48. Fetih Suresi / 16.ayet

Sefere katılmayan o Arap bedevilere de ki:
– Çok yakında güçlü bir topluluğa karşı savaşmaya çağrılacaksınız, ya onlarla sonuna kadar savaşacaksınız ya da onlar teslim olacaklar. Eğer bu çağrıya uyarsanız Allah size güzel bir mükâfat verecektir. Eğer daha önce yaptığınız gibi yine yüz çevirecek olursanız bilin ki Allah sizi acıklı bir azapla cezalandıracak.

Bknz: (2/193)(3/167)

Mustafa Çavdar Meali

Fetih 16 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bedevilerden, geride kalanlara de ki: Yakında çok savaşkan ve kuvvetli bir toplulukla savaşa çağrılacaksınız; onlarla sonuna dek savaşacaksınız, yahut da Müslüman olacak onlar; artık itaat ederseniz Allah, size güzelim bir mükafat verir ve fakat evvelce döndüğünüz gibi gene dönerseniz sizi elemli bir azapla azaplandırır.

(Fetih 16)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

O Arabîlerden (Hudeybiye) seferinden geri kalıp (ama ganimetten pay almak için ucuz kahramanlık rolü yaparak Hayber gazasına katılmak isteyenlere) de ki: “Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı çarpışmaya çağırılacaksınız. (Eğer iddianızda sadıksanız) Onlarla, Hakka teslim oluncaya kadar savaşacaksınız... (İşte samimiyet ve cesaretinizi ispat için bu bir fırsat ve imtihandır.) Eğer emre itaat eder (verilen görevleri yerine getirir) seniz, Allah'tan size güzel bir ecir-mükâfat vardır. Yok, eğer önceden döndüğünüz gibi yine yan çizecek olursanız, sizi çok acıklı (ve alçaltıcı) bir azapla (eziyet ve zillete) uğratacaktır.”

(Fetih 16)

Abdullah Parlıyan Meali:

Savaşa katılmayıp, geride kalan bu bedevilere de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı, savaş yapmak üzere çağrılacaksınız. Onlarla savaşacaksınız veya onlar teslim olacaklar. Eğer çağrıya evet deyip, peygambere itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat ihsan edecektir. Ama şimdi olduğu gibi yine vazgeçer, yüz çevirirseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır.

(Fetih 16)

Adem Uğur Meali:

Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.

(Fetih 16)

Ahmet Hulusi Meali:

Bedevilerden o geri bırakılanlara de ki: "Siz son derece güçlü, cengaver bir toplulukla savaşa davet olunacaksınız... Onlarla savaşırsınız yahut onlar İslam olurlar. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ecir verir... Fakat daha önce yüz çevirdiğiniz gibi gene döneklik yaparsanız, sizi feci bir azap ile azaplandırır. "

(Fetih 16)

Ahmet Tekin Meali:

Savaşa giden orduya katılmayıp cephe gerisinde kalan Bedevî Araplardan bazılarına: “Siz, yakında çok kuvvetli savaşçı bir milletin karşısına çıkacak orduya katılmaya davet edileceksiniz. Epeyce bir zayiat vererek onlarla savaşabilirsiniz. Onlar barış isteyerek savaşsız İslâm'ı da kabul etmiş olabilirler. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama, daha önce, orduya iştirak etmediğiniz, halkı yönlendirdiğiniz gibi, yine iştirak etmez, halkı istediğiniz istikamette yönlendirirseniz, Allah sizi can yakıp inleten müthiş bir azap ile cezalandırır.” de.

(Fetih 16)

Ahmet Varol Meali

Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında çetin savaşçı bir kavme karşı çağrılacaksınız. Onlarla (ya) çarpışırsınız yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ecir verir. Ama eğer daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz sizi acıklı bir azapla azaplandırır.

(Fetih 16)

Ali Bulaç Meali:

Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azab ile azablandırır."

