68. Kalem Suresi / 10.ayet

Sen şu adamlara sakın boyun eğme! Durmadan yemin eden aşağılık kimselere.

Bknz: (2/224)(58/14)»(58/16)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 10 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve itaat etme çok yemin edenlerin, reyinde isabet bulunmayanların hiçbirine.

(Kalem 10)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim!) Şunların hiçbirine itaat etme (yüz verme) : Yemin edip duran, aşağılık (tiplere), *

(Kalem 10)

Abdullah Parlıyan Meali:

O halde itaat edip uyma, çok yemin edip duran alçaklara,

(Kalem 10)

Adem Uğur Meali:

Şunların hiçbirine itâat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

(Kalem 10)

Ahmet Hulusi Meali:

UYMA! Çokça yemin eden (Allah'tan ve Sünnetullah'tan kozalı olduğu için) basit, düşüncesiz her kişiye;

(Kalem 10)

Ahmet Tekin Meali:

Durmadan, olur olmaz yeminler eden, düşünme ve temyiz kabiliyetleri kıt aşağılıklara boyun eğme.

(Kalem 10)

Ahmet Varol Meali

Sürekli yemin edip duran, aşağılık hiçbir kimseye itaat etme.*

(Kalem 10)

Ali Bulaç Meali:

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

(Kalem 10)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Bir de tanıma (haklı haksız) her çok yemin edeni, değersizi;

(Kalem 10)

Ali Rıza Sefa Meali:

Ve yemin edip duran alçakların hiçbirisine uyma.

(Kalem 10)

Ali Ünal Meali:

Uyma, (gerçeğe saygısızlık içinde) sürekli yemin edip duran her değersiz kişiye,

(Kalem 10)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakat sen, hiçbir alçak yeminciye boyun eğme!

(Kalem 10)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yemin edip duran alçağa uyma!

(Kalem 10)

Bekir Sadak Meali:

(10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.

(Kalem 10)

Besim Atalay Meali:

Çok ant içen alçağa

(Kalem 10)

Celal Yıldırım Meali:

(10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.

(Kalem 10)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Şunların hiçbirine boyun eğip yakınlık gösterme: (Olur olmaz) yemin edip duran aşağılıklara,

(Kalem 10)

Diyanet İşleri Eski Meali:

10,11,12,13,14. Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.

(Kalem 10)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(10-14) Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

(Kalem 10)

Diyanet Vakfı Meali:

10, 11, 12, 13, 14. (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

(Kalem 10)

Edip Yüksel Meali:

Şunların hiçbirine uyma: yemin edip duran, aşağılık,

(Kalem 10)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve tanıma şunların hiç birini: çok yemin edici, değersiz

(Kalem 10)

Elmalılı Yeni Meali:

Tanıma şunların hiç birini; çok yemin eden o aşağılık,

(Kalem 10)

Erhan Aktaş Meali:

Hiç durmadan yemin eden[1] düzenbazlara boyun eğme.

1)Haklı ve doğru olan kimseler olduklarına dair.

(Kalem 10)

Gültekin Onan Meali:

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

(Kalem 10)

Hakkı Yılmaz Meali:

9-16 Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun burnunu sürteceğiz.

(Kalem 10)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Çokça yemin eden değersiz kimseye itaat etme.

(Kalem 10)

Harun Yıldırım Meali:

Sakın boyun eğme; çokça yemin eden hiçbir alçağa,

(Kalem 10)

Hasan Basri Çantay:

(10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemin eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) daima ayıblayan, (gammazlıkla) laf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men'eyleyen aşırı zaalim, çok günahkar, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!

(Kalem 10)

Hayrat Neşriyat Meali:

10,11,12,13,14. (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!

(Kalem 10)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(10-14) Her çokça yemin eden, düşük seviyede, çokça çekiştiren, karalama ile çokça ara bozuculuk yapan, hayra çokça engel olan, saldırgan, kasıtlı suç işleyen, eli çok sıkı [cimri] olan, bundan sonra da kötülükle damgalanmış¹ [kimseye], mal ve çocuklar sahibi olmuş diye itaat etme.

(Kalem 10)

Hüseyin Atay Meali:

10-15 Malı ve oğulları vardır diye, yemin edip duran alçağa, diliyle iğneleyene, kovuculuk edene, iyiliği sürekli engelleyene, saldırgana, günahkara, zorbaya, ayrıca soysuzlukta damgalı olana uyma. İlkelerimiz ona okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der.

(Kalem 10)

İbni Kesir Meali:

Sen; yemin edip duran, izzet-i nefsi bulunmayana uyma.

(Kalem 10)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sürekli yemin edip duran o aşağılıklara itaat etme.

(Kalem 10)

İskender Ali Mihr Meali:

Lüzumsuz yere çok yemin edenlerin hiçbirine itaat etme.

