17. İsra Suresi / 102.ayet

Musa da ona: “Bütün bunları bilinç kaynağı belgeler olarak, göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de pekâlâ biliyorsun. Ey Firavun, ben de senin bitip tükendiğini düşünüyorum!” dedi.

Bknz: (10/90)»(10/92)(40/45)»(40/46)

Mustafa Çavdar Meali

İsra 102 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

O da, sen de biliyorsun ki demişti, bunları, insanlara apaçık deliller olmak üzere ancak göklerin ve yeryüzünün Rabbi indirmiştir ve şüphe yok ki ey Firavun, ben de seni küfriyle helak olmuş sanıyorum.

(İsra 102)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

O da: "Andolsun, bunları basiretle görülecek (ve iman edilecek) belgeler olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de (anlayıp) bilmektesin. (Ama dünya hırsıyla ve makam hatırına inat ve inkâr etmektesin.) Gerçekten ben de senin (zulüm iktidarı ve saltanatının) yıkılıp-harap olacağı kanaatindeyim" demişti.

(İsra 102)

Abdullah Parlıyan Meali:

O Musa da “Sen de biliyorsun ki” demişti. “Bunları insanlara apaçık deliller olmak üzere, ancak göklerin ve yeryüzünün Rabbi indirmiştir ve şüphe yok ki, ey Firavun! Ben de seni küfründen dolayı mahvolduğunu sanıyorum.”

(İsra 102)

Adem Uğur Meali:

(Musa Firavun'a:) "Pek âlâ biliyorsun ki, dedi, bunları, birer ibret olmak üzere, ancak, göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum!"

(İsra 102)

Ahmet Hulusi Meali:

(Musa da Firavun'a) dedi ki: "Andolsun ki, bunları, doğruluğumu sana gösteren kanıtlar olarak semaların ve arzın Rabbinden başkasının inzal etmediğini pekala bilirsin... Muhakkak ki ben de senin hüsrana uğramış olduğunu zannediyorum, ey Firavun!"

(İsra 102)

Ahmet Tekin Meali:

Mûsâ Firavun'a: “Pekâlâ biliyorsun ki, bunları, birliğinin ve kudretinin delili olan gözünle gördüğün mûcizeleri, birer ibret olarak göklerin ve yerin yaratıcısı, düzeninin hâkimi, Rabbinden başkası indirmedi. Ey Firavun ben de senin hakikaten mahvolduğunu biliyorum.” dedi.

(İsra 102)

Ahmet Varol Meali

Demişti ki: "Andolsun bunları ancak göklerin ve yerin Rabbinin görülen belgeler olarak indirdiğini bilmişsindir. Ey Firavun! Ben de seni helak olmuş sanıyorum."

(İsra 102)

Ali Bulaç Meali:

O da: "Andolsun, bunları görülecek belgeler olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de bilmişsin; gerçekten ben de seni yıkılmış, harab olmuş sanıyorum" demişti.

(İsra 102)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Mûsa dedi ki: “Pekalâ bilirsin ki, bu mûcizeler birer ibret olsunlar diye, göklerin ve yerin Rabbinden başkası indirmemiştir. Ben de, ey Firavun! Seni helak olmuş zannediyorum.”

(İsra 102)

Ali Rıza Sefa Meali:

Dedi ki: "Gerçek şu ki, bunları, aydınlanma kaynağı olarak, Göklerin ve Yeryüzünün Efendisinden başkasının indirmediğini biliyorsun!" "Ey Firavun! Aslında, senin tükenmiş olduğunu görüyorum!"

(İsra 102)

Ali Ünal Meali:

Musa ise şöyle cevap verdi: “Sen de biliyor, hem gayet iyi biliyorsun ki, bu mucizeleri gözleri açacak aydınlatıcı birer delil olmak üzere indiren, göklerin ve yerin Rabbinden başkası değildir. Ben de düşünüyorum ki, ey Firavun, sen mahvolmaya mahkûmsun.”

