48. Fetih Suresi / 15.ayet

Sefere katılmayarak geride kalanlar, ganimet elde edeceğiniz başka bir sefere çıkacağınız zaman:
– İzin verin de biz de sizinle gelelim diyerek Allah’ın kendileri ile ilgili hükmünü değiştirmek istiyorlar, onlara de ki:
– Siz bize asla katılamazsınız zira Allah daha önce sizin hakkınızda böyle buyurdu, onlar da:
– Hayır, aslında siz bizden ganimeti kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilakis onlar anlayışı kıt kimselerdir.

Bknz: (2/190)(4/75)

Mustafa Çavdar Meali

Fetih 15 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken bizi de bırakın da derler, biz de size uyalım; onlar, Allah sözünü değiştirmek isterler, de ki: Siz, kesin olarak bize uyamazsınız, Allah da önceden böyle dedi; onlar, diyecekler ki: Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz, bize haset ediyorsunuz; hayır, onlar, anlayışları pek az bir topluluktur.*

(Fetih 15)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey mü’minler) Siz (Hayber’deki ve her yerdeki) ganimetleri almaya gittiğiniz zaman (dünya sevgileri ve samimiyetsizlikleri nedeniyle cihaddan) geri bırakılanlar (sorumluluktan ve fedakarlıktan kaytaranlar) gelip diyeceklerdir ki: "Bize müsaade edin de sizi izleyelim (sadık mücahitlerle birlikte gidelim, ganimet ve devlet işlerine iştirak edelim) ." Onlar, Allah'ın kelâmını (ve kararını) değiştirmek (bedavadan ganimet devşirmek) istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim peşimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel sizinle alâkalı böyle (takdir) buyurdu (sizin niyetinizi ve mahiyetinizi bize bildirdi) ." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyeceklerdir. Hayır, öyle değil; doğrusu onlar anlayışları pek kıt olan (ve feraset ehli mü’minleri kandıracağını sanan) zavallılardır.

(Fetih 15)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey mü'minler! Siz ganimetler elde edeceğiniz bir savaşa katılmak için yola çıktığınız zaman, daha önce savaşanlardan geri kalmış olanlar: “Bırakın sizinle gelelim” diyecekler. Onlar böylece Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Siz hiçbir zaman bizim peşimize takılıp gelemeyeceksiniz. Allah daha önce başarının kime ait olacağını bildirmiştir. Bunun üzerine onlar: “Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz” derler. Gerçektende onlar hakikati çok az kavrayan bir topluluktur.

(Fetih 15)

Adem Uğur Meali:

Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur." Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Ahmet Hulusi Meali:

Bu geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğinizde: "Bırakın biz de sizinle gelelim" derler. Onlar, Allah kelamını (sözünü) değiştirmek istiyorlar! De ki: "Siz bize asla uyamazsınız; daha önce Allah böyle buyurdu (hükmetti)"... Bu kez şöyle derler: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz"... Bilakis onlar, anlayışı kıt kimselerdir!

(Fetih 15)

Ahmet Tekin Meali:

Siz ganimetleri almak için gittiğinizde, savaşa giden orduya katılmayıp cephe gerisinde kalanlar: “Bırakın, ellemeyin, biz de arkanıza düşelim.” diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın kelâmını, hükmünü değiştirmek istiyorlar. Onlara: “Siz, asla bizim peşimize takılamazsınız. Allah, daha önce sizin için böyle buyurmuştur.” de. Onlar size: “Aslına bakarsanız, siz bizi kıskanıyorsunuz.” diyeceklerdir. Bilâkis onlar, senin söylediklerinden işlerine gelen kadar azıcık bir şey anlamayı alışkanlık haline getirmişlerdir.

