35. Fatır Suresi / 8.ayet

İşlediği kötülükler kendisine süslü püslü görünen böylece yaptığı kötülükleri fazilet ve erdem gören kimseye ne demeli? Şüphesiz ki Allah, sapıklığı tercih edenin sapkınlığını onaylar, doğru yolu tercih edeni de doğru yola iletir. Dolayısıyla onlar için üzülüp kendini mahvetme! Zira Allah, onların neler yapmakta olduklarını biliyor.

Bknz: (6/43)(13/33)(27/4)

Mustafa Çavdar Meali

Fatır 8 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İşlediği kötü iş kendisine bezenen ve onu güzel gören adam, iyiyi, kötüyü bilen gibi midir? Hiç şüphe yok ki Allah, dilediğini saptırır ve dilediğini doğru yola sevk eder; onlar için hasretlere düşüp üzüntüler verme kendine; şüphe yok ki Allah, onların işledikleri şeyleri bilir.

(Fatır 8)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Kötü (niyetle ve İslam’a aykırı biçimde) işledikleri amelleri kendisine çekici-süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul edilecektir) ? Artık şüphesiz Allah (bile bile İslam’a ve insanlığa ters düşenlerden) dilediğini saptırır, (hayır işleyip hak edenlerden ise) dilediğini hidayete eriştirir. Öyleyse (ey elçim) onlara (İslam’a itiraz ve isyana kalkışanlara) karşı nefsin hasretlere (derin özlemlere) kapılıp gitmesin. (Üzülüp kendini harab etme.) Gerçekten Allah, yaptıklarını Bilendir (ve her şeyi kayıt altına alandır).

(Fatır 8)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kötü ameli kendisine çekici gösterilip de, onu güzel gören kimse, doğru dürüst işler yapan kimse gibi olur mu? Şüphesiz Allah, doğru yoldan sapmak isteyenin, sapmasına dilediği şekilde izin verir, doğru yola ulaşmak isteyeni de, dilediği şekilde doğru yoluna ulaştırır. O halde ey peygamber! Onlara üzülerek, kendini perişan etme. Allah onların ne yapmakta olduklarını çok iyi bilendir.

(Fatır 8)

Adem Uğur Meali:

Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini doğru yola iletir. O halde onlar için üzülerek kendini helak etme. Allah onların ne yaptıklarını biliyor.

(Fatır 8)

Ahmet Hulusi Meali:

Kötü fiilleri kendisine süslü gösterilince, kendini iyi sanan (nasıl iyilerle bir olur)! Muhakkak ki Allah, dilediğini saptırır ve dilediğine hidayet verir... O halde hüsran ehlini düşünüp üzülme! Muhakkak ki Allah onların ürettiklerini (Yaratan'ı olarak) Aliym'dir.

(Fatır 8)

Ahmet Tekin Meali:

Bilinçli olarak işlediği kötü ameli kendisine, süslenerek güzel gösterilip de, onu güzel gören kimse, kötülüğü hiç istemeyen mü'min kimse gibi midir? Allah sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkların hak yoldan uzaklaşıp dalâleti tercihlerine özgürlük tanır. Sünnetine, düzeninin yasalarına uygun olarak, iradesinin tecellisine tâbi, akıllı ve sorumlu varlıkları doğru yola sevketme lütfunda da bulunur. Onlar adına üzülerek, için yanmasın, canın sıkılmasın. Allah onların yaptıkları düzenbazlıkları iyi biliyor.

(Fatır 8)

Ahmet Varol Meali

Kötü ameli kendine süslü gösterilen ve böylece onu güzel gören kimse (doğru yolda olanla bir midir)? Şüphesiz Allah dilediğini sapıklığa düşürür dilediğini de doğru yola eriştirir. Öyleyse nefsin onlara karşı hasretlere (üzüntülere) kapılmasın. Şüphesiz Allah onların yaptıklarını bilmektedir.*

(Fatır 8)

Ali Bulaç Meali:

Kötü olarak işledikleri kendisine çekici, süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul görecek)? Artık şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini hidayete eriştirir. Öyleyse, onlara karşı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Allah, yaptıklarını bilendir.

(Fatır 8)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Hiç kötü ameli kendisine süslenipte onu güzel gören kimse, (hakkı hak ve bâtılı bâtıl gören gibi olur mu?) Doğrusu Allah dilediğini şaşırtır, dilediğine de hidayet verir. O halde (Ey Rasûlüm, insanlar inkârlarından dolayı helâk olacaklar diye) onlara üzülüp kendini mahvetme. Çünkü Allah onların bütün yaptıklarını tamamiyle bilir.

