Ey elçiler demişti, başka ne memuriyetiniz var?
(Hicr 57)
Ve ekledi: “Ey elçiler! Başka ne işiniz var?”
(Hicr 57)
Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var? dedi.
(Hicr 57)
(İbrahim): "Ey irsal olunanlar! (Başka) işleviniz nedir?" dedi.
(Hicr 57)
“Ey elçiler, başka ne istiyorsunuz, ne işiniz var?” dedi.
(Hicr 57)
"Peki sizin işiniz nedir ey elçiler!" dedi. [3]*
(Hicr 57)
Dedi ki: "Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?"
(Hicr 57)
(Yine) dedi ki: “-Ey elçiler (Allah'ın melekleri!) Bundan sonra işiniz ne?”
(Hicr 57)
Dedi ki: "Asal göreviniz nedir; ey elçiler?"
(Hicr 57)
Ve ilâve etti: “Ey elçiler, başka gelme sebebiniz nedir?”
(Hicr 57)
İbrahim, "Ey elçiler! Başka ne işiniz var?" dedi.
(Hicr 57)
(56-57) «Zaten sapiklardan baska kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!» diyerek sormustu: «Ey elciler! Isiniz nedir?»
(Hicr 57)
Ey gönderilmiş olanlar! işiniz nedir?» diye onlara sordu
(Hicr 57)
«Ey elçiler! Göreviniz ne?» diyerek sormuştu.
(Hicr 57)
(İbrahim onların melek olduğunu anlayınca:) “Ey Elçiler! Göreviniz nedir?” diye sordu.
(Hicr 57)
56,57. "Zaten sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umudunu keser!" diyerek sormuştu: "Ey elçiler! İşiniz nedir?"
(Hicr 57)
İbrahim, "Ey Elçiler! Göreviniz nedir?" dedi.
(Hicr 57)
«Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi. *
(Hicr 57)
'Ey elçiler, göreviniz nedir,' dedi.
(Hicr 57)
Ey mürseller, dedi: bunu müteakıb me'muriyyetiniz nedir?
(Hicr 57)
Ey elçiler, bunun ardından göreviniz nedir? diye sordu.
(Hicr 57)
İbrahim: "Ey elçiler! Sizin niyetiniz ne?" dedi.
(Hicr 57)
Dedi ki: "Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?"
(Hicr 57)
İbrâhîm, “Ey gönderilmiş elçiler! İşiniz nedir?” dedi.
(Hicr 57)
“Ey elçiler/melekler! Sizin işiniz (göreviniz) nedir?” demişti.
(Hicr 57)
Dedi ki: “Ey elçiler! İşiniz nedir?”
(Hicr 57)
"Ey gönderilenler (elçiler), dedi, daha işiniz (me'muriyetiniz) ne"?
(Hicr 57)
“Ey elçiler! Başka ne işiniz (ne vazîfeniz) var?” dedi.
(Hicr 57)
[İbrahim] "O halde probleminiz/amacınız nedir ey gönderilenler?" dedi.
(Hicr 57)
Ey elçiler; gerçek işiniz nedir? dedi.
(Hicr 57)
“Ey Elçiler! Başka haber vereciğiniz bir durum var mı? dedi.
(Hicr 57)
Şöyle dedi: “Ey elçiler! Bundan sonra sizin konuşacağınız konu nedir?”
(Hicr 57)
İbrahim dedi: «Ey elçiler! Sizin buradaki işiniz nedir?»
(Hicr 57)
Dedi ki: “Ey elçiler! (Bunun dışında, diğer) İşiniz ne?”
(Hicr 57)
Ve ekledi: “Peki, öyleyse asıl geliş amacınız nedir?! Ey elçiler!”
(Hicr 57)
(Ve devamla): “Ey elçiler! O halde sizin asıl göreviniz nedir?” dedi.
(Hicr 57)
Sonra (o,) “Ey (Allah’ın) elçileri, (görevlendirildiğiniz) önemli işiniz nedir?” dedi.
(Hicr 57)
Ve ekledi: "(Bana başka) bir diyeceğiniz var mı, ey (yüce makamın) elçileri?"
(Hicr 57)
Ardından şöyle söyledi; "Amacınız nedir ey elçiler?"
(Hicr 57)
"Peki ey elçiler, sizin asıl göreviniz nedir?" dedi.
Bknz: (51/31)
(Hicr 57)
57-60 Sonra da İbrahim, meleklere: “Peki bana Rabbimden getirdiğiniz başka bir mesajınız var mı?” diye sordu. Elçi melekler de İbrahim’e, “Biz aynı zamanda müşrik, günaha batmış suçlu Lût kavmini de helak için görevlendirildik. Lût’u ve onun ailesinden mü’minleri helak olacakların içinden çıkarıp kurtaracağız, fakat Lût’un karısı da helak olacaklarla birlikte kalacak, çünkü o da müşrik ve kâfirlerden olmayı tercih etti.” dediler.
(Hicr 57)
ve ekledi: "Daha başka bir işiniz de var mı ey elçiler?"
(Hicr 57)
«Ey elçiler! (Başka) ne işiniz var?» dedi.
(Hicr 57)
Ve dedi ki: «Ey elçiler! Artık işiniz nedir?»
(Hicr 57)
Dedi ki: “O halde işiniz nedir ey elçiler?”
(Hicr 57)
“Ey elçiler! Nedir işiniz?” diye sordu.
(Hicr 57)
“EY ELÇİLER, işiniz (gerçek göreviniz) nedir?” dedi.
(Hicr 57)
İbrahim; «Ey elçiler göreviniz nedir?» dedi.
(Hicr 57)
Ve ilave etti: "Ey elçiler, bundan başka işiniz nedir? sorabilir miyim?"
(Hicr 57)
(İbrahim gelenlerin Hak elçileri melekler olduklarını anlayınca): "Ey elçiler, dedi, işiniz nedir?"
(Hicr 57)
İbrahim dedi ki "Ey elçiler! Asıl işiniz nedir?
(Hicr 57)
(56-57) İbrahim: "Doğru yoldan sapanlardan başka kim Rabbinin rahmetinden umut keser?" diyerek, "Ey elçiler, göreviniz nedir?" diye sordu.
(Hicr 57)
Ey elçiler asıl göreviniz nedir? dedi.
(Hicr 57)
Yine demişti ki: "O halde ey elçiler! İşiniz nedir"
(Hicr 57)
Dedi ki: «Ey elçiler, (bunun dışında, diğer) işiniz ne?»
(Hicr 57)
“Elçiler, işiniz nedir?” diye sordu.
(Hicr 57)
"Amacınız nedir ey elçiler?" diye sordu.
(Hicr 57)