25. Furkan Suresi / 9.ayet
Furkan 9 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Bak da gör, senin için ne çeşit örnekler getirdi onlar da saptılar doğru yoldan ve artık gerçeğe varmak için hiçbir yol bulamaz onlar.
(Furkan 9)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Hele bir bak; Senin için nasıl (bahaneler üretip geçersiz) örnekler getirdiler de böylece (Hakk’tan) sapıtıp gittiler. Artık onlar bir daha (hidayet ve Hakk) yolu bulamayacak haldedirler.
(Furkan 9)Abdullah Parlıyan Meali:
Ey Rasûl! Seni benzettikleri şeye bak! Zaten onlar, bir kere yoldan çıkmış bulunuyorlar ve bir daha da doğru yolu bulamayacaklar.
(Furkan 9)Adem Uğur Meali:
(Resûlüm!) Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve (hidayete) hiçbir yol da bulamazlar.
(Furkan 9)Ahmet Hulusi Meali:
Bak senin için yaptıkları benzetmeler (yanlış değerlendirmeler) yüzünden nasıl saptılar! Artık çıkış yolu bulamazlar!
(Furkan 9)Ahmet Tekin Meali:
Yâ Muhammed, seninle ilgili yaptıkları benzetmelere ibret nazarıyla bak. Bu yüzden onlar hak yoldan uzaklaşarak, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih ettiler. Senin peygamberliğine dil uzatacak, eksik gedik bir tarafını da bulamıyorlar.
(Furkan 9)Ahmet Varol Meali
Bak senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Onlar artık hiçbir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Ali Bulaç Meali:
Bir bak; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiç bir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Ali Fikri Yavuz Meali:
(Ey Rasûlüm) bak, senin hakkında ne temsiller yaptılar da haktan saptılar; artık hiç bir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Ali Rıza Sefa Meali:
Senin için, nasıl yakıştırmalar yapıyorlar bak? Böylece yoldan çıktılar ve artık bir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Ali Ünal Meali:
Görüyorsun ya (Rasûlüm), nasıl da senin hakkında böyle tuhaf tuhaf ve tutarsız yakıştırmalarda bulunuyorlar. İşte böyle diye diye sapıp gittiler ve artık bir daha da yol bulabilecek durumda değillerdir.
(Furkan 9)Bahaeddin Sağlam Meali:
İşte bak! Senin için nasıl benzetmeler yaptılar, sapıttılar, çıkış yolunu da bulamıyorlar.
(Furkan 9)Bayraktar Bayraklı Meali:
"Ey Peygamber! Bak, nasıl böyle örnekler verip sapıttılar. Artık onlar hiçbir çıkış yolu bulamazlar."
(Furkan 9)Bekir Sadak Meali:
Sana nasil misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmislardir, yol bulamazlar.*
(Furkan 9)Besim Atalay Meali:
Bak senin hakkına neler diyorlar? Sapıtmışlardır, artık bir yol bulamazlar !
(Furkan 9)Celal Yıldırım Meali:
Bir bak, sana nasıl misâller getirdiler de bu yüzden sapıttılar; yol bulmaya da güçleri yetmez.
(Furkan 9)Cemal Külünkoğlu Meali:
(Ey Resulüm!) Senin hakkında nasıl misaller getirdiler de doğru yoldan saptılar. Artık onlar, (inatları yüzünden doğru) yolu bulamazlar!
(Furkan 9)Diyanet İşleri Eski Meali:
Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, yol bulamazlar.*
(Furkan 9)Diyanet İşleri Yeni Meali:
(Ey Muhammed!) Senin hakkında bak nasıl da temsiller getirdiler de (haktan) saptılar. Artık onlar doğru yolu bulamazlar.
(Furkan 9)Diyanet Vakfı Meali:
(Resûlüm!) Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve (hidayete) hiçbir yol da bulamazlar.
(Furkan 9)Edip Yüksel Meali:
Bak, senin için ne örnekler verdiler de saptılar, yolu asla bulamıyacaklardır.
