17. İsra Suresi / 60.ayet

Hani sana “Senin Rabbinin, tüm insanları ilmiyle çepeçevre kuşattığını” söylemiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı ve Kuran’da lanetlenmiş olan o ağacı da insanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Biz onları korkutarak uyarıyoruz, ancak bu onların daha büyük taşkınlık yapmalarından başka bir şeyini arttırmıyor.

Bknz: (37/62)»(37/66)(44/43)»(44/45)

Mustafa Çavdar Meali

İsra 60 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

An o zamanı, hani sana demiştik ki hiç şüphe yok, Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır ve biz sana gösterdiğimiz rüyayı da, Kur'an 'daki lanetlenmiş ağacı da ancak insanları sınamak için gösterdik ve onları korkutmadayız, fakat bu, ancak onların taşkınlıklarını arttırmada.*

(İsra 60)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Hani o vakit Biz Sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı (Mi’raç’taki muhteşem temaşaları) da, Kur'an'da (bildirilen ve Allah’ın kudretiyle cehennem alevleri içinde yetişen) lanetlenmiş ağacı (zakkum cezasını) da insanları denemek için yaptık. Biz onları (böylece) korkutup (uyarıyoruz) . Fakat (bu) onlarda sadece büyük bir azgınlığı ziyadeleştirmektedir.

(İsra 60)

Abdullah Parlıyan Meali:

Hatırla o zamanı, hani sana demiştik ki, hiç şüphe yok Rabbin insanları, ilmi ve kudretiyle kuşatmıştır. Ve biz sana gösterdiğimiz rüyayı da, Kur'ân'daki lanetlenmiş ağacı da, ancak insanları sınamak için gösterdik. Ve onları korkutmaktayız, fakat bu ancak onların taşkınlıklarını arttırmakda…

(İsra 60)

Adem Uğur Meali:

Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

(İsra 60)

Ahmet Hulusi Meali:

Hani sana: "Muhakkak ki Rabbin insanları (BinNas = insanların hakikati olarak) ihata etmiştir" dedik... Sende oluşturduğumuz o görüşü (mirac'da yaşadığını) ve Kuran'daki mel'un şecereyi (uzaklaştırılmış ağaç - beden yaşamını) de insanlar için yalnızca bir fitne (sınav objesi) kıldık! Biz onları korkutuyoruz... Fakat (bu), onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyi arttırmıyor. Not: (Yasak ağaca dokunmak, Üflenen ruh = Esma {El Veliyy} açığa çıkışı = şuur varlık olarak kayıtsız şekilde yaşayan Adem'in, bedenini {Havva} kendisi olarak kabullenmesi; cennet boyutunu Esma kuvveleriyle yaşarken, kendini beden vehmederek, bu kuvvelerden uzak düşmesi, beden kayıtlarıyla arzda - bedende yaşamak zorunda kalması. A. H. )

(İsra 60)

Ahmet Tekin Meali:

Hani sana: “Rabbin geçmiş ve gelecek bütün insanları, insanların hayatlarını, davranışlarını ilmiyle kudretiyle çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Mirac gecesi çıplak gözle sana gösterdiğimiz rüya gibi görüntüleri ve Kur'ân'da rahmetten uzak kılınan ağacı, kaktüsü yalnızca insanları imtihan ve deneme vesilesi olarak düzenleyip hazırladık. Biz insanlara korku veren uyarılarda bulunuyoruz, bu onlarda büyük azgınlıklardan, azgınlıklarını artırmaktan başka bir şey sağlamıyor.

(İsra 60)

Ahmet Varol Meali

Hani sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanetlenmiş ağacı ancak insanlar için bir imtihan kıldık. Biz onları korkutuyoruz ama bu onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmıyor.*

(İsra 60)

Ali Bulaç Meali:

Hani biz sana: "Muhakkak Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.

(İsra 60)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Vaktiyle sana şöyle vahyetmiştik: Muhakkak Rabbin, insanları (Kureyş kâfirlerini azab ile) kuşatmıştır. İsrâ gecesi, sana, o âlenen gösterdiğimizi ve Kur'ân'da lânet edilen (ve cehennem'in dibinde biten Zakkûm isimli) ağacı da, yalnız insanlara bir imtihan yaptık (insanlardan kimi İsrâ hâdisesini, kimi de cehennemde ağaç biteceğini inkâr etti). Biz, onları korkutuyoruz. Fakat bu, ancak onlara büyük bir taşkınlık ilâve ediyor.

