18. Kehf Suresi / 56.ayet

Oysa biz elçileri sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Gerçeği örtbas eden kâfirler ise aslı esası olmayan batıl inanç ve iddialara sarılarak hakikati Kuran’ı geçersiz kılmak için mücadele ederler ve ayetlerimizi ve uyarılarımızı hafife alarak alay ederler.

Bknz: (2/119)(6/48)(6/130)(34/38)(36/11)

Mustafa Çavdar Meali

Kehf 56 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve biz, peygamberleri ancak müjdeci, korkutucu olarak göndeririz. Kafir olanlar, hakkı batılla gidermek için çalışırlar, çekişirler, ayetlerimizi ve kendilerine verilen korkulu haberleri alaya alırlar.

(Kehf 56)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Oysa) Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. Kâfirler ise, Hakkı bâtıl ile geçersiz kılmak için mücadeleye girişmektedir. Onlar Benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edinmektedir.

(Kehf 56)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Bizden gelen gerçekleri örtbas edenler ise, gerçekleri anlamsız ve boş şeylerle yerinden kaydırıp, çürütmek için uğraşıp dururlar. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıyı alay konusu edinirler.

(Kehf 56)

Adem Uğur Meali:

Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, hakkı bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için bâtıl yolla mücadele verirler. Onlar âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.

(Kehf 56)

Ahmet Hulusi Meali:

Biz Rasulleri sadece müjdeleyici ve uyarıcılar olarak irsal ederiz... Hakikat bilgisini inkar edenler ise, asılsız, temelsiz fikirlerle Hakk'ı örtme mücadelesi veriyorlar! İşaretlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler (ciddiye alıp değerlendirmediler)!

(Kehf 56)

Ahmet Tekin Meali:

Biz Rasulleri ancak rahmetimizin, merhametimizin, ihsanımızın ve sevgimizin müjdeleyicileri, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılar olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere görevlendirir, göndeririz. Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler ise, hakkı, Kur'ân'ın getirdiklerini bâtılla ortadan kaldırmak için bâtıl bir metot kullanarak mücadeleye devam ediyorlar. Onlar âyetlerimizi, Kur'ân'ı, ilkelerimizi ve uyarıldıkları konuları, tehdidi alay konusu haline getiriyorlar.

(Kehf 56)

Ahmet Varol Meali

Biz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. İnkar edenler ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar. Ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyi de alaya alıyorlar.

(Kehf 56)

Ali Bulaç Meali:

Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. İnkar edenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.

(Kehf 56)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Halbuki biz, peygamberleri ancak (iman edenleri cennetle) müjdeleyici ve (kâfirleri cehennem'le) korkutucu olmak üzere göndeririz. Küfredenler ise, hakkı (Kur'ân'ı), bâtıl ile kaydırıp gidermek için mücadele ediyorlar. Âyetlerimizi ve korkutuldukları azabı da eğlence yerine tuttular.

(Kehf 56)

Ali Rıza Sefa Meali:

Elçileri, yalnızca muştulayıcı ve uyarıcı olarak göndeririz. Oysa nankörlük edenler, gerçeği, gerçeğe aykırı olanla ortadan kaldırmak için uğraşırlar. Ayetlerimle ve uyarıldıkları şeylerle alay ederler.

(Kehf 56)

Ali Ünal Meali:

Halbuki Biz rasûlleri (azap taşıyıcılar olarak değil, iman edip salih amellerde bulunanlar için) müjdeleyiciler ve (her türlü dalâlet yollarına karşı ve bu dalâlet yollarında gidenleri ise) uyarıcılar olarak göndeririz. Küfürde ısrar edenler ise, bâtıla dayanarak hakkı reddetmek ve ortadan kaldırmak için kavga verir, bütün âyetlerimizi ve kendisine karşı uyarıldıkları azabı, helâki sadece alay konusu yaparlar.

(Kehf 56)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz peygamberleri, ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. O kâfirler ise, boş ve yanlış bir ideoloji ile hakkı ezmeye çalışıyorlar. Ayetlerimizi ve korkutuldukları azabı alaya alıyorlar.

(Kehf 56)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz peygamberleri, sadece müjdeleyici ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kafir olanlar ise hakkı yerinden kaydırıp ortadan kaldırmak için batıl uğruna mücadele verirler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan tehditleri de alay konusu edinirler.

(Kehf 56)

Bekir Sadak Meali:

Biz peygamberleri ancak mujdeci ve uyarici olarak gondeririz. Oysa inkarcilar hakki batilla ortadan kaldirmak icin cekisirler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapilan uyarmalari alaya alirlar.

