11. Hud Suresi / 27.ayet

Bunun üzerine halkının ileri gelen kâfirleri şöyle dediler:
– Bize göre sen de bizim gibi sıradan bir beşersin üstelik sana içimizden ayak takımından başkasının uymadığını da görüyoruz, senin bize bir üstünlüğünün olduğunu da düşünmüyoruz, bilakis sizin yalancı olduğunuza inanıyoruz.

Bknz: (23/64)(38/6)(41/6)

Mustafa Çavdar Meali

Hud 27 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Kavminin kafir olanlarından ileri gelenler, biz dediler, seni de bizim gibi bir adam görmedeyiz ve sana uyanları da görüyoruz ki düşünmeden ve derhal sana kapılıveren ve ancak aşağılık tabakadan olan adamlarımız ve sizin, bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz, hatta yalancı olduğunuzu sanıyoruz.

(Hud 27)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Kavminden ileri gelen kâfirler (den hükümet, servet ve etiket sahibi kimseler ise ona) : “Biz seni, sadece bizim gibi bir beşerden başka (bir şey olarak) görmüyoruz... Ve sana, sığ bakışlı (ve kıt akıllı aşağı tabakadan) rezil ve zelil kimseler dışındakilerin tâbi olduğunu da görmüyoruz… Ve sizin bizden bir üstün tarafınızı (farklı ve faziletli bir yanınızı) da görmüyoruz. Tam aksine sizi yalancı (hürmet ve menfaat toplamak için plancı ve palavracı) olduğunuzu zan ve tahmin ediyoruz” deyip (itiraz ve inkâr etmişlerdi.)

(Hud 27)

Abdullah Parlıyan Meali:

Kavminden gerçekleri örtbas edenlerin ileri gelenleri: “Biz seni de ancak kendimiz gibi bir insan olarak görüyoruz ve bizim basit görüşlü ayak takımlarımızdan başkasının da sana uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı, bir üstünlüğünüzü de göremiyoruz. Tersine sizin yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz” dediler.

(Hud 27)

Adem Uğur Meali:

Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan başkasının sana uyduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz."

(Hud 27)

Ahmet Hulusi Meali:

Onun halkından hakikat bilgisini inkar edenlerin ileri gelenleri: "Seni yalnızca bizim benzerimiz bir beşer olarak görüyoruz... Basit görüşle hareket eden (düşüncesiz) ayak takımlarımızdan (mal ve mevkileri olmayan) başkasının, sana tabi olduğunu da görmüyoruz... Sizin bizim üzerimize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz... Aksine, yalan söylemekte olduğunuz kanaatindeyiz" dediler.

(Hud 27)

Ahmet Tekin Meali:

Kavminden ileri gelen, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden, küfre saplanan kodamanlar: “Biz seni, sadece bizden biri gibi düşünüyoruz. İlk bakışta, yalnızca bizim ayak takımımızın, rezillerimizin sana tâbi olduğunu görüyoruz. Sizin bize herhangi bir üstünlüğünüzü de bilmiyoruz. Aksine sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.” dediler.*

(Hud 27)

Ahmet Varol Meali

Kavminin inkar eden ileri gelenleri: "Biz seni ancak bizim gibi bir insan olarak görüyoruz ve ilk anda, düşünmeden sana uyan aşağılarımız dışında kimsenin sana uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz, aksine sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz" dediler.

(Hud 27)

Ali Bulaç Meali:

Kavminden, ileri gelen inkarcılar: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi.

(Hud 27)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Buna karşı, Nûh'un kavminden küfür öncüleri olanlar şöyle dediler: “- Biz, seni ancak bizim gibi bir insan görüyoruz ve sana bağlı olanları da ilk bakışta, en düşüklerimizden ibaret görüyoruz. Sizin, bize fazla bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz; hattâ sizi yalancılar sanıyoruz.”

(Hud 27)

Ali Rıza Sefa Meali:

Toplumu arasındaki nankörlerin ileri gelenleri, şöyle dediler: "Bizler gibi bir insanoğlundan başkası olmadığını görüyoruz. Aramızdaki ilkel düşünceli en düşük kimselerden başkasının seni izlemediğini de görüyoruz. Zaten bize karşı bir üstünlüğünüz olmadığını da görüyoruz!" "Hayır, sizin yalancı olduğunuzdan kuşkumuz yok!"