(İsra 60)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Kuşkusuz, Efendin, insanları kuşatmıştır!" dediğimizde, sana gösterdiğimiz düşü de Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da insanlar için bir sınama yaptık. Onları korkutuyoruz; yine de azgınlıklarının büyümesinden başka bir şey artırmıyor.[216]

216)Kur'an çevirilerinin çoğunluğunda "Rüya" olarak çevrilen "Er ru'ya" sözcüğü, kimi Kur'an çevirilerinde, "Rüya gibi görüntüler" veya "Görüntüler" veya "Manzaralar" olarak çevrilmiş ve bu surenin ilk ayetinde bildirilen gece yürüyüşüne yönelik olduğu biçiminde yorumlanmıştır. Lanetlenmiş ağaç ise 37:62-64, 44:43-45 ve 56:52 ayetlerinde bildirilen cehennemdeki zakkum ağacı olarak yorumlanmıştır.

(İsra 60)

Ali Ünal Meali:

Hani sana, “Hiç şüphesiz Rabbin insanları (ilim ve kudretiyle) kuşatmıştır (onları ve ne yaptıklarını hakkıyla bilmektedir ve onlara yetecek güçtedir)” demiştik. Gerek sana gösterdiğimiz o manzarayı, gerekse Kur’ân’da lânetlenmiş olan ağacı, ders alırlar mı diye insanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Onları korkutuyor ve uyarıyoruz; ne var ki bu da, onların azgınlıklarını daha da arttırmaktan başka işe yaramıyor.

(İsra 60)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Hani bir vakit sana: “Rabbin insanları kuşatmıştır,” dedik. Sana gösterdiğimiz rüyayı (miracı) ve Kur’anda lanetlenmiş zakkum ağacını da, ancak o insanları imtihan için söyledik.(*) Biz onları böyle uyarıyoruz. Fakat bunun onlara büyük bir azgınlıktan başka bir katkısı olmuyor.*

(İsra 60)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Hani sana,"Rabbin, insanları kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz görüntüyü ve Kur'an'da lanetlenen ağacı sadece insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkutuyoruz da, bu onlara büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamıyor.

(İsra 60)

Bekir Sadak Meali:

Sana: «Rabbin suphesiz insanlari kusatmistir» demistik; sana gosterdigimiz ruya ile ve Kuran'da lanetlenmis agacla, sadece insanlari denedik. Biz onlari korkutuyoruz, fakat bu onlara buyuk taskinlik vermekten baska bir seye yaramiyor. *

(İsra 60)

Besim Atalay Meali:

Hani, sana demiştik ki : «Tanrın insanları sarıp kuşatmıştır!», sana göstermiş olduğumuz düşte, Kur'anda lanet olunmuş olan ağaç da, insanlara bir sınavdır; biz onları korkuturuz, ancak bu onların artırır büyük azgınlığın

(İsra 60)

Celal Yıldırım Meali:

Hani biz sana, Rabbin gerçekten bütün insanları (ilmiyle, kudretiyle, saltanotiyle, tedbir ve tasarrufuyla) kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz görüntüyü (ya da rüyayı) ve Kur'ân'da lanetlenmiş ağacı sadece insanlara bir fitne (imtihan) kıldık ve onları (böylece) korkuturuz; bu da onlarda büyük bir taşkınlık ve azgınlıktan başka bir şey artırmaz.

(İsra 60)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Hani sana: “Muhakkak Rabbin, (ilmiyle, kudretiyle) insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüyü/rüyayı da, Kur'an'da lânetlenmiş bulunan (ve cehennem'in dibinde biten Zakkûm isimli) ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları (o ağaçla) korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırıyor.*

(İsra 60)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sana: "Rabbin şüphesiz insanları kuşatmıştır" demiştik; sana gösterdiğimiz rüya ile ve Kuran'da lanetlenmiş ağaçla, sadece insanları denedik. Biz onları korkutuyoruz, fakat bu onlara büyük taşkınlık vermekten başka birşeye yaramıyor.*

(İsra 60)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Hani sana, "Muhakkak Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı da sırf insanları sınamak için vesile yaptık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırdı.

