35. Fatır Suresi / 41.ayet

Hiç kuşku yok ki gökleri ve yeri kurduğu sistem ile bir dengede tutan ve onları yok olmaktan koruyan Allah’tır. Şayet göklerin ve yerin kurulu düzeni bozulmuş olsa onu yeniden düzene koyabilecek olan da Allah’tan başkası değildir. Hiç şüphe yok ki O, kullarına karşı çok müsamahakâr ve çok bağışlayıcıdır.

Bknz: (7/185)(13/3)

Mustafa Çavdar Meali

Fatır 41 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeryüzünü tutar, mahvolmaktan korur, fakat takdiriyle gökler ve yeryüzü yok olup giderse ondan başka hiç kimse onları koruyamaz, yok olmalarına mani olamaz; şüphe yok ki o, azap etmede acele etmez, suçları örter.

(Fatır 41)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar (yok olup yıkılırlar) diye (her an kudreti altında) tutmaktadır. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, Kendisinden sonra artık kimse onları (varlıkta) tutamazdı. Doğrusu O, Halîm'dir, Bağışlayandır. *

(Fatır 41)

Abdullah Parlıyan Meali:

Gerçek şu ki, gökteki tüm varlıkları ve yeryüzünü yörüngelerinden sapmamaları ve bir felakete sepep olmamaları için, sağlamca tutup hareketini devam ettiren Allah'tır. Eğer onların düzeni bir bozulsa, Allah'tan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, kullarının hatasına karşı çok yumuşak davranan ve çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Adem Uğur Meali:

Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki Allah, semaları ve arzı, işlevlerini yitirmemeleri için ayakta tutuyor! Andolsun ki eğer işlevlerini yitirseler O'ndan sonra hiç kimse onları ayakta tutamaz... Muhakkak ki O, Haliym'dir, Ğafur'dur.

(Fatır 41)

Ahmet Tekin Meali:

Gökleri ve yeri yok olma, yörüngelerinden çıkma, nizamlarının bozulma tehlikesinden denge ve çekim kanunlarını koyup işleterek Allah koruyor, koruyacak kanunları O koyarak işlerlik kazandırıyor. Andolsun ki, eğer düzenleri bir bozulursa, gökleri ve yeri O'ndan başka kimse denge ve çekim kanunu koyarak işletemez, onları kimse tutup koruyamaz. O kudretli, âdil ve müsamahakârdır, fırsatlar ve imkânlar tanır. Kâinatı koruma kalkanına alır, çok bağışlayıcıdır.*

(Fatır 41)

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz Allah, yok olmasınlar diye gökleri ve yeri tutmaktadır. Andolsun eğer yok olacak olsalar O'ndan sonra artık kimse onları tutamaz. Şüphesiz O hilim sahibidir, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Ali Bulaç Meali:

Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, Halim'dir, bağışlayandır.

(Fatır 41)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Doğrusu gökleri ve yeri zeval bulmaktan Allah koruyup tutuyor. And olsun ki, zeval bulurlarsa, onları, O'ndan başka kimse tutamaz. Gerçekten O Halîm'dir= azab için acele etmez, Gafûr'dur= çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aslında, Allah, sapmamaları için gökleri ve yeryüzünü tutuyor. Eğer saparlarsa, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Kuşkusuz, O, Hoşgörülüdür; Sınırsız Bağışlayandır.

(Fatır 41)

Ali Ünal Meali:

Gökleri ve yeri (hiç bir arızaya meydan vermeden) tutan ve yok olup gitmekten koruyan Allah’tır. Eğer yıkılıp gidecek olsalar (Allah onları bir defa yıkılmaya bırakmışsa), O’ndan başka onları koruyacak hiç kimse yoktur. (Eğer O, kullarının bunca zulmüne rağmen halâ onları ayakta tutuyorsa, bu şundandır ki) O, (kullarının hataları karşısında) çok sabırlı, çok müsamahalıdır, bağışlaması pek boldur.

