17. İsra Suresi / 96.ayet
İsra 96 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
De ki: Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter; şüphe yok ki o, kullarından haberdardır, onları görür.
(İsra 96)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeterlidir (herkesin niyetini ve gayretini çok iyi bilmektedir) ; kuşkusuz O, kullarından hakkıyla Haberdardır, (her şeyi ayrıntılarıyla) Görendir."
(İsra 96)Abdullah Parlıyan Meali:
De ki: Benimle sizin aranızda, tanık olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarından haberdardır, onları görür.
(İsra 96)Adem Uğur Meali:
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
(İsra 96)Ahmet Hulusi Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak, Esma'sıyla hakikatim olan Allah yeterlidir! Muhakkak ki O, kullarıyla Habiyr'dir, Basıyr'dir. "
(İsra 96)Ahmet Tekin Meali:
“Benimle sizin aranızdaki konularda, benim hak peygamber olduğum konusunda gerçek şâhit olarak Allah kâfidir. O, kullarının gizli-açık bütün davranışlarından haberdardır ve onları bilmekte, görmektedir.” de.*
(İsra 96)Ahmet Varol Meali
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O kullarından haberdar olan, onları görendir."
(İsra 96)Ali Bulaç Meali:
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
(İsra 96)Ali Fikri Yavuz Meali:
De ki: “- Allah, sizinle benim aramda şâhid yeter. Muhakkak ki o, kullarının yaptığından haberdardır, bütün hallerini görendir.
(İsra 96)Ali Rıza Sefa Meali:
De ki: "Aramızda Tanık olarak, Allah yeterlidir. Kuşkusuz, O, kullarından Haberlidir; Görendir!"
(İsra 96)Ali Ünal Meali:
De ki: “Aramızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarının her halinden hakkıyla haberdardır; onları her ne yapıyorlarsa hakkıyla görmektedir.”
(İsra 96)Bahaeddin Sağlam Meali:
De ki: “Benim ile sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarını çok iyi gören ve onlardan çok iyi haberdar olandır.”
(İsra 96)Bayraktar Bayraklı Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah yeterlidir. Zira O, kullarını bilip görmektedir."
(İsra 96)Bekir Sadak Meali:
De ki: «Benimle sizin aranizda sahit olarak Allah yeter. Dogrusu O, kullarini gorur, haberdardir.»
(İsra 96)Besim Atalay Meali:
Diyesin ki: «Sizinle aramızda, Allah yeter tanıklığa, O, gerçek kullarını bilir, görür!»
(İsra 96)Celal Yıldırım Meali:
De ki: Benimle sizin aramızda şâhid olarak Allah yeter. Şüphesiz ki O, kullarından haberlidir ve (onların her hâlini) görendir.
(İsra 96)Cemal Külünkoğlu Meali:
De ki: “Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir.”
(İsra 96)Diyanet İşleri Eski Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Doğrusu O, kullarını görür, haberdardır."
(İsra 96)Diyanet İşleri Yeni Meali:
De ki: "Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarından hakkıyla haberdardır, onları hakkıyla görendir."
(İsra 96)Diyanet Vakfı Meali:
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir. *
(İsra 96)Edip Yüksel Meali:
De ki: 'Benimle sizin aranızda ALLAH tanıktır. O, kullarından haber alır, görür.'
(İsra 96)Elmalılı Orjinal Meali:
De ki: Allah sizinle benim aramda şahid yeter, her halde o, kullarına habir basir bulunuyor
(İsra 96)Elmalılı Yeni Meali:
De ki: "Allah, sizinle benim aramda şahit olarak yeter. Gerçekten O, kullarından haberdardır, çok iyi görendir."
(İsra 96)Erhan Aktaş Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter." Kuşkusuz O, kulları için Her Şeyden Haberdar Olan'dır, Her Şeyi Gören'dir.
(İsra 96)Gültekin Onan Meali:
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Tanrı yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
(İsra 96)Hakkı Yılmaz Meali:
De ki: “Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. Şüphesiz O, kullarına, her şeyin iç yüzünü, gizli taraflarını iyi bilendir, en iyi görendir.
(İsra 96)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz ki O, kullarına karşı (her şeyden haberdar olan) Habîr, (her şeyi gören) Basîr’dir.”
(İsra 96)Harun Yıldırım Meali:
De ki: Benimle sizin aranızda gerçek şahit olarak Allah kâfidir. Zira O, kullarını hakikaten bilip görmektedir.
(İsra 96)Hasan Basri Çantay:
De ki: "Benimle sizin aranızda hakıyki şahid olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarının (her şeyinden) cidden haberdardır, kemaliyle görendir".
(İsra 96)Hayrat Neşriyat Meali:
De ki: “Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter! Şübhesiz ki O, kullarından hakkıyla haberdardır, (onları) hakkıyla görendir.”
(İsra 96)Hubeyb Öndeş Meali: /
"Benimle sizin aranızda bir devamlı şahit olarak Allah yeter. Kesinlikle o, [en başından beri] kullarından devamlı haberdardı, bir devamlı görendi." de.
(İsra 96)Hüseyin Atay Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. Doğrusu, O, kullarını görür ve haberdardır."
(İsra 96)İbni Kesir Meali:
De ki: Şahid olarak, benim ve sizin aranızda Allah yeter. Muhakkak ki O; kulları için Habir'dir, Basir'dir.