(İsra 60)

Diyanet Vakfı Meali:

Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.  *

(İsra 60)

Edip Yüksel Meali:

Rabbinin insanları kuşatmış olduğunu sana bildirmiştik. Fakat sana gösterdiğimiz görüntü ile ve Kuran'da lanetlenen ağaçla adece insanları denedik. Biz onları uyarırız, ancak bu, onların azgınlığına büyük bir katkıda bulunmaktan başka sonuç vermiyor.

(İsra 60)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve unutma ki vaktiyle sana haberin olsun ki, dedik: rabbın o insanları ihata etmiştir, o sana gösterdiğimiz temaşayı ve Kur'anda la'net edilen ağacı da sırf insanlara bir imtihan için yapmışızdır, biz onları tehdid ediyoruz, o onlara büyük bir tuğyan artırmaktan başka netice vermiyor

(İsra 60)

Elmalılı Yeni Meali:

Unutma ki, vaktiyle sana: "Bil ki Rabbin o insanları kuşatmıştır." dedik. Sana gösterdiğimiz (Mirac) temaşasını ve Ku'ran'da lanetlenmiş ağacı sadece insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Biz onları tehdit ediyoruz; ama bu onlara büyük bir taşkınlığı artırmaktan başka netice vermiyor.

(İsra 60)

Erhan Aktaş Meali:

Hani bir zaman sana: "Rabb'in insanları kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyeti[1] ve Kur'an'da lanet edilen ağacı[2], sadece insanlar için fitne[3] kıldık. Biz onları uyarıyoruz. Fakat bu onların aşırı azgınlıklarını daha da artırmaktan başka bir şeye yaramıyor.

1)Rüyayı/Açık görüntüyü. Bu görüntünün, bu surenin birinci ayetinde yer alan görüntü olduğu hususunda ittifak derecesinde görüş birliği bulunmaktadır.
2)"Ağaç (şecer)" sözcüğü, 7/A'raf, 19'da ve daha birçok ayette bilinen anlamı ile ağaç değil, "hiçbir kural tanımaksızın, yığınlarla mal, mülk biriktirmek" anlamında mecaz bir ifadedir. Yoksa Kur'an'ın bilinen anlamıyla herhangi bir ağacı lanetlemiş olması düşünülemez.
3)Sınav.

(İsra 60)

Gültekin Onan Meali:

Hani biz sana: "Muhakkak rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı insanları denemek için yaptık, Kuran'da lanetlenmiş ağacı da. Biz onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey arttırmıyor.

(İsra 60)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ve hani Biz sana, “Şüphesiz Rabbin insanları kuşatmıştır” demiştik. Ve sana açıkça gösterdiğimiz o görüntüyü ve Kur’ân'da uzak durulmasını istediğimiz altın, mal-mülk tutkunluğunu da, yalnız insanlara bir imtihan için yapmışızdır. Ve Biz onları korkutuyoruz, fakat bu, onlara sadece büyük bir azgınlığı arttırıyor.

(İsra 60)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(Hatırla!) Hani sana: “Şüphesiz ki Rabbin, bütün insanları kuşatmıştır.” demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı (İsra, Miraç hadisesini) ve Kur’ân’da lanetlenmiş ağacı (Zakkum ağacını) yalnızca insanlar için fitne kıldık. (“Bir gecede onca yolu nasıl gitti, hiç cehennemde ağaç olur mu? Ateş ağacı yakmaz mı?” deyip fitneye düştüler.) Biz, onları korkutuyoruz. Fakat (bu), onların haddi aşmalarından başka bir şeylerini arttırmıyor.

(İsra 60)

Harun Yıldırım Meali:

Hani sana: Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır, demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüleri ve Kur'an'da lânetlenen ağacı, ancak insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkuturuz da, bu onlara, büyük bir azgınlıktan başka bir şey sağlamaz.

(İsra 60)

Hasan Basri Çantay:

Sana: "Şübhesiz Rabbin insanları çepçevre kuşatmışdır" demişdik, hatırla. (Geceleyin) sana gösterdiğimiz o temaşayı ve Kur'anda la'net edilen ağacı biz (başka değil) ancak insanlara bir fitne (ve imtihan) yapdık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu, onlarda büyük bir taşkınlıkdan başka bir şey artırmıyor.