(Kalem 10)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sakın boyun eğme o kimseye ki doğruya, eğriye yemin eder, her kalıba girer,

(Kalem 10)

Kadri Çelik Meali:

İtaat etme yemin edip duran aşağılık kimseye.

(Kalem 10)

Mahmut Kısa Meali:

Ey Müslüman! Sakın kâfirlerin “dinde pazarlık” tekliflerine aldanıp da onlara uyma; Doğru yanlış demeden yemin edip duran böylece herkesle anlaşmak ve kendi güçlerini kabul ettirmek isteyen o alçaklara!

(Kalem 10)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kasem edip duran şu aşağılık kimseye itaat etmeyin.

(Kalem 10)

Mehmet Türk Meali:

10,11,12,13. (Ey Muhammed!) Şu boş yere yemin eden, aşağılık, (herkesi) kötüleyip duran, boşboğazlık yapan, iyilik düşmanı, saldırgan, günâhkâr, saygısız, sonra bir de soysuzların1 hiçbirine itaat etme. 2*

(Kalem 10)

Muhammed Celal Şems Meali:

(10-13) Çok yemin eden ve aşağılık olana itaat etme. O, kusur arayan, (sağa sola) gidip (insanların) arkasından konuşan, hep iyilikten alıkoyan, haddi aşan (ve) çok günah işleyendir. (Keza o,) çok sert konuşan (ve bunlara) ilaveten Allah’ın bir kulu olduğu halde, şeytan ile ilişki kurandır.

(Kalem 10)

Muhammed Esed Meali:

Ayrıca, yemin edip duran alçağa uyma,

(Kalem 10)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sakın çokça ant içip duran aşağılık kimseye uyma.

(Kalem 10)

Mustafa Çavdar Meali:

Sen şu adamlara sakın boyun eğme! Durmadan yemin eden aşağılık kimselere.

Bknz: (2/224) - (58/14)»(58/16)

(Kalem 10)

Mustafa Çevik Meali:

10-16 İnsanları yanıltmak adına durmadan yalan yere yemin edenlere; hayra engel olan, fesat çıkaran arabozucuya; nezaketsiz, çıkarcı, hak-hukuk gözetmeyen; dünya malına pervasızca meyleden adama sakın boyun eğme. Bunların bir kısmı da mal ve oğullarının çokluğu sebebiyle övünen ve kendilerini kudretli gören zalimlerdir. Kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda, “Bunlar eskilerin masallarıdır.” derler. Yakında bu küstah, zorba ve kibirlilerin burunlarını sürtüp, onları zelil edeceğiz.

(Kalem 10)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve sen, (çiğneyeceğini bile bile) ağız dolusu söz veren hiçbir alçağa da boyun eğme!

(Kalem 10)

Osman Okur Meali:

(10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiç birine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

(Kalem 10)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana.

(Kalem 10)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Sakın itaat (ve iltifat) etme, alabildiğine yemin eden aşağılığa.

(Kalem 10)

Ömer Sevinçgül Meali:

Şunların hiçbirini önemseme: Çokça yemin edeni, kendini küçük düşüreni,

(Kalem 10)

Sadık Türkmen Meali:

ŞUNLARIN hiçbirine uyma: Yemini alışkanlık haline getirmiş alçağa,

(Kalem 10)

Seyyid Kutub Meali:

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran aşağılık.

(Kalem 10)

Suat Yıldırım Meali:

(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.

(Kalem 10)

Süleyman Ateş Meali:

Şunların hiçbirine ita'at etme: Yemin edip duran aşağılık,

(Kalem 10)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yemin edip duran alçakların hiçbirini dikkate alma!

(Kalem 10)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(10-14) Hayır! Servet ve güç sahibi olsa bile, yalan yere yemin edip duran alçağa, fesat çıkarmak için başkalarına iftira atana, iyiliğe engel olana, zâlim günahkara, zevkinin esiri olmuş karaktersiz kimseye uyma.

(Kalem 10)

Şaban Piriş Meali:

Yemin edip duran alçağa itaat etme!

(Kalem 10)

Talat Koçyiğit Meali:

10-14 (Ey Muhammed!) Eğriye doğruya hep yemin edene, fakir olana, dâima ayıplayana, lâf getirip götürene, hayra engel olana, hakka tecavüz edene, günahkâra, bütün bunlardan sonra halka karşı kaba davranana ve kötülükleriyle maruf olana, mal ve oğul sahibi olmasından dolayı itaat etme.

(Kalem 10)

Tefhimul Kuran Meali:

Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,

(Kalem 10)

Ümit Şimşek Meali:

Uyma sen çok yemin edene, aşağılık kimseye,

(Kalem 10)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak,

(Kalem 10)