(Fetih 16)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm, Hudeybiye seferinden) geri kalan o Bedevî'lere de ki: “- siz yakında çok kuvvetli olan cengâver bir kavimle harb için çağrılacaksınız. Onlarla savaşırsınız, yahud müslüman olurlar (da kurtulurlar). Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Şayed bundan önce yaptığınız gibi, cihaddan dönerseniz, sizi acıklı bir azab ile azablandırır.

(Fetih 16)

Ali Rıza Sefa Meali:

Geride kalan Araplara, şunu söyle: "Çok güçlü bir topluma karşı çağırılacaksınız. Onlar teslim olana dek, onlarla savaşacaksınız. Artık, boyun eğerseniz, Allah, size güzel bir ödül verecektir. Ama daha önce döndüğünüz gibi dönerseniz, acı bir cezayla sizi cezalandıracaktır!"

(Fetih 16)

Ali Ünal Meali:

(Umre seferinden) geri kalan o bedevîlere de ki: “Yakında çok güçlü ve savaşçı bir toplulukla savaşmaya davet edileceksiniz. Ya (ölünceye veya savaşı kazanıncaya kadar) onlarla savaşırsınız veya onlar Allah’a teslim (ve Müslüman) olurlar. Eğer bu sefer itaat ederseniz, Allah sizi güzel bir şekilde mükâfatlandıracaktır. Ama daha önceki davete sırtınızı döndüğünüz gibi yine sırtınızı döner (ve savaştan kaçarsanız), Allah, (hem dünyada hem Âhiret’te) sizi gayet acı bir cezaya çarptıracaktır.”

(Fetih 16)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Savaştan geri kalan o bedevilere söyle: “Siz çok güçlü çetin bir kavim ile savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla ya dövüşeceksiniz veya o kavim teslim olacaktır. Eğer bu çağrıya uyarsanız, Allah size güzel bir ücret verir. Eğer daha önce geri döndüğünüz gibi bu sefer de geri dönerseniz, Allah size elim bir azap tattırır.”

(Fetih 16)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Bedevilerden savaştan geri kalanlara de ki: "Yakında çok güçlü bir topluma karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Ya onlarla savaşacaksınız ya da onlar teslim olacaklar. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız, sizi acıklı bir azaba uğratır."

(Fetih 16)

Bekir Sadak Meali:

Bedevilerden geri kalmis olanlara de ki: «Guclu kuvvetli bir millete karsi, onlar musluman olana kadar savasmaya cagrilacaksaniz; eger itaat ederseniz Allah size guzel ecir verir, ama daha once dondugunuz gibi yine donecek olursaniz sizi can yakan bir azaba ugratir.»

(Fetih 16)

Besim Atalay Meali:

Göçebe Araplardan arda kalmış olanlara söyle ki: «Çok kuvvetli, sert bir ulusla çarpışmaya çağrılacaksınız, onlar İslâm olana dek vuruşacaksınız, eğer sizler başeğersiniz, Allah güzel sevap verir sizlere, bundan önce yaptığınız gibi, yüzünüzü dönerseniz size acı azapla azap edecek!»

(Fetih 16)

Celal Yıldırım Meali:

Bedevilerden geri kalanlara de ki: İleride siz güçlü savaşçı bir milletle savaşmaya çağrılacaksınız; ya İslâm'a girmeyi kabul edecekler, değilse onlarla vuruşacaksınız. O takdirde eğer (çağrıya evet deyip Peygamber'e) itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Daha önce arka döndüğünüz gibi dönerseniz, Allah sizi elem verici bir azâb ile azâblandırır.

(Fetih 16)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Hudeybiye seferinden) geri kalan o göçebe Araplara de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı (savaşmaya) çağrılacaksınız, onlarla (siz ölünceye) yahut onlar teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Ve sonra, (bu çağrıya) uyarsanız Allah size güzel bir mükâfat ihsan edecek ama şimdi olduğu gibi (yine) vazgeçerseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır.”

