17. İsra Suresi / 51.ayet

“Ya da dirilmesini hayal dahi etmediğiniz bir varlığa dönüşün!” Onlar da “Bizi tekrar kim diriltecek?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa kim yarattıysa O!” Bunun üzerine sana alaycı bir şekilde başlarını sallayarak: “Peki o, ne zaman olacak?” De ki: “Belki de çok yakında!”

Bknz: (11/7)(13/5)(27/67)(32/10)

Mustafa Çavdar Meali

İsra 51 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yahut da aklınızca bundan da daha büyük bir başka mahluk olun; mutlaka dirileceksiniz. Diyecekler ki kim tekrar hayata getirecek bizi? De ki: İlk defa sizi yaratan. Alay ederek başlarını sallayacaklar da ne zaman olacak bu iş diyecekler; de ki: Umarım ki pek yakında.

(İsra 51)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

“Ya da göğüslerinizde büyüttüğünüz (ve yeniden yaratılmasını imkân-sız gördüğünüz) başka bir yaratık (oluverin yine de diriltileceksiniz!) ” (Onlar) “Bizi kim (hayata) geri çevirebilir?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratan (tekrar diriltecektir) .” Bu durumda Sana başlarını sallayarak alaylı bir tarzda: “Peki o ne zamanmış?” diyeceklerdir. (Onlara) De ki: (Bekleyin, ölüp gitmeniz ve hesaba çekilmeniz) “Pek yakın olabilir.”

(İsra 51)

Abdullah Parlıyan Meali:

Veya kafanızda büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine ölümden sonra mutlaka diriltileceksiniz.” Diyecekler ki: “Kim tekrar hayata getirecek bizi?” De ki: “İlk defa sizi yaratan diriltecek” ve sonra sana inanmamış bir tavırla başlarını sallayıp, “Bu ne zaman olacak?” diye sorarlarsa, onlara de ki: “Umarım ki pek yakında.”

(İsra 51)

Adem Uğur Meali:

İsterse aklınıza (yeniden dirilmesi) imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: "Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?" De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!

(İsra 51)

Ahmet Hulusi Meali:

"Yahut içinizden kendinizi olağanüstü (dünyanızda çok büyük bir yaratık; bilinç) olarak hayal edin (yine de ölüm sonrası ba's olacaksınız)!"... Diyecekler ki: "Bizi kim (hayata) iade edecek?"... De ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan!"... (Alayla) sana kafalarını sallarlar ve derler ki: "Ne zaman olacak?"... De ki: "Çok yakın olabilir!"

(İsra 51)

Ahmet Tekin Meali:

“İsterse, hayalinizde yeniden yaratılması, diriltilmesi imkânsız gibi görünen ölüler olun. Bunlar, Allah'ın, sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.” de. “Bizi tekrar hayata kim döndürecek?” diyecekler. “Sizi, ilk defa, yoktan yaratan, var eden!” de. Bunun üzerine, onlar, sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve: “Ne zaman?” diyecekler. “Yakın olsa gerek” de.*

(İsra 51)

Ahmet Varol Meali

Ya da gönüllerinizde büyüyen bir yaratık olun." "Bizi kim yeniden (hayata) döndürebilir?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan!" Bu kez sana alayla başlarını sallayıp: "O ne zaman?" diyecekler. De ki: "Yakında olması umulur."

(İsra 51)

Ali Bulaç Meali:

"Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında."

(İsra 51)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yahud gönlünüzde büyüyen (dağlar ve gökler gibi kuvvetli) her hangi bir yaratık olun, muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.” Onlar şöyle diyeceklerdir: “-O halde, öldükten sonra bizi kim diriltilip geri çevirecek?” Sen de de ki: “-Sizi ilk defa yaratamış olan kudret sahibi Allah diriltecek.” O zaman alay ederek başlarını sallayacaklar da: “- Ne vakit o?” diyecekler. De ki: “-Muhakkak olması yakındır.

(İsra 51)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Veya düşünebileceğiniz en büyük yaratık olun!" Şöyle diyecekler: "Bizi, kim geri döndürecek?" De ki: "Sizi, ilk kez yaratan!" Bunun üzerine, başlarını sallayarak, şöyle diyecekler: "Ne zamanmış o?" De ki: "Belki de çok yakında!"

