14. İbrahim Suresi / 36.ayet

“Rabbim! Onlar birçok insanın yoldan çıkmalarına sebep oldular. Artık kim bana uyarsa, o benimle aynı yoldadır. Kim de bana isyan ederse, sen yine de bağışlar merhamet edersin.”

Bknz: (2/135)»(2/140)(3/65)»(3/68)

Mustafa Çavdar Meali

İbrahim 36 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Rabbim, şüphe yok ki onlar, insanların çoğunu doğru yoldan saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir ve bana isyan edene gelince: Şüphe yok ki sen, suçları örtersin, rahimsin.

(İbrahim 36)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Rabbim, gerçekten onlar (tağutlar ve tabulaştırılan şahıslar) insanlardan birçoğunu şaşırtıp Hakk’tan saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa, artık o bendendir, kim bana isyan ederse elbette Sen, Bağışlayansın, Esirgeyensin."

(İbrahim 36)

Abdullah Parlıyan Meali:

Çünkü, ey Rabbim! “Bu tapınılan nesneler gerçekten, insanlardan pek çoğunu yoldan çıkardı.  Onun için her kim, bana uyar, bana katılırsa o bendendir. Bana baş kaldırana gelince, şüphesiz sen çok acıyan ve gerçek bağışlayansın!”

(İbrahim 36)

Adem Uğur Meali:

Çünkü, onlar (putlar), insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldular, Rabbim. Şimdi kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin.

(İbrahim 36)

Ahmet Hulusi Meali:

"Rabbim... Muhakkak ki onlar (tanrı edinilenler) insanlardan pek çoğunu saptırdılar... (Artık) kim bana tabi olur ise, muhakkak ki o bendendir... Kim de bana isyan eder ise, muhakkak ki sen Ğafur'sun, Rahıym'sin. "

(İbrahim 36)

Ahmet Tekin Meali:

“Rabbim, bu putlar insanların birçoğunu başına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerine imkân sağladılar. Kim bana tâbî olursa, o bendendir. Kim de, bana âsî olursa, bilsin ki, Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir.” diyordu.

(İbrahim 36)

Ahmet Varol Meali

Rabbim! Gerçekten onlar insanlardan çoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, şüphesiz sen bağışlayansın, rahmet edensin.

(İbrahim 36)

Ali Bulaç Meali:

"Rabbim, gerçekten onlar insanlardan birçoğunu şaşırtıp saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa, artık o bendendir, kim bana isyan ederse elbette Sen, bağışlayansın, esirgeyensin."

(İbrahim 36)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Rabbim! Çünkü o putlar, insanlardan bir çoğunu şaşırttılar. Artık bundan sonra kim bana tabi olur, izimde giderse, işte o bendendir. Kim de bana isyan ederse, tevbe ettiği takdirde, muhakkak ki sen çok bağışlayıcı, çok merhamet edicisin.

(İbrahim 36)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Efendim! Aslında, onlar, insanların çoğunu saptırdılar. Artık, kim beni izlerse; o bendendir. Kim de bana karşı gelirse; kuşkusuz, Sen, Sınırsız Bağışlayansın; Merhametlisin!"

(İbrahim 36)

Ali Ünal Meali:

“Rabbim, (putçuluk ve) o putlar insanlardan pek çoğunu saptırmaktadır. Artık kim bana tâbi olursa, o muhakkak bendendir; kim de bana isyan ederse, şüphesiz ki Sen günahları çok bağışlayansın, hususî rahmet ve merhameti pek bol olansın.’

(İbrahim 36)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Ey Rabbim! Onlar, insanlardan çoklarını saptırdılar. Artık kim bana tabi olursa, o bendendir. Kim de bana isyan ederse, şüphesiz Sen, çok bağışlayan, çok acıyansın.”

(İbrahim 36)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ey Rabbim!Onlar insanlardan birçoğunu şaşırttılar. Artık bundan böyle kim bana uyarsa o bendendir; kim bana karşı gelirse, şüphesiz sen, affedicisin; merhamet sahibisin."

(İbrahim 36)

Bekir Sadak Meali:

«ORabbim! O putlar cok insanlari saptirdi; bana uyan bendendir, bana karsi gelen kimseyi Sana birakirim; Sen bagislarsin, merhamet edersin.»