(Fetih 15)

Ahmet Varol Meali

Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya çıktığınızda diyecekler ki: "Bırakın bizi, sizin arkanızdan gelelim." Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz bizim arkamızdan gelemezsiniz. Allah daha önce böyle buyurdu." "Hayır. Bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır onlar ancak çok az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Ali Bulaç Meali:

(Savaştan) Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Siz (Hayber'den) ganimetler almak için gideceğiniz vakit, o (Hudeybiye seferinden) geri kalanlar şöyle diyecekler: “-Bırakın bizi, arkanızdan gelelim.” Onlar, Allah'ın (kendi aleyhlerine olan) kelâmını, (Hudeybiye seferine katılmıyan Bedevî'leri, bundan böyle başka bir sefere çıkarma, emrini) değiştirmek istiyecekler. De ki: “- Siz, bizim arkamızdan asla gelmiyeceksiniz. Allah, bundan önce hakkınızda böyle buyurdu.” Onlar buna da şöyle diyecekler: “- Hayır bizi kıskanıyorsunuz.” Doğrusu onlar, pek az anlıyan duygusuzlardır.

(Fetih 15)

Ali Rıza Sefa Meali:

Savaş kazanımlarını almak için gittiğinizde, geride kalmış olanlar; "İzin verin; biz de sizinle gelelim!" diyecekler. Allah'ın Sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Bizimle asla gelemezsiniz. Allah, daha önce böyle bildirmiştir!" Bunun üzerine, şöyle diyecekler: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz!" Hayır! Ancak çok az anlıyorlar.

(Fetih 15)

Ali Ünal Meali:

(Senin Umre davetine olumlu cevap vermeyerek) geride kalanlar, ganimet alacağınıza kesin gözle baktıkları sefere çıktığınızda ise, “İzin verin, biz de sizinle beraber gelelim,” diyeceklerdir. Onlar, Allah’ın hükmünü değiştirmek diliyorlar. De ki: “Bizimle asla gelemezsiniz. Cenab–ı Allah, hakkınızda daha önce böyle buyurmuştur.” Buna ise, “Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz.” mukabelesinde bulunacaklardır. Bilakis onlar, meselenin özünü kavrayamayan anlayışı kıt kimselerdir.

(Fetih 15)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Savaştan (Hudeybiye seferinden) geri kalanlar, size: “(Hayber) ganimetlerini almak için çıktığınızda, bırakın biz de size tabi olalım.” diyecekler. Bunlar Allah’ın kelamını (kanunu) değiştirmek istiyorlar. De ki: “Siz bizimle asla olmayacaksınız. Allah daha evvel bunu böyle söylemiştir.” Onlar: “Siz, bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Hayır, belki onlar anlayışları kıt insanlardır.

(Fetih 15)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Savaştan geri kalanlar, ganimetleri almak için gittiğinizde, "Bırakınız, biz de sizinle beraber gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz asla bizimle beraber gelmeyeceksiniz. Allah sizin için önceden böyle buyurdu." Onlar, "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Aslında onlar,kafaları pek az çalışan kimselerdir.

(Fetih 15)

Bekir Sadak Meali:

Savastan geri kalmis olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: «Birakin, biz de sizinle gelelim» diyeceklerdir. Onlar Allah'in sozunu degistirmek isterler. De ki: «Bize uymayacaksiniz; Allah sizin icin onceden boyle buyurmustur.» Size: «Hayir, bizi cekemiyorsunuz» diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az soz anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Besim Atalay Meali:

Geri kalmış olanlar —sizler ganimete gittiğinizde— diyecekler ki: «Bizi bırakınız size uyalım», Allahın sözünü de, değiştirmek isterler, diyesin ki: «Sizler bize hiç uymazsınız, Allah önce böyle haber vermiştir»; hemen diyecekler ki: «Bizi çekemezsiniz»; hayır, onlar az anlarlar

(Fetih 15)

Celal Yıldırım Meali:

(Savaşa katılmayıp) geri kalanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz vakit, bırakın biz de peşinizden gelelim, derler; onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: Peşimize takılıp gelmeyeceksiniz. Allah, sizin için daha önce böyle buyurdu. Onlar, «hayır siz bizi kıskanıyorsunuz,» diyecekler. Bilâkis, kendileri çok az anlayan kimselerdir..