(Fetih 16)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "güçlü kuvvetli bir millete karşı, onlar müslüman olana kadar savaşmaya çağrılacaksanız; eğer itaat ederseniz Allah size güzel ecir verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi can yakan bir azaba uğratır."

(Fetih 16)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bedevilerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: "Siz, güçlü kuvvetli bir kavme karşı teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi elem dolu bir azaba uğratır."

(Fetih 16)

Diyanet Vakfı Meali:

Bedevîlerden (seferden) geri kalmış olanlara de ki: Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla, teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.  *

(Fetih 16)

Edip Yüksel Meali:

Araplardan geri kalanlara de ki, 'Siz çok güçlü bir topluluğa karşı çağrılacaksınız. Onlar teslim olana kadar onlarla savaşacaksınız. İtaat ederseniz ALLAH size güzel bir ödül verir. Daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz sizi acı bir azap ile cezalandırır.

(Fetih 16)

Elmalılı Orjinal Meali:

De ki o geri bırakılan a'rabilere: siz ileride şiddetli harb ehli bir kavme çağırılacaksınız, onlara muharebe edersiniz yahud müsliman olurlar. Eğer itaat ederseniz o vakıt Allah size güzel bir ecir verir ve eğer bundan evvel yaptığınız gibi aksine giderseniz sizi elim bir azab ile ta'zib eyler

(Fetih 16)

Elmalılı Yeni Meali:

O (savaştan) geri bırakılan bedevilere de ki: "Siz, ileride çok zorlu savaşçı bir toplulukla savaşmaya çağrılacaksınız. Onlarla savaşırsınız, yahut müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir ve eğer bundan önce yaptığınız gibi aksine giderseniz sizi acı bir azaba çarptınr.

(Fetih 16)

Erhan Aktaş Meali:

Araplardan[1], geride kalmayı tercih edenlere de ki: "Yakında çok güçlü bir halkla savaşmaya çağrılacaksınız, ya onlarla savaşırsınız ya da onlar teslim olurlar. Bundan sonra, eğer bu çağrıya uyarsanız Allah size en iyi karşılığı verir. Ama daha önce yan çizdiğiniz gibi yine yan çizecek olursanız, size acıklı bir azapla, azap eder."

1)Göçebe/bedevi Araplar.

(Fetih 16)

Gültekin Onan Meali:

Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: "Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Tanrı, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azab ile azablandırır."

(Fetih 16)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bedevi Araplardan, geri bırakılmış olanlara de ki: “Siz, yakında çok kuvvetli bir topluma karşı çağırılacaksınız, onlarla savaşırsınız veya onlar Müslüman olurlar. Artık, eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verir. Ama önceden yan çizdiğiniz gibi yine yan çizecek olursanız sizi acıklı bir azap ile azaplandırır.”

(Fetih 16)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bedevilerden geri bırakılanlara de ki: “Yakında, iyi savaşan bir toplulukla (vuruşmak için) çağrılacaksınız. Ya onlarla savaşırsınız veya teslim olup (İslam) olurlar. Şayet itaat ederseniz Allah, size güzel bir mükâfat verecektir. Yok eğer, bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi sırt çevirecek olursanız, size can yakıcı (bir azapla) azap eder.”

(Fetih 16)

Harun Yıldırım Meali:

Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: “Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla savaşırsınız ya da müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi sırt çevirirseniz, sizi acı bir azab ile azablandırır.”

(Fetih 16)

Hasan Basri Çantay:

Bedevilerden o geri bırakılanlara de ki: "Siz yakında çetin bir harb ehli olan bir kavme, siz kendileriyle muhaarebe etmek, yahut (muhaarebesiz) onlar (ın) müslüman ol (malarını sağla) mak üzere da'vet olunacaksınız. Binaen'aleyh (onlarla döğüşmek hususunda) itaat ederseniz Allah size güzel bir mükafat verir, eğer evvelce döndüğünüz gibi dönerseniz sizi elem verici bir azab ile azablandırır."