(Fatır 8)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yaptığı kötülükler kendisine çekici gösterilen; bu yüzden, onları güzel gören kimse öyle olur mu? Kuşkusuz, Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir.[367] Artık, onlar için kendini yıpratma. Kuşkusuz, Allah, onların yaptıklarını Bilendir.

367)"Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir." tümcesi, 2:26, 6:39, 7:155, 13:27, 14:4, 16:93 ve 74:31 ayetlerinde benzer sözcüklerle tekrarlanır.

(Fatır 8)

Ali Ünal Meali:

Yaptığı kötü işler kendisine süslenip püslenen ve onları da gerçekten güzel gören bir kişi, hiç (Allah’ın yolunda giden kimse gibi olur mu)? Allah kimi dilerse onu saptırır, kimi dilerse onu da doğru yola iletir. Bu bakımdan, o inkârcılar için inanmıyorlar diye bu kadar kederlenip kendini perişan etme! Onlar ne yapıyorlarsa, Allah hepsini hakkıyla bilmektedir.

(Fatır 8)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yaptığı kötü iş kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören ile böyle olmayan bir olur mu? Şüphesiz Allah, istediğini saptırır, istediğini de doğru yola iletir. Artık onlara hasret çekerek kendini helak etme! Çünkü Allah, onların yaptıkları işleri çok iyi bilendir.

(Fatır 8)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kötü işleri kendisine güzel gösterilip, kendisi de onları güzel gören kişi, gerçeği gören gibi midir? Şüphesiz ki Allah dileyeni saptırır, dileyeni de doğru yola iletir. Artık onlara üzülerek kendini mahvetme! Çünkü Allah onların yaptıklarını çok iyi bilmektedir.

(Fatır 8)

Bekir Sadak Meali:

Kotu isi kendisine guzel gosterilip de onu guzel goren kimse, kotulugu hic islemeyene benzer mi? suphesiz Allah diledigini saptirir, diledigini de dogru yola eristirir. Artik onlara uzulerek kendini harabetme; Allah onlarin yaptiklarini suphesiz bilir.

(Fatır 8)

Besim Atalay Meali:

Kötü işi süslenerek, kendisine hoş görünen bir kimse, iyiler gibi midir? Allah istediğin saptırır, istediğin doğru yola götürür; tasalanıp' onlara, üzmiyesin kendini, Allah bilir yaptıkların

(Fatır 8)

Celal Yıldırım Meali:

Kötü ameli kendisine çekici gösterip de onu güzel gören kimse, (iyi yararlı amellerde bulunan kimse gibi midir?). Allah, elbette dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Artık onlara karşı üzüntülere kapılarak kendini yıpratmaya yönelme. Şüphesiz ki Allah onların neler işlediğini bilendir.

(Fatır 8)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kötü işleri kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse de mi (iman edip faydalı işler yapanlar gibi olacak)? Şüphe yok ki Allah dilediğini (kötü niyetinden dolay) şaşırtır, dilediğini de (iyi niyetinden dolayı) doğru yola iletir. O halde onların yaptıklarından dolayı üzülüp kendini mahvetme! Allah, onların bütün yaptıklarını hakkıyla bilendir.

(Fatır 8)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse, kötülüğü hiç işlemeyene benzer mi? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Artık onlara üzülerek kendini harabetme; Allah onların yaptıklarını şüphesiz bilir.

(Fatır 8)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helak etme! Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.

(Fatır 8)

Diyanet Vakfı Meali:

Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini doğru yola iletir. O halde onlar için üzülerek kendini helak etme. Allah onların ne yaptıklarını biliyor.

(Fatır 8)

Edip Yüksel Meali:

Kötü işi, kendisine süslenip de onu güzel gören kimseye ne dersin? ALLAH dileyeni saptırır ve dileyeni yola iletir. Öyleyse onlar için kendini üzüp durma. ALLAH onların yaptıklarını iyi Bilir.