(Fetih 15)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Savaştan) geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken: “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah'ın (kendi aleyhlerinde olan) sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar: “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Doğrusu onlar, anlayışları kıt olan kimselerdir.

(Fetih 15)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken: "Bırakın, biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur." Size: "Hayır, bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Savaştan geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken, "Bırakın biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur." Onlar, "Bizi kıskanıyorsunuz" diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az anlarlar.

(Fetih 15)

Diyanet Vakfı Meali:

Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri kalanlar: Bırakın, biz de arkanıza düşelim, diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: «Siz asla bizim peşimize düşmeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur.» Onlar size: Hayır, bizi kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilâkis onlar, pek az anlayan kimselerdir.  *

(Fetih 15)

Edip Yüksel Meali:

Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde, 'Bırakın biz de sizinle gelelim,' diyecekler. Onlar ALLAH'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki, 'Siz bizi izlemiyeceksiniz. Bu ALLAH'ın önceden almış olduğu karardır.' Bunun üzerine onlar, 'Siz aslında bizi çekemiyorsunuz,' diyeceklerdir. Doğrusu, onlar pek az söz anlarlar.

(Fetih 15)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yakında diyecek ki o geri bırakılanlar -sizler bir takım ganimetlere koştuğunuz vakıt onları almak için- "bırakın bizi arkanızdan gelelim", Allahın kelamını tebdil etmek istiyecekler, de ki: Siz bizim arkamızdan asla gelmiyeceksiniz, hakkınızda bundan evvel Allah böyle buyurdu, ona da diyecekler ki: Hayır bizi kıskanıyorsunuz, hayır ince anlamazdırlar anlayışları az.

(Fetih 15)

Elmalılı Yeni Meali:

Sizler bir takım ganimetleri almaya gittiğinizde o geri bırakılanlar yakında diyecekler: "Bırakın bizi, arkanızdan gelelim!" Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isteyecekler. De ki: "Siz asla bizim arkamızdan gelmeyeceksiniz; hakkınızda bundan önce Allah böyle buyurdu." Ona da diyecekler ki: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz!" Hayır onlar, ince anlamaz, anlayışları az kimselerdir.

(Fetih 15)

Erhan Aktaş Meali:

Geri bırakılanlar[1], ganimetleri almak için gittiğinizde: "Müsaade edin sizinle gelelim." diyecekler. Allah'ın sözünü[2] değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, asla bizimle gelemezsiniz. Allah, bu hükmü daha önce buyurmuştu.[2]" O zaman da: "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz." diyecekler. Doğrusu onlar anlayışı kıt kimselerdir.

1)Savaşa katılmayanlar.
2)9/Tövbe, 83'teki, özürsüz savaşa katılmayanlarla ilgili hüküm. Zor ve tehlikeli savaşlara katılmamak için bahaneler üreten, ganimet elde edecekleri kolay savaş olunca da katılmak isteyen ikiyüzlü kimseler kast edilmektedir.

(Fetih 15)

Gültekin Onan Meali:

(Savaştan) Geride bırakılanlar siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: "Bizi bırakın da sizi izleyelim." Onlar, Tanrı'nın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Tanrı, daha evvel böyle buyurdu." Bunun üzerine: "Hayır, bizi kıskanıyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar pek az kavrayan (la yefkahune) kimselerdir.

(Fetih 15)

Hakkı Yılmaz Meali:

Siz, ganimetleri almak için gittiğinizde o geri kalanlar: “Bırakın bizi de sizi izleyelim” diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz, asla bizimle gelemeyeceksiniz. Allah, daha önce böyle buyurmuştur.” Sonra onlar: “Tam tersi, siz, bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Tam tersi onlar, pek az şey dışında anlamazlar.

