17. İsra Suresi / 105.ayet

Biz bu Kuran’ı hak olarak indirdik. O da hak olarak indi.(1) Sana gelince; biz seni ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.(2)

Bknz: 1(2/91)(10/108)(17/9) – 2(2/119)(19/97)

Mustafa Çavdar Meali

İsra 105 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve biz Kur'an'ı hak ve gerçek olarak indirdik, o da hak ve gerçek hükümlerle indi ve seni de ancak müjdeci ve korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Biz Onu (Kur’an'ı) Hakk olarak indirdik ve O Hakk (Resulüllah) ile (beraber) inmiştir; (Ey Nebim!) Seni de sadece ve elbette bir müjde verici ve uyarıp-korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ve biz Kur'ân'ı apaçık bir gerçek ve sarsılmayan bir doğru olarak indirdik, O da bütün hakikatları içinde toplayarak indi ve seni de ancak uyarıcı ve müjdeci olarak gönderdik.

(İsra 105)

Adem Uğur Meali:

Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ahmet Hulusi Meali:

Biz Onu Hak olarak inzal ettik, O da Hak olarak nüzul etti! Seni sadece müjdeleyici ve uyarıcı olarak irsal ettik.

(İsra 105)

Ahmet Tekin Meali:

Biz, Kur'ân'ı, gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça bir düzen gerçekleştirecek bir kitap olarak indirdik. O, bütün hakikatleri içinde toplayarak bütün ihtiyaçları giderecek şekilde indi. Seni de, ancak rahmetimizi, merhametimizi, ihsanımızı, sevgimizi müjdeleyici ve sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan bir uyarıcı olarak özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere gönderdik.*

(İsra 105)

Ahmet Varol Meali

Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o, hakla indi. Biz seni ancak bir müjdeleyici ve korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ali Bulaç Meali:

Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Biz, bu Kur'an'ı hakkı tesbit için indirdik ve o hikmet ile indi. Seni de ancak itaatkârları müjdeleyici ve asileri korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ali Rıza Sefa Meali:

Onu, gerçek olarak indirdik. Ve O, gerçek olarak indi. Seni de yalnızca muştulayıcı ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ali Ünal Meali:

Biz Kur’ân’ı hak bir gaye için ve kendisine en ufak bir şüphe ve bâtıl karışmayacak bir yolla indirmekteyiz; ve o, hakkın ta kendisi olarak inmektedir. (Ey Rasûlüm,) seni de başka değil, sadece (iman edip salih işler yapanları af, rahmet ve mükâfatımızla) müjdeleyici ve (her türlü dalâlet yollarına karşı ve bu dalâlet yollarında gidenleri ise) uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz bu Kur’anı hak ve hakikat ile dolu olarak indirdik. (İçinde hiçbir yanlış şey yoktur.) Ve hak bir şekilde indi. (Hiçbir şeytanî sorun içine karışmadı.) Seni de ancak uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderdik. (Hakikatleri korumaktan ancak Biz sorumluyuz.)

(İsra 105)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Bekir Sadak Meali:

Kuran'i ancak hak olarak indirdik ve o da indigi gibi hak olarak kaldi. Seni de yalniz mujdeci ve uyarici olarak gonderdik.

(İsra 105)

Besim Atalay Meali:

Hak olarak onu biz indirmişiz; hak olarak indi de, seni gönderdik ancak müjdeleyen, kocunduran olarak

(İsra 105)

Celal Yıldırım Meali:

Kur'ân'ı da hak ile indirdik ve hak ile indi. Seni de ancak (rahmetimizin) mü|decisi, (azabımızın) uyarıcısı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik. Onun inişi de hak olarak gerçekleşti. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. *

(İsra 105)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kuran'ı ancak hak olarak indirdik ve o da indiği gibi hak olarak kaldı. Seni de yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o da hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Edip Yüksel Meali:

Gerçekten onu biz indirdik ve o gerçek ile indi. Seni de ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik

(İsra 105)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunu da bihakkın indirdik ve bihakkın indi ve seni ancak sevabımızın müjdecisi ve azabımızın habercisi olarak gönderdik

(İsra 105)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunu (Kur'an'ı) gerçeğin ifadesi olarak indirdik, o da gerçek bir şekilde indi. Seni ancak sevabımızın müjdecisi ve azabımızın habercisi olarak gönderdik.

(İsra 105)

Erhan Aktaş Meali:

Onu hakk ile indirdik. Ve hakk[1] ile indi. Seni, müjdeci ve uyarıcı olmandan başka bir şey için göndermedik.

1)Değişmeksizin, gönderdiğimiz şekliyle.

(İsra 105)

Gültekin Onan Meali:

Biz onu (Kuran'ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve Biz Kur’ân'ı sadece hak ile indirdik, o da sadece hak ile indi. Ve Biz seni yalnızca müjdeci ve uyarıcı olarak elçi yaptık.

(İsra 105)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Biz onu hak üzere indirdik, o da hak olarak indi. Biz seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak yolladık.

(İsra 105)

Harun Yıldırım Meali:

Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik; o da hakkı getirdi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Hasan Basri Çantay:

Biz o (Kuranı) hak olarak indirdik ve o, hak olarak indi. Seni de (sevabın) bir müjdeci (sin) den, (azabın) bir haberci (sin) den başka bir (sıfatla) göndermedik.

