11. Hud Suresi / 62.ayet

Onlar da: Ey Salih, bundan önce aramızda sen gelecek vaat eden biriydin. Şimdi sen bizi atalarımızın taptıklarına kulluktan alıkoymaya mı çalışıyorsun? Tereddüt eder bir halde; “Doğrusu biz, davet ettiğin şeyler hakkında şüphe içindeyiz” dediler. 2/170

Bknz: (2/170)

Mustafa Çavdar Meali

Hud 62 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ey Salih dediler, bundan önce sen aramızda, hakkında iyi ümitler beslediğimiz birisiydin, şimdi atalarımızın taptıkları şeylerden bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Ve biz, gerçekten de senin bizi davet ettiğin şey hakkında şüphe içindeyiz, tereddüt etmekteyiz.

(Hud 62)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bunun gibi, yine) Salih peygambere de dediler ki: “Sen (böyle davalara ve iddialara kalkışmadan, tabularımıza ve tağutlarımıza karışmadan) önce; aramızda, kendisinden (hayır ve hizmet) umulan (ve saygı duyulan) birisiydin. (Şimdi) Atalarımızın uyageldiği (ve o şekilde ibadet ettiği) din anlayışından (ve alışageldiğimiz bu hayat tarzından) sen bizi vazgeçirip engelleyecek misin? Doğrusu bizi davet ettiğin şeyden (adil ve asil bir sistemin gerçekleşebilmesinden; Allah'ın dininin, bugünkü düzenden daha çok huzur ve refah vereceğinden) kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.”

(Hud 62)

Abdullah Parlıyan Meali:

“Ey Salih!” dediler. “Sen bundan önce aramızda, büyük umutlar beslenen biriydin. Şimdi bizi, atalarımızın kulluk edegeldiği şeylere kulluk etmekten mi alıkoyacaksın? Doğrusu bizi çağırdığın şeyden son derece şüphe ve kaygı içindeyiz.”

(Hud 62)

Adem Uğur Meali:

Dediler ki: Ey Sâlih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen birisiydin. (Şimdi) babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi engelliyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine (kulluğa) çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz.

(Hud 62)

Ahmet Hulusi Meali:

Dediler ki: "Ey Salih! Bundan önce içimizde gerçekten ümit beslenen biri idin! Atalarımızın tapındıklarına tapınmaktan mı bizi yasaklıyorsun? Doğrusu biz, bizi davet ettiğin konuda endişeli bir şüphe içindeyiz. "

(Hud 62)

Ahmet Tekin Meali:

Kavmi: “Ey Sâlih, sen, bundan önce içimizde, hakkında büyük umutlar beslenen biri idin. Atalarımızın taptıklarına tapmaktan ilahi ilmin-hikmetin gereği bizi yasaklıyor musun? Biz, kulluk ve ibadete davet ettiğin, teşvik ettiğin şeye karşı sû-i zannımızın beslediği şüpheler içindeyiz.” dediler.

(Hud 62)

Ahmet Varol Meali

Onlar: "Ey Salih! Sen bundan önce aramızda hakkında ümit beslenen biri idin. Bizi babalarımızın taptıklarına tapmaktan men mi ediyorsun? Doğrusu senin bizi kendisine çağırdığın şeyden şüphe içindeyiz, kuşkuluyuz" dediler.

(Hud 62)

Ali Bulaç Meali:

Dediler ki: "Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz."

(Hud 62)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Onlar: “-Ey sâlih, sen bundan önce aramızda ümid edilen (güvenilen) bir kimse idin. Şimdi, babalarımızın taptığı şeylere (putlara) tapmaktan bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Doğrusu biz, senin bizi dâvet ettiğin Allah'a ibadetten kuşkulandırıcı bir şüphe içindeyiz” dediler.

(Hud 62)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dediler ki: "Ey Salih! Şimdiye değin, aramızda umut veren bir kimseydin. Atalarımızın hizmet ettiklerine hizmet etmemizi yasaklıyorsun; öyle mi? Aslında, bizi çağırdığın şeyden derin bir kuşku duyuyoruz!"