(İsra 102)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Musa: “Andolsun! Sen bunları açık ayet ve mucizeler olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini biliyorsun! Ben de seni helakette görüyorum,” dedi.

(İsra 102)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Musa da,"Andolsun, göklerin ve yerin Rabbinin göz açıcı belgeleri olarak bunları indirdiğini biliyorsundur. Doğrusu, Ey Firavun! Senin yok olacağını sanıyorum" dedi.

(İsra 102)

Bekir Sadak Meali:

Musa da: «And olsun ki, bunlari goklerin ve yerin Rabbinin acik belgeler olarak indirdigini biliyorsun. Ey Firavun! Dogrusu senin mahvolacagini saniyorum» demisti.

(İsra 102)

Besim Atalay Meali:

Musa da dedi: «Göklerin, yerin Tanrısının, ancak bunlar ibret olsunlar diye indirdiğin bilirsin, ey Firavun! Ben bilirim, yok olacaksın!»

(İsra 102)

Celal Yıldırım Meali:

Musa da ona: «Yemin ederim ki bunları ancak göklerin ve yerin Rabbinin açıkça görülecek belgeler halinde indirdiğini sen de çok iyi bilirsin ve elbette ben de seni yok edilmiş sanıyorum» demişti.

(İsra 102)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Musa dedi ki:) “(Ey Firavun!) Bu mucizelerin, göklerin ve yerin Rabbi tarafından gönderildiğini kesin olarak biliyorsun. Ey Firavun! Ben de senin bütünüyle ziyan içinde olduğunu düşünüyorum!”.

(İsra 102)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Musa da: "And olsun ki, bunları göklerin ve yerin Rabbinin açık belgeler olarak indirdiğini biliyorsun. Ey Firavun! Doğrusu senin mahvolacağını sanıyorum" demişti.

(İsra 102)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Musa ise, "İyi biliyorsun ki, bunları ancak, göklerin ve yerin Rabbi apaçık deliller olarak indirmiştir. Ey Firavun, ben de seni kesinlikle helak olmuş bir kişi olarak görüyorum" demişti.

(İsra 102)

Diyanet Vakfı Meali:

(Musa Firavun'a:) «Pek âlâ biliyorsun ki, dedi, bunları, birer ibret olmak üzere, ancak, göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum!»

(İsra 102)

Edip Yüksel Meali:

'Göklerin ve yerin Rabbi'nden başkasının bu delilleri indirmediğini iyi biliyorsun. Firavun, seni mahvolmuş biri olarak görüyorum!'

(İsra 102)

Elmalılı Orjinal Meali:

Alimallah dedi: pek ala bilirsin ki bunları o Göklerin Yerin rabbı, sırf birer basiret olmak üzere indirdi, her halde ben de seni ya Fir'avn! Helak olmuş zannediyorum

(İsra 102)

Elmalılı Yeni Meali:

Musa da: "Pekala bilirsin ki, bunları, göklerin ve yerin Rabbi ancak birer ibret olmak üzere indirdi. Mutlaka ben de seni, ey Firavun helak olmuş sanıyorum!"

(İsra 102)

Erhan Aktaş Meali:

Musa: "Bunları uyarıcı, aydınlatıcı olarak göklerin ve yerin Rabb'inden başkasının indirmediğini sen bildin. Ey Firavun! Ben de kesinlikle senin mahvolduğunu sanıyorum". dedi.

(İsra 102)

Gültekin Onan Meali:

O da: "Andolsun, bunları görülecek belgeler olarak göklerin ve yerin rabbinden başkasının indirmediğini sen de bilmişsin; gerçekten ben de seni yıkılmış, harab olmuş sanıyorum" demişti.

(İsra 102)

Hakkı Yılmaz Meali:

Mûsâ dedi ki: “Sen kesinlikle bildin ki, âyetleri, birer ibret olmak üzere, ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ve ben de senin yıkıma uğramışlığına kesinlikle inanıyorum.”

