22. Hac Suresi / 67.ayet

Biz her toplum için uygulayacakları ibadet tarzı belirledik. Öyleyse, kimse seni bu konuda tartışmaya çekmesin sen sadece Rabbine davet et! Hiç kuşkusuz sen, dosdoğru yol üzerindesin.

Bknz: (2/148)(5/48)(22/68)(29/46)(42/15)

Mustafa Çavdar Meali

Hac 67 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve her ümmete bir din verdik, o dine göre ibadette bulunurlar, artık seninle her hususta çekişmeye kalkışmasınlar ve Rabbinin yoluna çağır, şüphe yok ki sen, doğru yolu bulmuşsun.

(Hac 67)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz her ümmete (takip ve tatbik ettikleri) bir ibadet şekli (hayat disiplinive şeriat düzeni) tayin ve takdir ettik ki; onlar buna göre ibadet ederlerdi. Bu sebeple (artık din) işlerinde asla seninle çekişmesinler. Sen Rabbinin (dinine ve prensiplerine) çağır, şüphesiz Sen en haklı ve hayırlı dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biz her ümmete bir ibadet tarzı kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse onlar, bu ibadet tarzı meselesinde, seninle tartışmasınlar. Sen yalnızca onları, Rabbinin yoluna çağır. Çünkü sen, gerçekten dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Adem Uğur Meali:

Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Ahmet Hulusi Meali:

Her ümmete ibadet edecekleri bir mensek (ibadet anlayışı ve şekli) oluşturduk... O halde bu konuda seni tartışmaya çekemesinler; (tartışma) sadece Rabbine davet et... Kesinlikle hakikate erdiren yoldasın!

(Hac 67)

Ahmet Tekin Meali:

Biz, her millete kulluklarını ifa edecek ibadet tarzları belirlemiştik. Geçmişten kalan kırık dökük bilgilere sahip insanların, tebliğ ettiğin din, uyguladığın plan ve yönetim konusunda, seni faydasız münakaşalar içine çekip meşgul etmelerine izin verme. Sen bütün insanları Rabbine kulluğa ve ibadete, Rabbinin yoluna davete, teşvike, sevke devam et. Sen doğru bilgilere sahipsin, doğru, Allah'ın kitap ve peygamberle gösterdiği doğru, muhkem, güvenli hak yolda sorumluluklarına sahip çıkarak faaliyet göstermeye, görevini yapmaya, İslâm'ı yaşamaya, öğretmeye memursun.*

(Hac 67)

Ahmet Varol Meali

Biz her ümmet için bir ibadet tarzı koyduk, onlar buna göre ibadet ederler. Artık (din) iş(in)de seninle çekişmeye girmesinler. Sen Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzeresin.

(Hac 67)

Ali Bulaç Meali:

Biz her ümmete bir ibadet tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in)de seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.

(Hac 67)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar bununla amel ederler. Bunun için (ey Rasûlüm) din işinde sana asla muhalefet etmesinler. Sen, insanları, Rabbine ibadet etmeye davet et. Çünkü sen, gerçekten hidayete götüren doğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Ali Rıza Sefa Meali:

Her toplum için, uygulayacakları bir yakarış biçimi belirledik. Artık, seninle çekişmesinler. Sen, Efendine çağır. Çünkü sen, kesinlikle dosdoğru yol üzerindesin.

(Hac 67)

Ali Ünal Meali:

Her bir ümmete, (kendi dönemlerinde) uyguladıkları belli bir ibadet sistemi tayin ve tahsis buyurduk. Bu sebeple başkaları, dininizi tatbikte sana muhalefet edip de seni bir tartışmanın içine çekmesinler. Sen, insanları Rabbine çağırmaya devam et. Hiç kuşkusuz sen, hakka götüren kusursuz ve dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Her toplum için, uydukları bir yol tayin etmişiz. Artık onlar, idare konusunda seninle çekişmesinler. Ve sen Rabbine çağır. Muhakkak sen çok doğru bir yol ve mesaj üzeresin.

