gönüllülükle eğilenlerdi.

(Enbiya 90)

Muhammed Esed Meali:

Ve bunun üzerine o(nun bu yakarışı)na da karşılık verdik ve karısını onun için çocuk doğurabilecek hale getirerek ona Yahya'yı armağan ettik; doğrusu bu üç kişi iyi ve yararlı işlerde birbiriyle yarışır ve Bize korku ve umutla yakarırlar; Bize karşı her zaman saygı ve duyarlık gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz de onun duasını kabul ettik. Ona Yahya'yı verdik ve eşini de iyileştirdik. Onların hepsi de iyilikte yarışırlar ve hem umut ederek, hem de korkarak bize yakarırlardı. Onlar bize karşı içtenlikle saygı duyan kimselerdi.

(Enbiya 90)

Mustafa Çavdar Meali:

Onun da duasını kabul etmiş ve ona Yahya’yı bağışlamış, eşini de çocuk doğurmaya elverişli hale getirmiştik. Çünkü bunlar, güzel işler yapmakta birbirleriyle yarışıyorlar, korku ve ümit ile bize dua ediyorlardı ve onlar bize karşı son derece saygılı idiler.

Bknz: (3/35)»(3/41) - (19/2)»(19/15) - (21/89)

(Enbiya 90)

Mustafa Çevik Meali:

89-90 Ayrıca elçilerimizden Zekeriyya’nın duasını da kabul edip ödüllendirmiştik, O da vaktiyle Bize şöyle dua etmişti: “Rabbim! Beni bu dünyada halefsiz, tek başıma bırakma, bana vâris olacak, birini nasip eyle, şüphesiz hayırlı vâris nasip edecek olan yalnız Sensin.” Biz de Zekeriyya’nın yakarışını kabul edip yaşlılık çağında onu ve hanımını çocuk sahibi olacak duruma getirdik ve evlat olarak Yahya’yı bahşettik. Onlar da hayırda yarışır, Rablerinin rızasını kazanmaya çalışır darlıkta da, bollukta da merhamet ve şefkatimize sığınır, Bize güvenirlerdi.

(Enbiya 90)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve Biz onun yakarışını da kabul ettik ve onun eşini kendisi için çocuk doğurmaya elverişli hale getirerek ona Yahya'yı armağan ettik. İşte bunların (üçü) de birbirleriyle hayırlarda yarışan kimselerdi; Bize bollukta da darlıkta da yalvarıp yakarırlardı: zira onlar Bize karşı derin bir saygı duyarlardı.

(Enbiya 90)

Osman Okur Meali:

Biz de ona icabet ederek, Yahya'yı bahşetmiş, eşini de doğum yapacak hale getirmiştik. Doğrusu onlar iyi işlerde yarışıyorlar, korkarak ve umarak Bize yalvarıyorlardı. Bize karşı gönülden saygı duyuyorlardı.

(Enbiya 90)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Biz de O'na icabet ettik ve O'na Yahya'yı ihsan eyledik ve O'nun için refikasını ıslah kıldık. Muhakkak ki, onlar hayırlı işlere koşarlardı. Ve Bize rağbetle ve haşyetle dua ederlerdi ve Bizim için mütevazi zâtlar olmuşlardı.

(Enbiya 90)

Ömer Öngüt Meali:

Biz de onun duâsını kabul ederek, kendisine Yahyâ'yı bağışladık. Eşini de doğum yapacak hâle getirdik. Bütün bu peygamberler hayır işlerinde yarışırlar, umarak ve korkarak bize duâ ederlerdi. Onlar bize karşı çok itaatkârlardı, bizim için derin saygı gösterenlerdi.

