Ve bahçe kapkara bir harabeye döndü.
Bknz: (30/51)
Ve bahçe kapkara bir harabeye döndü.
Bknz: (30/51)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Derken bahçe, bütün mahsulü kesilip biçilmiş, kupkuru çorak bir yere, bir çöle dönmüştü.
(Kalem 20)Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup-kapkara kesilmişti. (Böbürlenip hıyanete yöneldikleri tüm imkânları ve istismar teşkilatları ellerinden gitmişti.)
(Kalem 20)(19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katindan gonderilen bir salgin o bahceyi sarivermisti de bahce kapkara kesilmisti.
(Kalem 20)19,20. Ancak onlar uyurken Rabbin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de, (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesilmişti.
(Kalem 20)19,20. Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.
(Kalem 20)19, 20. Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de, bahçe kapkara kesildi.
(Kalem 20)17-24 Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!
(Kalem 20)(Bahçe) gecenin karanlığı gibi kapkara kesiliverdi.
(Kalem 20)Böylece, [bahçe] tamamen toplanmış/kararmış¹ gibi bir halde sabahladı.
(Kalem 20)16-20 Onun burnuna yakında damgayı vuracağız. Doğrusu, bahçe sahiplerini denediğimiz gibi onları da deneriz. Hani, sabahleyin bahçeyi ayrıcasız devşireceklerine yemin etmişlerdi. Ancak onlar daha uykudayken Tanrı tarafından bir salgın bahçeyi dolaştı da bahçe biçilmişe dönmüştü.
(Kalem 20)Ve o meyve dolu bağlar bahçeler, yanıp yıkılmış bir harabeye dönmüştü.
(Kalem 20)17-25 Kendilerini bahçe sahibi yapıp da verdiğimiz nimetlere rağmen, bizi hiç hesaba katmayan kimseleri denediğimiz gibi, bu müşrikleri de deneyeceğiz. Hani bahçe sahibi yaptığımız o kimseler, kendilerinden çok emin bir vaziyette birbirleriyle ürünlerini toplamaya gitmek üzere sözleşmiş, Allah izin verirse demeye gerek duy- mamış, her şeyin gerçek sahibinin Allah olduğunu akıllarına bile getirmemişlerdi. Onlar uykuda iken, Rabbin de onların sahibi olduklarını sandıkları bahçelerini bir afetle kupkuru, kapkara çer çöpe çevirdi. Onlar da bundan habersiz sabah erkenden birbirlerine, “Haydin, hasat için erkenden bahçelerimize gitmeliyiz.” diyerek seslenip yola koyuldular, yol boyunca da fakir fukara başımıza üşüşmeden şu işimizi bitirelim diye konuşuyorlardı.
(Kalem 20)(19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti.
(Kalem 20)Artık o bostan yanarak simsiyah kesilmiş gibi bir hale dönüverdi.
(Kalem 20)(19-20) Fakat onlar henüz uykuda iken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet bahçeyi kapladı. Bahçe sabahleyin siyah kül haline geliverdi.
(Kalem 20)(19-20) Ama onlar uyurken Rabbinin katından bir âfet inmişti de, bahçe tamamen harabolmuştu.
(Kalem 20)19-20 Onlar daha uykuda iken, Rabbın tarafından gönderilen bir bela bahçeyi sarmıştı da, bahçe simsiyah kesilivermişti.
(Kalem 20)