(Kehf 56)

Besim Atalay Meali:

Peygamberleri ancak göndeririz müjdeleyen, kocunduran olarak, kâfirler gerçeği bâtılla batırmakçin uğraşıyor; benim âyetlerimle kocundurulan şeyi, eğlenceye alırlar

(Kehf 56)

Celal Yıldırım Meali:

Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfredenler ise, hakkı bâtılla yerinden kaydırıp çürütmek için uğraşıp dururlar. Âyetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alay konusu edinirler.

(Kehf 56)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz, peygamberleri; sadece (cenneti) müjdeleyici ve (azaba karşı) uyarıcılar olarak göndeririz. İnkârcılar ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Onlar, benim ayetlerimi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.

(Kehf 56)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Oysa inkarcılar hakkı batılla ortadan kaldırmak için çekişirler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarmaları alaya alırlar.

(Kehf 56)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz, peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkar edenler ise, hakkı batılla çürütmek için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.

(Kehf 56)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, hakkı bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için bâtıl yolla mücadele verirler. Onlar âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.

(Kehf 56)

Edip Yüksel Meali:

Biz, elçileri ancak müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak gönderdik. Kafirler, gerçeği sahte ve yanlış ile ortadan kaldırmak için gayret ediyor. Ayetlerimi (işaret ve mucizeleri) ve uyarıldıkları şeyleri alaya aldılar.

(Kehf 56)

Elmalılı Orjinal Meali:

Halbuki biz gönderdiğimiz Peygamberleri ancak mübeşşir ve münzir olmak üzere göndeririz, küfredenler ise hakkı batılla kaydırmak için mücadele ediyorlar ayetlerimizi ve kendilerine edilen inzarı eğlence yerine tuttular

(Kehf 56)

Elmalılı Yeni Meali:

Halbuki, Biz gönderdiğimiz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olmak üzere göndeririz. Küfredenler ise, hakkı batılla kaydırmak için mücadele ediyorlar; ayetlerimizi ve kendilerine yapılan tehdidi alaya aldılar.

(Kehf 56)

Erhan Aktaş Meali:

Biz, rasulleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz.[1] Gerçeği yalanlayan nankörler ise Hakk'ı Batıl ile ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar. Ve onlar, ayetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya alıyorlar.

1)Tercihleri nedeniyle nasıl bir sonuçla karşılaşacaklarını bildirmek için.

(Kehf 56)

Gültekin Onan Meali:

Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. Küfredenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.

(Kehf 56)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz, elçileri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olan kişiler de hakkı, bâtılla iptal etmek/ortadan kaldırmak için mücâdele ediyorlar. Ve onlar, âyetlerimizi ve korkutuldukları şeyleri alaya aldılar.

(Kehf 56)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz resûllerimizi (onların isteklerine icabet etsinler diye değil) yalnızca müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfirler ise (hakka karşı) batılla mücadele ederek, hakkın ayağını kaydırmak/yok etmek istiyorlar. Ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyi alaya aldılar.

(Kehf 56)

Harun Yıldırım Meali:

Biz resulleri, sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise, hakkı bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için bâtıl yolla mücadele verirler. Onlar âyetlerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya almışlardır.

(Kehf 56)

Hasan Basri Çantay:

Biz, peygamberleri (mü'minlere) müjde verici, (kafirleri azabı ilahi ile) korkutucu kimseler (olmak) dan başka (bir sıfat) la göndermeyiz. Kafir olanlar ise hakkı baatıl ile yerinden kaydırmak için mücadele eder (ler), ayetlerimizi ve tehdid edildikleri (cehennemi) bir maskaralık edindiler onlar.

(Kehf 56)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki (biz) peygamberleri ancak müjdeleyiciler ve (aynı zamanda, Allah'ın azâbı ile) korkutucular olarak göndeririz. İnkâr edenler ise bâtıl (bir yol) ile mücâdele eder ki, hakkı onun vâsıtasıyla ortadan kaldırsınlar. Hem (onlar) âyetlerimi ve tehdîd edildikleri şeyleri alaya alırlar.

(Kehf 56)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gönderilenleri, ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Gerçeği örtmüş olanlar, hakkı [gerçeği] onunla [yalanla] çürütmek için yalanla (hakka karşı) mücadele ediyorlar. Ayetlerimi ve uyarıldıkları [şeyi] bir maskara edindiler.

(Kehf 56)

Hüseyin Atay Meali:

Ve Biz, elçileri sadece müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Oysa inkârcılar, saçmalıkla gerçeği tepelemek için çekişirler. İlkelerimizi ve uyarıldıkları şeyleri alaya alırlar.

(Kehf 56)

İbni Kesir Meali:

Biz, peygamberleri; sadece müjdeci ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfredenler ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alırlar.