(İbrahim 36)

Besim Atalay Meali:

Tanrım! Evet, onlar insanlardan pek çoğunu saptırdı, bana uyan bendendir; uymayanlar için de imdi sen bağışlarsın, sen yarlıgarsın»

(İbrahim 36)

Celal Yıldırım Meali:

«Rabbim! O putlar insanlardan bir çoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa, şüphesiz ki o bendendir ; kim de bana karşı gelirse, şüphe yok ki sen çok bağışlayan ve çok merhamet edensin.»

(İbrahim 36)

Cemal Külünkoğlu Meali:

“Rabbim, çünkü onlar insanlardan birçoğunu baştan çıkardılar. Artık bundan böyle kim bana uyarsa o bendendir, kim bana karşı gelirse (o da senin merhametine kalmıştır). Şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin.”

(İbrahim 36)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Rabbim! O putlar çok insanları saptırdı; bana uyan bendendir, bana karşı gelen kimseyi Sana bırakırım; Sen bağışlarsın, merhamet edersin."

(İbrahim 36)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık kim bana uyarsa, o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, şüphesiz sen çok bağışlayan, çok merhamet edensin."

(İbrahim 36)

Diyanet Vakfı Meali:

«Çünkü, onlar (putlar), insanlardan birçoğunun sapmasına sebep oldular, Rabbim. Şimdi kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık sen gerçekten çok bağışlayan, pek esirgeyensin.»  *

(İbrahim 36)

Edip Yüksel Meali:

'Rabbim, onlar, insanlardan bir çoğunu saptırdılar. Beni izleyenler bendendir. Bana karşı gelenlere gelince, elbette sen Bağışlayansın, Rahimsin.'

(İbrahim 36)

Elmalılı Orjinal Meali:

Rabbım!. Çünkü onlar insanlardan bir çoğunu şaşırtırlar, bundan böyle izimce gelirse işte o bendendir, kim de bana ısyan ederse artık sen gafursun, rahimsin

(İbrahim 36)

Elmalılı Yeni Meali:

Rabbim, çünkü onlar, insanlardan bir çoğunu şaşırttılar. Bundan böyle kim benim izimce gelirse, işte o bendendir; kim bana karşı gelirse artık Sen bağışlayan, merhamet edensin!

(İbrahim 36)

Erhan Aktaş Meali:

"Doğrusu onlar[1], insanlardan çoğunu saptırdılar. Kim, bana uyarsa, o bendendir. Ve kim bana uymazsa, onun işi Sana kalmıştır. Kuşkusuz Sen, Çok Bağışlayıcı'sın, Rahmeti Kesintisiz Olan'sın.

1)Putlara kulluk yapanlar.

(İbrahim 36)

Gültekin Onan Meali:

"Rabbim gerçekten onlar insanlardan birçoğunu şaşırtıp saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa, artık o bendendir, kim bana isyan ederse elbette Sen, bağışlayansın, esirgeyensin."

(İbrahim 36)

Hakkı Yılmaz Meali:

(35-41) Ve hani bir zaman İbrâhîm: “Rabbim! Bu şehri güvenli kıl! Beni ve oğullarımı putlara tapmamızdan uzak tut! Rabbim! Şüphesiz putlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Şimdi kim bana uyarsa, artık o, şüphesiz bendendir; kim bana karşı gelirse… Artık Sen şüphesiz çok bağışlayan ve çok merhamet edensin. Rabbimiz! Şüphesiz ben çocuklarımdan bir bölümünü salâtı ikame etmeleri [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturmaları-ayakta tutmaları] için, Senin dokunulmazlaşmış Ev'inin yanında, ekinsiz bir vadiye yerleştirdim. Rabbimiz! Verdiğin nimetlerin karşılığını ödemeleri için artık Sen de insanlardan bir kısmının gönüllerini onlara meylettir. Ve onları bazı meyvelerden rızıklandır. Rabbimiz! Şüphesiz Sen bizim gizlediğimiz şeyleri ve açığa vurduğumuz şeyleri bilirsin. –Ve yerde ve gökte, hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.– İhtiyarlık hâlimde bana İsmâîl'i ve İshâk'ı lütfeden Allah'a sonsuz övgüler olsun. Şüphesiz ki Rabbim duamı çok iyi işitendir. Rabbim! Beni salâtı ikame eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olma; toplumu aydınlatma kurumları oluşturan-ayakta tutan] biri kıl! Soyumdan da. Rabbimiz! Duamı da kabul et! Rabbimiz! Hesabın kurulduğu günde benim için, anam-babam için ve mü’minler için bağışlamada bulun!” demişti.