(İsra 51)

Ali Ünal Meali:

“İsterse, yeniden yaratılmanız aklınızca imkânsız gibi görünen bir başka madde: (her ne olur ve neye dönerseniz dönün yine diriltileceksiniz.)” Bu defa, “İyi de,” diyeceklerdir, “bizi yeniden hayata iade edecek kimmiş?” De ki: “Sizi ta baştan belli hususiyetlerle kim yaratmışsa O!” Bu sefer, güya hayret etmiş gibi alaylı alaylı başlarını sana doğru sallayacak ve “Pekiyi, ne zaman?” diye soracaklardır. De ki: “Belki de pek yakında!”

(İsra 51)

Bahaeddin Sağlam Meali:

50, 51. De ki: İster taş olun, ister demir veya kafanızda büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, (siz dirileceksiniz.) “Kim bizi tekrar diriltecektir?” diyecekler. Sen: “İlk olarak sizi gül goncası gibi açıp yaratan yine sizi diriltecektir” de. Bunun üzerine onlar, başlarını kaldırıp sallayacaklar ve “Ne zaman?” diyecekler. Sen: “Pek yakın olabilir” de.

(İsra 51)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- De ki: "İster taş olun, ister demir. İsterse aklınıza imkansız gibi görünen herhangi bir yaratık!" Diyecekler ki: "Bizi hayata kim döndürecek?" De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: "Yakın olsa gerek."

(İsra 51)

Bekir Sadak Meali:

(50-51) De ki: «Ister tas veya demir ya da kalbinizde buyuttugunuz baska bir yaratik olun, yine de dirileceksiniz.» «Bizi tekrar kim diriltir?» derler; de ki: «Sizi ilk defa yaratan. «Sana baslarini sallayarak: «Ne zamandir bu?» derler. «Yakinda olmasi mumkundur» de.

(İsra 51)

Besim Atalay Meali:

a da içinizde kurduğunuz bir varlık olun», «Bizi kim diriltir?» diyeceklerdir, diyesin ki : «Sizi önce dirilten !» onlar sana başlarım sallayıp: «o ne zaman?» diyorlar, diyesin ki: «olabilir yakında!»

(İsra 51)

Celal Yıldırım Meali:

(50-51) De ki: İster taş olun, ister demir; isterse gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun, (elbette diriltilip kaldırılacaksınız). «Bizi kim diriltebilecek ?» diyecekler. De ki: Sizi ilk defa yoktan var edip yaratan... Sana başlarını sallayacaklar ve «ne vakit bu ?» diyecekler. De ki: Yakında oluvermesi umulur.

(İsra 51)

Cemal Külünkoğlu Meali:

50,51. De ki: “(Şüphe mi var?) İster taş olun ister demir! Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan (kimse O döndürecek)!” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”

(İsra 51)

Diyanet İşleri Eski Meali:

50,51. De ki: "İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz." "Bizi tekrar kim diriltir?" derler; de ki: "Sizi ilk defa yaratan." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu?" derler. "Yakında olması mümkündür" de.

(İsra 51)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkansız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)" Diyecekler ki: "Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?" De ki: "Sizi ilk defa yaratan." Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: "Yakın olsa gerek!"

(İsra 51)

Diyanet Vakfı Meali:

50, 51. De ki: İster taş olun, ister demir, isterse gözünüzde büyüyen herhangi bir mahlûk! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: «Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?» De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve «Ne zamanmış o?» diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!

(İsra 51)

Edip Yüksel Meali:

'Yahut sizce imkansız görünen bir biçime girin, farketmez.' Buna karşılık, 'Bizi kim geri döndürecek,' diyecekler. De ki: 'Sizi ilk önce kim yarattıysa O!' Sonra başlarını sallayıp, 'Peki ne zaman,' diyecekler. De ki: 'Belki düşündüğünüzden daha yakın...'

(İsra 51)

Elmalılı Orjinal Meali:

isterse gönlünüzde büyüyen her hangi bir halk, o halde bizi kim iade edebilir? Diyecekler, sizi, de: ilk defa yaratmış olan kudret sahibi, o vakıt sana başlarını sallıyacaklar da "ne vakıt o?" Diyecekler, de ki "yakın olması me'mul"

(İsra 51)

Elmalılı Yeni Meali:

İsterse gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık!" Hemen: "Bizi kim (eski varlığımıza) iade edebilir?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi!" O vakit sana başlarını sallayacaklar. "O ne vakit?" diyecekler. De ki: "Yakın olması umulur."