(Kehf 56)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz elçileri yalnızca müjdeciler ve uyarıcılar olarak gönderdik. Gerçekleri inkar edenler hakkı (Allah'ın ayetlerini) hükümsüz kılabilmek için, batıl yollarla mücadele vermekte ve ayetlerimiz ve uyarıldıkları (cennet, cehennem, yeniden yaratılma, hesap verme gibi) konularla alay etmektedirler.

(Kehf 56)

İskender Ali Mihr Meali:

Biz, resûlleri sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Kâfirler (ise) hakkı bâtılla iptal etmek için mücâdele ederler. Âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alay (konusu) ederler.

(Kehf 56)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz elçileri yalnız müjdeleyiciler, uyarıcılar olarak göndeririz. Tanımazlar ise doğruyu iğri ile çürütmek için çekişirler, belgelerimizi, kendilerine yapılan uyarmaları eğlence yerine koyarlar.

(Kehf 56)

Kadri Çelik Meali:

Biz peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ederler. Onlar benim ayetlerimi ve uyarılıp korkutuldukları (azabı) alay konusu edinirler.

(Kehf 56)

Mahmut Kısa Meali:

Oysa Biz elçileri azap melekleri olarak değil, ancak müjdeleyici ve uyarıcılar olarak göndeririz. Buna karşılık inkârcılar, varlık yasalarıyla taban tabana zıt; hikmet ve adâletten yoksun bâtıl inanç ve ideolojilere dayanarak, asılsız ve temelsiz iddialarla, çirkin oyunlarla gerçeğin, doğrunun ve hakkın ta kendisi olan bu dini devirip yok etmek için mücâdele ediyorlar. Bununla da kalmayıp, ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alaya alıyorlar. O hâlde:

(Kehf 56)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Hak olan müjdeleyici ve uyarıcı olması dışında göndermeyiz elçileri Fakat münkirler ise hakkı batıl ile geçersiz yapmak için uğraşırlar. Kesinlikle onlar ayetlerimi ve uyardıklarını alay konusu edinirler.

(Kehf 56)

Mehmet Türk Meali:

Biz Peygamberleri, sadece müjdeleyiciler ve korkutucular olarak göndeririz. Kâfirler ise, hakkı bâtılla ortadan kaldırmak için mücadele ederler ve âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri, alaya alırlar.

(Kehf 56)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz peygamberleri, ancak müjde veren ve uyaran olarak göndeririz. İnkâr edenler, hakkı yalanlamak için batıla sığınarak kavga ederler. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları (sözleri) alaya aldılar.

(Kehf 56)

Muhammed Esed Meali:

Fakat Biz, mesaj taşıyıcılarını yalnızca müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz; hakkı inkara şartlanmış olanlarsa (onlara karşı) asılsız iddialarla, güya hakkı çürütmek, hükümsüz kılmak için tartışır, mesajlarımızı ve uyarılarımızı alay konusu yaparlar.

(Kehf 56)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkarcılar ise yanlışa tutunarak onunla hakkı ortadan kaldırmak için uğraşıyorlar. Onlar ki, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyi alaya alırlar.

(Kehf 56)

Mustafa Çavdar Meali:

Oysa biz elçileri sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Gerçeği örtbas eden kâfirler ise aslı esası olmayan batıl inanç ve iddialara sarılarak hakikati Kuran’ı geçersiz kılmak için mücadele ederler ve ayetlerimizi ve uyarılarımızı hafife alarak alay ederler.

Bknz: (2/119) - (6/48) - (6/130) - (34/38) - (36/11)

(Kehf 56)

Mustafa Çevik Meali:

54-56 Biz bu Kur’an ile gerçekleri, insanlara çeşitli misal ve tekrarlarla ayrıntılı biçimde açıkladık. Fakat insanların çoğu âyetlerimiz üzerinde düşünüp gerçeğe ulaşmak yerine körü körüne reddetme yolunu seçtiler. Nitekim kendilerine rehberlik eden kitap ve peygamber gelmesine rağmen, onlar bu tutumlarıyla âdeta kendilerinden öncekilerin başlarına gelen helak edici felaketlerin yahut âhiret azabının başlarına gelmesini bekliyorlar. Oysa Biz, peygamberleri ve kitabı iman edenleri müjdelemek, bundan yüz çevirenleri de uyarmak için gönderiyoruz. Fakat Allah’a nankörlük ederek davetine başkaldıranlar, zulme dayalı beşerî nizamların peşlerine düşüp âyetlerimizle alay ederler.