(İbrahim 36)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Rabbim! Gerçekten o (putlar), insanlardan birçoğunu saptırdılar. Bana uyan, hiç şüphesiz bendendir. Bana isyan edene gelince, şüphesiz ki sen, (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’sin.”

(İbrahim 36)

Harun Yıldırım Meali:

“Rabbim, gerçekten onlar insanlardan birçoğunu saptırdı. Artık kim bana uyarsa işte o, bendendir, kim bana isyan ederse gerçekten sen Ğafûr’sun, Rahîm’sin.”

(İbrahim 36)

Hasan Basri Çantay:

"Rabbim, çünkü onlar insanlardan bir çoğunu başdan çıkardılar. Bundan sonra kim bana uyarsa işte o, bendendir. Kim de bana karşı gelirse... Hakıykat, sen çok yarlığayıcı, çok esirgeyicisin".

(İbrahim 36)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Rabbim! Çünki onlar (o putlar), insanlardan birçoğunu dalâlete düşürdüler. Bundan sonra kim bana tâbi' olursa, artık muhakkak o bendendir. Kim de bana karşı gelirse, artık şübhesiz ki sen, Gafûr (çok bağışlayan)sın, Rahîm (çok merhamet eden)sin.”

(İbrahim 36)

Hubeyb Öndeş Meali: /

"RAB'bim! Gerçekten onlar [putlar], insanlardan pek çoğuna yolu kaybettirdi. Artık kim bana uyarsa kesinlikle o benden'dir; kim bana isyan ederse gerçekten sen çok bağışlayansın, bir rahimsin."

(İbrahim 36)

Hüseyin Atay Meali:

Rabbim! Doğrusu, o putlar çok insanları saptırdı. Bana kim uyarsa o bendendir. Bana kim başkaldırırsa, doğrusu, Sen bağışlayansın, acıyansın.

(İbrahim 36)

İbni Kesir Meali:

Rabbım; çünkü onlar insanlardan bir çoğunu baştan çıkardılar. Bundan sonra bana uyan bendendir. Bana karşı gelen kimseyi de Sana havale ederim. Muhakkak ki Sen; Gafur, Rahim'sin.

(İbrahim 36)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Rabbim! Bu putlar, insanların pek çoğunu saptırıyor. Kim (bu putları reddederek) benim yoluma uyarsa, o bendendir. Kimde benim bu uygulamama isyan ederse (benden değildir). Elbetteki sen bağışlayıcı ve merhametli olansın.”

(İbrahim 36)

İskender Ali Mihr Meali:

Rabbim gerçekten onlar (putlar), insanların çoğunu dalâlete düşürdüler. Artık kim bana tâbî olursa, bu sebeple o mutlaka bendendir. Ve kim bana asi olursa, o zaman muhakkak ki; Sen Gafur'sun, Rahîm'sin.

(İbrahim 36)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Çalabım! Onlar insanların birçoğunu yoldan çıkardılar. Bundan böyle herkim bana uyarsa işte o bendendir. Herkim de bana karşı koyarsa... Gerçekten sen yarlıgayıcısın, esirgeyicisin.

(İbrahim 36)

Kadri Çelik Meali:

“Rabbim! Gerçekten onlar, insanlardan birçoğunu şaşırtıp saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa, artık o bendendir; kim de bana isyan ederse kuşkusuz sen bağışlayansın ve esirgeyensin.”

(İbrahim 36)

Mahmut Kısa Meali:

“Çünkü ey Rabb’im, ister taştan-tunçtan putlar, heykeller olsun, ister otoritesine kayıtsız şartsız boyun eğilen varlıklar olsun, ister makâm, şöhret, servet tutkusu olsun, bu putlar, kendilerine tapan birçok insanın yoldan çıkmasına sebep oldu. Şimdi, her kim ilâhî kanunları benimseyerek benim izimden yürürse, işte o bendendir; kim de tebliğ ettiğim hakîkati reddedip bana karşı gelirse; hiç kuşkusuz Sen, günahkâr kullarına karşı çok bağışlayıcı, çokmerhametlisin.”

