68. Kalem Suresi / 24.ayet

– Sakın ha! Bugün bahçeye bir yoksul gelip de karşımıza çıkmasın.

Bknz: (36/47)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 24 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bugün hiçbir yoksula yol vermeyin, yanınıza gelmesin sakın.

(Kalem 24)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

"Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın." *

(Kalem 24)

Abdullah Parlıyan Meali:

“Bugün hiçbir yoksula yol vermeyin, yanınıza sokulmasın sakın.”

(Kalem 24)

Adem Uğur Meali:

Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın diye.

(Kalem 24)

Ahmet Hulusi Meali:

"Sakın bugün hiçbir yoksul ona (bahçeye) girip yanınıza gelmesin!" (diye).

(Kalem 24)

Ahmet Tekin Meali:

“Sakın, bugün, yanınıza çevresi, çaresi olmayan bir yoksul sokulmasın.” diye fısıldaşıyorlardı.

(Kalem 24)

Ahmet Varol Meali

"Sakın bugün oraya bir yoksul girip yanınıza sokulmasın" diye.

(Kalem 24)

Ali Bulaç Meali:

"Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."

(Kalem 24)

Ali Fikri Yavuz Meali:

“Bugün bağınıza bir miskin sokulmasın.”

(Kalem 24)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Bugün, hiçbir yoksul oraya girerek yanınıza sakın sokulmasın!"

(Kalem 24)

Ali Ünal Meali:

“Aman ha,” diyorlardı, “bugün aranıza sakın bir yoksul sokulmasın!”

(Kalem 24)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bugün fakir fukara asla bu bahçeye girmesin, diye.

(Kalem 24)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Yola çıktılar, birbirlerine gizlice şöyle diyorlardı: "Bugün tarlada, yanınıza hiçbir yoksulun girmesine müsaade etmeyiniz!"

(Kalem 24)

Bekir Sadak Meali:

(23-24) «Bugün orada, hicbir duskun kimse yanimiza sokulmasin» diye gizli gizli konusarak yuruyorlardi.

(Kalem 24)

Besim Atalay Meali:

23,24. «Bahçenize bugün yoksul girmesin» diye de, gizlice konuştular

(Kalem 24)

Celal Yıldırım Meali:

(23-24) Derken hemen yola koyuldular ve şöyle fısıldaştılar: «Sakın bugün ürünlerimizin orada aramıza bir yoksul sokulmasın.»

(Kalem 24)

Cemal Külünkoğlu Meali:

23,24. Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler: “Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın!”

(Kalem 24)

Diyanet İşleri Eski Meali:

23,24. "Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.

(Kalem 24)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

(23-24) Bunun üzerine, "Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yola koyuldular.

(Kalem 24)

Diyanet Vakfı Meali:

23, 24. Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular.

(Kalem 24)

Edip Yüksel Meali:

'Sakın, bugün hiçbir yoksul oraya yanınıza girmesin.'

(Kalem 24)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sakın bu gün aranıza bir miskin sokulmasın diyorlardı

(Kalem 24)

Elmalılı Yeni Meali:

Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın! diyorlardı.

(Kalem 24)

Erhan Aktaş Meali:

"Sakın ha! Bugün aranıza hiçbir ihtiyaç sahibi girmesin.

(Kalem 24)

Gültekin Onan Meali:

"Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."

(Kalem 24)

Hakkı Yılmaz Meali:

17-24 Şüphesiz Biz, o çiftlik sahiplerine belâ verdiğimiz gibi onlara belâ vereceğiz: Hani onlar, sabah olunca kesinlikle çiftliğin ürünlerini devşireceklerine yemin etmişlerdi. Bir istisna da yapmıyorlardı. Ama onlar uyurken Rabbin tarafından bir tayfun çiftliğin üzerinden dolaşıverdi. Sabaha, çiftlik, biçilmiş/devşirilmiş gibi oluverdi. Sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler: “Haydi, devşirecekseniz sabahleyin erkence gidin!” dediler. Hemen yola koyuldular, aralarında fısıldaşıyorlardı: Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!

(Kalem 24)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Bugün yanınıza sakın bir yoksul girmesin!”

(Kalem 24)

Harun Yıldırım Meali:

“Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşımıza çıkmasın.”

(Kalem 24)

Hasan Basri Çantay:

"Sakın bugün karşınıza hiçbir yoksul (çıkıb) oraya girmesin" diye.

(Kalem 24)

Hayrat Neşriyat Meali:

23,24. “Sakın, bugün orada bir fakir yanınıza sokulmasın!” diye kendi aralarında gizli gizli konuşarak hemen gittiler.

(Kalem 24)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(23-24) Ardından Kısık sesle "Bugün, herhangi bir yoksul, karşınızda ona sakın [bahçeye] girmesin" diye konuşarak yola koyuldular.

(Kalem 24)

Hüseyin Atay Meali:

21-25 Sabah erkenden "Ürünlerinizi devşirecekseniz erken çıkın" diye birbirlerine seslendiler. Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanınıza sokulmasın, diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı. Güçleri yeterek pek istekli olarak erkenden gittiler.

(Kalem 24)

İbni Kesir Meali:

Sakın bugün hiç bir yoksul çıkmasın karşınıza ve oraya girmesin, diye.