(Hud 62)

Ali Ünal Meali:

“Salih!” dediler: “Sen, şimdiye kadar içimizde kendisine ümit bağlanan biriydin. Şimdi ne oldu da bizi atalarımızın taptığı ilâhlara tapmaktan vazgeçirmeye çalışıyorsun? Doğrusu, bizi kabul etmeye çağırdığın bu yeni inanç konusunda ciddî şüphe içindeyiz, çok ciddî kuşkularımız var.”

(Hud 62)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar dediler ki: “Ey Salih! Bundan önce sen içimizde, itibarı sağlam biri idin.. Babalarımızın ibadet ettiği putlara ibadet etmemizi mi bize yasaklıyorsun? Ve biz, senin bizi ona çağırdığın meselede şüphe içindeyiz. O mesele bizi kuşkulandırıyor.”

(Hud 62)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Dediler ki: "Ey Salih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen biri idin. Şimdi babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi alıkoyuyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz."

(Hud 62)

Bekir Sadak Meali:

«Ey Salih! Sen bundan once, aramizda kendisinden iyilik beklenir bir kimseydin; simdi babalarimizin taptiklarina bizi tapmaktan men mi ediyorsun? Dogrusu bizi cagirdigin seyden suphe ve endisedeyiz» dediler.

(Hud 62)

Besim Atalay Meali:

Dediler ki: «Ey Salih ! bundan önce, aramızda hayır umulan birisiydin, atalarımızın taptıklarından, bizleri alıkoymak mı dilemektesin? Senin çağırdığın şeyden, bizler çok şüpheliyiz»

(Hud 62)

Celal Yıldırım Meali:

Ey Salih, dediler, sen bundan önce aramızda ümit beslenir bir kişi idin ; babalarımızın taptıklarına tapmamızdan alıkoymaya mı çalışıyorsun ?! Doğrusu biz, bizi davet ettiğin şey hakkında şüphe ve kuşku içindeyiz.

(Hud 62)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Dediler ki: “Ey Salih, bundan önce sen içimizde sevilen sayılan (güvenilir) bir adamdın. Atalarımızın taptığı şeylere tapmamızdan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.”

(Hud 62)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Ey Salih! Sen bundan önce, aramızda kendisinden iyilik beklenir bir kimseydin; şimdi babalarımızın taptıklarına bizi tapmaktan men mi ediyorsun? Doğrusu bizi çağırdığın şeyden şüphe ve endişedeyiz" dediler.

(Hud 62)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar şöyle dediler: "Ey Salih! Bundan önce sen, aramızda ümit beslenen bir kimseydin. Şimdi babalarımızın taptıklarına tapmamızı bize yasaklıyor musun? Şüphesiz, biz senin bizi çağırdığın şeyden derin bir şüphe içindeyiz."

(Hud 62)

Diyanet Vakfı Meali:

Dediler ki: Ey Sâlih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen birisiydin. (Şimdi)  babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi engelliyor musun? Doğrusu biz, bizi kendisine (kulluğa)  çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz.

(Hud 62)

Edip Yüksel Meali:

Dediler ki: 'Ey Salih, sen bundan önce, aramızda popüler bir umut kaynağıydın. Atalarımızın tapmış olduklarından sen şimdi bizi men mi ediyorsun? Biz, senin bizi çağırdığın şeylerden kuşku içindeyiz.'

(Hud 62)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey Salih! dediler: bundan evvel sen bizim içimizde ümid beslenir bir zat idin, şimdi bizi babalarımızın tapındığına tapmaktan nehiy mi ediyorsun? Her halde biz, senin bizi da'vet ettiğin şeyden çok kuşkulandıran bir şekk içindeyiz

(Hud 62)

Elmalılı Yeni Meali:

Onlar: "Ey Salih, bundan önce sen, içimizde ümit beslenen bir kişiydin, şimdi bizi babalarımızın tapındığına tapmaktan vazgeçirmek mi istiyorsun? Biz kesinlikle senin bizi davet ettiğin şeyden çok kuşkulandıran bir şüphe içindeyiz." dediler.