(İsra 105)

Hayrat Neşriyat Meali:

Ve onu (Kur'ân'ı) hak ile indirdik; o da (emîn ellerde hiç değişmeden size) hak ile indi. (Ey Resûlüm!) Seni de ancak bir müjdeleyici ve (aynı zamanda) korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sadece Hak [gerekli] olarak onu indirdik; o da sadece Hak [gerekli] olarak indi. Seni ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik

(İsra 105)

Hüseyin Atay Meali:

Ve onu gerçek olarak indirdik ve o da gerçekten indi. Seni yalnız müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

İbni Kesir Meali:

Biz onu hak ile indirdik. O da hak olarak indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz onu (Tevrat'ı) hak üzere indirmiştik ve o (Kur'an) da hak olarak indi. Seni de yalnızca müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve Hakk’ı (Kur’ân’ı), O’nu, Biz indirdik. Ve Hakk ile indi. Seni, müjdeleyici ve uyarıcı olmandan başka bir şey için göndermedik.

(İsra 105)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz Kur'an'ı gerektiği gibi bildirdik. O da gerektiği gibi bildirilenin kendisi oldu. Seni de ancak müjdeleyici, uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Kadri Çelik Meali:

Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi. Seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Mahmut Kısa Meali:

Biz onu hak ile, yani mutlak hakîkati ortaya koymak üzere, belli bir hikmet doğrultusunda indirdik; nitekim o da, hiçbir değişikliğe, tahrifâta uğramadan, tam istediğimiz gibi hak ile indi senin kalbine ve böylece seni,ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Apaçık bir hak olarak Kur'an'ı indirdik ve o hak ile indi hakikaten, İşte seni de, sadece bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik

(İsra 105)

Mehmet Türk Meali:

Biz o (Kur’an’ı) hak olarak indirdik ve o da (sana) hak olarak ulaştı.1 Seni de sadece bir müjdeci ve uyarıcı2 olarak gönderdik.*

(İsra 105)

Muhammed Celal Şems Meali:

Biz (Kur’an’ı) ancak hak ile indirdik. O (da,) gerçek (ihtiyaca uygun) olarak inmiştir. Seni (de) ancak müjdeci ve (azaptan) uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Muhammed Esed Meali:

Ve biz bu (vahyi) değişmeyen gerçeğe işaret olarak indirdik ve o da (sana, ey Peygamber) hak olarak ulaştı; çünkü Biz seni yalnızca bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak gönderdik;

(İsra 105)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz onu gerçek ile indirdik ve o gerçek ile indi. Seni de ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz bu Kuran’ı hak olarak indirdik. O da hak olarak indi.(1) Sana gelince; biz seni ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.(2)

Bknz: 1(2/91) - (10/108) - (17/9) - 2(2/119) - (19/97)

(İsra 105)

Mustafa Çevik Meali:

105-106 Biz bu Kur’an’ı, insanlara yaratılış sebeplerini açıklayıp duyurmak ve ona uygun yaşamaya davet için indirdik. Ey Peygamber! Seni de davete uyanları müjdelemek, uymak istemeyenleri de uyarmakla görevlendirdik. Kur’an’ı, üzerinde dura dura, yavaş yavaş, okuyup uygulayasın diye bölüm bölüm ve zamana yayarak indirdik.

(İsra 105)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Biz bu (vahyi) mutlak gerçeğe bir atıf olarak indirdik ve o da kaynağından indiği (gibi) asli gerçekliğiyle (muhatabına) ulaştı; nitekim Biz seni, sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Osman Okur Meali:

Biz bu (vahyi) mutlak gerçeğe bir atıf olarak indirdik ve o da kaynağından indiği (gibi) asli gerçekliğiyle (muhatabına) ulaştı; nitekim Biz seni, sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve onu hak ile indirdik ve hak ile indi ve seni de ancak bir müjdeleyici ve bir korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ömer Öngüt Meali:

Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik, o da hak olarak indi. Resulüm! Biz seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kur’an’ı sana hak üzere indirdik. O da hak üzere indi. Seni, sadece bir müjdeci, bir uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Sadık Türkmen Meali:

VE BİZ onu (Kur’an’ı) hak ile indirdik. Ve (bu Kur’an), şeksiz şüphesiz gerçek olarak/hak ile indi. Seni de yalnızca müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Seyyid Kutub Meali:

Biz Kur'an'ı Hak içerikli olarak indirdiğimiz gibi, onun iniş amacı da hakkı gerçekleştirmektir. Ey Muhammed, seni müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Suat Yıldırım Meali:

Biz Kur'an'ı hak olarak indirdik. O da hakkın ve gerçeğin ta kendisi olarak indi. Seni de ey Resulüm, sadece rahmetle müjdelemen ve inanmayanları ise azapla uyarman için gönderdik.

(İsra 105)

Süleyman Ateş Meali:

Biz o(Kur'a)nı hak olarak indirdik ve o, hak ile inmiştir. Seni de ancak bir müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Biz onu tümüyle gerçek olarak indirdik ve tümüyle gerçek olarak indi. Seni de sadece müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bu vahyi, değişmeyen gerçeği göstermek için indirdik, o da sana olduğu gibi ulaştı. Seni ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Şaban Piriş Meali:

Hak olanı indirdik. O da hak olarak indi. Seni de ancak müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Talat Koçyiğit Meali:

Kur'ânı hak ile indirdik; o da hak ile indi. Seni de, (Ey Muhammed!) ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Tefhimul Kuran Meali:

Biz onu (Kur'an'ı) hak olarak indirdik ve o hak ile indi; seni de yalnızca bir müjde verici ve uyarıp korkutucu olarak gönderdik.

(İsra 105)

Ümit Şimşek Meali:

Biz Kur'ân'ı hak ile indirdik; o da hak ile indi. Seni de Biz ancak bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Biz onu hak ile indirdik ve o hak ile indi. Seni de ancak müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.

(İsra 105)