(Furkan 9)Elmalılı Orjinal Meali:
Bak senin hakkında ne kıyaslar, ne temsiller yaptılar da çıkmaza saptılar, artık hiç bir yol bulamazlar
(Furkan 9)Elmalılı Yeni Meali:
Bak, senin hakkında ne kıyaslar, ne temsiller yaptılar da çıkmaza saptılar, artık hiçbir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Erhan Aktaş Meali:
Senin için nasıl örnekler verdiklerine bir bak. Böylece saptılar, artık bir çıkış yolu bulamazlar.
(Furkan 9)Gültekin Onan Meali:
Bir bak; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiç bir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Hakkı Yılmaz Meali:
Senin için nasıl örnekler getirdiklerine bir bak! Artık onlar sapmışlardır, hiçbir yola da güç yetiremezler.
(Furkan 9)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Onların sana nasıl misaller verip de saptıklarına bir bak! Artık (hakka ulaştıracak) hiçbir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Harun Yıldırım Meali:
(Resûlüm!) Senin hakkında bak ne biçim temsiller getirdiler! Artık onlar sapmışlardır ve (hidayete) hiçbir yol da bulamazlar.
(Furkan 9)Hasan Basri Çantay:
Bak, senin için ne misaller (kıyaslar) getirip sapdılar. Artık onlar (hidayete) hiçbir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Hayrat Neşriyat Meali:
Bak, senin hakkında nasıl misâller getirdiler de dalâlete düştüler; artık (onlar, hidâyete) hiçbir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Hubeyb Öndeş Meali: /
Bak! Sana nasıl örnekler verdiler de yolu kaybettiler... Artık, herhangi bir yola güç yetiremezler.
(Furkan 9)Hüseyin Atay Meali:
Sana nasıl örnekler getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, artık yol bulamazlar.
(Furkan 9)İbni Kesir Meali:
Bir bak; sana nasıl misaller getirip saptılar. Bir daha yol bulamazlar.
(Furkan 9)İlyas Yorulmaz Meali:
Bak şimdi, seni nelere benzetiyorlar, onlar doğru olandan tamamen uzaklaşmışlar ve asla doğru olana ulaşmaya güçleri yetmez.
(Furkan 9)İskender Ali Mihr Meali:
Bak! Sana nasıl örnekler verdiler (sana ne kötü şeyler yakıştırdılar). Böylece dalâlette kaldılar. Artık sebîle (Allah’ın yoluna ulaşmaya) güçleri yetmez.
(Furkan 9)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Bak, senin için ne örnekler gösterdiler de sapıtıverdiler. Artık doğru yolu bulmak onların elinden gelmez.
(Furkan 9)Kadri Çelik Meali:
Bir bakıver; senin için nasıl örnekler verdiler de böylece saptılar. Artık onlar hiç bir yol da bulamazlar.
(Furkan 9)Mahmut Kısa Meali:
Ey Muhammed! Bak; zâlimler, gerçeği çarpıtmak için senin hakkında kimi zaman büyücü, kimi zaman büyülenmiş, bazan zeki bir düzenbaz, bazan deli, bazan da şâir diyerek nasıl saçma ve anlamsız örnekler getirdiler de doğru yoldan iyice saptılar; bu gidişle, bir daha da doğru yola gelemezler! Demek inkârcılar, mûcizevî bir bahçen olmadığı için sana iman etmiyorlar, öyle mi?
(Furkan 9)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Reddedetmeyeceğin nice misaller getiriyorlar. Onlar sapmışlardır. Yol bulamazlar
(Furkan 9)Mehmet Türk Meali:
(Ey Muhammed!) Bak seni, nelerle mukayese ederek nasıl da sapkınlığa düştüler, artık onlar, hak yolu asla bulamazlar.1 *
(Furkan 9)Muhammed Celal Şems Meali:
Bak, bunlar senin hakkında nasıl sözler uydururlar. Onlar, (doğru yoldan) sapmışlar, (doğru söz söylemek üzere de) bir yol bulamazlar.