(Fetih 15)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ganimetleri almaya gittiğinizde (savaştan) geri bırakılanlar: “Bırakın da sizin peşinizden gelelim.” diyecekler. Allah’ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: “Peşimizden gelmeyeceksiniz. Allah, önceden de böyle buyurmuştu.” (Onlar:) “İşin aslı bizi kıskanıyor, çekemiyorsunuz.” diyecekler. (Hayır, öyle değil!) Bilakis, onlar çok az anlarlar.

(Fetih 15)

Harun Yıldırım Meali:

Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: “Bizi bırakın da sizi izleyelim.” Onlar, Allah’ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: “Siz, kesin olarak bizim izimizden gelemezsiniz. Allah, daha önceden böyle buyurmuştur.” Bunun üzerine: “Hayır, bizi kıskanıyorsunuz.” diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Hasan Basri Çantay:

Siz ganimetler almak için gitdiğiniz vakit o geri bırakılanlar diyecek (ler) ki: "Bırakın biz de arkanıza düşelim". Onlar (bununla) Allahın sözünü değişdirmelerini isterler. De ki: "Bizim arkamıza asla düşemezsiniz siz. Allah, daha evvel böyle buyurmuşdur". Bunun üzerine de "Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz" diyeceklerdir. Bil'akis onlar (başka değil) pek az anlar kimselerdir.

(Fetih 15)

Hayrat Neşriyat Meali:

O geri bırakılanlar, (siz Hayber'deki) ganîmetleri almak için gittiğiniz zaman: “Bizi bırakın da peşinizden gelelim!” diyecektir. (Onlar) Allah'ın kelâmını(3) değiştirmek istiyorlar. De ki: “(Siz) aslâ peşimizden gelmeyeceksiniz; Allah, hakkınızda daha önce böyle buyurmuştur!” Bunun üzerine (onlar): “Hayır! (Siz) bizi kıskanıyorsunuz!” diyeceklerdir. Bil'akis (onlar), ancak pek az anlıyorlar.*

(Fetih 15)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ganimetlere, onları almak için harekete geçtiğiniz zaman, geride bırakılanlar "Bize karışmayın da size uyalım" diyecekler. Hâlbuki Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. "Bize asla bağlı olmayacaksınız. İşte, Allah önceden bunun gibi söyledi" de. Ardından "Hayır! Bizi kıskanıyorsunuz!" diyecekler. Hayır! Onlar [en başından beri] ancak pek az anlıyorlardı.

(Fetih 15)

Hüseyin Atay Meali:

Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken, "Bırakın, biz de sizinle gelelim" diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Peşimizden gelmeyeceksiniz; Allah sizin için önceden böyle buyurmuştur." "Hayır! Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır! Ancak, onlar pek az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

İbni Kesir Meali:

Siz, ganimetleri almak için gittiğinizde; geride bırakılanlar diyeceklerdir ki: Bırakın, biz de arkanıza düşelim. Onlar, Allah'ın kelamını değiştirmek isterler. De ki: Bize uymayacaksınız. Allah, daha önce böyle buyurmuştur. Size; hayır, bizi çekemiyorsunuz, diyeceklerdir. Hayır onlar, pek az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

İlyas Yorulmaz Meali:

Geride kalanlar, sizin elde ettiğiniz ganimetlerle geri döndüğünüzde “Bırakmadınız ki (savaşa gitmek için) size katılalım” diyecekler. Onlar Allah'ın sözlerini değiştirmeyi istiyorlar. Onlara deki “(Savaşa gitmeden) Daha önce Allah'ın bize bildirdiğine göre siz, bize kesinlikle katılmayacaktınız.” Bu söylediğine karşılık onlarda “Hayır! Siz bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Tam tersine, onların pek azı, bu olayları düşünüp anlayabiliyor.