(İsra 60)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Habîbim, yâ Muhammed!) Hani sana da: “Şübhesiz ki Rabbin, insanları (ilim ve kudretiyle) kuşatmıştır (kimseden korkmadan teblîğe devâm et)!” demiştik. Sana (Mi'râcGecesi) gösterdiğimiz o temâşâyı ve Kur'ân'da lâ'netlenen (Cehennemdeki Zakkum)ağacı(nı) da ancak insanlar için bir imtihan yaptık.(2) Çünki (biz) onları korkutuyoruz, fakat(bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şey artırmıyor.*

(İsra 60)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Hani, sana "RAB'bin, insanları kuşattı." demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve kur'an'da, (o) lanetlenmiş [rahmetten kovulmuş] ağacı, insanlar için ancak bir fitne [sınama] yaptık. [bu] onlarda ancak büyük bir taşkınlığı artırıyor.

(İsra 60)

Hüseyin Atay Meali:

"Ve sana "Doğrusu Rabbin insanları kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur’an’da lanetlenen ağacı sadece insanları sınamak için meydana getirdik. Biz onları korkutuyoruz, ama bu, ancak onların büyük azgınlığını artırıyor.

(İsra 60)

İbni Kesir Meali:

Hani sana demiştik ki: Rabbın gerçekten insanları kuşatmıştır. Sonra göstermiş olduğumuz rüyayı sadece insanlar için bir imtihan kıldık. Kur'an'da lanetlenmiş olan ağacı da. Biz onları korkutuyoruz ama bu, onlara büyük bir azgınlık vermekten başka bir şeyi artırmıyor.

(İsra 60)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz sana “Rabbin insanları çepe çevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve lanetlenmiş ağacı, Kur'an da insanlar için fitne yaptık. Onları korkutuyoruz ama, onlara verilen haberler, yalnızca isyanlarını daha büyük bir oranda artırıyor.

(İsra 60)

İskender Ali Mihr Meali:

Rabbinin, insanları muhakkak (rahmeti ve ilmiyle) ihata ettiğini (kapladığını) sana söylemiştik. Sana (kalp gözü ile) gösterdiğimiz o rüyeti ve Kur’ân-ı Kerim’deki lânetlenmiş ağacı (zakkum ağacı), insanlara sadece fitne (imtihan) kıldık. Ve Biz, onları korkutuyoruz. Fakat (bu) onların büyük azgınlıklarından (büyük günahlarından) başka bir şeyi arttırmıyor.

(İsra 60)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O gün Biz sana: «İşte çalabın insanları kuşatmıştır» demiştik. Biz sana gösterdiğimiz düşü yalnız insanları sınamak için gösterdik. Kur'an'daki uğursuz ağacı var etmemiz de ondandır. Biz böylelikle insanları korkuturuz. Ancak, bütün bunlar onların yalnız azgınlıklarını artırıyor.

(İsra 60)

Kadri Çelik Meali:

Hani sana, “Şüphesiz Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanetlenen ağacı ancak insanlara bir sınama vesilesi kıldık. Biz onları arka arkaya korkutuyoruz, fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmaya yaramıyor.*

(İsra 60)

Mahmut Kısa Meali:

Hani Peygamberliğinin ilk yıllarında sana, “Korkma ey Muhammed, zâlimler Allah’ın nurunu asla söndüremeyecektir; çünkü Rabb’in, sonsuz ilim ve kudretiyle tüm insanları çepeçevre kuşatmıştır!” demiş ve İslâm’ın zaferini sana daha o günlerde müjdelemiştik. Fakat kâfirler, bunu alay konusu yapmışlardı. Gerek sana Miraç gecesinde gösterdiğimiz o büyük mûcizeleri ve muhteşem görüntüleri, gerekse Kur’an’da sözü edilen (37. Saffat: 62-66, 44. Duhan: 43-46 ve 56. Vakıa: 51-53) o lânetlenmiş ağacı, sırfikiyüzlü insanların maskelerinin düşmesi ve gerçek müminlerin ortaya çıkması için bir sınama aracı kılmıştık. İşte Biz, inkârcıların cehennemde zehirli zakkum ağacından yiyeceğini haber vermekle, aslında onları korkutup uyarıyoruz fakat bunca uyarılar, hakkı inkâra şartlandıkları için onların sadece azgınlığını artırıyor. Nitekim müşrikler, Miraç olayını duyar duymaz inkâr etmişlerdi. Oysa Biz, gerçeğin bilgisini senin gibi doğru ve güvenilir bir insandan öğrenmeleri ve ondan ders alıp doğru yolu bulmaları için sana miraçta böyle mûcizeler göstermiştik fakat onlar seninle alay ettiler.

