“Evet, biz sana onların bir türlü inanmadığı o azabı getirdik.”
Bknz: (29/33)
“Evet, biz sana onların bir türlü inanmadığı o azabı getirdik.”
Bknz: (29/33)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Dediler ki: "Gerçekten biz sana, onların (sapkın halkının) hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle (azap emriyle) geldik."
(Hicr 63)Onlar da: “Evet fakat biz sana, kötülükten yana olanların, şüphe edip durdukları azap için geldik” diye cevap verdiler.
(Hicr 63)Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
(Hicr 63)Dediler ki: "Bilakis, biz sana onların şüpheli oldukları bir konuda (yaptıklarının sonucu azap) getirdik. "
(Hicr 63)Onlar: “Tam aksine, biz sana, onların şüphe ettiği azâbı getirdik” dediler.
(Hicr 63)Dediler ki: "Hayır, biz onların hakkında şüphe ettikleri şeyi sana getirdik.
(Hicr 63)"Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
(Hicr 63)Elçiler dediler ki: “- Yok, biz sana kavminin şüphe edip durdukları azabı getirdik.
(Hicr 63)Onlar ise, “Endişe edecek bir şey yok!” diye cevap verdiler: “Biz sana, hakkında (o günahkâr topluluğun) hep şüphe edegeldiği şeyi getirdik.
(Hicr 63)Onlar: “Biz, onların gelmesinde şüphe ettikleri azap ile huzuruna geldik.
(Hicr 63)Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi getirdik."
(Hicr 63)(63-65) «Biz sana sadece suphe edip durduklari azabi getirdik. Sana gercekle geldik. suphesiz biz dogru soyleyenleriz. Artik, geceleyin bir ara, aileni yola cikar, sen de arkalarindan git; hic biriniz arkaya bakmasin; emrolundugunuz yere dogru yuruyun» dediler.
(Hicr 63)Onlar da, «kavmin, hakkında şüphe edip durdukları şeyi (gelecek azabı) sana getirdik.
(Hicr 63)63,64,65. (Onlar da) dediler ki: “Evet, biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik. Ve sana (gerçekleşmesi kaçınılmaz olan) hakkı getirdik. Kuşku yok ki, biz doğruyu söylüyoruz. Gecenin bir bölümünde aile fertlerini yola çıkar, sen de arkalarından git. Sizden hiç kimse arkasına bakmasın. Emrolunduğunuz yere (doğru) gidin.” *
(Hicr 63)63,64,65. "Biz sana sadece şüphe edip durdukları azabı getirdik. Sana gerçekle geldik. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz. Artık, geceleyin bir ara, aileni yola çıkar, sen de arkalarından git; hiçbiriniz arkaya bakmasın; emrolunduğunuz yere doğru yürüyün" dediler.
(Hicr 63)Dediler ki: "Evet, fakat biz sana (kavminin) şüphe etmekte olduğu azabı getirdik."
(Hicr 63)Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
(Hicr 63)Elçiler: "Hayır! Biz sana hakkında kuşku duyulan azabın haberini getirdik;"
(Hicr 63)"Hayır" dediler. "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik."
(Hicr 63)(63-65) Elçiler dediler ki: “Tam tersine biz sana onların kuşku duyup durduğu şeyi getirdik. Ve sana gerçeği getirdik ve biz elbette doğru olanlarız. Hemen gecenin bir bölümünde aileni yola çıkar, sen de arkalarından izle. Ve sizden hiç kimse oyalanmasın/ geride bırakılanları düşünmesin, emrolunduğunuz yere doğru geçin gidin.”
(Hicr 63)“(Hayır, öyle değil!) Bilakis, onların hakkında şüpheye kapılıp tartıştıkları (azabı) getirdik.” demişlerdi.
(Hicr 63)Dediler ki: "Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
(Hicr 63)Onlar da: "Hayır, dediler, biz sana onların, hakkında şek etmekde oldukları şey'i (azabı) getirdik".
(Hicr 63)Dediler ki: “Hayır, (biz) sana (kavminin), hakkında şübhe etmekte oldukları şeyi(azâbı) getirdik!”
(Hicr 63)(63-65) "Hayır! Onların kendisi hakkında şüpheli tartışmaya girmekte oldukları konu sebebiyle sana geldik. Sana Hakkı [gerçeği] getirdik. Kesinlikle biz dürüstüz. Artık, geceden bir bölümde aileni gece yolculuğuna çıkar, onların arkalarını takip et, sizden hiçbir kimse ardına bakmasın ve emir olunduğunuz yere ilerleyin." dediler.