(İbrahim 36)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İnsanların çoğunu şaşırtıp saptırdı onlar. Şüphe yok ki, Ey Rabbim! Eğer Milletten kim uyarsa artık bendendir. Kim isyan ederse, Sen bağışlayansındır.

(İbrahim 36)

Mehmet Türk Meali:

“Ey Rabbim! Gerçekten o (putlar) insanlardan birçoğunu yoldan çıkardılar. Artık kim bana uyarsa, o bendendir,1 kim de bana isyan ederse, şüphesiz (yine de) Sen çok bağışlayansın, çok acıyansın.”2*

(İbrahim 36)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Yarabbi! Onlar, şüphesiz insanlardan pek çoğunu (doğru yoldan) saptırmışlardır. Bana uyan kimse, şüphesiz bendendir. Ancak kim bana itaatsizlik ederse, şüphesiz (yalnız) Sen çok bağışlayan ve çok rahmet edensin.”

(İbrahim 36)

Muhammed Esed Meali:

Çünkü, ey Rabbim, bu (tapınma nesneleri) gerçekten, insanlardan pek çoğunu yoldan çıkardı! "Bunun içindir ki, (yalnızca tebliğ ettiğim dinde) bana uyan kimse gerçekten bendendir; bana baş kaldırana gelince, şüphesiz Sen çok acıyan, esirgeyen gerçek bağışlayıcısın!

(İbrahim 36)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Rabbim, onlar pek çok insanı saptırdı; kim bana uyarsa o bendendir. Kim bana isyan ederse o zaman da sen bağışlayıcısın ve esirgeyicisin.,>

(İbrahim 36)

Mustafa Çavdar Meali:

“Rabbim! Onlar birçok insanın yoldan çıkmalarına sebep oldular. Artık kim bana uyarsa, o benimle aynı yoldadır. Kim de bana isyan ederse, sen yine de bağışlar merhamet edersin.”

Bknz: (2/135)»(2/140) - (3/65)»(3/68)

(İbrahim 36)

Mustafa Çevik Meali:

35-41 Vaktiyle İbrahim Allah’a şöyle dua etmişti: “Rabbim bu beldeyi emin, güvenilir bir yer kıl, beni ve soyumdan olanları da Senden başkasını ilah edinmekten muhafaza et. Rabbim, bu müşrikler ve onların ilah edinip de putlaştırdıkları kimseler, cahil, aklını kullanmayan birçok insanın da müşrik ve kâfir olmasına sebep olmuşlardır. Rabbim; her kim bana uyarsa o bendendir ve Senin doğru olan yolundadır. Her kim de davetinden yüz çevirirse, o kimsenin işi de Sana kalmıştır. Sen yanlışından tevbe edip doğruya yönelenlere karşı merhametli ve bağışlayıcısın. Rabbim ben ailemden bazılarını ekip biçmeye elverişli olmayan kıraç bir vadiye, Senin mukaddes beytinin yakınında bir yere yerleştirdim ki; namazlarını kılıp, Sana dua etsinler ve Sana güvenip sığınsınlar, merhametine, şefkatine nail olsunlar! Rabbim! Bir kısım insanın gönüllerini de onlara meylettir ve onlara rızıklar bahşet, şükredenlerden olmayı nasip et.” diyerek duasına şöyle devam etti: Ey Rabbimiz! “Sen bizim içimizi, dışımızı, gizli açık her şeyimizi bilirsin. Yerde ve gökte olan hiçbir şey senden gizlenemez, övülmeye layık olan da yalnız Sensin! Rabbim sana hamdolsun, bana ihtiyarlık çağımda İsmail ve İshak’ı bağışladın. Şüphesiz Sen, duaları işitensin. Rabbim beni ve soyumu namazı titizlikle kılan kullarından eyle! Rabbim, ibadetlerimle duamı da kabul et. Rabbim Hesap Günü’nde beni, anamı, babamı ve bütün mü’minleri rahmet ve merhametinle bağışla.”

(İbrahim 36)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan bir çoğunu saptırdılar: Artık kim bana uyarsa işte o bendendir; kim de bana karşı çıkarsa biliyorum ki Sen tarifsiz bir bağışlayıcısın, eşsiz bir merhamet kaynağısın!

