68. Kalem Suresi / 14.ayet

Neymiş! Mal mülk ve evlat sahibiymiş!

Bknz: (8/36)(48/11)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Malmülk ve evlat sahibi bile olsa.*

(Kalem 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Mal (servet ve imkân) ve çocuklar (cemaat ve teşkilat) sahibi oldu diye (azgınlaşıp böbürlenen).*

(Kalem 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

mal, mülk, evlat sahibiymiş diye,

(Kalem 14)

Adem Uğur Meali:

Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (böyle yolunu şaşırmış)

(Kalem 14)

Ahmet Hulusi Meali:

Zengin ve oğulları var diye mi (ona uyacaksın)!

(Kalem 14)

Ahmet Tekin Meali:

“Demek mal ve servet sahibi, oğullarıyla güç ve iktidar sahibi imiş!”

(Kalem 14)

Ahmet Varol Meali

Mal ve oğullar sahibidir diye.

(Kalem 14)

Ali Bulaç Meali:

Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,

(Kalem 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Mal sahibidir ve oğulları vardır diye, (bunlara itaat etme).

(Kalem 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

Malları ve oğulları olduğu için.

(Kalem 14)

Ali Ünal Meali:

Malları ve çocukları var diye.

(Kalem 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Mal ve evladı var diye, (eşrafa asalak olmuştur.)

(Kalem 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Mal ve çocuklarına güvenip, kendisine okunan ayetlerimize yönelik olarak, "Öncekilerin masalıdır" diyene de uyma!

(Kalem 14)

Bekir Sadak Meali:

(10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.

(Kalem 14)

Besim Atalay Meali:

Oğulları, malları bulunsa dahi başeğme sen

(Kalem 14)

Celal Yıldırım Meali:

(10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.

(Kalem 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Mal ve oğullarla şımaranlara (sakın yakınlık gösterme!).

(Kalem 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

10,11,12,13,14. Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.

(Kalem 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(10-14) Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

(Kalem 14)

Diyanet Vakfı Meali:

10, 11, 12, 13, 14. (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

(Kalem 14)

Edip Yüksel Meali:

Mal ve çocuk sahibidir diye (onlara uyma).

(Kalem 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

Mal sahibi olmuş ve oğulları var diye

(Kalem 14)

Elmalılı Yeni Meali:

mal ve oğulları var diye.

(Kalem 14)

Erhan Aktaş Meali:

Mal ve oğulları[1] var diye.

1)"Mal ve oğul", "çevre ve güç sahibi" anlamında bir deyimdir.

(Kalem 14)

Gültekin Onan Meali:

Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,

(Kalem 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

9-16 Onlar arzu ettiler ki, sen onlara yağ çekesin, onlar da hemen sana yağ çeksinler. Çok yemin eden, aşağılık, alaycı, gammaz; arkadan çekiştiren, arabozucu, kovuculuk için gezip duran, mal ve oğulları var diye hayrı engelleyen, saldırgan, günaha batmış, kaba/obur, sonra da kötülükle damgalı şu asalakların hiçbirine itaat etme. Âhireti yalanlayan o kişi, âyetlerimiz kendisine okunduğu zaman: “Daha öncekilerin masalları” dedi. Yakında Biz onun burnunu sürteceğiz.

(Kalem 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Mal ve çocuk sahibi olmuş diye,

(Kalem 14)

Harun Yıldırım Meali:

Mal ve çocukları var diye,

(Kalem 14)

Hasan Basri Çantay:

(Öylesini tanıma) mal ve oğullar saahibi olmuş diye.

(Kalem 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

10,11,12,13,14. (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!

(Kalem 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(10-14) Her çokça yemin eden, düşük seviyede, çokça çekiştiren, karalama ile çokça ara bozuculuk yapan, hayra çokça engel olan, saldırgan, kasıtlı suç işleyen, eli çok sıkı [cimri] olan, bundan sonra da kötülükle damgalanmış¹ [kimseye], mal ve çocuklar sahibi olmuş diye itaat etme.

(Kalem 14)

Hüseyin Atay Meali:

10-15 Malı ve oğulları vardır diye, yemin edip duran alçağa, diliyle iğneleyene, kovuculuk edene, iyiliği sürekli engelleyene, saldırgana, günahkara, zorbaya, ayrıca soysuzlukta damgalı olana uyma. İlkelerimiz ona okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der.