(İsra 102)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Musa) demişti ki: “Andolsun ki bunları göklerin ve yerin Rabbinin, (insanları) basiretli kılıcı (ayetler) olarak indirdiğini biliyorsun. Ve ben senin kesinlikle helak olmuş biri olduğunu düşünüyorum ey Firavun!”

(İsra 102)

Harun Yıldırım Meali:

(Musa Firavun'a:) "Pek âlâ biliyorsun ki, dedi, bunları, birer ibret olmak üzere, ancak, göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum!"

(İsra 102)

Hasan Basri Çantay:

O da: "Andolsun, dedi, bunları (her biri basıyretle görülecek) birer ibret olmak üzere göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini bilmişsindir. Ben de, Fir'avn, seni herhalde helak edilmiş sanıyorum".

(İsra 102)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Mûsâ ise:) “Gerçekten (sen de) bilirsin ki, bunları birer delil olarak, ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Fir'avun! Şübhesiz ki ben de seni mahvolmuş zannediyorum” dedi.

(İsra 102)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Musa] "Elbetteki sen, bir ibretlik olarak bunları[mucizeleri] göklerin ve yerin RAB'binden başkasının indirmediğini bilmiştin. Gerçekten ben, senin mahvolmuş [olduğunu] düşünüyorum ey Firavun!" dedi.

(İsra 102)

Hüseyin Atay Meali:

"Andolsun, göklerin ve yerin Rabbinin bunları gözle görünen belgeler olarak indirdiğini biliyorsundur. Doğrusu, ey Firavun! Senin yok olacağını sanıyorum" dedi.

(İsra 102)

İbni Kesir Meali:

O da demişti ki: Andolsun ki sen; bunları göklerin ve yerin Rabbının, açık deliller olarak indirmiş olduğunu biliyorsun. Ben, doğrusu ey Firavun, senin mahvolacağını sanıyorum.

(İsra 102)

İlyas Yorulmaz Meali:

Musa Firavun'a “Bu ayetlerin kesinlikle göklerin ve yerin Rabbi tarafından indiğini doğru olarak biliyorsun. Onun için Ey Firavun! Ben senin, mahv (helak) olacağını zannediyorum” dedi.

(İsra 102)

İskender Ali Mihr Meali:

“Andolsun bunları (9 mucizeyi), görünür bir şekilde, semaların ve arzın Rabbinden başkasının indirmediğini sen biliyordun. Ve ey firavun! Muhakkak ki ben, senin helâk olacağına kesin şekilde inanıyorum.” dedi.

(İsra 102)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Musa dedi: «Ant olsun, sen de bilirsin ki bütün bu belgeleri, gönül bilgileri olmak üzere, yerlerin, göklerin çalabı olan Allah'tan başkası bildirmemiştir. Bana gelince, ben de iyice biliyorum ki sen yok olacaksın.»

(İsra 102)

Kadri Çelik Meali:

O da, “Şüphesiz bunları görülecek belgeler olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de bilmişsin. Gerçekten Ey Firavun! Ben artık seni helak olmuş sanıyorum (görüyorum), demişti.

(İsra 102)

Mahmut Kısa Meali:

Bunun üzerine Mûsâ, Ey Firavun!” dedi, “Bu mûcizeleri açık birer delil olarak sizlere gönderenin, göklerin ve yerin Rabb’inden başkası olmadığını sen de pekâlâ biliyorsun! Bana da öyle geliyor ki, sen bu anlamsız inâdı sürdürdüğün takdirde, helâk olup gideceksin!”

(İsra 102)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Andolsun bunları, görülecek belgeler olarak; göklerin ve yerin, (İçindekilerinin) Rabbinden başka hiçbir kimse indirmemiştir. Şüphe yok ki, Ey Firavun! ben de seni helak olmuş görüyorum, der.