(Fatır 41)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, düzenleri bozulmasın diye tutuyor. Eğer onların düzeni bozulsa, Allah’tan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, kullarının hatalarına karşı çok yumuşak davranan ve onları bağışlayandır. [Allah, insanların kâinat düzenini bozmalarını bir dereceye kadar bağışlıyor, onlara yumuşak davranıyor.]

(Fatır 41)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şüphesiz Allah, yörüngelerinden sapmamaları için gökleri ve yeri tutar. Eğer onlar sapacak olsalar O'ndan başka onları hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, son derece yumuşak davranır; affeder.

(Fatır 41)

Bekir Sadak Meali:

Dogrusu, zeval bulmasin diye gokleri ve yeri tutan Allah'tir. Ege onlar zevale ugrarsa O'ndan baska, and olsun ki onlari kimse tutamaz. O, suphesiz Halim'dir, bagislayandir.

(Fatır 41)

Besim Atalay Meali:

Yok olmaktan korumakçin, Allah tutar gökler ile yerleri, birbirinden ayrılacak olurlarsa, O'ndan özge kim tutacak onları? Allah anıl, Allah bağışlayıcı

(Fatır 41)

Celal Yıldırım Meali:

Şüphesiz ki Allah, gökleri ve yeri zeval bulmasınlar diye (koyduğu belli kanunlarıyla) tutmaktadır. Eğer zeval bulacak olurlarsa, O'ndan başka hiçbiri onları (yörüngelerinde) tutamaz. O, muhakkak ki Halîm'dir (her şeye sabırla yönelir, lûtufla muamele eder, ceza vermekte acele etmez); çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Gökleri ve yeri dengede tutarak yörüngelerinden çıkmalarını önleyen sadece Allah'tır. Eğer onlar yörüngelerinden çıkacak olsalar onları O'ndan başka hiç kimse dengeye getiremez. Hiç kuşkusuz O, mühlet verendir (cezalandırmada aceleci değildir), çok bağışlayandır.*

(Fatır 41)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Doğrusu, zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer onlar zevale uğrarsa O'ndan başka, and olsun ki onları kimse tutamaz. O, şüphesiz Halim'dir, bağışlayandır.

(Fatır 41)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye (kurduğu düzende) tutuyor. Andolsun, eğer onlar (yörüngelerinden sapıp) yok olur giderlerse, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halimdir (hemen cezalandırmaz, mühlet verir), çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Diyanet Vakfı Meali:

Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Edip Yüksel Meali:

ALLAH, gökleri ve yeri kaos içine girmekten alıkoymaktadır. Kaosa girseler O'ndan başka kim onu engelleyebilir? O Şefkatlidir, Bağışlayandır.

(Fatır 41)

Elmalılı Orjinal Meali:

Doğrusu Gökleri ve Yeri zeval buluvermelerinden Allah tutuyor, celalim hakkı için zeval buluverirlerse onları ondan başka kimse tutamaz, o cidden halim bir gafur bulunuyor

(Fatır 41)

Elmalılı Yeni Meali:

Doğrusu gökleri ve yeri, yok oluvermelerinden Allah tutuyor. Andolsun ki, eğer yok oluverseler, O'ndan başka kimse tutamaz onları. O, gerçekten çok halim, çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Erhan Aktaş Meali:

Gökleri ve yeri koyduğu yasalarla yok olmaktan koruyan Allah'tır. Ant olsun ki eğer onlar yok olurlarsa, o ikisini O'ndan başka tutacak yoktur. Kuşkusuz O, Çok Şefkatli'dir, Çok Bağışlayıcı'dır.

(Fatır 41)

Gültekin Onan Meali:

Şüphesiz Tanrı, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutuyor. Andolsun, eğer zeval bulacak olurlarsa, kendisinden sonra artık kimse onları tutamaz. Doğrusu O, halimdir, bağışlayandır.