(Hicr 63)63-65 "Hayır! Biz, sana sadece şüphe edip durduklarını getirdik ve sana gerçeği getirdik ve doğrusu doğru söylüyoruz. Artık gecenin bir kısmında ailenle yola çık, sen de arkalarından git, hiçbiriniz arkasına bakmasın, size emrolunan yere yürüyün" dediler.
(Hicr 63)Onlar da: Biz, sana sadece onların şüphe edip durdukları azabı getirdik.
(Hicr 63)“Hayır, biz, onların hakkında şüphe ettikleri şey ile sana geldik.” dediler.
(Hicr 63)Elçiler dediler: «Yok, bizler sana senin ulusunun işkillendiği azabı getirdik.
(Hicr 63)“Hayır” dediler: “Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle (azapla) geldik.”
(Hicr 63)Melekler gerçek kimliklerini açıklayarak, “Hayır!” dediler, “Sakın ümitsizliğe düşme! Çünkü biz sana, onların şüphe edip durdukları şeyleri getirdik. Yani, onların ölüm fermanını infaz etmeye geldik.”
(Hicr 63)"Hayır!" dediler. "Onların şüphe ettikleri şeyleri getirdik" diye cevapladılar.
(Hicr 63)(Melekler): “Bilakis biz sana onların şüphe edip durdukları (azabı) haber vermeye geldik...”
(Hicr 63)Onlar dediler ki: “Aslında biz sana, bunların şüphe ettikleri (azap) hakkında haber vermeye geldik.”
(Hicr 63)Onlar da: "Evet, fakat biz sana, (kötülükten yana olanların) şüphe edip durdukları şey(i duyurmak) için geldik" diye cevap verdiler,
(Hicr 63)"Hayır," dediler. "Biz sana, onların, hakkında kuşkuya kapıldıkları ceza ile geldik."
(Hicr 63)Bknz: (29/33)
(Hicr 63)61-65 Elçi melekler oradan ayrılıp Lût’un kavminin yaşadığı yere gelip onun evine yöneldiler. Evine geldiklerinde Lût onlara: “Sizler tanıdık bildik kimseler değilsiniz.” deyince onlar da: “Evet doğru, Biz sana bu müşrik, kâfir ve günaha batmış toplumun geleceğinden şüphe edip, inanmadıkları o azabın haberini vermekle görevli melekleriz ve iyi bilesin ki bizler kesinlikle doğruları söyleriz.” dediler. “Ey Lût! İşte bu yüzden aileni geceleyin buradan çıkar, sen de arkalarından yola çık ve hiçbirinizin gözünüz arkada kalmasın, gitmenizi bildirdiğimiz yöne doğru gidin.”
(Hicr 63)Dediler ki: "Hayır, aksine biz sana onların kendisi hakkında kuşku içerisinde bocalayıp durdukları şeyi getirdik,
(Hicr 63)Dediler ki: «Bilakis, biz sana, onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik.
(Hicr 63)(Onlar da) Dediler ki: «Hayır,biz sana onların kendisinde şüphe eder oldukları şey ile geldik.
(Hicr 63)Dediler ki: “Biz sana onların şüphe etmekte oldukları şeyi (azabı ve helâkı) getirdik. ”
(Hicr 63)Onlar da, “Sana onların kuşku duydukları şeyi ‘azgınları silip yok edecek olan azabı’ getirdik” dediler.
(Hicr 63)Onlar dediler ki; «Biz sana soydaşlarının kuşku ile karşıladıkları ilahi azabı haber vermeye geldik.»
(Hicr 63)(63-65) "Yok" dediler, "Biz sana, onların şüphe ettikleri cezayı getirdik ve sana emr-i Hak ile geldik, emin ol biz sadık kimseleriz. Hemen gecenin sonunda aileni yola çıkar, sen de arkalarından git, içinizden hiç kimse dönüp ardına bakmasın, size emredilen yere geçin gidin."
(Hicr 63)Dediler ki: "Doğrusu, biz onların, hakkında şüphe ettikleri((tanrı azabı)nı sana getirdik,"
(Hicr 63)Dediler ki "Hayır, sana bunların inanmak istemedikleri şeyi getirdik.
(Hicr 63)Elçiler: "Evet öyle, ama biz sana onların kuşku duydukları azabı haber vermek için geldik."
(Hicr 63)Onlar da şöyle demişlerdi: "Biz, sana, onların, hakkında şüphe edip durdukları azabı getirdik".
(Hicr 63)«Hayır» dediler, «Biz sana onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik.»
(Hicr 63)Dediler: "Gerçek şu ki biz, günahkarların, hakkında kuşku edip durdukları şeyi sana getirdik."
(Hicr 63)