22. Hac Suresi / 52.ayet

Senden önce hiç bir elçi ve nebi göndermedik ki, bir şeyi temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmış olmasın. Ama Allah, şeytanın karıştırdığını giderir ve Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Zira Allah her şeyi bilen ve her hükmü doğru olandır.

Bknz: (13/17)(17/81)(18/56)(34/49)(47/3)

Mustafa Çavdar Meali

Hac 52 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve senden önce, şeriat sahibi veya başkasının şeriatine uymuş hiçbir peygamber göndermedik ki o, bir şey dilediği zaman Şeytan, onun dileğine bir fitne katmaya uğraşmasın. Fakat Allah, Şeytan'ın katmak istediği şeyi bozar, sonra da ayetlerini sağlamlaştırır ve Allah, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz Senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o (Allah’tan) bir temennide bulunduğu zaman, şeytan (hemen) onun dileğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış (ve kafalarını karıştırmaya çalışmış) olmasın. Ama Allah, şeytanın ilka ve iğvasını (ayartma ve saptırma çabalarını) giderir, sonra Kendi ayetlerini sağlamlaştırıp-pekiştirir. Allah, gerçekten (her şeyi hakkıyla) Bilendir, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biz senden önce, hiçbir Rasül ve Nebi göndermedik ki, o bir dilek ve arzuda bulunduğu zaman veya birşey okumak istediği zaman şeytan onun dileğine bir kuşku veya sapma unsuru bırakmış olmasın. Ama Allah şeytanın katmak istediği şeyi iptal eder ve kendi ayetlerini, peygamberinin kalbinde ve zihninde sağlam olarak yerleştirir. Allah yaptığını yerli yerince yapandır ve sınırsız bilgi sahibidir.

(Hac 52)

Adem Uğur Meali:

(Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Ahmet Hulusi Meali:

Senden önce hiçbir Rasul (hakikat ve marifetlerden haberdar eden) ve hiçbir Nebi (ilahi hükümleri ulaştıran) irsal etmedik ki, o (şuurundaki idrakı gereği) temenni ettiğinde, onun idealine, şeytanı (beşeri yanını oluşturan oluşmuş benliği - bilinci) bir fikir ilka etmiş olmasın! Allah (Esma hakikati şuuruna yansıyarak), şeytanın ilkasını geçersiz kılar; sonra da kendi işaretlerini en sağlıklı kesin şekilde yerleştirir! Allah Aliym'dir, Hakiym'dir.

(Hac 52)

Ahmet Tekin Meali:

Bizim, senden önce, gönderdiğimiz istisnasız bütün Rasüller ve nebiler tebliğlerine müsbet sonuç alma ümidi içindelerken, şeytan, şeytanî güçler, insanların gönüllerinde şüphe uyandırarak peygamberlerin gerçekleştirmek istediği amaçlarına, ülkülerine gölge düşürmüşlerdir. Allah şeytanın, şeytanî güçlerin karıştırdığı vesveseyi çabucak giderir. Sonra da, âyetlerini muhkem kılar, güçlendirir, sağlamlaştırır. Allah her şeyi bilir. Hikmet sahibi ve hükümrandır.

(Hac 52)

Ahmet Varol Meali

Biz senden önce hiçbir elçi veya peygamber (resul veya nebi) göndermedik ki o (bir şey) arzuladığında şeytan onun arzuladığına bir (fitne) karıştırmış olmasın. Allah şeytanın karıştırdığını giderir; sonra Allah kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hakimdir.*

(Hac 52)

Ali Bulaç Meali:

Biz senden önce hiç bir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), biz senden evvel hiç bir Rasûl ve hiç bir Peygamber göndermedik ki, o bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna şübheler karıştırmasın. (Ancak Allah peygamberleri vahy sureti ile korur). Bunun üzerine Allah, şeytanın bıraktığı şüphe ve fitneyi giderir. Sonra da Allah, ayetlerini tesbit eder, kuvvetleştirir Allah, Alîm'dir= her şeyi bilir, Hakîm'dir= hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Ali Rıza Sefa Meali:

Zaten senden önce gönderdiğimiz hiçbir elçi ve peygamber yoktur ki, bir şey dilediğinde, Onun dileğine şeytan karışmamış olsun. Fakat Allah, şeytanın attıklarını ortadan kaldırır. Sonra, Kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Çünkü Allah, Bilendir; Bilgelik ve Adaletle Yönetendir.