(Fetih 16)

Hayrat Neşriyat Meali:

O bedevîlerden geri bırakılanlara de ki: “(Siz) yakında çok şiddetli savaş ehli olan bir kavme(1) çağrılacaksınız; ya onlarla savaşırsınız, ya da (onlar) Müslüman olurlar! Artık itâat ederseniz, Allah size (pek) güzel bir mükâfât verir. Eğer bundan önce (Hudeybiye'den sefere iştirâk etmeden) döndüğünüz gibi yine dönerseniz, sizi (pek) elemli bir azâb ile cezâlandırır.”*

(Fetih 16)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Araplar'dan geride bırakılanlara "Barışa¹ girinceye kadar² kendileriyle savaşacağınız şiddetli bir perişan etme gücüne [savaş gücüne] sahip bir millete davet edileceksiniz. Artık, gönülden itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verir; eğer tıpkı önceden yüz çevirdiğiniz gibi yüz çeviriyorsanız, size can yakıcı bir azap olarak azap eder." de.

(Fetih 16)

Hüseyin Atay Meali:

Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: "Pek güçlü bir ulusa karşı, onlar doğruya içtenlikle boyun eğene kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ödül verir, ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız, sizi can yakan bir azaba uğratır."

(Fetih 16)

İbni Kesir Meali:

Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: Siz, yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya onlar müslüman olurlar. Şayet itaat ederseniz; Allah size güzel bir ecir verir. Ama daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız; sizi, elim bir azabla azablandırır.

(Fetih 16)

İlyas Yorulmaz Meali:

Araplardan geride kalanlara deki ” Çok güçlü ordusu olan bir toplulukla savaşmak üzere, çağrılacaksınız. Onlarla karşılıklı savaşacaksınız veya onlar teslim olacaklar. Eğer (sizi çağıran elçiye) itaat ederseniz, Allah size güzel bir karşılık verecektir. Ama önceki kaçtığınız gibi tekrar sırtınızı dönüp kaçarsanız, o zaman Allah, acıklı bir azapla size azap eder.

(Fetih 16)

İskender Ali Mihr Meali:

Bedevî Araplar’dan (savaştan) geride kalanlara de ki: “Şiddetli (kuvvetli) çarpışan bir kavime karşı (savaşmaya) çağrılacaksınız. Ya onları öldürürsünüz ya da onlar teslim olurlar. Bundan sonra eğer (Allah’a) itaat ederseniz, Allah size ahsen ecir verir. Ve eğer daha önce döndüğünüz gibi dönerseniz, size elîm bir azapla azap eder.”

(Fetih 16)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çöl araplarından geride bırakılanlara de ki: «Siz çok savaşkan bir ulusla savaşmıya çağrılacaksınız. Onlar Allah'a bağınıncaya kadar savaşacaksınız. Eğer bu buyruğa boyun eğerseniz Allah da size güzel bir karşılıkta bulunacaktır. Bundan önce yüz çevirdiğiniz gibi yine yüz çevirecek olursanız, Allah da sizi acıklı bir azaba uğratacaktır.

(Fetih 16)

Kadri Çelik Meali:

Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: “Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız, ya da (onlar) Müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ecir verir. Eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azap ile azaplandırır.”

(Fetih 16)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! Hudeybiye seferinden geri kalan göçebe kabîlelere de ki: “Bakın, Allah size tövbe etmeniz için bir fırsat veriyor: Yakın bir gelecekte, Bizanslılar veya İranlılar gibi güçlü bir topluluğa karşı yapılacak seferlere çağrılacaksınız. Onlarla, Allah yolunda şehit oluncaya veyaonlar İslâmî otoriteye teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Eğer bundan böyle emre itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Fakat daha önce yaptığınız gibi bu kez de yüz çevirecek olursanız, sizi can yakıcı bir azapla cezalandıracaktır! Gerçi içinizde savaşa gelemeyecek durumda olanlar da var:

(Fetih 16)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Fiilen geride kalan bedevilere de ki: "Yakında çağrılacaksınız sizler, En zorlu savaşçı bir toplulukla savaşmaya. Onlarla savaşırsanız sizler, Teslim olup onlar boyun eğinceye kadarsiz de itaat ederseniz eğer, İşte o zaman, Allah, sizi pek de güzel şekilde ödüllendirir. Hayır! Daha önce yaptığınız gibi cihattan kaçıp arkanızı dönerseniz eğer Fevkalade acı bir azabı sizlere verir O. Bu azap çok şiddetlidir.

(Fetih 16)

Mehmet Türk Meali:

O bedevîlerden geride bırakılanlara: “Siz yakında çok güçlü bir toplumla, onlar Müslüman oluncaya1 kadar (savaşmaya) çağrılacaksınız.2 Bu durumda eğer (emre) itaat ederseniz Allah, size güzel bir mükâfat verir, ama önceki döndüğünüz gibi dönerseniz, (o zaman da) sizi acı bir azapla cezâlandırır.” de.*

(Fetih 16)

Muhammed Celal Şems Meali:

Sen, (kırsal bölgelerde yaşayan) bedevilerden geride bırakılanlara de ki: “Yakında çok savaşçı bir kavime karşı çağrılacaksınız. Ancak onlar Müslüman olduktan sonra (kendileriyle savaşmayacaksınız.) Eğer itaat ederseniz, Allah (da) size çok iyi bir mükâfat verecektir. (Ancak) daha önce yüz çevirdiğiniz gibi (gene) yüz çevirirseniz, O sizi çok acı bir azaba uğratacaktır.

(Fetih 16)

Muhammed Esed Meali:

Arkada kalan bu bedevilere de ki: "Yakında çok güçlü bir topluma karşı (savaşmaya) çağrılacaksınız, onlarla (siz ölünceye) yahut onlar teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Ve sonra, (bu çağrıya) uyarsanız Allah size güzel bir mükafat ihsan edecek ama şimdi olduğu gibi (yine) vazgeçerseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır".

(Fetih 16)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Bedevilerden savaşa gelmeyip geride kalanlara de ki; "Yakında güçlü ve savaşçı bir halka karşı çağırılacaksınız. O zaman ya onlar kendiliğinden teslim olacak veya onlarla savaşacaksınız. Buyruğa uyarsanız, Allah size güzel bir ödül verir. Daha önce yaptığınız gibi yine yüz çevirirseniz, bu kez Allah, acı bir azapla sizi cezalandıracaktır."

(Fetih 16)

Mustafa Çavdar Meali:

Sefere katılmayan o Arap bedevilere de ki: – Çok yakında güçlü bir topluluğa karşı savaşmaya çağrılacaksınız, ya onlarla sonuna kadar savaşacaksınız ya da onlar teslim olacaklar. Eğer bu çağrıya uyarsanız Allah size güzel bir mükâfat verecektir. Eğer daha önce yaptığınız gibi yine yüz çevirecek olursanız bilin ki Allah sizi acıklı bir azapla cezalandıracak.

Bknz: (2/193) - (3/167)

(Fetih 16)

Mustafa Çevik Meali:

14-16 Korkaklıkları sebebiyle seninle savaş için çıktığın sefere katılmayan bedeviler, zafer ve ganimet elde edeceğinizi sezdikleri sefere katılmak için sana “İzin ver de biz de bu sefere katılalım” diyecekler. Bunlar gibi meşru bir mazeretleri olmadan savaşa katılmayan ve daha sonra kolay kazanılacak savaşa katılmak isteyenlere de ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz çünkü Allah sizin gibilerin bu tutumları ile ilgili hükümlerini bildirmiştir.” Bunun üzerine onlar da; “Hayır, Allah böyle bir hüküm belirtmedi. Siz ganimetleri bizden kıskanıp esirgediğiniz için böyle söylüyorsunuz.” diyerek Allah’ın sözünü değiştirmek istemektedirler. Ne yazık ki onlar, gerçeği işlerine geldiği gibi kavramak istiyorlar. Ey Peygamber! Onlara de ki: “Yakında çok güçlü saldırgan bir topluluğa karşı savaşa çağırılacaksınız, onlarla ölünceye kadar ya da onlar teslim oluncaya kadar savaşmayı göze alır da bize katılırsanız Allah size güzel bir karşılık verip ödüllendirecek. Fakat önceden yaptığınız gibi, bu çağrıdan da geri durup asılsız bahaneler uydurursanız, Allah da sizi umduklarınızdan mahrum bırakacak ve şiddetli bir azapla cezalandıracak.

(Fetih 16)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Geride kalan şu bedevilere de ki: "Gelecekte ezici gücü olan toplum(lar)la mücadeleye çağrılacaksınız; onlarla (sonuna dek) savaşacaksanız ya da onlar teslim olacaklar. İşte siz eğer bu çağrıya uyarsanız, Allah size güzel bir karşılık verecek; yok eğer şimdi yaptığınız gibi geri durursanız, O sizi umduğunuzdan mahrum bırakarak terkedilmişliğin şiddetli acısını tattıracaktır.

(Fetih 16)

Osman Okur Meali:

(Hudeybiye seferinden) geri kalan o Araplara de ki: “Yakında çok güçlü bir topluma karşı (savaşmaya) çağrılacaksınız, onlarla (siz ölünceye) yahut onlar teslim oluncaya kadar savaşacaksınız. Ve sonra, (bu çağrıya) uyarsanız Allah size güzel bir mükâfat ihsan edecek ama şimdi olduğu gibi (yine) vazgeçerseniz sizi şiddetli bir cezaya çarptıracaktır.”

(Fetih 16)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O bedevilerden geri bırakılmış olanlara de ki: «Siz ileride şiddetli savaş ehli bir kavme davet olunacaksınızdır. Onlar ile savaşta bulunursunuz veya onlar İslâmiyet'i kabul ederler. Artık itaat ederseniz Allah Teâlâ size güzel bir mükâfaat verir ve eğer evvelce yüz çevirmiş olduğunuz gibi yine yüz çevirirseniz sizi bir acıklı azab ile muazzeb kılar.»

(Fetih 16)

Ömer Öngüt Meali:

Bedevîlerden (seferden) geri bırakılanlara de ki: "Siz yakında güçlü kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya çağırılacaksınız. Onlarla savaşırsınız veya onlar müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verir. Amma daha önce döndüğünüz gibi yine dönerseniz, size acıklı bir azap ile azap eder. "

(Fetih 16)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bedevilerden ‘kırsal yerlerde yaşayan insanlardan’ geri kalmış olanlara, “Yakında, yaman savaşçı olan bir toplulukla, onlar teslim oluncaya kadar savaşmaya çağrılacaksınız. Bu çağrıya uyarsanız Allah size güzel bir ödül verir. Fakat daha önce döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız, size acılı bir azaba uğratır” de.

(Fetih 16)

Sadık Türkmen Meali:

Bedevîlerin (savaştan) geri bırakılanlarına de ki: “Siz, güçlü kuvvetli saldırgan bir kavme karşı savaşmaya çağrılacaksınız veya onlar teslim olacaklar. Eğer itaat ederseniz (bu çağrıya uyarsanız), Allah size güzel bir ödül verir. Ama önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, Allah sizi çok acıklı bir azaba uğratır.”

(Fetih 16)

Seyyid Kutub Meali:

Bedevilerden geri kalmış olanlara de ki: «Siz yakında çok kuvvetli olan bir kavme karşı savaşmaya çağrılacaksınız. Onlarla savaşırsınız ya da müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir. Fakat önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız sizi acıklı bir azaba uğratır.»