(İsra 51)

Erhan Aktaş Meali:

Veya göğüslerinizde büyüyen[1] herhangi bir varlık." Sonra da, "Bizi kim geri çevirecek?[2]" diyecekler. De ki: "Size ilk defa fıtrat[3] belirlemiş olan." Alaylı alaylı başlarını sallayarak: "Ne zamandır o?" diyecekler. De ki: "Belki de pek yakın bir zamanda."

1)Yüreğinizde büyüttüğünüz, ölümünü imkansız gördüğünüz, çok güçlü olarak hayal ettiğiniz bir şey olun.
2)Yeniden diriltecek.
3)Yaradılış ve yaşayış yasalarınızı.

(İsra 51)

Gültekin Onan Meali:

"Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun)." "Bizi kim (hayata) geri çevirebilir" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan (fataraküm)." Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: "Ne zamanmış o?" De ki: "Umulur ki pek yakında."

(İsra 51)

Hakkı Yılmaz Meali:

(50-52) De ki: “İster taş olun, ister demir. Veyahut gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun.” Sonra onlar; “Bizi kim geri döndürecek?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yoktan yaratmış olan.” Bunun üzerine sana başlarını sallayacaklar ve “Ne zamandır bu?” diyecekler. De ki: “Çok yakın olması umulur! Sizi çağıracağı/diriltileceğiniz gün, O'nu överek O'nun çağrısına uyacaksınız ve sadece pek az kaldığınızı zannedeceksiniz.”

(İsra 51)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Ya da gönlünüzde büyüttüğünüz başka bir varlık olun (yine de diriltileceksiniz).” Diyecekler ki: “Kim bizi diriltecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan kimse O (diriltecek)!” Kafalarını sallayacak ve (seni küçümser bir edayla): “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Umulur ki yakında!”

(İsra 51)

Harun Yıldırım Meali:

İsterse aklınıza (yeniden dirilmesi) imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: "Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?" De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!

(İsra 51)

Hasan Basri Çantay:

Yahud göğüslerinizde (akıllarınızca) büyüyen her hangi bir halk (olun, mutlakaa diriltileceksiniz). "O halde bizi kim (dirilterek) geri çevirecek?" diyecekler. Sen de de ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan (kudret saahibi diriltecekdir)". O vakit sana başlarını sallayacaklar da: "(istihza ile) Ne vakit o?" diyecekler. Söyle ki: "Yakın olması me'muldür".

(İsra 51)

Hayrat Neşriyat Meali:

“İsterse gönlünüzde büyüyen (dirilmesi size imkânsız gelen) herhangi bir mahlûk!(Allah sizi mutlaka diriltecektir.)” Buna rağmen diyecekler ki: “Bizi tekrar (hayâta) kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk def'a yaratan!”(1) Bunun üzerine sana (alaylı alaylı) başlarını sallayacaklar ve: “Ne zaman o?” diyecekler. De ki: “Umulur ki yakın olabilir!”*

(İsra 51)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(50-51) "(isterseniz) bir taş veya bir demir veya göğüslerinizde büyüyenlerden (hayallerinizden) bir yaratık olun (mutlaka yeniden yaratılmış olacaksınız)!" de. Ardından "Bizi kim başa [ilk halimize] döndürür ?" diyecekler, "Sizi ilk defasında yaratan [bunu yapar]" de. Ardından başlarını alaycı bir şekilde sallayarak "Bu ne zamandır?" diyecekler. "Çok yakın olmasını umarım." de.

(İsra 51)

Hüseyin Atay Meali:

50-51 De ki: "İster taş, ister demir veya zihninizde büyüttüğünüz bir yaratık olun" "Bizi kim geri getirir?" derler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan" Şaşarak sana başlarını sallarlar ve "Peki, ne zamandır bu?" derler. De ki: "Yakında olabilir."

(İsra 51)

İbni Kesir Meali:

Veya gözünüzde büyüttüğünüz bir yaratık olun. Diyecekler ki: Bizi tekrar kim diriltir? De ki: Sizi ilk defa yaratmış olan. Sana başlarını sallayacaklar ve ne zaman o? diyecekler. De ki: Yakın olması umulur.