(Hud 27)

Ali Ünal Meali:

Halkı içinde küfürde kökleşmiş bulunan ileri gelenler hemen tepkilerini ortaya koydular: “Bize göre sen de bizim gibi bir insansın; kaldı ki, içimizde görüşten, düşünceden yoksun ayak takımından başka peşinden gideni de görmüyoruz. Ayrıca, (ey Nuh ve O’na inananlar,) sizin bize karşı hiçbir üstünlüğünüz de yok ki! (Bize üstünlüğünüz olmak şöyle dursun,) sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz.”

(Hud 27)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Kavminden ileri gelen ve kâfir olan o meclisleri dedi ki: “Biz senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Ve basit görüşlü alçaklarımızdan başkasının sana tabi olmadığını, sizin bizden bir üstünlüğünüzün bulunmadığını görüyoruz ve sizin yalancılar olduğunuzu biliyoruz.

(Hud 27)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kavminin inkar eden seçkinleri dediler ki: "Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan başkasının sana uyduğunu ve sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis, sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz."

(Hud 27)

Bekir Sadak Meali:

Milletinin inkarci ileri gelenleri: «Senin ancak kendimiz gibi bir insan oldugunu goruyoruz. Daha baslangicta, sana bizim ayak takimi disinda kimsenin uydugunu gormuyoruz. Sizin bizden bir ustunlugunuz yoktur; biz sizi yalanci saniyoruz» dediler.

(Hud 27)

Besim Atalay Meali:

Ulusundan, öne gelenler, şöyle dediler: «Biz seni bizim gibi ancak bir insan görüyoruz, oyları güdük olan, ayak takımlarından başka, sana uyan görmüyoruz, yine görmüyoruz ki, sizin bize üstün olduğunuzu, sizi yalancı sanırız»

(Hud 27)

Celal Yıldırım Meali:

Kavminden inkâra sapanların ileri gelenleri: «Biz seni de ancak kendimiz gibi bir insan olarak görüyoruz ; hem sana ancak ilk bakışta bizden en rezil ve aşağılık kimselerin uyduğunu müşahede ediyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de, faziletinizi de göremiyoruz; belki sizi yalancılar sanıyoruz» demişlerdi.

(Hud 27)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Bunun üzerine kavminden inkârcıların elebaşları şöyle dedi: “Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. İçimizden sana uyanların da, aşağı tabakadan bir takım (dar görüşlü) insanlar olduğunu biliyoruz. Dolayısıyla, sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü görmüyoruz. Tersine, sizin yalancı kimseler olduğunuzu düşünüyoruz.”

(Hud 27)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Milletinin inkarcı ileri gelenleri: "Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Daha başlangıçta, sana bizim ayak takımı dışında kimsenin uyduğunu görmüyoruz. Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur; biz sizi yalancı sanıyoruz" dediler.

(Hud 27)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Kavminin inkar eden ileri gelenleri, "Biz, senin ancak bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İlk bakışta sana uyanların da ancak en aşağılıklarımızdan ibaret olduğunu görüyoruz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine sizin yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz" dediler.

(Hud 27)

Diyanet Vakfı Meali:

Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: «Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan  başkasının sana uyduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz.»  *

(Hud 27)

Edip Yüksel Meali:

Halkından inkar eden ileri gelenler, 'Seni sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz ve aramızdaki sığ görüşlü ayak takımının dışında kimsenin seni izlemediğini görüyoruz. Sizin bizden herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Tersine, biz sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz,' dediler.

(Hud 27)

Elmalılı Orjinal Meali:

Buna karşı kavminden küfreden cumhur cemaat dediler ki: biz seni ancak bizim gibi bir beşer görüyoruz ve sana tabi' olanları da ilk nazarda en aşağılıklarımızdan ıbaret görüyoruz, sizin bize fazla bir meziyyetinizi de görmüyoruz, hatta sizi zannediyoruz ki yalancılarsınız

(Hud 27)

Elmalılı Yeni Meali:

Buna karşı kavminden küfreden ileri gelenler: "Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz, sana uyanları ise ilk bakışta en aşağılık olanlarımızdan ibaret görüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Hatta sizi yalancılar sanıyoruz." dediler.