(İbrahim 36)

Osman Okur Meali:

Çünkü, ey Rabbim, bu [tapınma nesneleri] gerçekten, insanlardan pek çoğunu yoldan çıkardı! “Bunun içindir ki, [yalnızca tebliğ ettiğim dinde] bana uyan kimse gerçekten bendendir. Kim de bana karşı gelirse o da Senin merhametine kalmıştır, şüphesiz Sen gafursun, rahîmsin.”

(İbrahim 36)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ey Rabbim! Muhakkak ki onlar nâstan birçoklarını idlâl ettiler. İmdi her kim bana tâbi olursa şüphe yok ki, o bendendir ve kim bana âsi olursa, artık muhakkak ki, Sen çok yarlığayıcısın, çok esirgeyicisin.»

(İbrahim 36)

Ömer Öngüt Meali:

“Ey Rabbim! Çünkü o putlar insanlardan bir çoğunu saptırdılar. Bana uyan bendendir. Bana karşı gelen kimseyi sana havale ederim, şüphesiz ki sen çok bağışlayan çok merhamet edensin. ”

(İbrahim 36)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Rabbim! Onlar insanlardan nicelerini saptırırlar. Bundan sonra bana uyan, bendendir. Bana başkaldırana gelince, sen günahları bağışlayıcısın, merhametlisin.

(İbrahim 36)

Sadık Türkmen Meali:

Rabbim! Gerçekten insanlardan birçoğu, onlarla saptılar. Bundan böyle, kim bana uyarsa, işte o bendendir. Kim bana isyan ederse/karşı gelirse, artık Senin (merhametine kalmıştır). Şüphesiz Sen; çok bağışlayan ve çok esirgeyensin!

(İbrahim 36)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Rabbim, o putlar çoğu insanı yoldan çıkardı. Bundan böyle kim bana uyarsa bendendir, kim bana karşı çıkarsa, hiç kuşkusuz sen bağışlayıcısın, merhametlisin.

(İbrahim 36)

Suat Yıldırım Meali:

"Ya Rabbi! Doğrusu onlar (putlar) insanların birçoğunu saptırdılar. Artık bundan sonra kim bana tabi olursa, o bendendir. Kim de bana karşı gelirse o da Sen'in merhametine kalmıştır, şüphesiz Sen gafursun, rahimsin."

(İbrahim 36)

Süleyman Ateş Meali:

"Rabbim, onlar insanlardan birçoğunu şaşırttılar. Artık bundan böyle kim bana uyarsa o bendendir, kim bana karşı gelirse (o da senin merhametine kalmıştır), şüphesiz sen bağışlayan, esirgeyensin."

(İbrahim 36)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Rabbim! Onlar (müşrikler) insanların bir çoğunu yoldan çıkardılar. Kim bana uyarsa o bendendir. Kim de bana karşı koyarsa, sen çok bağışlar, ikramda bulunursun.

(İbrahim 36)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Rabbim! Çünkü onlar, insanların çoğunu yoldan çıkardı. Bana uyan bendendir. Bana baş kaldırana gelince: Doğrusu Sen, çok bağışlayıcısın, çok merhametlisin."

(İbrahim 36)

Şaban Piriş Meali:

Rabbim! Onlar çok insanları saptırdı; Kim bana uyarsa o bendendir. Kim bana isyan ederse.. Sen bağışlarsın, merhamet edersin.

(İbrahim 36)

Talat Koçyiğit Meali:

"Rabbım! O putlar insanların çoğunu saptırmışlardır. Her kim bana uyarsa. artık o bendendir; kim de bana karşı gelirse, şüphesiz sen çok bağışlayansın: çok merhametlisin."

(İbrahim 36)

Tefhimul Kuran Meali:

«Rabbim, gerçekten onlar insanlardan birçoğunu şaşırtıp saptırdı. Bundan böyle kim bana uyarsa, artık o bendendir, kim de bana isyan ederse kuşkusuz Sen, bağışlayansın, esirgeyensin.»

(İbrahim 36)

Ümit Şimşek Meali:

“Yâ Rabbi, onlar insanların birçoğunu saptırdı. Kim bana uyarsa, o bendendir. Kim bana karşı gelirse, şüphesiz ki Sen çok bağışlayıcı, çok merhamet edicisin.

(İbrahim 36)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Rabbim, onlar insanlardan birçoğunu saptırdılar. Artık beni izleyen bendendir. Bana isyan edene gelince, onun hakkında sen Gafur ve Rahim'sin.

(İbrahim 36)