(İsra 51)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Yahut, içinizden geçirdiğiniz büyüklükte bir yaratık olun” de. Sonra “Bizi eski halimize kim döndürecek” diyecekler. Deki “Sizi ilk defa yaratan, tekrar yaratacak.” Sonra başlarını sallayarak sana “Bu ne zaman olacak” derler. Onlara “Olması yakındır” de.

(İsra 51)

İskender Ali Mihr Meali:

“Veya gönlünüzde büyüyen (daha büyük ve çok kuvvetli, güçlü olarak hayal ettiğiniz) başka bir yaratılış olsun. O zaman da bizi, kim (hayata) geri çevirecek?” diyecekler. “Sizi ilk defa yaratan.” de! Bunun üzerine sana başlarını (alaylı bir tarzda) sallayarak: “O, ne zaman?” diyecekler. De ki: “(Onun) yakın olması muhtemeldir.”

(İsra 51)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

ister kafanızda büyüttüğünüz kadar büyük bir yaratık olun.» Ardından: «Kim bizi yeni baştan diriltecek?» derler. De ki: «Sizi ilkin kim yoktan varettiyse yine O diriltecek.» Başlarını sallıyarak diyecekler ki: «Ne vakit?» De ki: «Belki de pek yakında.»

(İsra 51)

Kadri Çelik Meali:

“Ya da göğüslerinizde (gözlerinizde) büyüksediğiniz bir yaratık (olun fark etmez)!” “Bizi kim (hayata) geri çevirebilir?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Pek yakında olması umulur!”

(İsra 51)

Mahmut Kısa Meali:

“Yâhut diriltilmesini imkânsız gördüğünüz bir başka varlık; ne olursanız olun, mutlaka diriltilip hesaba çekileceksiniz!” Buna karşılık, “İyi de, bizi kim tekrar hayata döndürecek?” diye soracaklar. De ki: “Sizi kim yoktan var ettiyse, O!” Bu sefer, sana inanmadıklarını göstermek için başlarını sağa sola sallayarak, “Peki, ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Umarım ki, pek yakında! Öyle bir Günde ki:”

(İsra 51)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İster zihninizde büyüttüğünüz farklı bir yaratık olun "Bizi, kim geri çevirir" diyecekler. Sizi ilk defa kim yarattı ise o diriltecek de. Bu durumda başlarını alayla sallayacaklar. Rahatlarmış gibi alayla. " Ne zamanmış bu?" derler. Onlara "Umarım pek yakında" de.

(İsra 51)

Mehmet Türk Meali:

“Veya gözünüzde büyüttüğünüz bir yaratık (olun.)”1 (de). (Bir de) “Bizi kim tekrar diriltecek?” diyecekler. (Sen): “Sizi ilk defa yaratan.” de. O zaman da sana alaylı bir şekilde başlarını sallayarak: “Peki o ne zaman?” diyecekler. (Sen de onlara): “Belki de pek yakında.” de.*

(İsra 51)

Muhammed Celal Şems Meali:

(50-51) De ki: “İster taş olun, ister demir yahut kalbinizce daha (da) sert bir yaratık olun, (gene de tekrar diriltileceksiniz.)” (Bunu duyunca) onlar, “Bizi (hayata) tekrar kim döndürecek?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratan (Allah.)” Bunun üzerine onlar (hayretle bakıp) başlarını sallayarak, “Bu (diriliş) nezaman olacak,” diyecekler. Sen (onlara) de ki: “Belki (de) vakti çok yakındır.”

(İsra 51)

Muhammed Esed Meali:

hatta isterseniz aklınıza gelebilecek (hayata, dirime) daha uzak (başka) bir unsura dönüşün (yine de ölümden sonra diriltileceksiniz). Ve bunun üzerine (eğer), "Bizi kim (hayata) geri döndürecek?" diye soracak (olur)lar (sa), de ki: "Peki, sizi ilk defa var eden kimdi?" Ve sonra sana (inanmamış bir tavırla) başlarını sallayıp, "Bu ne zaman olacak?" diye sorarlar(sa), (onlara) de ki: "Belki, çok yakında!",

(İsra 51)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"İsterseniz gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık olun." Diyecekler ki; "Peki bizi yeniden kim yaratacak?" De ki; "Sizi ilk kez yaratan kim ise, o yaratacak." Bunun üzerine başlarını sana doğru alaylı bir biçimde sallayarak şöyle konuşacaklar; "Ne zaman olacak o?" De ki; "Çok yakında olabilir."