(Hac 67)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz her ümmete, uygulayacakları bir ibadet şekli öğrettik. Öyle ise, onların bu konuda seninle çekişmelerine müsaade etme! Sen, Rabbine davet et! Zira sen gerçekten doğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Bekir Sadak Meali:

(67-69) Her ummete, yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Oyleyse, bu konuda seninle cekismelerine firsat verme; Rabbine davet et, sen suphesiz dogru yol uzerindesin. Seninle tartisirlarsa: «Allah yaptiginizi cok iyi bilir; ayriliga dustugunuz seyler hakkinda, kiyamet gunu aranizda Allah hukmedecektir» de.

(Hac 67)

Besim Atalay Meali:

Her ümmete bir yol verdik, tutsunlar da o yolu, bu işte seninle çekişmesinler, çağırasın Tanrına, sen doğru yol üzeresin

(Hac 67)

Celal Yıldırım Meali:

Her ümmete (kendi çağlarında) ayrı bir ibâdet yolu sunduk ki onlar o yolda ibâdet ederler. O halde bu konuda seninle tartışmasınlar. Sen Rabbına davet etmeye bak. Şüphesiz ki sen dosdoğru yolda bulunuyorsundur.

(Hac 67)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz her ümmete, kulluklarını göstermeleri için (farklı) bir ibadet tarzı (şeriat) belirledik. O halde onlar din işinde asla seninle tartışmasınlar. Sen insanları Rabbine çağır! Hiç kuşkusuz sen doğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Diyanet İşleri Eski Meali:

67,68,69. Her ümmete, yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Öyleyse, bu konuda seninle çekişmelerine fırsat verme; Rabbine davet et, sen şüphesiz doğru yol üzerindesin. Seninle tartışırlarsa: "Allah yaptığınızı çok iyi bilir; ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında, kıyamet günü aranızda Allah hükmedecektir" de.

(Hac 67)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu verdik. O halde, din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Edip Yüksel Meali:

Her bir topluluğu, uygulayacakları bir dizi kural ile yükümlü kıldık. Onun için bu konuda seninle çekişmesinler. Sen Rabbine çağır. Kuşkusuz sen doğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Elmalılı Orjinal Meali:

Biz her ümmet için bir ıbadet yolu yapmışızdır ki onlar onun abidleridir, binaenaleyh emirde sana asla münazea etmesinler ve rabbına da'vet et, çünkü sen cidden hakka götüren doğru bir yol üzerindesin

(Hac 67)

Elmalılı Yeni Meali:

Biz her ümmet için bir ibadet yolu yapmışızdır ki, onlar onun abidleridir. Şu halde bu işte seninle asla tartışmaya girmesinler; ve sen Rabbine davet et; çünkü sen muhakkak doğru olana götüren, doğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Erhan Aktaş Meali:

Her ümmet için bir ibadet tarzı[1] belirledik. Herkes kendi tarzını sürdürür. O halde bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabb'ine çağır. Kuşkusuz ki sen dosdoğru bir yol üzerindesin.

1)Hacc da kurban kesme usulü. Ayette yer alan "menseken" sözcüğü, "kurban kesme yeri" anlamı ile birlikte, "hacc ibadeti" anlamına da gelmektedir.

(Hac 67)

Gültekin Onan Meali:

Biz her ümmete bir 'ibadet tarzı' (mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, buyrukta seninle çekişmesinler. Sen rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.

(Hac 67)

Hakkı Yılmaz Meali:

Biz, her önderli toplum için bir kulluk yolu tayin ettik. Onlar, ona göre kulluk yapsınlar. O hâlde bu işte seninle hiçbir zaman çekişmesinler. Sen de Rabbine çağır. Şüphesiz sen, dosdoğru bir kılavuz üzeresin.

(Hac 67)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz, her ümmete bir ibadet yolu belirledik, o yol üzere ibadet etmektelerdir. Sakın bu konuda seninle tartışmasınlar/tartışmalarına müsaade etme. Sen, Rabbine davet et! Hiç şüphesiz sen, dosdoğru bir hidayet üzeresin.