(Hac 52)

Ali Ünal Meali:

(Ey Rasûlüm!) Senden önce hiçbir rasûl veya nebî göndermedik ki, (misyonu çerçevesinde) temennilerde bulunduğunda, şeytan (halka vahiy gerçeğiyle ilgili vesveseler vermek) için onun temennilerine (veya Allah’ın âyetlerini halka okurken, onların gerçek manâsı hakkında halkı yanıltmak için şerareler yayıp, onun okumasının muhatapları tarafından işitilip algılanmasına) müdahaleye yeltenmemiş olsun. Ama Allah, şeytanın attığı vesveseleri, yaptığı şerareleri giderir; sonra da Kendi âyetlerini pekiştirir, sabitleştirir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, her hüküm ve icraatında pek çok hikmetler bulunandır.

(Hac 52)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Senden önce hiçbir elçi ve peygamber göndermedik. İlla ki bir şey arzuladığında şeytan onun arzusu içine bir şey katmış olmasın. Fakat Allah, şeytanın kattıklarını kaldırır, sonra (o peygamber ve elçinin diliyle söylediği) ayetlerini sağlamlaştırır. Çünkü Allah, sonsuz ilim ve hikmet sahibidir.(*)*

(Hac 52)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz, senden önce hiçbir rasul ve nebi göndermedik ki o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de beşeri arzular katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi ayetlerini sağlam olarak yerleştirir. Allah, bilendir; hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Bekir Sadak Meali:

Senden once gonderdigimiz hicbir elci ve peygamber yoktur ki, birseyi arzuladigi zaman, seytan onun arzusuna vesvese karistirmamis olsun.

(Hac 52)

Besim Atalay Meali:

Senden önce, göndermiş olduğumuz bir peygamber, bir elçi bir şey arzu kılarsa, şeytan karıştırırdı onun arzuladığın, hemen Allah silerdi şeytanın koyduğunu, sonra Allah pekleştirir kendi belgelerin; Allah bilicidir, Allah bilgedir

(Hac 52)

Celal Yıldırım Meali:

Senden önce ne kadar bir Resul ve bir Nebî gönderdikse, o bir arzu ve temennide bulunduğunda şeytan mutlaka onun temennisine bir vesvese atmış (arzusunu karıştırmış) tır. Ama Allah, şeytanın attığı vesveseyi giderip te'sirsiz bırakır; sonra da kendi âyetlerini (onun kalbinde) sağlam biçimde tesbit eder. Allah bilir ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz senden önce hiç bir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, onun dileğine karşı şeytan (insanların kalbine) bir kuşku veya sapma katmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katmak istediği şeyleri derhal giderir, sonra da kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Senden önce gönderdiğimiz hiçbir resul ve nebi yoktur ki, birşeyi arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmamış olsun. Fakat Allah, şeytanın attığını derhal iptal eder, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. Ama Allah, şeytanın vesvesesini giderir. Sonra Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Diyanet Vakfı Meali:

(Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.  *

(Hac 52)

Edip Yüksel Meali:

Senden önce, arzularına şeytanın karışmadığı hiç bir elçi ve hiç bir peygamberi göndermedik. ALLAH şeytanın attığı şeyleri ortadan kaldırır ve sonra ALLAH ayetlerini sağlamlaştırır. ALLAH Bilendir, Bilgedir.

(Hac 52)

Elmalılı Orjinal Meali:

Hem biz senden evvel ne bir Resul ve ne bir Nebiy göndermedik ki bir temenni kurduğu vakıt Şeytan onun ümniyyesine bir ilka yapmış olmasın, bunun üzerine Allah Şeytanın ilka ettiğini derhal nesheder de sonra Allah, ayetlerini muhkemler ve Allah, alimdir, hakimdir

(Hac 52)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz senden önce bir resul ve bir nebi göndermedik ki, o bir şey yapmak arzu ettiğinde, şeytan onun arzularına şüpheler karıştırmasın. Bunun üzerine Allah şeytanın karıştırdığı şüpheyi derhal giderir. Sonra da Allah, ayetlerini güçlendirir. Allah, bilendir, hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Erhan Aktaş Meali:

Senden önce gönderdiğimiz her rasul ve nebi, bir şey dilediği[1] zaman, şeytan[2] onun bu dileğine bir şeyler katmak istedi.[3] Fakat Allah, şeytanın kattığı şeyleri yok eder. Sonra Allah, kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Ve Allah, Her Şeyi Bilen'dir, En İyi Hüküm Veren'dir.