(İsra 51)

Mustafa Çavdar Meali:

“Ya da dirilmesini hayal dahi etmediğiniz bir varlığa dönüşün!” Onlar da “Bizi tekrar kim diriltecek?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa kim yarattıysa O!” Bunun üzerine sana alaycı bir şekilde başlarını sallayarak: “Peki o, ne zaman olacak?” De ki: “Belki de çok yakında!”

Bknz: (11/7) - (13/5) - (27/67) - (32/10)

(İsra 51)

Mustafa Çevik Meali:

50-52 Sen de onlara de ki: “İster taşa dönüşün, ister demire ya da aklınıza getirebildiğiniz, imkânsız dediğiniz ne varsa ona dönüşün, ama iyi bilin ki mutlaka tekrar diriltileceksiniz.” Bundan sonra yine de, “Kimmiş bizi yeniden diriltecek olan” diye sorarlarsa, onlara de ki, “Sizi ilk defa yaratan kim ise tekrar diriltecek olan da O’dur.” Bunun üzerine müşrikler alaycı bir tavırla başlarını sallayarak, “Peki bu diriliş ne zaman gerçekleşecek.” diyecekler. Sen de onlara, “Onun zamanını ben bilemem, kim bilir, belki de çok yakında gerçekleşecektir.” de. O Gün geldiğinde Rabbiniz olan Allah sizi huzuruna çağıracak, siz de bu gerçek karşısında O’nu överek, çağrıya uyacak ve dünya hayatınızı boş, anlamsız, değersiz şeylerle oyalanarak geçirdiğiniz gerçeğini kavrayacaksınız.

(İsra 51)

Mustafa İslamoğlu Meali:

ya da mahlukat içerisinde aklınıza gelebilecek (hayata) en uzak (başka) bir varlığa!.." Bundan sonra kalkıp da "Kimmiş bizi yeniden diriltecek olan?" diye soracak olurlarsa, "Sizi ilk defa yaratan Kimse!" diye cevapla. Bunun üzerine, kafalarını (kinayeli kinayeli) sallayarak "Peki, bu ne zaman gerçekleşecekmiş bakayım?" diye sana soracak olurlarsa, de ki: "Kim bilir (!) belki de çok yakında gerçekleşecektir:

(İsra 51)

Osman Okur Meali:

"İster gönlünüzde büyüyen, (aklınıza tuhaf gelen) herhangi bir yaratık, (ne olursanız olun, Allah sizi mutlaka diriltecektir). "Bizi kim tekrar (hayâta) döndürebilir?" diyecekler. "Sizi ilk defa yoktan var eden (döndürür)" de. Sana alaylı alaylı başlarını sallayacaklar ve: "Ne zaman o?" diyecekler. "Pek yakın olabilir" de.

(İsra 51)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Veya göğüslerinizde büyütülenden hangi bir halk (olunuz, her halde diriltileceksinizdir).» Diyeceklerdir ki: «O halde bizi kim geri getirecektir?» De ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan zât» (geri getirecektir). Artık sana başlarını sallayacaklar ve diyeceklerdir ki: «O ne zaman?» De ki: «Yakın olması umulur.»

(İsra 51)

Ömer Öngüt Meali:

“İsterse gönlünüzde büyüttüğünüz herhangi bir yaratık olun. ” Diyecekler ki: “Bizi tekrar kim diriltecektir?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan!” Bunun üzerine sana alaylı alaylı başlarını sallayacaklar ve: “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olması umulur. ”

(İsra 51)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ya da gönlünüzde büyüyen ‘asla diriltilemez sandığınız’ bir yaratık” de. “Bizi tekrar kim diriltecek?” diyecekler. “Sizi ilkin yaratan diriltecek!” de. Sana başlarını sallayacak, “Ne zamanmış o?” diyecekler. “Yakın olsa gerek!” de.

(İsra 51)

Sadık Türkmen Meali:

ya da; aklınızda imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık!” Diyecekler ki: “Bizi tekrar kim (hayata) döndürebilir?” De ki: “İlk defa sizi yaratan!” Başlarını sana alaylı bir şekilde sallayacaklar ve: “O ne zaman?” diyecekler. De ki: “Belki de pek yakında!”