(İsra 60)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Sana hani demiştik: "Şüphesiz Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır." Rüya ki, sana gösterdiğimiz şey; insanları denemek için yapmışızdır. Ağaç ki; Kur'anda lanetlenmiş olanı da, onları sınamak için kılmışızdır. İşte onları korkutuyoruz, fakat bu sadece onların azgınlıklarını artırıyor.

(İsra 60)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Bir zamanlar Sana: “Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır.” demiştik. Biz (mirac’da) sana gösterdiklerimizi ve Kur’an’da lanetlenen (zakkum) ağacını,1 insanlara sadece bir imtihan (aracı) yaptık. Biz onları sürekli korkutuyoruz fakat (bu) onlardaki büyük azgınlığı artırmaktan başka bir şeye yaramıyor.*

(İsra 60)

Muhammed Celal Şems Meali:

Hani Biz sana, “Şüphesiz Rabbin, (bu) insanları yok edeceğine kesin karar vermiştir,” dediydik. Sana gösterdiğimiz rüyayı (da,) Kur’an’daki “lanetlenmiş” ağacı (da,) insanlar için ancak bir deneme kıldık. (Buna rağmen) Biz, onları (azar azar) korkuturuz. Ancak o, onlarda sadece taşkınlığı arttırır.

(İsra 60)

Muhammed Esed Meali:

Hani, sana (ey Peygamber,) "Rabbin (sınırsız kudret ve ilmiyle) insanları kuşatmıştır; bu sana gösterdiğimiz görüntü de, Kuran'da lanetlenen (cehennem) ağacı da insanlar için yalnızca bir sınama olacaktır. Şimdi (cehennemden bahsederek) insanlara korku veren bir uyarıda bulunuyoruz, ama (hakkı inkara niyetli oldukları sürece) bu (uyarı) onların sadece büyüklük taslayarak küstahça azgınlık, taşkınlık yapmalarını artırıyor" demiştik.

(İsra 60)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Hani bir vakit, sana; "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır," demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da, Kur anda lanetlenmiş bulunan o soyu da insanları sınamak dışında başka bir nedenle göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların azgınlığını artırmaktan başka bir şey sağlamıyor.

(İsra 60)

Mustafa Çavdar Meali:

Hani sana “Senin Rabbinin, tüm insanları ilmiyle çepeçevre kuşattığını” söylemiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı ve Kuran’da lanetlenmiş olan o ağacı da insanlar için bir imtihan vesilesi kıldık. Biz onları korkutarak uyarıyoruz, ancak bu onların daha büyük taşkınlık yapmalarından başka bir şeyini arttırmıyor.

Bknz: (37/62)»(37/66) - (44/43)»(44/45)

(İsra 60)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Sen müşriklerin gereksiz istekleri sebebiyle üzülme! Senin Rabbin ilmi ve kudretiyle tüm insanları kuşatmıştır. Gece yürüyüşünün sonunda sana gösterdiğimizi ve Kur’an’da lanetlenen cehennemdeki zakkum ağacını da insanlar için bir imtihan ve uyarı vesilesi kıldık. Fakat çoğu küstahça böbürlenip sana da, Kur’an’da anlatılanlara da inanmamakta direniyor, azdıkça azıyorlar.

(İsra 60)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Hani (Ey Muhammed), Biz sana demiştik ki: "(Tasalanma), senin rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır! Sana gösterdiğimiz o (malum) müşahedeyi ise, başka değil, insanlar için yalnızca bir imtihan aracı yaptık; tıpkı Kur'an'da geçen lanetlenmiş ağaçta olduğu gibi... İşte, onları (bu tür imtihanlarla) korkuratarak uyarıyoruz, ne var ki (bu) onların sadece küstahça azgınlaşıp böbürlenmelerini artırıyor!"