(Hud 62)

Erhan Aktaş Meali:

"Ey Salih! Sen, bundan önce aramızda ümit beslenen biriydin. Şimdi atalarımızın kulluk ettiklerine kulluk etmekten bizi vazgeçirmek mi istiyorsun? Ve biz, gerçekten de senin bizi çağırdığın şey hakkında şüphe içindeyiz, kaygılanıyoruz." dediler.

(Hud 62)

Gültekin Onan Meali:

Dediler ki: "Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmaktan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz."

(Hud 62)

Hakkı Yılmaz Meali:

(61,62) Semûd'a da kardeşleri Sâlih'i elçi gönderdik. O, dedi ki: “Ey halkım! Allah'a kulluk edin. Sizin için O'ndan başka ilâh yok. O, sizi yeryüzünden oluşturan ve size orada ömür geçirtendir. Artık O'ndan bağışlanma isteyin. Sonra O'na tevbe edin. Şüphesiz Rabbim çok yakındır, yakarışlara cevap verendir.” Dediler ki: “Ey Sâlih! Sen, bundan önce, aramızda, aranan/ümit beslenen bir kişiydin. Şimdi kalkmış, atalarımızın kulluk ettiklerine kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Ve hiç şüphesiz biz, bizi çağırdığın şey hakkında kafaları karıştıran bir kuşku içindeyiz.”

(Hud 62)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Demişlerdi ki: “Ey Salih! Bu (davetinden) önce, bizim aramızda hakkında (iyi şeyler) düşünülen/ümit beslenen biriydin. (Ne yani) şimdi bizi, babalarımızın ibadet ettiklerine ibadet etmekten engelliyor musun? Gerçek şu ki biz, senin bizi davet ettiğin (tevhidden) huzursuzluk veren bir şüphe içindeyiz.”

(Hud 62)

Harun Yıldırım Meali:

Dediler ki: “Ey Salih, sen bundan evvel aramızda ümit beslenen bir kimseydin. Atalarımızın ibadet ettiği şeylere ibadet etmekten bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.”

(Hud 62)

Hasan Basri Çantay:

"Ey Saalih, dediler, sen bundan evvel içimizde ümid beslenen bir (zat) din. (Şimdi) atalarımızın tapdığı şeylere tapmamızdan bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Senin bizi (kulluğuna) da'vet etdiğin (Rab) den hakıykaten şek içindeyiz, şübheleniciyiz".

(Hud 62)

Hayrat Neşriyat Meali:

Dediler ki: “Ey Sâlih! (Sen) bundan önce aramızda gerçekten ümid beslenen bir kimse idin; (şimdi) atalarımızın tapageldiği şeylere kulluk etmekten bizi men' mi ediyorsun? Doğrusu biz ise, senin bizi kendisine da'vet etmekte olduğun şeyden kuşku veren ciddî bir şübhe içindeyiz.”

(Hud 62)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(62-63) Onlar "Ey Salih! Sen bundan önce, içimizde ümitlenilen [bir kimse] idin. Bizi, atalarımızın kulluk etmekte olduklarına kulluk etmemizden mi engelliyorsun? Kesinlikle biz, bizi kendisine davet ettiğin şüpheliden yana bir şek [kararsızlık, şüphe] içindeyiz." dedi. [Salih]" Ey milletim! Bana haber verin, Eğer ben RAB'bimden bir açık kanıt üzerindeysem ve bana katından bir rahmet vermişse? Artık kendisinde isyan edersem Allah'tan (gelecek olana karşı) bana kim yardım eder? Siz beni ancak kaybetme bakımından artırırsınız." dedi.