(Fatır 8)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ya artık o kimse de mi ki? Kötü ameli kendisine allanmış pullanmış da onu güzel görmüş, şübhe yok ki Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola çıkarır, o halde nefsin onlara karşı hasretlerle geçmesin, çünkü Allah onların bütün san'atlerini bilir

(Fatır 8)

Elmalılı Yeni Meali:

Ya kötü ameli kendisine allanmış pullanmış da onu güzel gören kimse de mi (iman edip yararlı iş yapan gibi olacak)? Şüphe yok ki, Allah, dilediğini şaşırtır, dilediğini doğru yola çıkarır. O halde gönlün onlara karşı hasretlerle geçmesin! Allah onların bütün sanatlarını bilir.

(Fatır 8)

Erhan Aktaş Meali:

Yaptığı kötü işleri kendisine yakıştıran ve onu güzel gören kimseye ne demeli? Allah, dileyeni[1] saptırır, dileyeni de doğru yola iletir.[1] Dolayısıyla onlar için üzülüp kendini harap etme. Allah, onların yapmakta olduklarını en iyi bilendir.

1)Uygun gördüğünü. Yani, neye uygunsa; neyi hak ediyorsa. Bu terkip; Allah, doğru yola iletilmeyi hak edeni, isteyeni doğru yola iletir; sapkınlıkta kalmayı hak edeni, isteyeni de sapkınlıkta bırakır; sapkınlığı gerektiren şeyler yapanı saptırır; doğru yola iletilmeyi gerektiren şeyleri yapanı da doğru yola iletir, demektir. Hidayet ve dalalet konusu insanın dilemesiyle ilişkilidir. Allah, hiç kimseyi ne zorla hidayete erdirir ne de dalalete düşürür. İman ve inkar konusunda sorumluluk bütünüyle insana aittir. Ayetteki "Şae" sözcüğü, "dilediğini" anlamının yanı sıra, "şey edeni", "gayret göstereni", "bir şey elde etme çabasında olanı" anlamlarına da gelmektedir. "Ne diyor" değil de "ne demek istiyor" dikkate alındığında, "dilediğini" sözcüğü, aslında "dileyeni" anlamına gelmektedir.

(Fatır 8)

Gültekin Onan Meali:

Kötü olarak işledikleri kendisine çekici, süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Tanrı katında kabul görecek)? Artık şüphesiz Tanrı, dilediğini saptırır, dilediğini hidayete eriştirir. Öyleyse, onlara karşı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Tanrı, yaptıklarını bilendir.

(Fatır 8)

Hakkı Yılmaz Meali:

Onun için, kötü ameli kendisine süslü gösterilen sonra da onu güzel gören kişi mi? Şüphe yok ki Allah dilediğini/dileyeni şaşırtır, dilediğine/dileyene de kılavuzluk eder. Onun için canın onlara karşı hasretlerle/ üzüntülerle sıkılıp gitmesin. Şüphesiz Allah, onların yapmakta olduklarını çok iyi bilir.

(Fatır 8)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel görenle (Allah’ın hidayet ettiği kimse bir olur mu hiç)? Şüphesiz ki Allah, dilediğini saptırır, dilediğini hidayet eder. (Öyleyse iman etmiyorlar diye) onlar için kendini üzüntülere kaptırma. Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını bilendir.

(Fatır 8)

Harun Yıldırım Meali:

Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Allah dilediğini sapıklığa yöneltir, dilediğini doğru yola iletir. O halde onlar için üzülerek kendini helak etme. Allah onların ne yaptıklarını biliyor.

(Fatır 8)

Hasan Basri Çantay:

Ya kötü amel (ve Hareket) i kendisine süslü gösterilib de onu hoş gören adam mı (Allahın hidayet etdiği kimseler gibi tanılacak)? Şübhe yok ki Allah kimi dilerse şaşırtır, kimi de dilerse doğru yola sevk eder. O halde (habibim) nefsin onlara karşı hasretlerle (üzüntülerle tükenib) gitmesin. Çünkü Allah onların neler yapmakda olduklarını çok iyi bilendir.

(Fatır 8)

Hayrat Neşriyat Meali:

Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, (kötülüğü hiç istemeyen kimse gibi) midir? Artık şübhe yok ki Allah, dilediğini (küfründeki inadı sebebiyle)dalâlete atar, dilediğini de (hikmetine binâen, kendi lütfundan) hidâyete erdirir. Öyle ise (îmân etmiyorlar diye) nefsin onlara hasretlerle (üzüntüyle tükenip) gitmesin! Muhakkak ki Allah,(onlar) ne yapıyorlarsa hakkıyla bilendir.