(İsra 60)

Osman Okur Meali:

Hani sana: “Muhakkak Rabbin, (ilmiyle, kudretiyle) insanları çepeçevre kuşatmıştır” demiştik. Sana gösterdiğimiz o görüntüyü/rüyayı da, Kur'an'da lânetlenmiş bulunan (ve cehennemin dibinde biten Zakkûm isimli) ağacı da sırf insanları uyarı vesilesi yaptık. Biz onları (o ağaçla) korkutuyoruz. Fakat bu, sadece onların büyük azgınlıklarını (daha da) artırıyor.

(İsra 60)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve sana demiştik ki: «Senin Rabbin şüphesiz bütün nâsı ihata etmiştir ve sana göstermiş olduğumuz temaşayı ve Kur'an'daki lânet edilmiş olan ağacı da nâsa ancak bir imtihan için kılmıştık ve onları korkutuyoruz. Halbuki onlara pek büyük bir taşkınlıktan başka bir şey artırmış olmuyor.»

(İsra 60)

Ömer Öngüt Meali:

Hani sana demiştik ki: “Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır. ” Sana gösterdiğimiz o rüyâyı ve Kur'an'da lânetlenen ağacı sadece insanlar için bir imtihan kıldık. Biz onları korkutuyoruz. Fakat bu korkutmamız onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmıyor.

(İsra 60)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bir zamanlar sana, “Rabbin, insanları ‘ilmiyle’ kuşatmıştır!” demiştik. Hem sana ‘Miraç gecesi’ gösterdiklerimizi, hem de Kur’an’da lânetlenen ağacı ‘zakkumu’ insanlar için bir sınama aracı yaptık. Onları ‘yola gelsinler diye’ korkutuyoruz. Fakat, bu ‘uyarılar’ onların sadece azgınlıklarını artırdı.

(İsra 60)

Sadık Türkmen Meali:

Bir zaman sana demiştik ki: “Rabbin insanlara adaletle davranandır. (Mirâç/yükselme esnasında) sana gösterdiğimiz görüntüleri; insanlar için, bir açığa çıkar(ıl)ma aracı olmaktan başka bir şey kılmadık! Ve Kur’an’da lânetlenmiş, (zakkum) ağacını da (bir açığa çıkar[ıl]ma aracı kıldık).” Biz onları uyarıyoruz. Ancak azgınlıklarını, daha fazla artırmaktan başka katkıda bulunmuyor.

(İsra 60)

Seyyid Kutub Meali:

Ey Muhammed, hani sana «Rabbin insanları (Mekkeli müşrikleri) kuşatma altına aldı» dedik. (O gece) sana gösterdiğimiz görüntüleri ve Kur'an'da adı geçen lanetlenmiş ağacı da sırf insanlara bir sınav konusu olsun diye ortaya koyduk. Onları korkutuyoruz ama bu korkutmalarımız azgınlıklarını arttırmaktan başka bir işe yaramıyor.

(İsra 60)

Suat Yıldırım Meali:

Unutma ki vaktiyle sana: "Rabbin insanları ilim ve kudretiyle kuşatmıştır." demiştik. Gerek miraçta sana gösterdiğimiz temaşayı, gerek Kur'an'da lanetlenen ve cehennemin dibinde biten o zakkum ağacını, sırf insanları deneme vesilesi kıldık. Biz onları tehdit ediyoruz da bu, onların azgınlığını artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

(İsra 60)

Süleyman Ateş Meali:

Bir zaman sana: "Rabbin insanları kuşatmıştır, (suçluları cezalandırmak üzeredir)" demiştik. Sana gösterdiğimiz rü'yayı ve Kur'an'da la'netlenmiş ağacı, insanları(n imanını) sınama (aracı) yaptık. Biz onları (çeşitli biçimlerde) korkutuyoruz. Fakat korkutmamız onların azgınlıklarını daha da artırmaktan başka bir katkı yapmıyor.

(İsra 60)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bir gün sana: "Rabbin şu insanları çepeçevre kuşattı" demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüya[1] da sırf insanları ayrıştırmak[2] içindir. Kur'an'a koyduğumuz lanetli ağaç[3] da öyledir. Biz onları korkutuyoruz ama bu, onların azgınlıklarını iyice artırmaktan başka bir işe yaramıyor.