(Fatır 41)

Hakkı Yılmaz Meali:

Hiç şüphesiz gökleri ve yeryüzünü yokoluvermekten, Allah tutuyor. Andolsun ki eğer gökler ve yeryüzü yokoluverirlerse, onları O'ndan sonra kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranan, çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphesiz ki Allah, zeval bulmasın diye gökleri ve yeri tutmaktadır. Zeval bulacak olsalar, O’ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz ki O, (kulların hak ettikleri cezayı erteleyen) Halîm, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr’dur.

(Fatır 41)

Harun Yıldırım Meali:

Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki onların nizamı eğer bir bozulursa, kendisinden başka hiç kimse onları tutamaz. Şüphesiz O, halîmdir, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Hasan Basri Çantay:

Şübhesiz ki Allah gökleri ve yeri zeval bulmalarından (korumak için bizzat) tutmakdadır. Eğer onlar zeval bulurlarsa andolsun ki, ondan sonra kimse bunları tutamaz. Hakıykaten o (Allah) ukuubetde aceleci değildir. Çok yarlığayıcıdır.

(Fatır 41)

Hayrat Neşriyat Meali:

Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri yıkılırlar diye (kudreti ile) tutuyor. And olsun ki eğer yıkılsalar, O'ndan sonra hiçkimse o ikisini tutamaz.(2) Doğrusu O, Halîm (kâfîrlerin cezâlandırılmasında acele etmeyen)dir, Gafûr (çok bağışlayan)dır.*

(Fatır 41)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten Allah, gökleri ve yeri [tüm evreni] bozulur diye tutuyor.¹ Gerçek şu ki, eğer o ikisi bozulsa ondan sonra hiçbir kimse o ikisini tutamaz. Gerçekten o, [en başından beri] bir halim'di, çok bağışlayandı.

(Fatır 41)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, ayrılırlar diye gökleri ve yeri tutan Allah’tır. Eğer onlar ayrılırlarsa, andolsun, onları O’ndan başka kimse tutamaz. Doğrusu O ivecen değildir, bağışlayandır.

(Fatır 41)

İbni Kesir Meali:

Muhakkak ki zail olmasınlar diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Eğer zail olurlarsa, andolsun ki; bundan sonra onları kimse tutamaz. Şüphesiz ki O; Halim, Gafur olandır.

(Fatır 41)

İlyas Yorulmaz Meali:

Göklerin ve yerin düzeninin bozulmaması için ikisini kontorolu altında tutan Allah dır. Eğer göklerin ve yerin düzeni bozulursa, ikisinin düzenini Allah dan başka kim sağlayabilir ki? O kullarına çok şefkatli ve bağışlayıcı olandır.

(Fatır 41)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki Allah, gökleri ve yeri, zail olurlar diye (zail olmaması için) tutuyor. Gerçekten ikisi de zail olurlarsa (yok olurlarsa), ondan sonra, o ikisini (gökleri ve yeri) O’ndan (Allah’tan) başka tutacak (yoktur). Muhakkak ki O; Halîm’dir, Gafûr’dur (günahları sevaba çeviren).

(Fatır 41)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Gerçekten yerleri, gökleri yokolmaktan esirgiyen Allah'tır. Ondan başka onları esirgiyecek kimse yoktur. Allah yumuşak davranıcıdır, yarlıgayıcıdır.