(Fetih 15)

İskender Ali Mihr Meali:

(Savaştan) geri kalanlar, ganimetlerin (bulunduğu yere) onları almak için gittiğiniz zaman: “Bizi bırakın (bize izin verin), size tâbî olalım.” diyecekler. (Onlar) Allah’ın kelâmını değiştirmek istiyorlar. (Onlara) de ki: “Siz asla bize tâbî olamazsınız. Allahû Tealâ daha önce böyle buyurdu.” O zaman (onlar da): “Hayır, siz bize haset ediyorsunuz (bizi kıskanıyorsunuz).” diyecekler. Hayır, onlar pek azı hariç, fıkıh (idrak) edemiyorlar (anlayamıyorlar).

(Fetih 15)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Siz savaş alıntılarını almıya gidince geride bırakılanlar şunu diyecekler: «Bırakın da biz de sizin ardınızdan gelelim.» Onlar böylelikle Allah'ın bir sözünü değiştirmek isterler. De ki: «Siz bizim ardımızdan gelemezsiniz. Çünkü Allah bundan önce böyle buyurmuştu.» Bunun üzerine onlar diyecekler: «Siz bizi kıskanıyorsunuz?» Doğrusu, onlar anlayışı kıt olan kimselerdir.

(Fetih 15)

Kadri Çelik Meali:

Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman, “Bizi bırakın da sizi izleyelim.” diyecekler. Onlar, Allah'ın kelâmını değiştirmek istiyorlar. De ki: “Siz, kesin olarak bizim izimizden gelmezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu.” Bunun üzerine, “Hayır, bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayanlardır.

(Fetih 15)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Muhammed! Tehlikeli Hudeybiye seferine katılmayanlar, ganîmet elde edeceğiniz kolay bir savaş için yola çıktığınızda, “İzin verin biz de sizinle gelelim!” diyecekler. Onlar bu istekte bulunarak, Allah’ınaşağıda, on sekiz ve on dokuzuncu ayetlerde verdiği hükmünü değiştirmek isteyecekler. Çünkü söz konusu ayetlerde, bu ganîmetlerin yalnızca Hudeybiye seferine katılan fedâkâr müminlere ait olduğu bildirilmiştir. Bunun için, ey Muhammed, onlara de ki: “Siz ey savaş kaçkınları! Bundan sonraki kolay fetihlere bizimle gelmeyeceksiniz! Çünkü Allah, sizin hakkınızda daha önce böyle buyurmuştur!” Bunun üzerine, “Siz aslında bizi çekemiyorsunuz!” diyeceklerdir. Hayır; doğrusu onlar, hakîkati idrâk edemeyen anlayışı kıt kimselerdir! Fakat henüz her şey bitmiş de değil:

(Fetih 15)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hazır olmayanlar gazada, siz ganimetleri almak için gittiğiniz zamanlar- Fırsatçılık yaparcasına onlar: " İzin verin biz de size tabi olalım" derler. Esasında onlar, Allah'ın verdiği hükmü bir şekilde değiştirmek isterler. Tam bu esnada de ki: "Bizimle gelemezsiniz, zira Allah böyle buyurmuştur" İşte bu defa da bunun üzerine: "Hayır! Siz bizi çekemiyorsunuz" derler. Hayır, onlar, anlayışları kıt olup, hakikati pek az anlayan toplulukturlar.

(Fetih 15)

Mehmet Türk Meali:

O geride bırakılanlar, siz ganîmet vâdeden (bir savaşa) gittiğiniz zaman: “Bırakın da biz de sizinle gelelim.” diyerek, Allah’ın sözünü değiştirmek istiyorlar.1 (Ey Muhammed!) Sen de: “Allah’ın, daha önce buyurduğu gibi, siz kesinlikle bizimle gelemezsiniz.” de. Bunun üzerine de onlar: “Doğrusu, bizi çekemiyorsunuz.” diyecekler. Hayır, (bu doğru değil.) Ama onların ancak pek azı bunu anlayabilir.*

(Fetih 15)

Muhammed Celal Şems Meali:

Siz ganimetleri toplamaya gideceğiniz zaman, geride bırakılanlar size, “Müsaade edin, biz (de) arkanızdan gelelim,” diyecekler. Onlar, Allah’ın kararını değiştirmek isteyecekler. Sen de ki: “Asla peşimizden gelemezsiniz. Allah önceden böyle söylemiştir.” Bunun üzerine onlar, “Siz aslında bizi kıskanıyorsunuz,” diyecekler. Aslında onlar, anlayıştan tamamen yoksundurlar.