(İsra 102)

Mehmet Türk Meali:

(Mûsa da ona): “Yemin olsun ki bu (mûcizeleri,) göklerin ve yerin Rabbinin açık belgeler olarak indirdiğini sen de biliyorsun. Ey Firavun! Doğrusu ben (de) senin aklının kıt olduğu kanaatindeyim.” dedi.

(İsra 102)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Musa) dedi ki: “Sen kesinlikle bilmektesin ki basiret verici (bu mucizeleri,) ancak göklerin ve yerin Rabbi indirmiştir. Ey Firavun! Şüphesiz ben senin helâk edilecek olduğuna inanıyorum.”

(İsra 102)

Muhammed Esed Meali:

(Musa) da ona: "Bu (mucizevi olguları, sana) uyarıcı, aydınlatıcı belirtiler olarak göklerin ve yerin (gerçek) sahibinden başkasının indiremeyeceğini pekala biliyorsun!" diye karşılık verdi, "Ve ey Firavun, (onları doğru değerlendirme yolunu seçmediğin için) ben de senin bütünüyle ziyan içinde olduğunu düşünüyorum!"

(İsra 102)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Musa ise; "İyi biliyorsun ki, bunları, göklerin ve yerin rabbi ancak apaçık tansıklar olarak indirmiştir. Ey Firavun, ben de seni kesinlikle yıkılmış bir kişi olarak görüyorum," demişti.

(İsra 102)

Mustafa Çavdar Meali:

Musa da ona: “Bütün bunları bilinç kaynağı belgeler olarak, göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de pekâlâ biliyorsun. Ey Firavun, ben de senin bitip tükendiğini düşünüyorum!” dedi.

Bknz: (10/90)»(10/92) - (40/45)»(40/46)

(İsra 102)

Mustafa Çevik Meali:

101-103 Biz Musa’ya âyetlerimizle birlikte, peygamberliğinin delili olmak üzere dokuz da mucize bahşetmiştik, İsrailoğullarına bunu sor. Musa bu mucizeler ve âyetlerle birlikte Firavun’a geldiğinde, neler yaşandığını sana anlatacaklardır. Musa, Firavun’u Allah’ın daveti hayat nizamı ile yaşamaya davet ettiğinde Firavun ona: “Ey Musa! Bence sen sihirbazsın.” demişti. Musa da dönüp O’na, “Sen de pekâlâ biliyorsun ki göklerin ve yerin Rabbi olan Allah’tan başka, hiç kimsenin gücü bu mucizeleri göstermeye yetmez. Ey Firavun! Ben de senin apaçık olan bunca gerçeğe rağmen, daveti kabul etmemen sebebiyle azabı hak ettiğini görmekteyim.” Bunun üzerine Firavun, Musa ve beraberindekilerin kökünü kazıyıp yok etmeye karar verdi. Biz de Musa ile birlikte olanları onun zulmünden kurtarıp Firavun ve adamlarını suda boğduk.

(İsra 102)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Musa) dedi ki: "Doğrusu (muhatabına) basiret kazandıran bu (vahyi), göklerin ve yerin Rabbi dışında kimsenin indiremeyeceğini sen de çok iyi biliyorsun; ve ben de ey Firavun, senin artık iyice tükenip bittiğini düşünüyorum!"

(İsra 102)

Osman Okur Meali:

(Musa) dedi ki: "Doğrusu (muhatabına) basiret kazandıran bu (vahyi), göklerin ve yerin Rabbi dışında kimsenin indiremeyeceğini sen de çok iyi biliyorsun; ve bende Ey Firavun, senin artık iyice tükenip bittiğini düşünüyorum!"

(İsra 102)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedi ki: «Andolsun, sen bilirsin ki, bunları indirmedi, ancak göklerin ve yerin Rabbi birer basiret olmak üzere indirdi. Ve muhakkak ki, ey Fir'avun, ben seni elbette helâk olmuş sanıyorum.»