(Kehf 56)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Oysa ki Biz elçilerimizi (azap getirsinler) diye değil, yalnızca müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkarda direnenlerse, aslı faslı olmayan iddialarla hakikati geçersiz kılmanın kavgasını vererek ayetlerimizi ve uyarılarımızı alay konusu ederler.

(Kehf 56)

Osman Okur Meali:

Biz elçileri, müjde vericiler ve uyarıcılar olmak dışında (başka bir amaçla) göndermeyiz. İnkâr edenler ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar benim ayetlerimi ve uyarıldıklarını (azabı) alay konusu edindiler.

(Kehf 56)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve Biz peygamberleri göndermeyiz, ancak mübeşşirler, münzirler olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise bâtılâne mücadelede bulunurlar ki, onunla hakkı iptal etsinler ve onlar Bizim âyetlerimizi ve korkutulmuş oldukları şeyleri eğlence ittihaz ettiler (onlar ile istihzâda bulundular).

(Kehf 56)

Ömer Öngüt Meali:

Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir olanlar ise; hakkı, bâtıla dayanarak ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar âyetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alaya alırlar.

(Kehf 56)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz, peygamberlerimizi sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak gönderdik. İnkâr edenler, hakkı batılla ‘gerçeği yalanla’ ortadan kaldırmak için çabalarlar. Hem ayetlerimizi, hem de kendilerine yapılan uyarıları alay konusu yaparlar.

(Kehf 56)

Sadık Türkmen Meali:

Biz, elçileri müjdeleyiciler ve uyarıcılar olmaktan başka bir maksatla göndermedik! İnkâr eden kimseler ise, gerçeği yalanla etkisiz kılmak için mücadele ediyorlar. Onlar Benim ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri alay konusu yaptılar.

(Kehf 56)

Seyyid Kutub Meali:

Biz Peygamberleri sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Oysa kâfirler hakkı (gerçeği) batıl (eğri) karşısında yenik düşürmeye uğraşırlar. Onlar ayetlerimi ve kendilerine yönelik uyarılarımı alaya aldılar.

(Kehf 56)

Suat Yıldırım Meali:

Halbuki Biz resulleri azap getirmeleri için değil, sadece iman edenleri Allah'ın rahmetiyle müjdelemeleri, inkar edenleri ise bekleyen tehlikeleri haber verip uyarmaları için göndeririz. Kafirler ise hakkı batılla ortadan kaldırmak için mücadele verirler. Onlar bütün ayetlerimizi, bütün uyarmalarımızı hep alay konusu yaparlar.

(Kehf 56)

Süleyman Ateş Meali:

Biz elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. İnkar edenler, hakkı batılla gidermek için mücadele ediyorlar. (Onlar), ayetlerimle ve uyarıldıkları şeylerle alay ettiler.

(Kehf 56)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Biz elçileri sırf müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Onları görmezlikten gelenler (kafirler), ayetlerimi ve yapılan uyarıları eğlenceye alır, uydurma şeylerle (batıl ile), o gerçeği (hakkı) ortadan kaldırmaya çalışırlar.

(Kehf 56)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Biz elçileri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Kafirler ise, âyetlerimle ve uyarılarımla alay ederek hakkı ortadan kaldırıp bâtılı yerleştirmeye çalışır.

(Kehf 56)

Şaban Piriş Meali:

Peygamberleri ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Kafirler, batıl ile hakkı ortadan kaldırmak için mücadele ederler. Ayetlerimizi ve kendilerine yapılan uyarıları alay konusu yaparlar.

(Kehf 56)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz, peygamberleri yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak göndeririz. Küfredenler ise, hakkı bâtılla ortadan kaldırmak için mücadele ediyorlar; ayetlerimi ve korkutuldukları şeyleri alaya alıyorlar.

(Kehf 56)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz peygamberleri, müjde vericiler ve uyarıp korkutucular olmak dışında (başka bir amaçla) göndermemekteyiz. Küfre sapanlar ise, hakkı batıl ile geçersiz kılmak için mücadele etmektedirler. Onlar benim ayetlerimi ve uyarılıp korkutuldukları (azabı) alay konusu edindiler.

(Kehf 56)

Ümit Şimşek Meali:

Oysa Biz peygamberleri ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak göndeririz. Fakat inkâr edenler hakkı bâtıl ile gidermek için mücadele ederler; Benim âyetlerimi ve korkutuldukları azabı alaya alırlar.

(Kehf 56)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz, elçileri sadece müjdeleyiciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Küfre sapanlar ise batıla yapışarak onunla hakkı kaydırmak için uğraşıyorlar. Onlar, ayetlerimi ve uyarıldıkları şeyleri eğlence edindiler.

(Kehf 56)