(Fetih 15)

Muhammed Esed Meali:

Siz (ey müminler,) ganimet vaad eden bir savaşa katılmak için yola çıktığınız zaman (daha önce) geride kalmış olanlar: "Bırakın sizinle gelelim!" diyecekler; Allah'ın Sözünü değiştirmek iste(diklerini böylece gösterecek)ler. De ki: "Bizimle hiçbir zaman gelemeyeceksiniz. Allah daha önce (ganimetleri kimin kazanacağını) bildirmiştir". Bunun üzerine onlar: "Hayır, aslında bizi(m ganimetten alacağımız payı) kıskanıyorsunuz!" diye (kendilerinden emin bir şekilde) cevap verecekler. Hayır, (tersine) onlar hakikati çok az kavrayabilirler!

(Fetih 15)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Siz ganimetleri almak için gittiğinizde, savaşa gelmekten kaçınanlar; "Bırakın, biz de arkanıza düşelim," diyeceklerdir. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki; "Siz asla bizim peşimizden gelemeyeceksiniz! Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur." Onlar yine size; "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz," diyeceklerdir. Tersine onlar, anlayışı pek az olan kimselerdir.

(Fetih 15)

Mustafa Çavdar Meali:

Sefere katılmayarak geride kalanlar, ganimet elde edeceğiniz başka bir sefere çıkacağınız zaman: – İzin verin de biz de sizinle gelelim diyerek Allah’ın kendileri ile ilgili hükmünü değiştirmek istiyorlar, onlara de ki: – Siz bize asla katılamazsınız zira Allah daha önce sizin hakkınızda böyle buyurdu, onlar da: – Hayır, aslında siz bizden ganimeti kıskanıyorsunuz, diyeceklerdir. Bilakis onlar anlayışı kıt kimselerdir.

Bknz: (2/190) - (4/75)

(Fetih 15)

Mustafa Çevik Meali:

14-16 Korkaklıkları sebebiyle seninle savaş için çıktığın sefere katılmayan bedeviler, zafer ve ganimet elde edeceğinizi sezdikleri sefere katılmak için sana “İzin ver de biz de bu sefere katılalım” diyecekler. Bunlar gibi meşru bir mazeretleri olmadan savaşa katılmayan ve daha sonra kolay kazanılacak savaşa katılmak isteyenlere de ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz çünkü Allah sizin gibilerin bu tutumları ile ilgili hükümlerini bildirmiştir.” Bunun üzerine onlar da; “Hayır, Allah böyle bir hüküm belirtmedi. Siz ganimetleri bizden kıskanıp esirgediğiniz için böyle söylüyorsunuz.” diyerek Allah’ın sözünü değiştirmek istemektedirler. Ne yazık ki onlar, gerçeği işlerine geldiği gibi kavramak istiyorlar. Ey Peygamber! Onlara de ki: “Yakında çok güçlü saldırgan bir topluluğa karşı savaşa çağırılacaksınız, onlarla ölünceye kadar ya da onlar teslim oluncaya kadar savaşmayı göze alır da bize katılırsanız Allah size güzel bir karşılık verip ödüllendirecek. Fakat önceden yaptığınız gibi, bu çağrıdan da geri durup asılsız bahaneler uydurursanız, Allah da sizi umduklarınızdan mahrum bırakacak ve şiddetli bir azapla cezalandıracak.