(Hud 27)

Erhan Aktaş Meali:

Bunun üzerine halkından, gerçeği yalanlayıp nankörlük edenlerin ileri gelenleri: "Biz, seni kendimiz gibi bir insan olarak görüyoruz. Görüyoruz ki, sana tabi olanlar, bizim toplumun en zayıf ve sefil olanlarıdır. Sizin, bize karşı bir üstünlüğünüzü görmüyoruz. Bilakis sizin yalancılardan olduğunuzu düşünüyoruz." dediler.

(Hud 27)

Gültekin Onan Meali:

Kavminden ileri gelen küfredenler: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi.

(Hud 27)

Hakkı Yılmaz Meali:

Buna karşılık, toplumunun kâfirlerinin; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddetmiş olanlarının ileri gelenleri: “Biz seni sadece bizim gibi sıradan bir insan olarak görüyoruz. Sana sığ görüşlü aşağı tabakalarımızdan/ ayak takımımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz. Sizin bizim aleyhimize bir fazlalığınızı da görmüyoruz. Tam tersine biz, sizi yalancılar sanıyoruz” dediler.

(Hud 27)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kavminin kâfir olan seçkinleri demişlerdi ki: “Biz seni, ancak kendimiz gibi (sıradan) bir insan olarak görmekteyiz. Sana uyanların da içimizden sığ görüşlü ve en değersiz insanlar olduğuna inanıyoruz. (Kaldı ki) sizin (hak ehli olmanızı gerektirecek), bize karşı bir üstünlüğünüz olduğunu da düşünmüyoruz. Tam aksine, sizlerin yalancılar olduğunuzu sanıyoruz.”

(Hud 27)

Harun Yıldırım Meali:

Bunun üzerine kavminden küfürlerinde ısrar edenlerin ileri gelenleri dediler ki: “Biz senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Ve içimizden ancak ayak takımı kimselerin işin başından, düşünmeden sana tabi olduklarını görüyoruz. Sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine biz sizi yalancılar sanıyoruz.”

(Hud 27)

Hasan Basri Çantay:

Bunun üzerine kavminden küfredenlerin elebaşları "Biz seni kendimiz gibi bir insandan başka olarak görmüyoruz. Basıyt ve zaahiri bir görüşle (uyan) en aşağı tabakalarımızdan başkasının sana tabi olduğunu da görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü dahi görmüyoruz. Biz sizi bil'akis yalancılar sanıyoruz" dedi (ler).

(Hud 27)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bunun üzerine kavminden inkâr edenlerin ileri gelenleri dediler ki: “(Biz) seni ancak bizim gibi bir insan olarak görüyoruz ve sana basit görüşlü aşağı (tabakada)olanlarımızdan başkasının tâbi' olduğunu görmüyoruz. Bize karşı bir üstünlüğünüzü degörmüyoruz; bil'akis sizi yalancı kimseler zannediyoruz.”

(Hud 27)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Milletinden olup gerçeği örtmüş o seçkinler "Seni bizim gibi bir beşerden başkası olarak görmüyoruz. Ayrıca sana ancak görüşü olgun olmayan¹ rezillerin uyduğunu Bize karşı hiçbir fazlalığınız/üstünlüğünüz olmadığını görüyoruz. Hayır, yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz." dediler.

(Hud 27)

Hüseyin Atay Meali:

Ulusunun inkârcı ileri gelenleri "Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Sana ancak bizim sığ görüşlü ayak takımının uyduğunu görüyoruz. Bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Daha doğrusu, sizi yalancı sanıyoruz" dediler.

(Hud 27)

İbni Kesir Meali:

Bunun üzerine kavminden küfredenlerin elebaşları dediler ki: Biz, senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İçimizde sadece ayak takımının, başlangıçta düşünmeden sana uydukları gözümüzün önündedir. Sizin bize üstün bir meziyyetinizi görmüyoruz. Aksine biz, sizi yalancılar sanıyoruz.