(Fatır 8)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, eyleminin çirkini [kötüsü] kendisine süslenmiş, böylece onu güzel olarak görmüş kimse [Allah'ın yol gösterdiği kimse gibi]¹ midir? Kesinlikle Allah, tercih eden kimseye [yolu] kaybettiriyor; tercih eden² kimseye yol gösteriyor. Artık, canın onlara karşı hasretlere gitmesin (üzülme!). Gerçekten Allah, onların tasarladıklarını bir devamlı bilendir.

(Fatır 8)

Hüseyin Atay Meali:

Kötü işi kendisine güzel gösterilip de, onu güzel gören kimdir? Doğrusu Allah dileyeni saptırır, dileyeni de doğru yola eriştirir. Artık, onlara üzülerek kendini yıpratma, doğrusu Allah onların ne yaptıklarını bilir.

(Fatır 8)

İbni Kesir Meali:

Kötü işi kendisine süslendirilip de onu güzel gören bir midir? Muhakkak ki Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete erdirir. Öuleyse onlara yanarak kendini harab etme. Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını bilendir.

(Fatır 8)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yaptığı kötülükleri kendisine süslü gösterilen, sonrada yaptığı çirkinlikleri güzel gören kimse (şeytanın yolunda değil midir)? Elbetteki Allah dileyen kimseyi sapıklıkta bırakır ve dileyen kimseyi de doğru yola iletir. Sen kendi nefsini onlar için üzüntüye sokma. Elbetteki Allah onların yaptıklarını en iyi bilendir.

(Fatır 8)

İskender Ali Mihr Meali:

Fakat kötü ameli, kendisine süslenen (güzel gösterilen), böylece onu güzel gören kişi mi? İşte muhakkak ki Allah, dilediği kişiyi dalâlette bırakır ve dilediği kişiyi hidayete erdirir. Artık onlar için nefsin, hasret duymasın (hüzünlenmesin). Muhakkak ki Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir.

(Fatır 8)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ya, yaptığı kötülükler süslendiği için onları güzel gören kimse ötekiler gibi midir? İşte işkil yok ki Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Böyle olunca sen de onlar için üzülüp de kendini tüketme. Çünkü Allah onların istediklerini bilicidir.

(Fatır 8)

Kadri Çelik Meali:

Kötü olarak yapıp ettikleri kendisine süslü kılınıp da onu güzel gören (kimse, böyle olmayan kimse gibi midir)? Artık şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete eriştirir. Öyleyse, onlara karşı nefsin, hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Allah, yapmakta olduklarını bilendir.

(Fatır 8)

Mahmut Kısa Meali:

İşlediği kötülüklerin, çirkinliklerin cazibesine kapılan ve zamanla bunları güzel görmeye başlayan kişi, hiç dürüst ve erdemli bir hayatı tercih eden kimseyle bir tutulabilir mi? İşte böylece Allah, zulüm ve haksızlığı tercih ederek sapıklıkta kalmak isteyeni saptırır, samîmî bir kalple doğruya, gerçeğe ulaşmak isteyeni de doğru yola iletir. O hâlde, ey Müslüman, onlar için kendini üzmeye, endişelenmeye değmez! bu gibi kimseleri doğru yola getireceğim diye kendini yiyip bitirme! Şüphesiz Allah, onların yaptıkları her şeyi biliyor. Ve Hesap Gününde elbette cezalarını verecektir! Eğer yeniden diriliş konusunda şüpheleri varsa, şunu iyi dinlesinler:

(Fatır 8)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Tam o kimse mi? Kötü yaptığı işleri, kendisinin yaptığı işleri güzel süslü gören kimse midir? İstediği kadar yaptıkları kendine süslü ve güzel görünsün tüm işleri elbette kendisinindir Rab olan Allah şüphesiz dilediğinin sapmasına müsaade eder, dilediğini de hidayete erdirir. Fakat onlara üzülüp kendini perişan etme! Çünkü Allah onların bütün yaptıklarını bilmektedir.

(Fatır 8)

Mehmet Türk Meali:

(Bu af ve mükâfat onlara değil de) yaptığı kötülükler (kendi nefisleri tarafından) kendisine süslü kılınıp, onu güzel görene mi (olacak)?1 Allah dilediğini şaşırtır, dilediğini de hak yola yöneltir. O halde, onlara üzülerek kendini helâk etme. Allah onların ne yaptıklarını çok iyi bilir.2*

(Fatır 8)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yaptığı kötülük kendisine güzel gösterilirse, o (da) onu güzel görürse, (doğru yolu bulabilir mi?) Şüphesiz Allah dilediğinin sapmış olduğuna, dilediğinin (ise) hidayete kavuştuğuna (karar verir.) O halde, onlar uğruna (yaşadığın) üzüntüler sebebiyle canın helâk olmasın. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarını çok iyi bilir.