1)Mesajı topluma iletmek istedikleri zaman.
2)Hakk'tan uzak olan. Hakk'a aykırı hareket eden her türlü varlık, kişi ve kurumun ortak "karakteristik adıdır."
3)Rasul ve nebilerin insanların kurtuluşuna yönelik yaptıkları çağrıya bozguncular (insan şeytanlar) çağrıyı etkisiz kılmak için kendi yanlarından bir şeyler katarlardı.

(Hac 52)

Gültekin Onan Meali:

Biz senden önce hiç bir resul ve nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dilediğine (bir kuşku vaya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Tanrı, şeytanın katıp bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Tanrı, gerçekten bilendir hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Hakkı Yılmaz Meali:

(52-54) Ve Biz, senden önce hiçbir elçi ve hiçbir peygamber göndermedik ki o bir şey arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna bir şeyler atmış olmasın. Bunun üzerine Allah, şeytanın/İblis'in attığı şeyleri giderir. Sonra da Allah, şeytanın bıraktığını, kalplerinde hastalık bulunan ve kalpleri kaskatı olan kimseler için dinden çıkarmak için, –şüphesiz şirk koşarak yanlış; kendi zararlarına iş yapanlar da kesinlikle uzak bir ayrılık içindedirler–, kendilerine bilgi verilmiş olan kimseler, Kur’ân'ın şüphesiz Rabbinden gelen bir gerçek olduğunu bilsinler de ona iman etsinler, sonra da kalpleri ona saygı duysun diye âyetlerini güçlendirir, korur. Ve Allah, çok iyi bilendir, en iyi yasalar koyan, güçlendirendir. Ve şüphesiz Allah, iman eden kimseleri dosdoğru yola kılavuzlayandır.

(Hac 52)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Senden önce göndermiş olduğumuz tüm resûl ve nebiler, (Allah’ın Kitabı’nı) okumaya başladığında mutlaka şeytan, onun okumasına bir şeyler karıştırmak istemiştir. Allah, şeytanın karıştırmaya çalıştığı (vesvese ve zanları) giderir, sonra da ayetlerini muhkem kılıp sağlamlaştırır. Allah, (her şeyi bilen) Alîm, (hüküm ve hikmet sahibi olan) Hakîm’dir.

(Hac 52)

Harun Yıldırım Meali:

(Ey Muhammed!) Biz, senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşerî arzular) katmaya kalkışmasın. Ne var ki Allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. Sonra Allah, kendi âyetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Hasan Basri Çantay:

Biz, senden evvel hiçbir resul, hiç bir nebi göndermedik ki o, (bir şey) arzu etdiği zaman şeytan onun dileği hakkında ille (bir fitne meydana) atmış olmasın. Nihayet Allah, şeytanın ilkaa edeceği (o fitneyi) giderir, ibtaal eder. Yine Allah ayetlerini sabit (ve mahfuz) kılar. Allah (her şey'i) hakkıyle bilendir, tam hüküm ve hikmet saahibidir.

(Hac 52)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Ey Resûlüm!) Senden önce, hiçbir resûl ve hiçbir nebî göndermedik ki, o bir temennîde bulunduğu (âyetlerimizi okuduğu) zaman (sustuğu bir anda), şeytan(dinleyenleri yanıltmak isteyerek) onun temennîsine bir şey atmış olmasın! Allah, şeytanın attığını derhâl giderir (de peygamberine onu bildirir); sonra Allah âyetlerini sağlamlaştırır. Çünki Allah, Alîm (herşeyi bilen)dir, Hakîm (her işi hikmetli olan)dır.

(Hac 52)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Senden önce bir Elçi ve Nebi[türün]den ne gönderdiysek mutlaka [şu olmuştur], kendisi temenni ettiği zaman, şeytan onun temennisine¹ (el) atmıştır, ardından Allah da şeytanın attığı [şeyi] kaldırmıştır, sonra Allah kendi ayetlerini hükümlendirmiştir [sağlamlaştırmıştır]. Allah devamlı bilendir, hakimdir/hikmetlidir.

(Hac 52)

Hüseyin Atay Meali:

Senden önce gönderdiğimiz hiçbir elçi ve peygamber yoktur ki; bir şey arzuladığı zaman şeytan onun arzusuna bir şey atabilir, ancak Allah şeytanın attığını siler. Sonra Allah kendi ilkelerini sağlamlaştırır. Allah bilgindir, bilgedir.