(Furkan 9)Muhammed Esed Meali:
(Ey Rasul,) seni benzettikleri şeye bak! Zaten onlar bir kere yoldan çıkmış bulunuyorlar, bir daha da (doğru) yolu bulamayacaklar!
(Furkan 9)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Bak, sana nasıl örnekler veriyorlar. Onlar sapıttılar da yolu bulamıyorlar.
(Furkan 9)Mustafa Çavdar Meali:
Hele bir bak şunlara sana neler yakıştırıyorlar ve öyle bir sapıtıyorlar ki artık doğru yolu bulmalarına imkân yok.Bknz: (7/101) - (10/74) - (12/103) - (13/1)
(Furkan 9)Mustafa Çevik Meali:
Onların seni benzettikleri şeyler sapkınlıklarını, azgınlıklarını daha da çok artırıyor. Bu gidişle doğru yola yönelmezler.
(Furkan 9)Mustafa İslamoğlu Meali:
Şunların, seni neye benzettiklerine bir bak hele! Ve sonuçta öyle bir sapıtıyorlar ki, bir daha doğru yolu bulacak (muhakeme) gücünü asla kendilerinde bulamıyorlar.
(Furkan 9)Osman Okur Meali:
Sana nasıl misaller getirdiklerine bir bak! Onlar sapmışlardır, (böyle oldukları müddetçe) doğru yolu bulamazlar.
(Furkan 9)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Bak senin için nasıl misaller irâd ettiler, dalâlete düştüler, hiçbir yol bulmaya da muktedir olamazlar.
(Furkan 9)Ömer Öngüt Meali:
Bir bak, senin hakkında ne biçim temsiller getirdiler ve saptılar. Artık bir daha da yol bulamazlar.
(Furkan 9)Ömer Sevinçgül Meali:
Bak şunlara! Senin hakkında ne örnekler verdiler! Nasıl da sapıttılar! Artık yol bulmaya güçleri kalmadı!
(Furkan 9)Sadık Türkmen Meali:
Bir bak şöyle, senin için nasıl örnekler verdiler! Böylece saptılar, artık bir yol bulmaya güç yetiremezler.
(Furkan 9)Seyyid Kutub Meali:
Senin hakkında ne yakışıksız benzetmeler düzdüklerini görüyor musun? Onlar sapmışlardır ve doğru yolu bir türlü bulamıyorlar.
(Furkan 9)Suat Yıldırım Meali:
İşte bak senin hakkında nasıl tutarsız misaller getiriyorlar. Doğrusu onlar saptılar, artık asla yol bulamazlar!.
(Furkan 9)Süleyman Ateş Meali:
Bak, senin için nasıl benzetmeler yaptılar da saptılar. Artık bir daha yolu bulamazlar.
(Furkan 9)Süleymaniye Vakfı Meali:
Baksana senin için ne kurgular kuruyorlar da sapıtıyorlar. Bir çıkış yolu da bulamıyorlar.
(Furkan 9)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Senin hakkında ne düşündüklerine bak! Onlar artık doğru yoldan çıkmışlardır, onu bir daha da bulamazlar.
(Furkan 9)Talat Koçyiğit Meali:
(Ey Muhammed!) Bak, sana nasıl misal getiriyorlar. Onlar doğru yoldan sapmışlardır ve bir daha da o yolu bulamayacaklardır.
(Furkan 9)Tefhimul Kuran Meali:
Bir bakıver; senin için nasıl örnekler verdiler de böyle saptılar. Artık onlar hiç bir yol da bulamazlar.
(Furkan 9)Ümit Şimşek Meali:
Seni benzettikleri şeye bak! Onlar öyle bir saptılar ki, bir daha da yollarını bulamıyorlar.
(Furkan 9)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Bak da gör! Nasıl da örnekler sunuyorlar sana. Sapıttılar, artık bir daha yol bulamazlar.
(Furkan 9)