(Hac 67)

Harun Yıldırım Meali:

Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları bir ibadet tarzı gösterdik. Öyle ise onlar (ehli kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Hasan Basri Çantay:

Biz her ümmete bir ibadet yolu (şeriat) gösterdik ki onlar bunun aamilleridir. O halde emirde seninle asla münazaa etmesinler. Sen (insanları sadece) Rabbine da'vet et. Çünkü sen, şübhesiz dosdoğru bir hidayetin ta üzerindesin.

(Hac 67)

Hayrat Neşriyat Meali:

Her ümmet için bir şeriat koyduk ki onlar onunla amel eden kimselerdir. Öyle ise bu hususta seninle aslâ mücâdele etmesinler; ve Rabbine da'vet et! Doğrusu sen, elbette dosdoğru bir hidâyet (bir din) üzerindesin.

(Hac 67)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Her bir topluluk için, onların kendisine ibadetkar olduğu bir ibadet vardır. Artık, seninle iş/emir hususunda asla çekişmesinler. RAB'bine davet et, gerçekten sapasağlam bir doğru yol rehberi üzerindesin.

(Hac 67)

Hüseyin Atay Meali:

67-69 Biz her milletin yerine getirmesi gerekli ibadetleri koyduk. Öyleyse, bu konuda seninle çekişmelerine fırsat verme; Rabbine çağır; sen, şüphesiz doğru yol üzerindesin. Seninle tartışırlarsa, "Allah yaptığınızı çok iyi bilir. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında, diriliş günü aranızda Allah hükmedecektir" de.

(Hac 67)

İbni Kesir Meali:

Her ümmete; yerine getirmeleri gerekli ibadetler koyduk. Öyle ise işte seninle çekişmesinler, Rabbına davet et. Şüphesiz ki sen; dosdoğru bir hidayet üzeresin.

(Hac 67)

İlyas Yorulmaz Meali:

Her ümmet için onların yapa geldiği birtakım ibadetler var ettik. Bu ibadetler konusunda seninle asla tartışmamaları gerekir. Sen Rabbine davet et. Zira sen en doğru yol üzerindesin.

(Hac 67)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Biz, bütün ümmetler için mensek (tek bir şeriat) tayin ettik. Onlar, onunla (o şeriatle) amel ederler (etsinler). Öyleyse emrim konusunda seninle niza etmesinler (çekişmesinler). Sen, Rabbine davet et. Muhakkak ki sen, mutlaka mustakîm (Allah’a doğru istikametlenmiş) olan hidayet üzeresin.

(Hac 67)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz her din topluluğu için bir tapma yolu gösterdik ki onlar o yolu tutmuşlardır. Böyle olunca onlar din işinde seninle çekişmiye kalkışmasınlar. Yalnız sen onları çalabına çağır. Çünkü sen besbelli ki doğru yolu tutmuşsundur.

(Hac 67)

Kadri Çelik Meali:

Biz her ümmete bir ibadet tarzı kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, bu işte (din hususunda) seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzeresin.

(Hac 67)

Mahmut Kısa Meali:

Biz her ümmete, bir tek Allah’a kulluk esasına dayalı inanç sistemini tebliğ eden elçiler göndererek, hepsini aynı inanç ilkeleri etrafında birleşen bir tek millet kıldık. Fakat ayrıntılı konularda, her ümmetin kendi özel şartlarına uygun yerel ve geçici hükümler gönderdik. Böylece her ümmete, kendilerine özgü ihtiyaç ve imkânlara uygun olarak, kulluk ve ibâdet görevini yerine getirecekleri farklı bir ibâdet biçimi ve farklı bir hukuk sistemi belirledik. İşte şimdi de, bütün kitapların özü, esası ve zirvesi olan Kur’an’ı göndererek, kıyamete kadar geçerli olacak inanç sistemini bütün açıklığıyla ortaya koyduk. Dolayısıyla, geçmiş şeriatlar bugün artık geçerliliğini kaybetmiş olup, önceki Peygamberlere iman ettiklerini söyleyenler de, herkes gibi son kitaba uymakla yükümlüdürler. O hâlde, ey Peygamber ve O’nun yolunda giden Müslüman! Hakîkati bile bile reddeden o inkârcıların, artık bu konuda seni kısır ve yararsız tartışmalara sürüklemelerine izin verme, onlar ne derlerse desinler; sen Rabb’inin yoluna çağırmaya devam et ve asla yılgınlığa kapılma, çünkü sen, gerçekten dosdoğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Cümle ümmetin her birine bir din verdik, ibadet tarzı belirledik. Bu tarz üzerine ibadet eder. Hak hakikat işinde seninle çekişmesinler. Sen Rabbine çağır. Sen dosdoğru yol üzeresindir.