(Fetih 16)

Suat Yıldırım Meali:

O gazaya katılmayıp geri kalan bedevilere de ki: "Siz yakında çok kuvvetli ve savaşçı bir milletle savaşmaya davet edileceksiniz. Onlar teslim olup boyun eğinceye kadar onlarla savaşacaksınız. Eğer bu sefer itaat ederseniz Allah sizi pek güzel bir şekilde ödüllendirir. Ama daha önce yaptığınız gibi arkanızı döner, cihaddan kaçarsanız, O, size gayet acı bir azap verir."

(Fetih 16)

Süleyman Ateş Meali:

O geride kalan göçebe Araplara de ki: "Siz yakında çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmaya davet edileceksiniz, onlarla (ya) dövüşürsünüz, yahut (onlar) müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükafat verir; (yok) eğer önceden döndüğünüz gibi yine dönerseniz, size acı bir şekilde azab eder.

(Fetih 16)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Çöl araplarından[1] o geride bırakılanlara de ki "Savaşma gücü üstün bir topluluğa karşı çağrılacaksınız. Onlarla savaşacaksınız veya (savaşmanıza gerek kalmadan)teslim de olabilirler. Bu emre(sefer çağrısına) uyarsanız Allah size güzel bir ödül verir. Daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yine yüz çevirirseniz, sizi acıklı bir azaba uğratır.

1)Bedevilerden.

(Fetih 16)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Arkada kalan göçebelere: "Yakında güçlü bir topluma karşı savaşa çağrılacaksınız ve teslim oluncaya kadar onlarla savaşmanız istenecek. Bu çağrıya uyarsanız, Allah size güzel bir karşılık verecek; daha önce yaptığınız gibi yine gelmezseniz, Allah sizi can yakıcı bir azaba uğratacaktır" de.

(Fetih 16)

Şaban Piriş Meali:

Bedevilerden (seferden) geri kalanlara de ki: -Çok güçlü bir kavme karşı savaşmak için çağrılacaksınız, ya da onlar teslim olacaklar. Eğer itaat ederseniz Allah size güzel bir ödül verir. Eğer daha önce yüz çevirdiğiniz gibi yüz çevirirseniz, sizi acı bir azapla cezalandırır.

(Fetih 16)

Talat Koçyiğit Meali:

Seferlerinizden geri kalan bedevilere de ki: "Çok kuvvetli bir kavme karşı savaşmak üzere davet olunacaksınız; yahut ta onlar müslüman olacaklardır. Buna göre, eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir mükâfat verecektir. Yok eğer önceden döndüğünüz gibi yine dönecek olursanız, size çok acı bir şekilde azâb edecektir".

(Fetih 16)

Tefhimul Kuran Meali:

Bedevilerden geride bırakılanlara de ki: «Siz yakında zorlu savaşçı olan bir kavme çağrılacaksınız; onlarla (ya) savaşırsınız ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu durumda eğer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eğer bundan önce sırt çevirdiğiniz gibi (yine) sırt çevirirseniz, sizi acı bir azab ile azablandırır.»

(Fetih 16)

Ümit Şimşek Meali:

Geride kalanlara de ki: Yakında güçlü ve savaşçı bir kavme karşı çağırılacaksınız. O zaman ya onlar kendiliğinden teslim olacak veya onlarla savaşacaksınız. İtaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verir. Daha önce yaptığınız gibi yine yüz çevirirseniz, bu defa acı bir azapla sizi azaplandırır.

(Fetih 16)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Bedevilerden, geri bırakılmış olanlara de ki: "Siz yakında çok zorlu savaş veren bir kavimle çarpışmaya çağrılacaksınız. Ya onlarla çarpışırsınız, yahut onlar Müslüman olurlar. Eğer itaat ederseniz, Allah size güzel bir ödül verecektir. Yok eğer önceden döndüğünüz gibi yüz çevirirseniz, Allah sizi acıklı bir azapla cezalandırır."

(Fetih 16)