(Fatır 8)

Muhammed Esed Meali:

O halde, işlediği kötü, çirkin fiillerin cazibesine kapılıp (sonunda) onları güzel gören biri (Şeytan'ın adamlarından başkası) olur mu? Kuşkusuz Allah, (doğru yoldan sapmak) isteyenin sapmasına izin verir, (aydınlığa ulaşmak) isteyeni de aydınlığa ulaştırır. O halde (ey müminler,) onlara üzülerek kendinizi perişan etmeyin! Allah, onların yaptıklarını çok iyi bilir.

(Fatır 8)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kötü işi kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse, kötülük işlemeyene benzer mi? Kuşkusuz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola eriştirir. Artık onlara üzülerek kendini yiyip bitirme. Kuşku yok ki Allah, onların yaptıklarını bilmektedir.

(Fatır 8)

Mustafa Çavdar Meali:

İşlediği kötülükler kendisine süslü püslü görünen böylece yaptığı kötülükleri fazilet ve erdem gören kimseye ne demeli? Şüphesiz ki Allah, sapıklığı tercih edenin sapkınlığını onaylar, doğru yolu tercih edeni de doğru yola iletir. Dolayısıyla onlar için üzülüp kendini mahvetme! Zira Allah, onların neler yapmakta olduklarını biliyor.

Bknz: (6/43) - (13/33) - (27/4)

(Fatır 8)

Mustafa Çevik Meali:

Allah’ın davetinin inkârı kendisine cazip gözüken, o cazibeye kapılıp şeytanın adımlarını takip eden kimsenin durumu ile Allah’ın davetine iman eden kimsenin durumu hiç bir olur mu? Allah doğru olanı kabul etmeyip, sapıklığı tercih etmekte ısrar edeni sapıklığı içinde bırakır, iman edenleri de karanlıklardan aydınlığa çıkarıp doğru yola ulaştırır. Öyleyse sen müşrikler için üzülüp kendini heder etme. Şüphesiz Allah onların yaptıklarını çok iyi bilmektedir ve hak ettikleri ile de cezalandıracaktır.

(Fatır 8)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ne yani, şimdi süslü püslü kötülüklerin albenisine kapılıp bir de onları güzellik gibi gören(in sonu, yukarıdaki) kimsenin sonuyla aynı olur mu?Hiç şüphe yok ki Allah (sapmak isteyenin) sapmasını diler, (hidayet isteyeni) de doğru yola yöneltmeyi diler: Şu halde onların (imana ermesi) için duyduğun özlem seni yıpratmasın; çünkü Allah onların neler yapmakta olduklarını çok iyi biliyor.

(Fatır 8)

Osman Okur Meali:

Kötü ameli kendisine süslü görünen ötekiler gibi olur mu? O, yaptığı kötülüğü iyi sanıyor. Muhakkak ki Allah; (sapıklığı) tercih eden kimseyi sapıklıkta bırakır ve (hidayeti) tercih eden kimseyi de doğruya iletir. Öyleyse, onlar hakkında üzüntüye kapılma! Gerçekten Allah onların yapıyor olduklarını en iyi bilendir.

(Fatır 8)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ya o kimse ki, ona kötü ameli süslü gösterilmiş de onu güzel görmüştür. (O hiç ehl-i salâh gibi olabilir mi?) Muhakkak ki, Allah dilediğini şaşırtır ve dilediğini doğru yola iletir. Artık nefsin onların üzerine teessüflerle geçip gitmesin. Şüphe yok ki, Allah (onların) neler işlediklerini tamamıyla bilendir.

(Fatır 8)

Ömer Öngüt Meali:

Kötülükleri kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi? Şüphesiz ki Allah dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete erdirir. O halde nefsin onlar hakkında bir takım üzüntülere dalarak yıpranmasın. Çünkü Allah onların yaptıklarını çok iyi bilendir.

(Fatır 8)

Ömer Sevinçgül Meali:

Ya kötü işleri kendisine güzel gösterilip de onu güzel gören kimse! Allah, kimi dilerse ‘onun tercihlerini hesaba katarak, asla haksızlık etmeksizin’ saptırır, kimi dilerse doğru yola eriştirir. Onlar için üzülüp de kendini harap etme. Allah onların bütün yapıp ettiklerini bilir.