(Hac 67)

Mehmet Türk Meali:

Biz her ümmete (farklı) ibâdet şekli (ve yeri) kıldık.1 Onlar da o tarzda ibâdet ettiler. Öyleyse, (Ey Muhammed! Kâfirler senin) iş(in)i sana öğretmeye kalkmasınlar.2 Sen, (sadece) Rabbine davet et. Şüphesiz sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.*

(Hac 67)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz, her ümmet için bir ibadet yolu tayin ettik. Onlar (da) ona göre hareket ederler. Bu (İslâm’ın) yolu hakkında seninle (asla) münakaşa etmesinler. Sen onları Rabbine çağır. Şüphesiz sen kesinlikle doğru yol üzerindesin.

(Hac 67)

Muhammed Esed Meali:

Biz her ümmete, kulluklarını göstermeleri için (ayrı) bir ibadet tarzı tayin ettik. Bunun içindir ki, (ey inanan kişi, seninkinden başka yollar tutan) kimseler bu konuda seni tartışmaya sürüklemesinler; sen yalnızca (onların hepsini) Rabbine çağır: çünkü, sen gerçekten dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Her toplum için biz, bir ibadet biçimi belirledik; onlar, onu izlerler. Artık bu iş konusunda seninle çekişmesinler. Sen de rabbine davet et. Çünkü sen, elbette ki dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz her toplum için uygulayacakları ibadet tarzı belirledik. Öyleyse, kimse seni bu konuda tartışmaya çekmesin sen sadece Rabbine davet et! Hiç kuşkusuz sen, dosdoğru yol üzerindesin.

Bknz: (2/148) - (5/48) - (22/68) - (29/46) - (42/15)

(Hac 67)

Mustafa Çevik Meali:

67-69 Biz her toplumu, peygamber ve Kitap ile yaratılış sebepleri olan hayat nizamı ile yaşamaya çağırdık. Ey Peygamber! Bu konuda müşriklerin seni boş ve anlamsız tartışmaların içine çekmesine izin verme. Sen onları, Rabbinin yoluna çağırmaya devam et. Şayet onlar seninle tartışmakta ısrar ederlerse, onlara de ki: “Allah sizin hangi niyetlerle tartışma çıkardığınızı çok iyi bilmektedir. Tartışıp durduğunuz ve icabet etmekten kaçtığınız davetle ilgili tutumunuzdan dolayı, Hesap Günü hak ettiğiniz karşılığı göreceksiniz.”

(Hac 67)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Biz her bir ümmet için Allah'a kalben yaklaşsınlar diye bir ibadet yol ve yöntemi belirledik; şu halde (ey bu hitabın muhatabı), kimse seni bu konuda tartışmaya çekmesin; ve sen sadece Rabbine çağır: şu bir gerçek ki sen kesinlikle dosdoğru bir yol üzeresin.

(Hac 67)

Osman Okur Meali:

Biz, her ümmete, uygulamakta oldukları ibadet tarzını, ibadet yerini (mescidi haramı) gösterdik. Öyle ise onlar (ehl-i kitap) bu işte seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine davet et. Zira sen, hakikaten dosdoğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Her bir ümmet için bir şeriat kıldık ki, onlar onunla amel ederlerdi. Artık emr-i dinde seninle münazarada bulunmasınlar. Ve Rabbine dâvet et. Şüphe yok ki, sen elbette dosdoğru vâzıh bir din üzerindesin.