(Enbiya 90)

Ömer Sevinçgül Meali:

Onun yakarısını kabul ederek ‘oğlu’ Yahya’yı verdik. ‘Hem kısır, hem de yaşlı’ eşini ‘çocuk doğuracak bir’ kıvama eriştirdik. Doğrusu, onlar iyilik yapmakta yarış ederlerdi. Bize derin bir saygı duyarlardı. Umutla, ürpertiyle, korkuyla ‘yalnız bize’ yalvarırlardı.

(Enbiya 90)

Sadık Türkmen Meali:

Onun duasını kabul ettik ve ona Yahya’yı armağan ettik. Eşini de kendisi için (kısırlığını gidererek) iyileştirdik. Gerçekten onlar, iyi işlerde yarışıyorlardı! Onlar umarak ve korkarak Bize dua ederlerdi. Ve Bize, içten gelen derin bir saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Seyyid Kutub Meali:

Biz de duasını kabul ederek kendisine Yahya'yı armağan etmiş, eşini geçimli ve doğurgan yapmıştık. Bütün bu peygamberler iyi işler yapmaya koşarlar, umut ve korku içinde bize dua ederler, bize gönülden saygı beslerlerdi.

(Enbiya 90)

Suat Yıldırım Meali:

Onun da duasını kabul buyurduk. Ona Yahya'yı armağan ettik. Bunun için de eşini çocuk doğurmaya elverişli hale getirdik. Doğrusu onlar hayırlı işlere koşuşur, iyilikte yarışır, hem ümit, hem endişe içinde Bize yakarırlardı. Gerçekten Bize derin bir saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Süleyman Ateş Meali:

Onun du'asını da kabul buyurduk ve ona Yahya'yı armağan ettik. Eşini de kendisi için ıslah ettik (çocuk doğurmağa elverişli bir hale getirdik). Gerçekten onlar hayır işlere koşarlar, umarak ve korkarak bize du'a ederlerdi ve bize derin saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ona da olumlu karşılık verdik de eşini doğum yapabilecek hale getirerek Yahya'yı bağışladık. Onlar hayırlarda yarışır ve korku içinde umutla bize yakarırlardı. Onlar bize karşı saygılı kimselerdi.

(Enbiya 90)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onun isteğini de kabul ederek eşini doğurmaya uygun hale getirmiş ve ona Yahya'yı armağan etmiştik. Çünkü onlar iyilik etmede yarışır, korkarak ve umarak Bize yalvarır ve saygı duyarlardı.

(Enbiya 90)

Şaban Piriş Meali:

Onun duasını kabul etmiş ve ona Yahya'yı bağışlamış, eşini de doğum yapabilecek bir hale getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışıyorlar, korku ve ümit ile bize dua ediyorlardı. Bize karşı son derece saygılı idiler.

(Enbiya 90)

Talat Koçyiğit Meali:

Onun da duasını kabul etmiştik. Ona Yahya'yı vermiş, eşini de kendisi için ıslâh etmiştik. Hayırlı iş yapmakta biribirleriyle yarışırlar, (rahmetimizi) ümid ederek ve (azabımızdan da) korkarak bize duâ ederlerdi. Bize karşı son derece saygılı idiler.

(Enbiya 90)

Tefhimul Kuran Meali:

Onun duasına icabet ettik, kendisine Yahya'yı armağan ettik, eşini de doğurmaya elverişli kıldık. Gerçekten onlar hayırlarda yarışırlardı, umarak ve korkarak bize dua ederlerdi. Bize derin saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)

Ümit Şimşek Meali:

Biz de onun duasını kabul ettik. Ona Yahya'yı verdik ve eşini de iyileştirdik. Onların hepsi de hayırda yarışırlar ve hem ümit ederek, hem de korkarak Bize dua ederlerdi. Onlar Bize karşı saygılı ve edepli kimselerdi.

(Enbiya 90)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kendisine hemen cevap vermiş. Yahya'yı ona hediye etmiş, karısını kendisi için doğurmaya elverişli hale getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışırlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar, bize ürpererek saygı gösterirlerdi.

(Enbiya 90)