(Hud 62)

Hüseyin Atay Meali:

"Ey Salih! Bundan önce aramızda kendisinden iyilik umulur biriydin. Babalarımızın taptığına bizi tapmaktan men mi ediyorsun? Doğrusu, bizi çağırdığın şeyden şüphe ve endişe içindeyiz" dediler.

(Hud 62)

İbni Kesir Meali:

Dediler ki: Ey Salih, aramızda bundan önce kendisinden iyilik beklenmiş kimseydin sen. Şimdi kalkıp da babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi vazgeçirmek mi istiyorsun? Doğrusu, bizi çağırdığın şeyden şüphe ve endişe içindeyiz.

(Hud 62)

İlyas Yorulmaz Meali:

Kavmi “Ey Salih! Sen bundan önce aramızda çok iyi şeyler yapacağını umduğumuz birisi idin. Atalarımızın ibadet ettiklerine kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Bizi davet ettiğin, bir olan Allah'a kulluk etmede tereddüt ve şüphe içindeyiz” dediler.

(Hud 62)

İskender Ali Mihr Meali:

“Ya Salih, sen bundan önce aramızda, hakkında ümit beslenen bir kimse olmuştun!” dediler. “Babalarımızın taptığı şeylere, bizim tapmamızı sen bize nehy mi ediyorsun? Gerçekten, bizi O’na davet ettiğin şüphe verici şeyden, biz kesinlikle tereddüt içindeyiz.” dediler.

(Hud 62)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Dediler: «Ey Salih! Sen bundan önce bizim aramızda, kendinden iyi işler beklenen bir kimse idin. Şimdi bizi atalarımızın taptıklarına tapmaktan alıkoymak mı istiyorsun? Biz senin bizi kendisine çağırdığın Allah'tan iyiden iyiye şüphe ediyoruz.»

(Hud 62)

Kadri Çelik Meali:

“Ey Salih! Sen bundan önce, içimizde ümit beslenilen bir kimseydin; şimdi babalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi men mi ediyorsun? Doğrusu bizi çağırdığın şeyden çok kuşkulandıran bir şüphe içindeyiz” dediler.

(Hud 62)

Mahmut Kısa Meali:

Bu güzel dâvete karşılık kavminin inkârcıları, “Ey Sâlih!” dediler, “Sen şu ana kadar, aramızda büyük umutlar beslenen biriydin. Parlak zekân ve dürüstlüğün sayesinde, seni geleceğin lideri olarak görüyorduk. Fakat sen, tek Allah’a kulluk iddiasıyla ortaya çıkarak bütün umutlarımızı suya düşürdün. Demek sen bizi, atalarımızın geçmişten beri tapındığı şeylere tapmaktan ve onların bıraktığı ilkelere göre yaşamaktan alıkoyacaksın, öyle mi? Doğrusunu istersen, bizi kendisine çağırdığın bu din hakkında epey kaygı ve şüphelerimiz var bizim.”

(Hud 62)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Hakkında iyi umutlar beslediğimiz biriydin bundan önce ey Salih" dediler. Ümitle atalarımızın taptığı şeylerden bizi vaz geçirmek mi istiyorsun? Doğrusu, senin bizi davet ettiğin şeyler hakkında kaygı içindeyiz dediler

(Hud 62)

Mehmet Türk Meali:

(Toplumu da Salih’e): “Ey Salih! Bundan önce sen içimizde hakkında ümit beslenen birisiydin. (Yani şimdi) sen bize, atalarımızın taptıklarına tapmayı mı yasaklıyorsun? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden çok ciddi bir şüphe içerisindeyiz.” dediler.

(Hud 62)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onlar dediler ki: “Ey Salih! Sen, bundan önce aramızda (gelecek için) bir umut kaynağıydın. Sen bizi, atalarımızın taptıklarına tapmaktan alıkoymak mı istiyorsun? Şüphesiz bizler, bizi çağırdığın şey hakkında rahatsız edici bir şüphe içindeyiz.”