(Hud 27)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kavminden inkar edenlerin önde gelenleri “Biz seni, bizim gibi bir insan olarak görüyoruz ve yine gördüğümüz o ki, sana tabi olanlar bizim toplumumuzun en aşağı ve ilkel dar görüşlü kesimi. Ayrıca seni kendimizden daha üstünde görmüyoruz, tam aksine senin yalancılardan olduğunu zannediyoruz” dediler.

(Hud 27)

İskender Ali Mihr Meali:

O zaman kavminden inkâr eden kimselerin ileri gelenleri (şöyle) dedi: “Biz seni, bizim gibi beşerden başka (olarak) görmüyoruz. Ve bizden aşağı (fakir, zayıf, aciz) olan basit görüş sahibi kimselerden başkasının da sana tâbî olduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilâkis sizleri yalancı zannediyoruz.”

(Hud 27)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine ulusunun tanımazlarından ileri gelenler dediler: «Biz seni ancak kendimiz gibi bir insan olarak tanıyoruz. İçimizden sana uyanların da ancak düşüncesiz, aşağılık kimseler olduğunu görüyoruz. Sizin bizden bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Tersine, biz sizleri yalancı tanıyoruz.»

(Hud 27)

Kadri Çelik Meali:

Kavminden küfre sapanların elebaşları, “Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Sana sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu da görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine biz sizi yalancılar sanıyoruz” dediler.

(Hud 27)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine, kavminin önde gelen inkârcıları, halkı sömürerek kurdukları kölelik sisteminin yıkılacağı ve böylece alışageldikleri lüks ve refah dolu yaşantının sona ereceği endişesiyle, “Ey Nûh!” dediler, “Görüyoruz ki, sen de bizim gibi fâni bir insandan başka bir şey değilsin. Allah elçi göndermek isteseydi, olağanüstü güçlere sahip bir melek gönderemez miydi? Üstelik, bu ülkede ezilen, horlanan dar görüşlü ayak takımından başka hiç kimsenin sana uymadığını görüyoruz. Eğer bu din güzel bir şey olsaydı, herkesten önce bizim gibi akıllı, zengin ve yetenekli insanlar ona inanırdı. Bize göre kişinin doğru yolda olduğunu gösteren biricik ölçü, sahip olduğu güç ve zenginliktir. Sizin bize karşı bir meziyetinizi, üstün bir tarafınızı da göremiyoruz ki, gücünüz karşısında boyun eğelim. Tam tersine, bize öyle geliyor ki, sizler bu ülkede iktidarı ele geçirmek amacıyla kutsal din duygularını istismar eden, halkı kandırmak için de bu niyetini gizleyip sürekli iyi görünmeye çalışan birer yalancısınız!”

(Hud 27)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Direnip de kavminden inkar edenler: "Biz seni ancak kendimiz gibi bir beşer Haricinde başka bir kimse olarak görmüyoruz. Sana uyanlar ise, görüşü dar, Uydukları şeye hemen kapılan aşağılık kimselerden başkası görülmemektedir Doğrusu sizin bize herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz bizler. Halbuki tam aksine, sizi yalancı kimselerden olduğunuzu sanıyoruz" dediler.

(Hud 27)

Mehmet Türk Meali:

Kavminin ileri gelen kâfirleri (Nûh’a): “Biz seni, sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz, (hatta) sana sadece bizim ayak takımı rezil insanlarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bizden fazla bir meziyetinizi de göremiyoruz. Bilakis sizin yalancı olduğunuza inanıyoruz.” dediler.

(Hud 27)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bunun üzerine, onun kavminden (onu) inkâr eden ileri gelenler, “Biz seni kendimiz gibi, (sadece) bir insan olarak görüyoruz. Görünürde (de,) aramızdan rezil insanlar dışında, kimsenin sana tabi olduğuna tanık değiliz. Sonra sizin, bizden bir üstünlüğünüzü (de) görmüyoruz. Aksine, yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz.” dediler.