(Fetih 15)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yakın gelecekte, ganimet vaad eden bir savaşa çıktığınızda, (şimdi) geride kalanlar, "Bırakın bizi de arkanızdan gelelim!" diyecekler; Allah'ın sözünü (böylece) değiştirmek isteyecekler. De ki: "(Bu kez) asla bizimle gelmeyeceksiniz; böyle olacak, (zira) Allah daha önce (ganimet hakkında) konuşmuştu." Bunun üzerine onlar "Asla, aksine siz bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Yoo, bilakis onlar kıt anlayışlı kimselerdir.

(Fetih 15)

Osman Okur Meali:

(Savaştan) geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken: “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah'ın (kendi aleyhlerinde olan) sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah, önceden böyle buyurmuştur.” Onlar: “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Doğrusu onlar, fıkıh etmezler. (inceden inceye düşünmezler).

(Fetih 15)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

O geri bırakılmış olanlar, siz ganîmetler elde etmek için sefere çıkıp gideceğiniz zaman diyeceklerdir ki: «Bizi bırakınız, arkanızdan gelelim.» Onlar Allah'ın kelâmını değiştirmek isterler. De ki: «Siz bize asla tâbi olamazsınız. İşte sizin için Allah Teâlâ önceden böyle buyurmuştur.» Buna da diyeceklerdir ki: «Hayır. Bizi kıskanıyorsunuz.» Halbuki, pek azdan başka bir şey anlayamaz olmuşlardır.

(Fetih 15)

Ömer Öngüt Meali:

Siz ganimetleri almak için gittiğinizde seferden geri bırakılanlar: "Bırakın, biz de sizinle gelelim. " diyeceklerdir. Onlar Allah'ın kelâmını değiştirmek isterler. De ki: "Siz bizim arkamıza aslâ düşemezsiniz. Allah daha önce sizin için böyle buyurmuştur. " Size: "Hayır! Bizi çekemiyorsunuz!" diyeceklerdir. Aksine onlar pek az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Ömer Sevinçgül Meali:

‘Ey inananlar!’ Siz ganimetleri ‘yasal bir savaşta elde edilen malları’ almak üzere giderken, daha önce savaşa katılmayanlar, “İzin verin biz de sizinle gelelim” diyecekler. Onlar, Allah’ın sözünü değiştirmek isteyecekler. Onlara, “Bizimle gelmeyeceksiniz. Allah daha önce böyle buyurmuştur” de. Size, “Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Asla! Bunlar pek az söz anlıyorlar!

(Fetih 15)

Sadık Türkmen Meali:

SAVAŞTAN geri bırakılanlar, siz ganimetleri almaya giderken; “Bırakın biz de sizinle gelelim” diyeceklerdir. Onlar Allah’ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: “Siz bizimle asla gelmeyeceksiniz. Allah önceden böyle buyurmuştur.” Onlar; “Bizi kıskanıyorsunuz” diyeceklerdir. Hayır, onlar pek az düşünüyorlar.

(Fetih 15)

Seyyid Kutub Meali:

Savaştan geri kalmış olanlar, siz ganimetleri almaya giderken; «Bırakın biz de sizinle gelelim» diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: «Bize uymayacaksınız; Allah sizin için önceden böyle buyurdu». Onlar size: «Hayır bizi kıskanıyorsunuz» diyecekler. Hayır aksine, kendileri ancak pek az söz anlayan kimsedirler.

(Fetih 15)

Suat Yıldırım Meali:

Gazaya katılmayanlar, siz ganimetleri almak için gittiğinizde: "İzin verin, biz de size tabi olalım." derler. Böylece Allah'ın hükmünü değiştirmek isterler. De ki: "Siz bizimle gelemezsiniz, zira Allah Teala daha önce böyle buyurmuştur" Bu defa da: "Hayır!" diyecekler, "siz bizi çekemiyorsunuz" Bilakis kendileri anlayışları kıt olan, çok az anlayan kimselerdir.