(Hud 62)

Muhammed Esed Meali:

"Ey Salih!" diye karşılık verdiler, "Sen bundan önce aramızda büyük umutlar beslenen biriydin! (Şimdi) bizi atalarımızın kulluk edegeldiği şeylere kulluk etmekten mi alıkoyacaksın? Doğrusu şu ki, bizi çağırdığın (dava) hakkında son derece ciddi bir şüphe ve kaygı içindeyiz!"

(Hud 62)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Onlar; "Ey Salih, bundan önce sen, içimizde umut beslenen bir kişiydin, şimdi bizi babalarımızın taptığına tapmaktan vazgeçirmek mi istiyorsun? Biz, senin bizi çağırdığın şeye karşı kesinlikle çok kuşku içindeyiz," dediler.

(Hud 62)

Mustafa Çavdar Meali:

Onlar da: Ey Salih, bundan önce aramızda sen gelecek vaat eden biriydin. Şimdi sen bizi atalarımızın taptıklarına kulluktan alıkoymaya mı çalışıyorsun? Tereddüt eder bir halde; “Doğrusu biz, davet ettiğin şeyler hakkında şüphe içindeyiz” dediler. 2/170

Bknz: (2/170)

(Hud 62)

Mustafa Çevik Meali:

Bunun üzerine kavmi de Salih’e dedi ki: “Ey Salih! Sen bunları söylemeden önce, kavmimiz içinde kendisine umut bağladığımız, sistemimizin üst düzey yöneticilerinden olmasını düşündüğümüz birisiydin, oysa şimdi kalkmış atalarımızdan beri içinde yaşadığımız ve yaşatmaya çalıştığımız hayat tarzımızı değiştirmemizi istiyorsun fakat biz senin peygamber olduğundan da bizi davet ettiğin nizamın doğruluğundan da emin değiliz.”

(Hud 62)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Onlar şöyle dediler: "Ey Salih! Doğrusu sen, bundan önce içimizde (hep) gelecek vaat eden biriydin. Şimdi kalkıp sen bizi atalarımızın kulluk ettiği şeylere tapmaktan mı alıkoyacaksın? Ama şunu iyi bil ki, biz senin davet ettiğin şeye dair şüphe içindeyiz" demişlerdi; mütereddid bir halde...

(Hud 62)

Osman Okur Meali:

Dediler ki: Ey Sâlih! Sen bundan önce içimizde ümit beslenen birisiydin. (Şimdi) babalarımızın kulluk ettiğine kul olmamızı yasaklıyorsun? Doğrusu biz, bizi kendisine (kulluğa) çağırdığın şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz.

(Hud 62)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dediler ki: «Ey Sâlih! Sen bundan evvel bizim içimizde ümit beslenilen bir zât idin. Sen babalarımızın ibadet eder oldukları şeylere ibadet etmekten bizi nehy eder misin? Ve şüphe yok ki, biz kendisine bizi dâvet ettiğin şeyden bir şekk içindeyiz. Şüphedeyiz.»

(Hud 62)

Ömer Öngüt Meali:

Dediler ki: “Ey Sâlih! Sen bundan önce aramızda, kendisinden iyilik beklenir bir kimse idin. Şimdi atalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi men mi ediyorsun? Doğrusu biz, senin bizi dâvet ettiğin şeyden ciddi bir şüphe içindeyiz, kuşkulanıyoruz. ”

(Hud 62)

Ömer Sevinçgül Meali:

Semud halkının adamları, “Ey Salih! Bundan önce sen aramızda büyük ümitler beslenen biriydin. Şimdi bizi atalarımızın taptıklarına tapmaktan alıkoymak mı istiyorsun! Bizi çağırdığın şey hakkında kuşkuluyuz” dediler.

(Hud 62)

Sadık Türkmen Meali:

“Ey Salih!” dediler; “Sen aramızda bundan önce ümit beslenen bir kişi idin! Bizi, atalarımızın ibadet ettikleri şeylere ibadet etmekten men mi ediyorsun? Kesinlikle biz, bizi çağırdığın şeyden şüphe duyuyoruz.”