(Hac 52)

İbni Kesir Meali:

Senden önce gönderdiğimiz hiç bir Rasul ve hiç bir Nebi yoktur ki; bir şeyi arzuladığı zaman şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmamış olsun. Allah; şeytanın karıştırdığını giderir. Sonra Allah; kendi ayetlerini yerleştirir. Ve Allah; Alim'dir, Hakim'dir.

(Hac 52)

İlyas Yorulmaz Meali:

Senden önce gönderdiğimiz hiçbir elçi ve haberci yoktur ki, onlar bir şey arzu ettiklerinde, şeytan onların içlerine kuruntu atmasın. Allah şeytanın attığı kuruntuları yok eder, sonra da kendi ayetlerini hüküm halinde onların kalbine yerleştirir. Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır.

(Hac 52)

İskender Ali Mihr Meali:

Senden önce gönderdiğimiz (hiç)bir resûl ve nebî yoktur ki; (bir şey) temenni ettiği (dilediği) zaman şeytan, onun temenni ettiği şeye, (yalan) ilka etmemiş (ulaştırmamış) olsun. Fakat Allah, şeytanın ilka ettiği şeyi nesheder (kaldırır, yok eder). Sonra Allah, âyetlerini muhkem kılar (sağlamlaştırır). Ve Allah, Alîm’dir, Hakîm’dir (ilim ve hikmet sahibidir).

(Hac 52)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz senden önce bir peygamber, ya bir elçi göndermiş olalım, o da bir dilekte bulunmuş olsun da Şeytan onun dileği üzerine kuşku salmış olmasın olmaz. Allah ise Şeytan'ın saldığı kuşkuyu giderir. Sonra da belgelerini berkitir. Allah bilicidir, doğruyu bildiricidir.

(Hac 52)

Kadri Çelik Meali:

Biz senden önce hiç bir resul ve nebi göndermedik ki, o (dinini egemen kılmayı) temenni ettiği zaman, şeytan, onun bu arzusuna (engel olmak için küfre sapanlara) telkinde bulunmamış olsun. Ama Allah, şeytanın telkin ettiği şeyleri giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Peygamber! Biz senden önce —ister Allah’ın elçisi olarakRasül, ister Allah’ın habercisi olarak Nebi olsun— hiçbir Peygamber göndermedik ki, kendi şefkat, rahmet ve merhametiyle ümmeti adına bir hayır istediği, böylece onların teslimiyet ve kurtuluşlarını arzu ettiği zaman, şeytan onun arzuları arasına yaldızlı, fakat İslâm’a aykırı düşünceler karıştırarak, onu ve etrafındaki müminleri yanlış yönlendirmeye çalışmış olmasın fakat Allah, her defasında şeytanın katmak istediği şeyleri derhal yok ederek Peygamberlerin ve onların getirdiklerine gönülden bağlanan halis kulların zihinlerini arındırır, sonra da ayetlerini onun ve böyle salih kulların kalbine iyice yerleştirerek sağlamlaştırırdı. Bu, Son Peygamber için de geçerlidir. Düşünün, Allah’ın özel koruması altındaki masum Peygamberler bile kendi arzularıyla yola çıktıkları takdirde şeytanın aldatıcı vesveselerine maruz kalıyor ve ancak Allah’ın yardımı sayesinde sapmaktan kurtulabiliyor. O hâlde, siz de dininizi Allah’ın ayetlerinden öğrenmelisiniz. Çünkü Allah, her şeyi bilendir, sonsuz hikmetiyle her şeyi yerli yerince ve en uygun biçimde yapan bir hakîmdir. Şeytanın bu tür vesveselerine neden fırsat verildiğine gelince:

(Hac 52)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hakikatte, senden önce hiçbir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunur, Anında şeytan onun dileğine kuşku, fitne katmaya çalışmamış olsun. Ama Allah onu giderir, Çeki düzen verip kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah gerçekten bilendir, hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Mehmet Türk Meali:

Bizim senden önce gönderdiğimiz tüm Rasûl ve Nebi’ler1 (getirdikleri âyetleri) okudukları zaman, şeytan onların okuduklarına2 da hep (saptırıcı şeyler) bulaştırmaya çalıştı. Ama Allah, şeytanın bulaştırmaya çalıştıklarını giderir ve kendi âyetlerini sağlamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm (ve hikmet) sahibidir.*

(Hac 52)

Muhammed Celal Şems Meali:

Senden önce Biz, bir şey arzu ettiğinde, şeytanın onun arzusuna güçlükler çıkartmadığı bir peygamberi veya nebiyi göndermedik. Sonra Allah, şeytanın karıştırdıklarını uzaklaştırır (ve) Kendi ayetlerini sağlam kılar. Allah çok bilgi ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Muhammed Esed Meali:

Bununla birlikte, senden önce her ne zaman bir elçi ya da haberci göndersek ve bu (elçi ya da haberci) ne zaman (uyarılarına olumlu tepkiler almayı) umut etse, Şeytan mutlaka o'nun güttüğü nihai amaca gölge düşürmeye kalkışmıştır; ama Allah Şeytan'ın düşürmeye çalıştığı gölgeyi giderir ve mesajlarını kendi içlerinde açık ve anlaşılır kılar ve birbirleriyle açıklar; çünkü Allah doğru hüküm ve hikmetle edip eyleyen, mutlak ve sınırsız bilgi Sahibidir.

(Hac 52)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Senden önce hiçbir elçi göndermedik ki, bir şeyi arzuladığı zaman, Şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmış olmasın. Ama Allah, Şeytanın karıştırdığını giderir ve ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir ve erdemli bilginin kaynağıdır.

(Hac 52)

Mustafa Çavdar Meali:

Senden önce hiç bir elçi ve nebi göndermedik ki, bir şeyi temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmış olmasın. Ama Allah, şeytanın karıştırdığını giderir ve Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Zira Allah her şeyi bilen ve her hükmü doğru olandır.

Bknz: (13/17) - (17/81) - (18/56) - (34/49) - (47/3)

(Hac 52)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Senin ve senden önce gönderdiğimiz peygamberlerin, Allah adına yaptığınız davet sırasında şeytan ve yoldaşları, daveti asıl amacından saptırmak ve insanların aklını karıştırmak için Allah’ın âyetlerinin içine başka sözler karıştırmaya çalışırlar. Ama Allah onların bu çabasını boşa çıkarmış, böylece peygamberler Allah’ın âyetlerini amacına uygun, kendi içlerinde tutarlı ve birbirlerini açıklayıcı mahiyette tebliğ etmişlerdir. Her şeyin tek ve mutlak doğrusunu bilen ve bildiren yalnız Allah’tır.

(Hac 52)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hem senden önce kimi rasul ve nebi olarak göndermişsek, (sonuç almayı) umdukları her seferinde, Şeytan mutlaka onun idealindeki amaca ilişkin beklentisine gölge düşürmeye çabalamıştır. Fakat Allah, Şeytan'ın çabasını boşa çıkarır; dahası Allah, ayetlerini kendi içinde açık ve birbirlerini açıklayıcı kılar: zira (yalnızca) Allah'tır her şeyi bilen, her hükmünde tam isabet kaydeden.

(Hac 52)

Osman Okur Meali:

Senden önce hiçbir resûl ve nebî göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman (arzuladığı zaman), şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. Ama Allah, şeytanın vesvesesini giderir. Sonra Allah, âyetlerini sağlamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve senden evvel bir resûl, illâ bir nebi göndermedik ki, illâ bir temennide bulunduğu zaman onun temennisine şeytan bir şey atıvermiştir. Fakat Allah şeytanın attığını defeder, sonra Allah, âyetlerini muhkem kı- lar ve Allah alîmdir, hakîmdir.

(Hac 52)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Biz senden önce ne zaman bir resul ve nebi göndermişsek, bir şeyi arzuladığında şeytan mutlaka onun arzusuna vesvese karıştırmak istemiştir. Ne var ki Allah, şeytanın attığını iptal eder. Sonra kendi âyetlerini muhkem kılar, sağlamlaştırır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Ömer Sevinçgül Meali:

Şeytan, senden önceki bütün elçilerin, peygamberlerin temennisine ‘beklentisine’ de kuruntu ekmiştir. Allah, şeytanın ektiklerini anında giderir, ayetlerini kusursuz hâle getirir. Allah her şeyi bilir, sınırsız ilim sahibidir, her işini nice gayeler gözeterek hikmetle yapar!

(Hac 52)

Sadık Türkmen Meali:

SENDEN önce hiçbir Rasûl ve Nebi göndermedik ki, velev ki o bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine vesvese vermeye çalışmasın! Ama Allah şeytanın bu çabasını boşa çıkarır. Sonra Allah, âyetlerini bağıntılı (birinin anlaşılmasını diğerine bağlı), sağlam/çelişkisiz kılmıştır. Allah bilen ve doğru hüküm/karar verendir.