(Fatır 8)

Sadık Türkmen Meali:

KÖTÜ AMELİ kendisine süslü görünen ötekiler gibi olur mu? O, yaptığı kötülüğü iyi sanıyor. Muhakkak ki Allah; (sapıklığı) dileyen/tercih eden kimseyi sapıklıkta bırakır ve (hidayeti) tercih eden/dileyen kimseyi de doğruya iletir. Öyleyse, onlar hakkında üzüntüye kapılma! Gerçekten Allah onların yapıyor olduklarını en iyi bilendir.

(Fatır 8)

Seyyid Kutub Meali:

Kötü işi allandırılıp pullandırılarak gözüne güzel gösterilen kimse davranışlarını süzgeçten geçiren, gerçekçi biri gibi olur mu? Allah dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Sakın onlar için hayıflanma. Hiç kuşkusuz onların neler yaptıklarını Allah iyi bilir.

(Fatır 8)

Suat Yıldırım Meali:

Hiç kötü işleri kendisine güzel görünen kimse, iyilik edip dürüst işler işleyen kimse gibi olur mu?Allah dilediğini sapıklığa, dilediğini doğru yola iletir. O halde o insanlardan ötürü üzülüp kendini mahvetme! Çünkü Allah onların bütün yaptıklarını bilir.

(Fatır 8)

Süleyman Ateş Meali:

Kötü işi, kendisine süslendirilip de onu güzel gören kimse (vehmine aldanmayarak kötü amelini güzel görmeyen, aklıyle gerçeği gören kimse gibi olur) mu? Allah dilediğini sapıklık içinde bırakır, dilediğini yola iletir. Bundan dolayı canın, onlar için hasretlere (üzüntülere) gitmesin, Allah onların ne yaptıklarını biliyor.

(Fatır 8)

Süleymaniye Vakfı Meali:

O ücreti, kötü davranışları kendine süslü gösterildiği için güzel gören kimse mi alacak? Allah sapıklığı tercih edeni saptırır, hidayeti tercih edeni de yola getirir. Onlar yüzünden içini parçalayarak kendini harap etme; onların ne yaptığını Allah bilir.

(Fatır 8)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yaptığı kötü işlerin çekiciliğine kapılarak onları güzel görenle, doğru yolda olan bir olur mu? Doğrusu Allah, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. O halde onlara üzülerek kendini perişan etme. Çünkü Allah, onların yaptıklarını çok iyi bilir.

(Fatır 8)

Şaban Piriş Meali:

Kötü işler kendisine süslenip, onu güzel gören kimse böyle midir? Allah, dilediğini sapıklık içinde bırakır, dilediğini doğru yola çıkarır. Öyleyse onlar için kendini üzüp durma! Allah, onların ne yaptıklarını biliyor.

(Fatır 8)

Talat Koçyiğit Meali:

Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse böyle midir? Şüphesiz Allah, dilediğini saptırır; dilediğine de hidayet eder. Bu itibarla nefsin onların üzüntüsüyle harab olup gitmesin. Allah, şüphesiz onların yaptıklarını hakkıyla bilendir.

(Fatır 8)

Tefhimul Kuran Meali:

Kötü olarak yapıp ettikleri kendisine çekici, süslü kılınıp da onu güzel gören mi (Allah katında kabul görecek)? Artık şüphesiz Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de hidayete eriştirir. Öyleyse, onlara karşı nefsin hasretlere kapılıp gitmesin. Gerçekten Allah, yapmakta olduklarını bilendir.

(Fatır 8)

Ümit Şimşek Meali:

Kötü işi kendisine süslenip de artık onu güzel bir iş olarak görmeye başlayan kimse de o mü'minler gibi olur mu? Allah dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola iletir. Onlar için kendini yiyip bitirme. Allah onların özene bezene yaptıkları işleri çok iyi biliyor.

(Fatır 8)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ya o kişi? Yaptıklarının kötülüğü kendisine allanıp pullanmış da onu güzel görüvermiş. Doğrusu şu: Allah dilediğini/dileyeni saptırır, dilediğini/dileyeni de doğruya ve güzele kılavuzlar. O halde canın onlar için üzüntülere dalmasın. Hiç kuşkusuz, Allah onların ürettiklerini/ortaya koydukları oyunları çok iyi bilmektedir.

(Fatır 8)