1)Fetih suresinde geçen rüya; Fetih 48/27. İsra Mekke'de Fetih Suresi Medine'de inmiştir. Mekke'de inen ayetin Medine'de inen ayete işaret etmesi garip karşılanmamalıdır. Allah Teala şöyle buyurur: Böylece onu Arapça kümeler halinde indirdik ve içlerinde tehditleri türlü şekillerde tekrarladık; belki çekinirler veya bu onlar için bir bilgi (zikir) ortaya çıkarır. Gerçek hakimiyet elinde olan Allah yücedir. Vahyedilmesi tamamlanmayan bir küme ile ilgili olarak acele etme ve "Rabbim! bilgimi artır" de.  (Taha 20/113-114) Mekke'de inmeye başlayan bir anlam kümesi Medine'de tamamlanabilir. Bu da ayetler arasında öncelik ve sonralık diye bir sıralamaya gerek olmadığını gösterir. Eğer ona gerek olsaydı Allah Teala bunu Kur'an'ın metnine koyardı. Surelerin başındaki Mekki ve Medeni nitelemesi insanlar tarafından yapılmıştır. Anlam kümesi diye tercüme ettiğimiz kelime Kur'an'dır. قرآن (Kur'an) Arapçada toplama ve toplanma anlamına gelir (Mekayis).  قَرَأتُ الشيء قرآنا sözü, bir şeyi topladım ve birini diğerine ekledim, demektir. قرأت الكتاب قراءة وقرآنا Kitabı okudum, sözü de öyledir. Çünkü okumak, kelimeleri birbirine eklemekle olur. Allah'ın son kitabına Kur'an adının vermesi, indirdiği bütün ayetleri bir araya toplaması sebebiyledir. Bu ayetler, o Kitabın içindeki anlam kümelerine de Kur'an dendiğini gösterir. Yoksa Kur'an ile hüküm vermek için Nebimizin 23 yıl beklemesi gerekirdi.
2)Fitne, altını ateşe sokarak iyisini kötüsünden ayırmaktır. (Müfredat)
3)Zakkum ağacı. Saffet 37/62-70; Duhan 44/43-46.

(İsra 60)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Bir zamanlar sana: "Rabbin, insanları kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz rüya da, Kur'an'daki lanetlenmiş ağaç da, insanların sınanması içindir. Biz onları korkutuyoruz; ama bu onları azdırmaktan başka bir işe yaramıyor.

(İsra 60)

Şaban Piriş Meali:

Sana "Rabbin tüm insanları çepeçevre kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı da ve Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da insanlar için bir imtihan yaptık. Onları korkutuyoruz, ancak bu onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyini artırmıyor.

(İsra 60)

Talat Koçyiğit Meali:

Sana, "Rabbın bütün insanları kuşatmıştır" demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'ân'daki lanetlenmiş ağacı, insanlar için sadece bir imtihan kılmıştık. Bununla onları korkutuyoruz; fakat bu, onlarda büyük bir taşkınlığı artırmaktan başka bir şeye yaramıyor.

(İsra 60)

Tefhimul Kuran Meali:

Ey Muhammed bir zaman sana: «Şüphesiz Rabbin insanları çepeçevre kuşatmıştır.» demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı ve Kur'an'da lanetlenen ağacı ancak insanlara bir fitne (sınama aracı) yaptık. Biz onları arka arkaya korkutuyoruz, fakat (bu) onlarda büyük bir azgınlıktan başka bir şeyi artırmaya yaramıyor.

(İsra 60)

Ümit Şimşek Meali:

Sana “Rabbin insanları kuşatmıştır” dediğimiz zamanı hatırla. Sana gösterdiğimiz manzaraları ve Kur'ân'daki lânetlenmiş ağacı da Biz insanlar için bir sınama vesilesi yaptık.(9) Biz onları böylece korkutuyoruz; fakat bu onları azdırdıkça azdırıyor.*

(İsra 60)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hani, sana: "Rabbin, insanları çepeçevre kuşatmıştır." demiştik. Sana gösterdiğimiz o rüyayı da Kur'an'da lanetlenmiş bulunan o ağacı/soyu da insanları sınamak dışında bir sebeple göndermedik. Biz onları korkutuyoruz ama bu onların kudurganlığını artırmaktan başka bir katkı sağlamıyor.

(İsra 60)