(Hud 27)

Muhammed Esed Meali:

Kavminden hakkı kabule yanaşmayanların ileri gelenleri: "Biz senin kişiliğinde bizim gibi ölümlü bir insandan başka bir şey görmüyoruz" dediler, "üstelik, hemen ilk bakışta, içimizde, aşağı tabakadan bir takım (dar görüşlü) insanların dışında kimsenin seni izlediğini de görmüyoruz; dolayısıyla, bize karşı bir üstünlüğünüz olduğu görüşünde değiliz; tersine, yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz!"

(Hud 27)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Halkının inkar eden ileri gelenleri ise; "Biz, senin ancak bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İlk bakışta sana uyanların da en alt tabakamıza mensup kimselerden ibaret olduğunu gözlemlemekteyiz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Tersine sizin yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz," dediler.

(Hud 27)

Mustafa Çavdar Meali:

Bunun üzerine halkının ileri gelen kâfirleri şöyle dediler: – Bize göre sen de bizim gibi sıradan bir beşersin üstelik sana içimizden ayak takımından başkasının uymadığını da görüyoruz, senin bize bir üstünlüğünün olduğunu da düşünmüyoruz, bilakis sizin yalancı olduğunuza inanıyoruz.

Bknz: (23/64) - (38/6) - (41/6)

(Hud 27)

Mustafa Çevik Meali:

27-28 Bunun üzerine kavminin ileri gelenleri, Nûh’un Allah adına yaptığı çağrıya karşı çıkıp, ona dediler ki: “Biz senin peygamber olduğuna da, söylediklerine de inanmıyoruz, sen de bizim gibi ölümlü sıradan bir insansın. Üstelik senin davetine toplumun zayıf, güçsüz, aşağı tabakasından olan insanların bir kısmından başka da ilgi gösterip katılan yok. Bu itibarla bizden bir üstünlüğünüz de yok. Bizler sizin birer yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.” Nûh bunun üzerine onlara, “Ey kavmim! Ya bana Rabbim tarafından peygamberlik verilmiş, Rabbimin gönderdiği apaçık âyetlerle sizi yaratılış sebebiniz olan sınırlarını Allah’ın belirlediği bir hayatı yaşamaya davet ediyorsam ve siz de buna rağmen inanmamakta direniyorsanız, akıbetinizin hüsran olacağını düşünemiyor musunuz? Ben sizi zorla söylediklerime inandıracak değilim.” dedi.

(Hud 27)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bunun üzerine kavminin seçkinlerinden inkarda ısrar edenler şöyle dedi: "Bakıyoruz da, sen de bizim gibi sadece ölümlü bir insansın. Yine, sana ayak takımına mensup sığ görüşlü kişilerin dışında kimsenin uymadığı görüyoruz. Sonuçta, sizin bize karşı bir üstünlüğünüzün olmadığını düşünüyoruz. Aksine, sizin yalancı olduğunuzdan eminiz!"

(Hud 27)

Osman Okur Meali:

Kavminden ileri gelen inkarcı grup dedi ki: "Biz seni de bizim gibi insan görüyoruz ve sana bizim basit görüşlü ayak takımlarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz; tersine sizi yalancı sanıyoruz!"

(Hud 27)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Onun kavminden kâfir olan eşraftan bir gürûh ise dedi ki: «Biz seni bizim mislimiz gibi bir beşerden başka görmüyoruz ve sana tâbi olanları da biz ilk nazarda bizim en aşağılarımızdan başka görmüyoruz ve sizin için bizim üzerimize bir fazlalık da görmüyoruz. Belki sizi yalancılar zannediyoruz.»

(Hud 27)

Ömer Öngüt Meali:

Kavminden ileri gelen kâfirler dedi ki: “Biz seni bizim gibi bir insan görüyoruz ve sana bizim basit görüşlü ayak takımımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis biz sizi yalancı sanıyoruz. ”

(Hud 27)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunun üzerine, halkının inkârcı seçkinleri, “Seni, tıpkı bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Sana bizim sıradan kişilerimizden başka hiç kimse uymuyor, bunu ilk bakışta görebiliyoruz. Sizin bizden üstün bir yanınızı da görmüyoruz. ‘Bu nedenlerden ötürü’ sizi yalancı sanıyoruz” dediler.