(Fatır 41)

Kadri Çelik Meali:

Hiç şüphesiz Allah, gökleri ve yeri yok olurlar diye (her an kudreti altında) tutmaktadır. Şüphesiz eğer onlar yok olacak olsa, kendisinden sonra artık onları kimse tutamaz. Gerçekten O, çok yumuşak davranıcıdır, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Mahmut Kısa Meali:

Gökleri ve yeri yıkılıp yok olmaktan koruyan ve mükemmel bir sistem çerçevesinde gök cisimlerinin hareketlerini devam ettiren yalnızca Allah’tır. O, bir an için varlıkları kendi haline bıraksa, evrende müthiş bir kargaşa meydana gelir. Eğer gökler ve yer yıkılacak olsa, O’ndan başka hiç kimse onların nizamını sağlayamaz. Eğer hâlâ helâk olmadıysanız, ey zâlimler, bunun tek sebebi var: Hiç kuşkusuz Allah, kullarına karşı çok şefkatli, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Felakete uğrar diye, Allah şüphesiz gökleri ve yeri kendi kudretiyle yerli yerinde tutuyor. Andolsun ki, zeval bulurlarsa, O'ndan başka kimse onları tutamaz. O Halimdir, Gafurdur.

(Fatır 41)

Mehmet Türk Meali:

Şüphesiz Allah gökleri ve yeri, düzenleri bozulmasın diye tutuyor. Yemin olsun eğer onların düzeni bozulursa, onları Allah’tan başka kimse tutamaz. Şüphesiz O (kullarına karşı) çok yumuşaktır,1 pek affedicidir.*

(Fatır 41)

Muhammed Celal Şems Meali:

Gökler ile yerin (kendi yörüngelerinden) sapmamaları için onları tutan, şüphesiz Allah’tır. Eğer bunlar (saparlarsa,) O’ndan başka kimse (de) onları durduramaz. Şüphesiz O, Halîmdir ve çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Muhammed Esed Meali:

Gerçek şu ki, semavi varlıkları ve yeri (yörüngelerinden) sapmamaları için tutan (yalnızca) Allah'tır. Bir kere sapınca da, O'nun müdahale etmemesi halinde başka hiçbir güç onları tutamaz. (Fakat) Allah halimdir, çok bağışlayıcıdır!

(Fatır 41)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gökleri ve yeri yok olmaktan alıkoyan Allah'tır. Eğer onlar yok olup gidecek olsa, onları tutabilecek başka biri yoktur. O, kullarına karşı çok hoşgörülü, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Mustafa Çavdar Meali:

Hiç kuşku yok ki gökleri ve yeri kurduğu sistem ile bir dengede tutan ve onları yok olmaktan koruyan Allah’tır. Şayet göklerin ve yerin kurulu düzeni bozulmuş olsa onu yeniden düzene koyabilecek olan da Allah’tan başkası değildir. Hiç şüphe yok ki O, kullarına karşı çok müsamahakâr ve çok bağışlayıcıdır.

Bknz: (7/185) - (13/3)

(Fatır 41)

Mustafa Çevik Meali:

Gökleri ve yeri kurduğu nizam ve koyduğu yasalarla, yörüngelerinde dengede tutan Allah’tır. Bir kere yörüngelerinden sapmalarına izin verirse hiçbir güç onları yerinde tutamaz ve durduramaz. Allah cezalandırmada acele etmeyen, fakat tevbe edip doğruya yönelenleri de bağışlayandır.

(Fatır 41)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şu açık ki, yok olurlar diye gökleri yeri (yörüngede) tutan sadece Allah'tır; eğer (yörüngeden) sapmalarına (izin verirse), bunun ardından hiçbir güç onları tutamaz: ne var ki O cezalandırmada hiç acele etmeyendir, eşsiz bir bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Osman Okur Meali:

Gökleri ve yeri dengede tutarak yörüngelerinden çıkmalarını önleyen sadece Allah'tır. (Eğer onlar yörüngelerinden çıkacak olsalar onları) O'ndan başka hiç kimse dengeye getiremez. Hiç kuşkusuz O, mühlet verendir (cezalandırmada aceleci değildir), çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki Allah, gökleri ve yeri zeval bulmalarından, tutup koruyor. Ve andolsun ki eğer onlar zeval bulacak olsalar, ondan sonra onları hiç bir kimse tutamaz. Muhakkak ki o, halim, gafûr bulunmaktadır.