(Hud 62)

Seyyid Kutub Meali:

Soydaşları dediler ki; «Ya Salih, bundan önce sen kendisine umut bağladığımız bir kişi idin. Şimdi bize atalarımızın taptıkları ilahlara tapmayı mı yasaklıyorsun? Bizi benimsemeye çağırdığın ilkeler konusunda koyu bir kuşku içindeyiz.»

(Hud 62)

Suat Yıldırım Meali:

"Ey Salih!" dediler, "Sen şimdiye kadar ümit bağladığımız bir kişi idin. Şimdi ne oldu sana. Ne diye bizi atalarımızın taptığı tanrılara tapmaktan vazgeçirmek istiyorsun?Doğrusu, senin çağırdığın bu fikrin doğruluğundan şüphe içindeyiz, kuşkulanıyoruz."

(Hud 62)

Süleyman Ateş Meali:

Dediler ki: "Ey Salih, sen bundan önce bizim aramızda ümit beslenen kişi idin. Şimdi atalarımızın taptıklarına tapmaktan bizi men mi ediyorsun? Biz senin bizi çağırdığın şeyden şüphe içindeyiz, kuşkulanıyoruz!"

(Hud 62)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dediler ki "Bak Salih! Daha önce aramızda, kendisine ümit bağlanan biriydin. Şimdi kalkmış, atalarımızın kulluk ettiğine kul olmamızı yasaklıyorsun? Biz senin bizi çağırdığın şeyden dolayı şüpheye düşüyor, endişeye kapılıyoruz."

(Hud 62)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ey Salih! Daha önce büyük umutlar beslediğimiz bir kimseydin. Şimdi bizi, atalarımızın kulluk edegeldiklerinden vazgeçirmeye mi çalışıyorsun? Doğrusu bizi çağırdığın şeyden derin bir kuşku içindeyiz" dediler.

(Hud 62)

Şaban Piriş Meali:

-Ey Salih, bundan önce aramızda kendisinden iyilik beklenen bir kimse idin. Şimdi, atalarımızın kulluk ettiklerine bizim kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Doğrusu biz, davet ettiğin şeyden iyiden iyiye şüphe ediyoruz, dediler.

(Hud 62)

Talat Koçyiğit Meali:

Onlar ise şöyle demişlerdi. "Ey Salih! Bundan önce sen, içimizde ümid beslenen bir kimseydin. Sen şimdi bizi, babalarımızın ibadet ettikleri şeye ibadet etmekten men mi ediyorsun? Şurası muhakkaktır ki biz. senin bizi davet ettiğin şeyden şüphe içindeyiz, kuşkuluyuz".

(Hud 62)

Tefhimul Kuran Meali:

Dediler ki: «Ey Salih, bundan önce sen içimizde kendisinden (iyilikler ve yararlılıklar) umulan biriydin. Atalarımızın taptığı şeylere tapmamızdan sen bizi engelleyecek misin? Doğrusu biz, senin bizi davet ettiğin şeyden kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.»

(Hud 62)

Ümit Şimşek Meali:

“Ey Salih,” dediler. “Sen bundan önce aramızda ümit vaad eden biriydin. Şimdi bizi atalarımızın ibadet ettiği şeylerden mi vazgeçirmek istiyorsun? Doğrusu, bizi davet ettiğin şey hakkında kaygı verici bir şüphe içindeyiz.”

(Hud 62)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dediler ki: "Ey Salih! Sen bundan önce, aramızda aranan/ümit beslenen bir kişi idin. Şimdi kalkmış, atalarımızın kulluk ettiklerine kulluk etmemizi mi yasaklıyorsun? Gerçek şu ki biz, bizi çağırdığın şey hakkında kafaları karıştıran bir kuşku içindeyiz."

(Hud 62)