(Fetih 15)

Süleyman Ateş Meali:

O geri bırakılanlar, ganimetleri almak için gittiğiniz zaman: "Bizi bırakın, sizinle beraber gelelim," diyecekler. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: "Siz, bizimle gelemezsiniz. Allah, önceden böyle buyurdu." Onlar: "Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar, pek az anlarlar.

(Fetih 15)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Geride bırakılanlar, (Hayber'de sizi bekleyen[1]) ganimetleri almak için ayrılacağınız zaman Allah'ın sözünü değiştirme isteği ile şöyle diyeceklerdir: "Bırakın da arkanızdan gelelim" De ki "Daha önceden Allah'ın sözü var. Arkamızdan gelemeyeceksiniz." Onlar ise "Bizi çekemiyorsunuz" diyeceklerdir. Aslında onlar anlayışsız kimselerdir.

1)...

(Fetih 15)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ganimet elde edebileceğiniz bir savaş için yola çıktığınızda, daha önce geride kalanlar: "İzin verin, biz de sizinle gelelim" diyecekler. Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek isterler. De ki: "Hayır, siz bizimle gelmeyeceksiniz. Çünkü Allah daha önce bunu bildirmiştir." Buna karşılık onlar: "Siz bizi çekemiyorsunuz" diyecekler. Hayır, onlar hakikati kavrayamıyorlar.

(Fetih 15)

Şaban Piriş Meali:

Geride kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken diyecekler ki: -Bizi bırakın da size uyalım. Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. De ki: -Asla bize uymayacaksınız. Daha önce Allah da böyle buyurmuştu. -Hayır, siz bizi çekemiyorsunuz/kıskanıyorsunuz, diyecekler. Hayır, onların çok azı dışında anlayamaz oldular.

(Fetih 15)

Talat Koçyiğit Meali:

Seferlerinizden geri kalanlar, siz ganimetleri almaya giderken, diyeceklerdir ki: "Bizi bırakında sizinle beraber gelelim". Onlar, Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. (Ey Muhammed! Onlara) de ki: "Bizimle asla gelemezsiniz. Önceden Allah da böyle buyurmuştu". Bunun üzerine onlar şöyle diyeceklerdir: "Aslında Siz bizi kıskanıyorsunuz". Hayır, onlar iyice anlamıyorlar.

(Fetih 15)

Tefhimul Kuran Meali:

Geride bırakılanlar, siz ganimetleri almaya gittiğiniz zaman diyeceklerdir ki: «Bizi bırakın da sizi izleyelim.» Onlar, Allah'ın kelâmını değiştirmek istiyorlar. De ki: «Siz, kesin olarak bizim izimizden gelmezsiniz. Allah, daha evvel böyle buyurdu.» Bunun üzerine: «Hayır, bizi kıskanıyorsunuz» diyecekler. Hayır, onlar pek az anlayanlardır.

(Fetih 15)

Ümit Şimşek Meali:

Seferden geri kalmış olanlar, siz ganimet almaya gittiğiniz zaman “İzin verin, biz de ardınıza düşelim” diyeceklerdir. Onlar Allah'ın sözünü değiştirmek istiyorlar. Sen de ki: “Siz bizim arkamızdan gelmeyeceksiniz; çünkü daha önce Allah böyle buyurdu.” Onlar, “Aslında siz bizi kıskanıyorsunuz” diyecekler. Gerçekte ise onların pek kıt bir anlayışları var.

(Fetih 15)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Geri bırakılanlar, ganimetleri almak üzere gittiğiniz zaman şöyle diyecekler: "İzin verin, biz de size uyalım!" Onlar Allah'ın kelamını değiştirmek istiyorlar. De ki: "Bize asla uyamazsınız! Allah önceden de böyle buyurmuştu." Bu kez şöyle diyecekler: "Hayır, siz bizi kıskanıyorsunuz." İşin doğrusu şu ki, onlar çok az anlıyorlar/onlar, az bir kısmı hariç, anlamıyorlar.

(Fetih 15)