(Hac 67)

Ömer Öngüt Meali:

Biz her ümmete bir ibadet yolu tayin ettik, onlar ona göre ibadet etmektedirler. Öyleyse bu hususta seninle çekişmesinler. Sen Rabbine dâvet et, şüphesiz ki sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.

(Hac 67)

Ömer Sevinçgül Meali:

Her topluluk için bir kulluk yolu yaptık. Her biri kendi yolunda kulluk ederler. Bundan dolayı seninle çekişip durmasınlar! Rabbine davet et onları! Sen dosdoğru bir yol üzerindesin!

(Hac 67)

Sadık Türkmen Meali:

BİZ her ümmet için uygulayacağı bir ibadet yolu verdik. O halde din işinde seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine davet et. Çünkü sen, hiç şüphesiz hakka götüren dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Seyyid Kutub Meali:

Biz her ümmet için uygulayacakları ayrı ibadet biçimleri belirledik. O halde müşrikler bu konuda seninle kesinlikle tartışmamalıdırlar. Sen insanları Rabb'ine çağır. Hiç kuşkusuz sen doğru yoldasın.

(Hac 67)

Suat Yıldırım Meali:

Biz her ümmete kendi dönemlerinde uyguladıkları özel bir ibadet yolu belirledik. Öyle ise onlar din işinde asla sana muhalefet etmesinler. Sen insanları Rabbinin yoluna davet et! Çünkü sen gerçekten hakka götüren dosdoğru bir yolun üzerindesin.

(Hac 67)

Süleyman Ateş Meali:

Biz her ümmete, uydukları bir mensek (ibadet yöntemi) yaptık. Bu işte seninle asla çekişmesinler. Sen Rabbine çağır, kuşkusuz sen doğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Her toplum(ümmet) için kurban ibadeti (mensek) koyduk, onlar onu yerine getirirler. Bu konuda seninle asla çekişmemeleri gerekir. Sen onları Rabbine çağır. Çünkü sen dosdoğru bir yoldasın.

(Hac 67)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Her topluma, ayrı bir ibadet tarzı belirledik. Öyleyse bu konuda onlarla tartışma. Herkesi Rabbinin yoluna çağır; çünkü sen, doğru yol üzerindesin.

(Hac 67)

Şaban Piriş Meali:

Her ümmete bir ibadet tarzı belirledik. Öyleyse, yerine getirmeleri gereken iş hususunda seninle tartışmasınlar. Rabbine çağır/yalvar. Hiç kuşkusuz sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Talat Koçyiğit Meali:

Biz, her ümmet için, yapa geldikleri bir takım ibadet tarzları koymuşuzdur. Bu itibarla, (ey Muhammed.) bu hususta seninle münakaşaya kalkışmasınlar. Rabbına davet et. Hiç şüphe yoktur ki, sen, dosdoğru bir yol üzerindesin.

(Hac 67)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz her ümmete bir ibadet-tarzı (Mensek) kıldık, onlar bu tarz üzere ibadet etmektedirler. Öyleyse, (din) iş(in) de seninle çekişmesinler. Sen, Rabbine çağır. Şüphesiz sen dosdoğru bir hidayet üzerindesin.

(Hac 67)

Ümit Şimşek Meali:

Biz her ümmet için bir şeriat belirledik ki, onu izlerlerdi. Onun için din konusunda seninle çekişmesinler. Sen de insanları Rabbine çağır. Hiç şüphesiz sen dosdoğru hidayet üzeresin.

(Hac 67)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Her ümmet için biz, bir ibadet şekli/bir ibadet yeri belirledik; onlar, onu izlerler. Artık bu iş konusunda seninle çekişmesinler. Sen de Rabbine davet et/dua et. Sen, elbette ki şaşırtmadan yol aldıran bir kılavuzun ardındasın.

(Hac 67)