(Fatır 41)

Ömer Öngüt Meali:

Şüphesiz ki Allah gökleri ve yeri, nizamları bozulmasın diye tutuyor. Andolsun ki eğer nizamları bir bozulacak olursa, onları kendinden başka kim tutabilir? Gerçekten O Halîm'dir, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yıkılıp gitmesinler diye gökleri de, yeri de tutan, Allah’tır. Yıkılmaya yüz tutarlarsa, onları bundan sonra kimse tutamaz. Doğrusu o, kullarını cezalandırmakta acele etmeyen, günahları bağışlayandır.

(Fatır 41)

Sadık Türkmen Meali:

Şüphesiz Allah; gökleri ve yeryüzünü, yıkılmasınlar diye kudreti altında tutuyor. Eğer yıkılacak olsalar; ikisini ancak ‘O’ tutar, kendisinden başka hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, çok sabırlıdır, bağışlayandır.

(Fatır 41)

Seyyid Kutub Meali:

Gökleri ve yer yuvarlağını dengede tutarak yörüngelerinden çıkmalarını önleyen sadece Allah'dır. Eğer onlar yörüngelerinden çıkacak olsalar onları O'ndan başka hiç kimse dengeye getiremez. Hiç kuşkusuz O, hoşgörülü ve bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Suat Yıldırım Meali:

Gerçek şu ki: Gökleri ve yeri yok olmaktan koruyan, Yüce Allah'tır. Şayet onlar yıkılacak olursa onları Allah'tan başka kimse tutamaz. Doğrusu O halimdir, gafurdur (müsamahalıdır, cezalandırmada aceleci değildir, çok affedicidir).

(Fatır 41)

Süleyman Ateş Meali:

Allah yıkılmamaları için gökleri ve yeri tutmaktadır. Andolsun, gökler ve yer yıkılsa, onları, Kendisinden başka hiç kimse tutamaz. Şüphesiz O, halimdir, çok bağışlayandır.

(Fatır 41)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dağılmasın diye gökleri ve yeri tutan Allah'tır. Onlar dağılacak olsa onları Allah'tan başka kimse tutamaz. O yumuşak davranır, çok bağışlar.

(Fatır 41)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Göklerin ve yerin düzenini sağlayıp koruyan Allah'tır. Eğer düzenleri bozulursa, buna O'ndan başka kimse engel olamaz. Doğrusu O, çok sabırlıdır, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Şaban Piriş Meali:

Yok olmaması için gökleri ve yeri Allah tutar. Göklerin ve yerin sonu gelirse, O'ndan başka kimse tutmaz. Allah, şefkatle muamele eder ve bağışlar.

(Fatır 41)

Talat Koçyiğit Meali:

Yerlerinden oynamamaları için gökleri ve yeri Allah tutmaktadır. Onlar yerlerinden oynarsa, Allah'tan başka hiç kimse onları tutamaz. Onun içindir ki Allah, Halîm'dir; çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Tefhimul Kuran Meali:

Hiç şüphesiz Allah, gökleri ve yeri zeval bulurlar diye (her an kudreti altında) tutmaktadır. Andolsun, eğer onlar zeval bulacak olsa, kendisinden sonra artık onları kimse tutamaz. Şüphesiz O, Halîm olandır, bağışlayandır.

(Fatır 41)

Ümit Şimşek Meali:

Gökleri ve yeri yok olmaktan alıkoyan Allah'tır. Eğer onlar yok olup gidecek olsa, onları tutabilecek başka birisi yoktur. O kullarına çok müsamahalı, çok bağışlayıcıdır.

(Fatır 41)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Allah, gökleri ve yeri, yok olup gitmesinler diye tutuyor. Yemin olsun, eğer çöküp giderlerse, O'ndan başka hiç kimse onları tutamaz. Halim'dir O, Gafur'dur.

(Fatır 41)