(Kalem 14)

İbni Kesir Meali:

Mal ve oğullar sahibi olmuş diye.

(Kalem 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

Malı ve çok oğulları ver diye.

(Kalem 14)

İskender Ali Mihr Meali:

Mallara ve oğullara sahip olmaları (sebebiyle onlara itaat etme).

(Kalem 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Mal edinmiş, çocuk edinmiş diye sakın ona saygı göstereyim deme.

(Kalem 14)

Kadri Çelik Meali:

Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye.

(Kalem 14)

Mahmut Kısa Meali:

İşte bu tip insan, mal. mülk ve çoluk. çocuk sahibi olduğundan dolayı,ekonomik ve sosyal imkanı nedeniyle küstahça bir kibre kapılır ve:

(Kalem 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Mal, oğul sahibiymiş diye olanlara itaat etmeyin.

(Kalem 14)

Mehmet Türk Meali:

14,15. (Bir de) o,1 servete ve oğullara sahip olduğu için kendisine âyetlerimiz okunduğu zaman: “(Bunlar) eskilerin masallarıdır.” diyene (itaat etme.)*

(Kalem 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

O, sadece mal sahibi olduğu ve evlatları (ve taraftarları da) çokça bulunduğu için (mi kibirlenmekte?)

(Kalem 14)

Muhammed Esed Meali:

Onun mal mülk ve çocuk sahibi olmasından mıdır

(Kalem 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Malları ve çocukları var diye sakın böylelerine boyun eğme.

(Kalem 14)

Mustafa Çavdar Meali:

Neymiş! Mal mülk ve evlat sahibiymiş!

Bknz: (8/36) - (48/11)

(Kalem 14)

Mustafa Çevik Meali:

10-16 İnsanları yanıltmak adına durmadan yalan yere yemin edenlere; hayra engel olan, fesat çıkaran arabozucuya; nezaketsiz, çıkarcı, hak-hukuk gözetmeyen; dünya malına pervasızca meyleden adama sakın boyun eğme. Bunların bir kısmı da mal ve oğullarının çokluğu sebebiyle övünen ve kendilerini kudretli gören zalimlerdir. Kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda, “Bunlar eskilerin masallarıdır.” derler. Yakında bu küstah, zorba ve kibirlilerin burunlarını sürtüp, onları zelil edeceğiz.

(Kalem 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Bütün bunların nedeni, onun mal ve çocuklara sahip olması idi.

(Kalem 14)

Osman Okur Meali:

(10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiç birine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.

(Kalem 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Mal ve oğullar sahibi olmuş diye.

(Kalem 14)

Ömer Öngüt Meali:

Çok mal ve oğulları var diye.

(Kalem 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

Mal ve evlat sahibi oldu ya,

(Kalem 14)

Sadık Türkmen Meali:

mal ve evlat sahibi olmuş diye.

(Kalem 14)

Seyyid Kutub Meali:

Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (yolunu şaşırmış)

(Kalem 14)

Suat Yıldırım Meali:

(10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine ayetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.

(Kalem 14)

Süleyman Ateş Meali:

Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (yolunu şaşırmış).

(Kalem 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Malı ve oğulları var diye şımarır.

(Kalem 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(10-14) Hayır! Servet ve güç sahibi olsa bile, yalan yere yemin edip duran alçağa, fesat çıkarmak için başkalarına iftira atana, iyiliğe engel olana, zâlim günahkara, zevkinin esiri olmuş karaktersiz kimseye uyma.

(Kalem 14)

Şaban Piriş Meali:

Mal ve oğul sahibi olması sebebiyle.

(Kalem 14)

Talat Koçyiğit Meali:

10-14 (Ey Muhammed!) Eğriye doğruya hep yemin edene, fakir olana, dâima ayıplayana, lâf getirip götürene, hayra engel olana, hakka tecavüz edene, günahkâra, bütün bunlardan sonra halka karşı kaba davranana ve kötülükleriyle maruf olana, mal ve oğul sahibi olmasından dolayı itaat etme.

(Kalem 14)

Tefhimul Kuran Meali:

Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye,

(Kalem 14)

Ümit Şimşek Meali:

Malları, oğulları var diye onlara uyma.

(Kalem 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Mal ve oğullar sahibi olmuş da ne olmuş?

(Kalem 14)