Hiçbiriniz buna engel olamazdınız.
Bknz: (13/37)
Hiçbiriniz buna engel olamazdınız.
Bknz: (13/37)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
O zaman, sizden hiç kimse de araya girerek bunu kendisinden engelleyip-uzaklaştırmaya güç yetiremezdi.
(Hakka 47)O zaman sizden hiç kimse O'nu bizden kurtaramaz, azabı O'nun üzerinden savuşturamazdı.
(Hakka 47)O vakit, sizden hiç biriniz buna engel de olamazdınız, onu savunamazdınız da.
(Hakka 47)O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı.
(Hakka 47)- Eğer Peygamber bize atfen bazı sözler uydurmaya kalkışsaydı, elbette onu bundan dolayı kıskıvrak yakalardık; sonra da onun şah damarını keser atardık. Hiçbiriniz buna engel de olamazdınız.
(Hakka 47)Sizden hiç biriniz de O'ndan (gelecek olan azabı), arayerde engeller olup savamazdı.
(Hakka 47)46,47. Sonra onun can damarını keserdik (onu yaşatmazdık). Sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı.
(Hakka 47)O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı.
(Hakka 47)(44-47) Eğer Elçi/Muhammed, bazı sözleri Bizim sözlerimiz olarak ortaya sürseydi, kesinlikle O'ndan tüm gücünü alırdık. Sonra O'ndan can damarını kesinlikle keserdik. Artık sizden hiç biriniz O'na siper de olamazdınız.
(Hakka 47)Sizden hiç kimse de (bunları yapmamıza) engel olamazdı.
(Hakka 47)O takdirde (de) sizden hiçbir kimse ondan (bunu) men' ediciler değildir.
(Hakka 47)(44-47) Şayet, bazı sözleri bizim üzerimizden söylemeye [uydurmaya] başlamış olsaydı, mutlaka ondan yemini [kuvveti] yakalardık. Sonra, ondan can damarını mutlaka keserdik de sizden hiç biri, bu konuda onu engelleyenler (koruyanlar) olmazdınız.
(Hakka 47)44-49 Eğer, Bizim adımıza, ona bazı sözler katmış olsaydı, andolsun Biz onu kuvvetle yakalardık, sonra, andolsun onun şah damarını keserdik. Hiçbiriniz de onu savunamazdınız. Ve doğrusu o saygılı olanlara bir hatırlatmadır. Ve doğrusu içinizde onu yalanlayanlar bulunduğunu şüphesiz biliriz.
(Hakka 47)Ayrıca sizden hiçbiriniz ondan men edici olamaz (buna mani olamaz).
(Hakka 47)O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı.
(Hakka 47)Ve hiçbiriniz onu elimizden kurtaramazdı! Fakat öyle olmadı; Muhammed, Rabb’inden aldığı mesajı size olduğu gibi ulaştırdı:
(Hakka 47)(47-48) Aracı olsanız da, hiç biriniz buna engel olamazdınız. Bu muttakiler için bir öğüttür.
(Hakka 47)(44-47) Eğer o, kimi sözleri yalan olarak Bize isnat etseydi, Biz (de) onu mutlaka sağ elinden yakalardık (ve) sonra (da) mutlaka şah damarını keserdik. Ardından (da) aranızdan kimse, (Bizi) ondan uzak tutamazdı.
(Hakka 47)38-47 Gördüklerinize ve göremediklerinize andolsun ki: Bu Kur’an çok şerefli bir elçinin Allah adına size ilettiği ilahi bir davet kitabıdır. O, ne bir şairin ne de bir kâhinin sözüdür. O, âlemlerin Rabbi ve ilahı olan Allah tarafından gönderilmiştir. Şayet Peygamber Bizim adımıza birtakım sözler uydurup da söylemiş olsaydı, onu kıskıvrak yakalar, sonra da şahdamarını koparırdık ve hiç kimse de buna engel olamazdı.
(Hakka 47)Artık sizden bir kimse de yoktur ki, ondan menediciler olabilsinler.
(Hakka 47)(44-47) Eğer o kendi söylediklerinin bir kısmını Bize isnat etmiş olsaydı, onu kıskıvrak yakalar ve şah damarını koparırdık. Onu kimse elimizden alamazdı.
(Hakka 47)44-47 Eğer Muhammed, bize karşı bazı sözler iftira etmiş olsaydı, elbette ondan gücünü kuvvetini alır, sonra onun şah damarını elbette keserdik. İçinizden hiçbiri de buna engel olamazdı.
(Hakka 47)O zaman, sizden hiç kimse araya girerek bunu kendisinden engelleyip uzaklaştıramazdı.
(Hakka 47)