(İsra 96)İlyas Yorulmaz Meali:
“Benim Allah'ın elçisi oluğuma, benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeterlidir. O kullarının yaptığı her şeyden haberdar olan ve onları hep görendir.”
(İsra 96)İskender Ali Mihr Meali:
De ki: “Benimle sizin aranızda, Allah şahit olarak yeter.” Muhakkak ki O, kullarından haberdar olandır, (onları) görendir.
(İsra 96)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
De ki: «Benimle sizin aranızda Allah'ın tanık olması yeter. Çünkü Allah kullarından bilgilidir, kullarını görücüdür.»
(İsra 96)Kadri Çelik Meali:
De ki: “Benimle aranızda şahit olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından hakkıyla haberdardır, görendir.”
(İsra 96)Mahmut Kısa Meali:
Yine de inatla itiraza devam ederlerse, onlara son olarak de ki: “Benimle sizin aranızda şâhit olarak, Allah yeter; elbette O, kullarının her hâlini bilmekte, her davranışını görmektedir.” O hâlde, kimin doğru yolda olduğu konusunda hüküm vermek için Allah’ın şâhitliğini esas almalı, doğrunun-eğrinin ölçüsünü yalnızca O’ndan, yani O’nun kitabından öğrenmelisiniz. Zira:
(İsra 96)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
"Allah yeter elbette, benimle sizin aranızda bir şahit olarak" İşte böyle de: "Şüphesiz O kullarından haberdardır. O görür."
(İsra 96)Mehmet Türk Meali:
“Benimle sizin aranızda şâhit olarak Allah yeter. Şüphesiz O kullarından hakkıyla haberdardır, eksiksiz görendir.” de.
(İsra 96)Muhammed Celal Şems Meali:
De ki: “Benimle aranızda şahit olarak Allah yeterlidir.” Şüphesiz O, kullarını çok iyi bilen ve görendir.
(İsra 96)Muhammed Esed Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda Allah'tan başkası tanıklık edemez; kullarından (onların kalplerinde olanı bütün açıklığıyla) görerek haberdar olan O'dur".
(İsra 96)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Yine onlara de ki; "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberlidir, onları görmektedir."
(İsra 96)Mustafa Çavdar Meali:
De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Zira O, kullarının her halinden haberdardır ve görmektedir.”Bknz: (10/61) - (57/4) - (58/7)
(İsra 96)Mustafa Çevik Meali:
De ki: “Benimle sizin aranızda olanlara karşı şahit olarak Allah yeter. O her şeyi görüp bilmekte her şeyden haberdar olmaktadır.”
(İsra 96)Mustafa İslamoğlu Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda (bütün bu olan bitenlere) şahit olarak Allah yeter: Çünkü o kullarıyla ilgili her habere (daha kaynağında) vakıf olan, onların her halini bizzat görendir."
(İsra 96)Osman Okur Meali:
De ki: "Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir."
(İsra 96)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
De ki: «Allah Teâlâ benimle sizin aranızda şahit olarak kifâyet eder. Şüphe yok ki, O, kullarından haberdardır (onları bihakkın) görücü bulunmaktadır.»
(İsra 96)Ömer Öngüt Meali:
De ki: “Benimle sizin aranızda gerçek şâhit olarak Allah kâfidir. Şüphesiz ki O, kullarından haberdardır, onları görmektedir. ”
(İsra 96)Ömer Sevinçgül Meali:
“Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberlidir, onları görüyor!” de.
(İsra 96)Sadık Türkmen Meali:
De ki: “Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Şüphesiz O; kullarından haberdardır, görendir.
(İsra 96)Seyyid Kutub Meali:
De ki; «Benimle sizin aranızda Allah'ın şahitliği yeterlidir. O kullarının yaptıkları her işten haberdardır ve her şeyi görür.»
(İsra 96)Suat Yıldırım Meali:
De ki: "Sizinle benim aramda şahit olarak Allah yeter! Doğrusu O kullarının bütün hallerini bilip görmektedir."
(İsra 96)Süleyman Ateş Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda şahid olarak Allah yeter. O, kulları(nın halleri)ni haber alır, görür."
(İsra 96)Süleymaniye Vakfı Meali:
De ki "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. Allah kullarının içini bilir ve onları görür."
(İsra 96)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
De ki: "Aramızda şahit olarak Allah yeter. Çünkü O, kullarını hakkıyla bilir ve görür."
(İsra 96)Şaban Piriş Meali:
De ki: -Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah yeter. O kullarından haberdardır.
(İsra 96)Talat Koçyiğit Meali:
De ki: "Benimle sizin aranızda şâhid olarak Allah yeter. O. kullarının işlerinden haberdârdır; onları hakkıyle görür".
(İsra 96)Tefhimul Kuran Meali:
De ki: «Benimle aranızda şahid olarak Allah yeter; kuşkusuz O, kullarından gerçeğiyle haberdardır, görendir.»
(İsra 96)Ümit Şimşek Meali:
De ki: Sizinle benim aramda şahit olarak Allah kâfidir. Çünkü O kullarından haberdardır ve onları görmektedir.
(İsra 96)Yaşar Nuri Öztürk Meali
De ki: "Benimle sizin aranızda tanık olarak Allah yeter. O, kullarından haberdardır, onları görmektedir."
(İsra 96)