(Hac 52)

Seyyid Kutub Meali:

Senden önce gönderdiğimiz bütün resuller ve nebiler bir şey dilediklerinde şeytan bu dileklerini mutlaka birtakım beşeri arzular karıştırdı. Fakat Allah, şeytanın körüklediği bu arzuları her defasında gidererek arkasından ayetlerini pekiştirdi. Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir.

(Hac 52)

Suat Yıldırım Meali:

Senden önce hiç bir resul veya nebi göndermedik ki, halkının hidayetini umarak gayret gösterdiğinde, Şeytan onun temennisi hakkında bir vesvese vermek, ümidini kırmak istemesin. Ama Allah, şeytanın attığı o vesveseyi giderir, sonra da ayetlerini sapasağlam, muhkem kılar. Zira Allah alimdir, hakimdir (her şeyi hakkıyla bilir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

(Hac 52)

Süleyman Ateş Meali:

Senden önce hiçbir resul ve nebi göndermemiştik ki o, temenni ettiği zaman, şeytan onun temennisine (bir düşünce) atmış olmasın. Fakat Allah, şeytanın attığını siler, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırır. Allah, 'alim(bilen)dir, hakim (sağlamlaştıran)dır.

(Hac 52)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Senden önce de elçi veya nebi olarak gönderdiğimiz kimselerden hangisi bir şey tasarlasa Şeytan onun tasarladığı şeye mutlaka bir pislik bulaştırmıştır. Arkasından Allah, şeytanın bulaştırdığını gidermiş sonra da ayetlerini (zihinlerde) iyice pekiştirmiştir.[1] Allah bilir, doğru karar verir.

1) Bizler, içimizden geçenlerden değil içimizde olanlardan sorumluyuz (Bkz: Bakara 2/284) İçimizde olan iman, içimizden geçen vesvesedir. Elçi ve nebilerin bile şeytanların(hem insan hem cin) vesvesesine maruz kaldığı ayette açıktır. Önemli olan şeytanın attığını Allah'ın gönderdiği ile karşılamak ve gidermektir. Bu da ancak Allah'ın doğru bilgisi(zikir) olan Kur'an ve onda geçen emir ve yasaklara tam uymakla olur.

(Hac 52)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Senden önce gönderdiğimiz bir elçi ya da haberci ne zaman bir umuda kapılsa, şeytan onun amacına mutlaka gölge düşürmeye çalışmıştır. Ama Allah, şeytanın yapmaya çalıştığına engel olur ve kendi ayetlerini yerleştirir. Çünkü O, her şeyi bilir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Şaban Piriş Meali:

Senden önce hiç bir peygamber göndermedik ki, bir şeyi arzuladığı zaman, şeytan onun arzusuna vesvese karıştırmış olmasın. Ama Allah, şeytanın karıştırdığını giderir ve Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Allah bilendir, hakimdir.

(Hac 52)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Senden önce hiçbir rasûl, hiçbir nebiy göndermedik ki, o bir temennide bulunduğu zaman, şeytan onun temennisine bir şey sokmuş olmasın. Fakat Allah, şeytanın soktuğu şeyi iptal eder; sonra da âyetlerini sağlamlaştırır. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir;hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz senden önce hiç bir Resul ve Nebi göndermiş olmayalım ki, o bir dilekte bulunduğu zaman, şeytan, onun dileğine (bir kuşku veya sapma unsuru) katıp bırakmış olmasın. Ama Allah, şeytanın katıp bırakmalarını giderir, sonra kendi ayetlerini sağlamlaştırıp pekiştirir. Allah, gerçekten bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

(Hac 52)

Ümit Şimşek Meali:

Senden önce de Biz hiçbir resul veya nebî(15) göndermedik ki, onlardan biri birşey dilediğinde, şeytan onun dileğine bir vesvese karıştırmış olmasın.(16) Fakat Allah şeytanın attığı vesveseyi giderir ve âyetlerini sapasağlam yerleştirir. Zira Allah herşeyi bilen, her işi hikmetle yapandır.*

(Hac 52)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey dilediğinde, şeytan onun düşünce ve dileği içine bir şey atmış olmasın. Ama Allah, şeytanın attığını siler, sonra kendi ayetlerini muhkemleştirir. Allah Alim'dir, Hakim'dir.

(Hac 52)