(Hud 27)

Sadık Türkmen Meali:

KAVMİNDEN inkârcı ileri gelenler, dediler ki: “Biz seni de bizim gibi bir insan görüyoruz ve sana, bizim kıt görüşlü, rezillerimizden başkasının uyduğunu görmüyoruz. Ve ilk bakışta; bize karşı, herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, sizin yalancılar olduğunuzu sanıyoruz!”

(Hud 27)

Seyyid Kutub Meali:

Soydaşlarının ileri gelen kâfirleri O'na dediler ki, «Biz senin sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Sana uyanların da aramızdaki ilkel düşünceli, ayak takımı olduğunu görüyoruz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlük taşıdığınız görüşünde değiliz. Tersine sizlerin yalan söylediğiniz kanısındayız.

(Hud 27)

Suat Yıldırım Meali:

Buna karşı halkının ileri gelen kafirleri hep birden kalkıp: "Bize göre, sen sadece bizim gibi bir insansın, bizden farkın yoktur. Hem sonra senin peşinden gidenler toplumumuzun en düşük kimseleri, bu da gözler önünde!Ayrıca sizin bize karşı bir meziyetiniz olduğunu da görmüyoruz. Bilakis sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz" dediler.

(Hud 27)

Süleyman Ateş Meali:

Kavminden ileri gelen inkarcı grup dedi ki: "Biz seni de bizim gibi insan görüyoruz ve sana bizim basit görüşlü ayak takımlarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz; tersine sizi yalancı sanıyoruz!"

(Hud 27)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Halkının ileri gelenlerinden ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler) dediler ki "Görüşümüze göre sen, tıpkı bizim gibi bir insansın. Sana uyanların da görüş belirtmede en aşağılarımız olduğunu görüyoruz. Sizin bizden üstün bir yanınızı da görmüyoruz. Aslında sizin yalancı olduğunuz kanaatindeyiz."

(Hud 27)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Kavminin kâfir ileri gelenleri: "Biz, senin de bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Aramızdan sana uyanların da ayak takımı olduğu hemen anlaşılıyor. Bizden üstün bir tarafınız da yok. Bu nedenle yalancı olduğunuzu sanıyoruz" dediler.

(Hud 27)

Şaban Piriş Meali:

Halkının ileri gelen kafir takımı: -Biz, senin sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Sana, görüşü kıymetsiz ayak takımından başka kimsenin uyduğunu da görmüyoruz. Sizin bizim üzerimize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz, dediler.

(Hud 27)

Talat Koçyiğit Meali:

Kavminin inkâr eden ileri gelenleri ise şöyle demişlerdi: "Biz, seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Keza sana, bizim en bayağı ve en düşüncesiz olanlarımızdan başkasının tâbi olmadığını da görüyoruz. Ve yine sizin, bizim üzerimizde herhangi bir üstünlüğe sahip olduğunuzu düşünmüyoruz; aksine sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz".

(Hud 27)

Tefhimul Kuran Meali:

Kavminden, ileri gelen inkarcılar: «Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine biz sizi yalancılar sanıyoruz» dedi.

(Hud 27)

Ümit Şimşek Meali:

Kavminin ileri gelen inkârcıları, “Biz seni kendimiz gibi bir beşer olarak görüyoruz,” dediler. “Sana uyanların da bizim en aşağılıklarımızın olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Sizde bize karşı hiçbir üstünlük görmüyoruz ve sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.”

(Hud 27)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Toplumunun küfre sapanlarından bir grup kodaman şöyle konuşmuştu: "Bize göre sen, bizim gibi bir insandan başkası değilsin. Bakıyoruz sana, ayak takımımızın basit görüşlü insanlarından başkası ardına düşmüyor. Sizin bize hiçbir üstünlüğünüzün olduğuna inanmıyoruz. Aksine, sizi yalancılar sayıyoruz."

(Hud 27)