(Kalem 24)

İlyas Yorulmaz Meali:

“Bu gün hasat toplarken, fakirler sizin üzerinize gelmesinler” diye.

(Kalem 24)

İskender Ali Mihr Meali:

Sakın bugün oraya (bostana) sizin yanınıza bir yoksul girmesin.

(Kalem 24)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

«Sakın bu gün hiçbir yoksul bahçenize girmesin.»

(Kalem 24)

Kadri Çelik Meali:

“Bugün sakın aranıza bir miskin sokulmasın.”

(Kalem 24)

Mahmut Kısa Meali:

“Dikkat edin, bugün hiçbir yoksul bahçenize girip yanınıza sokulmasın!”

(Kalem 24)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Kesinlikle bugün oraya bir miskin sokulmasın" der.

(Kalem 24)

Mehmet Türk Meali:

23,24. Derken, kendi aralarında: “Sakın bugün aranıza bir yoksul sokulmasın!” diye fısıldaşarak (bahçelerine) gittiler.

(Kalem 24)

Muhammed Celal Şems Meali:

(23-24) Böylece onlar (yola) çıktılar. (Yolda,) “Sakın bugün, (bahçeye) hiçbir yoksul girmesin,” diye gizlice konuşuyorlardı.

(Kalem 24)

Muhammed Esed Meali:

"Bugün hiçbir yoksul, bahçeye girip (siz habersizken) yanınıza (sokulmayacak)!"

(Kalem 24)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın."

(Kalem 24)

Mustafa Çavdar Meali:

– Sakın ha! Bugün bahçeye bir yoksul gelip de karşımıza çıkmasın.

Bknz: (36/47)

(Kalem 24)

Mustafa Çevik Meali:

17-25 Kendilerini bahçe sahibi yapıp da verdiğimiz nimetlere rağmen, bizi hiç hesaba katmayan kimseleri denediğimiz gibi, bu müşrikleri de deneyeceğiz. Hani bahçe sahibi yaptığımız o kimseler, kendilerinden çok emin bir vaziyette birbirleriyle ürünlerini toplamaya gitmek üzere sözleşmiş, Allah izin verirse demeye gerek duy- mamış, her şeyin gerçek sahibinin Allah olduğunu akıllarına bile getirmemişlerdi. Onlar uykuda iken, Rabbin de onların sahibi olduklarını sandıkları bahçelerini bir afetle kupkuru, kapkara çer çöpe çevirdi. Onlar da bundan habersiz sabah erkenden birbirlerine, “Haydin, hasat için erkenden bahçelerimize gitmeliyiz.” diyerek seslenip yola koyuldular, yol boyunca da fakir fukara başımıza üşüşmeden şu işimizi bitirelim diye konuşuyorlardı.

(Kalem 24)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Bugün hiçbir yoksulun yanınıza sokulmaması gerekiyor!"

(Kalem 24)

Osman Okur Meali:

(23-24) "Bugün orada, hiçbir düşkün kimse yanımıza sokulmasın" diye gizli gizli konuşarak yürüyorlardı.

(Kalem 24)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Sakın bugün aranızda bir yoksul o bostana girivermesin,» diyorlardı.

(Kalem 24)

Ömer Öngüt Meali:

"Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanımıza sokulmasın!"

(Kalem 24)

Ömer Sevinçgül Meali:

Birbirlerine, “Dikkat edin de bugün aranıza bir yoksul girmesin!” diyorlardı.

(Kalem 24)

Sadık Türkmen Meali:

“Bugün aranıza sakın bir yoksul girmesin”.

(Kalem 24)

Seyyid Kutub Meali:

Sakın bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın.

(Kalem 24)

Suat Yıldırım Meali:

(23-24) Hemen yola koyuldular. Bir taraftan da aralarında şöyle fiskos ediyorlardı: "Sakın, bugün yanımıza fakir fukara gelmesin, onların bahçeye girmelerine hiç imkan vermeyin!"

(Kalem 24)

Süleyman Ateş Meali:

"Sakın, bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye.

(Kalem 24)

Süleymaniye Vakfı Meali:

"Bu gün hiç bir yoksul, yanınıza kesinlikle sokulmamalı!"

(Kalem 24)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(23-25) "Hiçbir yoksul gelmeden ürünlerimizi toplayalım" diye fısıldaşarak, amaçlarını gerçekleştirmek üzere erkenden bahçelerine gittiler.

(Kalem 24)

Şaban Piriş Meali:

-Sakın bugün hiçbir yoksul oraya girmesin, diyerek..

(Kalem 24)

Talat Koçyiğit Meali:

23-25 Kendi aralarında "bugün hiçbir yoksul bahçeye girip yanınıza sokulmasın" diye fısıldaşarak yürümüşler ve yoksullara yardım etmeye kadir oldukları halde, buna engel olmak üzere erkenden gitmişlerdi.

(Kalem 24)

Tefhimul Kuran Meali:

«Bugün sakın oraya hiçbir yoksul girip de karşınıza çıkmasın.»

(Kalem 24)

Ümit Şimşek Meali:

“Sakın yanınıza bir yoksul sokulmasın” diye.

(Kalem 24)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Hey! Bugün oraya bir yoksul girip yanınıza gelmesin!"

(Kalem 24)