(İsra 102)

Ömer Öngüt Meali:

Musa da: “Sen çok iyi biliyorsun ki, kalp gözlerini açmak üzere bunları ancak göklerin ve yerin Rabbi indirdi. Ey Firavun! Ben de senin hakikaten mahvolduğunu sanıyorum. ” dedi.

(İsra 102)

Ömer Sevinçgül Meali:

O da, “Andolsun! Sen de bilirsin, bunları göklerin ve yerin Rabbi birer ibret olarak indirdi. Ey Firavun! Ben de seni mahvolacak biri sanıyorum!” dedi.

(İsra 102)

Sadık Türkmen Meali:

(Musa) dedi ki: “Sen bunları göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini çok iyi bildin; uyandırıcı belgeler/basiretler olarak! Ey Firavun! Gerçekten ben de seni mahvolmuş birisi olarak görüyorum.”

(İsra 102)

Seyyid Kutub Meali:

Musa ona dedi ki; «Bu mucizelerin, getirdiğimiz ilahi mesajın gerçek olduğunu gösteren kanıtlar olarak yerin ve göklerin Rabbi tarafından gönderildiklerini kesin biliyorsun. Ey Firavun, bana göre sen mahvolmaya aday oluyorsun.»

(İsra 102)

Suat Yıldırım Meali:

Musa da şöyle cevap verdi: "Pek iyi bilirsin ki bu ayetleri, birer belge olmak üzere, indiren, göklerin ve yerin Rabbinden başkası değildir. Ey Firavun! Ben de senin mahvolduğunu zannediyorum."

(İsra 102)

Süleyman Ateş Meali:

Musa dedi ki: "Bunları, ancak göklerin ve yerin Rabbinin, (benim doğruluğumu belgeleyen) kanıtlar olarak indirdiğini pekala bildin. Ey Fir'avn, ben de seni mahvolmuş görüyorum."

(İsra 102)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa dedi ki "Çok iyi bilirsin ki bunları birer gösterge olarak indiren göklerin ve yerin Rabbinden başkası değildir. Bak Firavun, bana göre sen davanı kaybetmişsin."

(İsra 102)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Musa: "Sen bunların, göklerin ve yerin Rabbinden indirilmiş apaçık deliller olduğunu kesinlikle biliyorsun. Ey Firavun! Ben de senin mahvolduğunu düşünüyorum" dedi.

(İsra 102)

Şaban Piriş Meali:

Musa da ona: -Elbette bunları deliller olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini bilirsin. Ben de kesinlikle senin mahvolacağını zannediyorum ey Firavun! dedi.

(İsra 102)

Talat Koçyiğit Meali:

Mûsâ da şöyle demişti: "Sen de muhakkak biliyorsun ki, bunları, delil olarak, göklerin ve yerin Rabbından başkası indirmemiştir. Ben de zannediyorum ki, ey Firavun, sen mahvolmuşsun".

(İsra 102)

Tefhimul Kuran Meali:

O da: «Andolsun, bunları görülecek belgeler olarak göklerin ve yerin Rabbinden başkasının indirmediğini sen de bilmişsin; gerçekten ben de seni yıkılmış, harab olmuş sanıyorum» demişti.

(İsra 102)

Ümit Şimşek Meali:

Musa dedi ki: “And olsun, sen de biliyorsun ki, gerçeği gösteren birer delil olarak bunları indiren, Yer ve Gökler Rabbinden başkası değildir. Ey Firavun, ben de senin helâke uğrayacağını düşünüyorum.”

(İsra 102)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Musa dedi: "Yemin olsun, sen bilmektesin ki, bunları, basiretle görülebilecek ibretler halinde/basiretler olarak o, göklerin ve yerin Rabbinden başkası indirmedi. Vallahi ben de seni mahvolmuş görüyorum, ey Firavun!"

(İsra 102)