(İsra 51)

Seyyid Kutub Meali:

İster (canlılık olayı ile ilişkili olabileceğini) hafızalarınızın almadığı başka bir yaratık olunuz.» Diyecekler ki «Bizi kim yeniden diriltecek? De ki «Sizi ilk kere yoktan vareden... O zaman şaşkın şaşkın başlarını sallayarak «Peki ne zaman?» diyecekler. Onlara de ki; «Belki de yakında.»

(İsra 51)

Suat Yıldırım Meali:

(50-51) De ki: "İster taş olun, ister demir. İsterse yeniden dirilmesi aklınızca imkansız gibi görünen herhangi bir yaratık, ne olursanız olun, mutlaka diriltilip kaldırılacaksınız." "O halde" diyecekler, "kimdir bizi diriltecek olan?" De ki: "Sizi ilk defa yoktan yaratan!" Bu sefer, alay ederek başlarını sallayacak da: "Ne zamanmış o?" diyecekler. De ki: "Belki de yakındır."

(İsra 51)

Süleyman Ateş Meali:

"İster gönlünüzde büyüyen, (aklınıza tuhaf gelen) herhangi bir yaratık, (ne olursanız olun, Allah sizi mutlaka diriltecektir). "Bizi kim tekrar (hayata) döndürebilir?" diyecekler. "Sizi ilk defa yaratan (döndürür)" de. Sana alaylı alaylı başlarını sallayacaklar ve: "Ne zaman o?" diyecekler. "Pek yakın olabilir" de.

(İsra 51)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İsterse içinizde büyüttüğünüz(kurguladığınız) bir yaratık haline gelin (Yeniden diriliş yine de gerçekleşecektir)." Diyecekler ki "Bizi hayata kim döndürecek?" De ki "Baştan yaratılışınızın kuralını koyan[1]." Şaşkın bir biçimde baş sallayarak diyecekler ki "Peki ne zaman?" De ki "Belki pek yakında."

1)Fıtratı koyan.

(İsra 51)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(50-51) De ki: "İster taş olun, ister demir. İsterseniz aklınızın almayacağı başka bir varlık..." Derler ki: "Peki bizi yeniden kim diriltecek?" De ki: "Sizi ilk kez yaratan diriltecek." Sana başlarını sallayarak: "Öyleyse bu ne zaman olacak?" derler. De ki: "Belki de çok yakında..."

(İsra 51)

Şaban Piriş Meali:

(50-51) De ki: -İster taş olun, ister demir! İsterse kalplerinizde tasavvur ettiğiniz hayal ötesi bir yaratık olun! Diyecekler ki: -Bizi tekrar kim diriltecek? De ki: -Sizi ilk defa yaratan! Bunun üzerine sana başlarını sallayarak: -O, ne zaman olacak? diyecekler. De ki: -Yakın olsa gerek!

(İsra 51)

Talat Koçyiğit Meali:

"İsterse içinizde büyüyen herhangi bir yaratık olun, (yine de dirileceksiniz)". "Bizi yeniden kim diriltir"? diyeceklerdir. De ki: "Sizi ilk defa ve hiç yoktan yaratan". Sana alaylı alaylı başlarını sallayacaklar ve "o ne zaman?" diyeceklerdir. De ki: "Yakında olması mümkündür".

(İsra 51)

Tefhimul Kuran Meali:

«Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun) .» «Bizi kim (hayata) geri çevirebilir» diyecekler. De ki: «Sizi ilk defa yaratan.» Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: «Ne zamanmış o?» De ki: «Umulur ki pek yakında.»

(İsra 51)

Ümit Şimşek Meali:

“Yahut aklınızca canlanması çok daha zor birşey olun.” Onlar “Kim bizi tekrar diriltecek?” diyecekler. Sen de ki: “Kim sizi daha önce yoktan yarattıysa O diriltecek.” Alayla başlarını sallayıp “Ne zamanmış o?” diyecekler. Sen de ki: “Bakarsınız, pek yakındır.

(İsra 51)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"İsterseniz gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık olun." Diyecekler ki: "Peki bizi yeniden kim yaratacak?" De ki: "Sizi ilk kez yaratan kimse, o." Bunun üzerine başlarını sana doğru alaylı bir biçimde sallayarak şöyle konuşacaklar: "Ne zaman o?" De ki: "Çok yakın olabilir!"

(İsra 51)