68. Kalem Suresi / 28.ayet

İçlerinden aklı başında olan: -Ben size Allah’ı hesaba katmanız ve fakir fukaranın hakkını vermeniz gerektiğini söylememiş miydim? Dedi.

Bknz: (2/177)(4/36)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 28 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

İçlerinden en iyileri, ben demedim miydi size dedi, mabudunuzu tenzih etseniz ne olurdu.

(Kalem 28)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(İçlerinde) Mutedil (insaf ehli ve adaletli, orta halli) olan biri şunları söylemişti: "Ben size dememiş miydim? (Allah'ı) tesbih edip yüceltmeniz (bunca nimet ve fazilete karşı Allah’ın ve yoksul kulların hakkını vermeniz) gerekmez miydi?"

(Kalem 28)

Abdullah Parlıyan Meali:

Aralarında en aklı selim sahibi olan en uygun düşüneni: “Ben size Allah'ın sınırsız şanını yüceltmelisiniz dememişmiydim?” deyince,

(Kalem 28)

Adem Uğur Meali:

İçlerinden en makul olanı şöyle dedi: Ben size "Rabbinizi tesbih etsenize" dememiş miydim?

(Kalem 28)

Ahmet Hulusi Meali:

Onların biraz düşüncelisi dedi: "Ben size tespih (tenzih) etsenize, demedim mi?"

(Kalem 28)

Ahmet Tekin Meali:

İçlerinden en mâkulleri, seçkin birisi: “- Demedim mi size? Keşke Allah'ı tesbih ve tenzih etseydiniz, namaz kılsaydınız, ibadet etseydiniz!” dedi.

(Kalem 28)

Ahmet Varol Meali

Orta hal üzere (mutedil) olanları dedi ki: "Ben size (Allah'ı) tesbih etmeniz gerekmez mi dememiş miydim?"

(Kalem 28)

Ali Bulaç Meali:

(İçlerinde) Mutedil olan biri dedi ki: "Ben size dememiş miydim? (Allah'ı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?"

(Kalem 28)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İnsaflıları şöyle dedi: “- Ben demedim mi size, tesbîh etseydiniz? (İnşaallah deyeydiniz).”

(Kalem 28)

Ali Rıza Sefa Meali:

Aralarındaki en sağduyulu olan, şöyle dedi: "Size söylemedim mi? Keşke yüceltseydiniz!"

(Kalem 28)

Ali Ünal Meali:

İçlerinde insaflı olanı, “Ben size dememiş miydim?” dedi, “Allah’a tesbihte bulunmalı, (O’nun emirlerine itaat etmeli, kudretine, iradesine ortak olmaya kalkmamalı) değil misiniz?” (Zamanında böyle yapmadınız, hiç olmazsa şimdi yapın!)”

(Kalem 28)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ortancaları (onlardan iyi biri:) “Ben size, Rabbinizin yüceliğini ve münezzehiyetini anmalısınız” demedim mi?

(Kalem 28)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Amaçlarına ulaşacaklarından emin olarak erkenden gittiler. Harap olmuş bostanı gördüklerinde kimileri, "Biz yanlış yere geldik" dediler. Kimileri de, "Hayır, biz mahvolmuşuz" dediler. İçlerinden en feraset sahibi, "Ben size, niçin Allah'ı anmıyorsunuz, dememiş miydim?" dedi!"

(Kalem 28)

Bekir Sadak Meali:

Ortancalari: «Ben size Allah'i anmaniz gerekmez mi? dememis miydim?» dedi.

(Kalem 28)

Besim Atalay Meali:

İçlerinden en akıllı olanı dedi ki: «Ben, sizlere Allaha tespih edin dememiş miydim?»

(Kalem 28)

Celal Yıldırım Meali:

çlerinden en uygun düşüneni : «Ben size demedim mi, tesbîh etseydiniz ya !?» dedi.

(Kalem 28)

Cemal Külünkoğlu Meali:

İçlerinden aklı başına olanı: “Ben size, Rabbinizi tespih etseydiniz (İnşaallah deseydiniz) ya dememiş miydim?” dedi.

(Kalem 28)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ortancaları: "Ben size Allah'ı anmanız gerekmez mi, dememiş miydim?" dedi.

(Kalem 28)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onların en akl-ı selim sahibi olanı, "Ben size 'Rabbinizi tespih etseydiniz ya! dememiş miydim?" dedi.

(Kalem 28)

Diyanet Vakfı Meali:

İçlerinden en makul olanı şöyle dedi: Ben size «Rabbinizi tesbih etsenize» dememiş miydim?

(Kalem 28)

Edip Yüksel Meali:

Ortancaları (erdemlileri), 'Ben size demedim mi? Rabbinizi yüceltmeniz gerekmez miydi?' dedi.

(Kalem 28)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ortancaları (en mu'tedilleri) demedim mi size: tesbih etseydiniz

(Kalem 28)

Elmalılı Yeni Meali:

En mutedil olanları: "Ben size Rabbinizi tesbih etsenize, demedim mi?" dedi.

(Kalem 28)

Erhan Aktaş Meali:

En makul düşünenleri: "Ben, size tesbih[1] etmeliyiz dememiş miydim?" dedi.

1)Allah'ı hesaba katmalıyız. Tesbih, Allah'ın, her türlü noksanlıktan arınık, tüm mükemmel niteliklere sahip olduğunu bilmek; Allah'ı kendisine özgü nitelikleri ile tanımak ve tanıtmak demektir.

(Kalem 28)

Gültekin Onan Meali:

(İçlerinde) Mutedil olan biri dedi ki: "Ben size dememiş miydim? (Tanrı'yı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?"

(Kalem 28)

Hakkı Yılmaz Meali:

25-29 Sadece engelleme gücüne sahip/şiddete güçleri yeten bir tavırla erkenden gittiler. Ama çiftliği gördüklerinde: “Biz şüphesiz biz şaşırmışız/ yanlış yere gelmişiz; yok yok, biz yoksun bırakılmışız; Allah bizi cezalandırmış!” dediler. En hayırlı olanları: “Ben size ‘Allah’ı noksanlıklardan arındırmıyor musunuz?’ dememiş miydim?” dedi. Onlar: “Rabbimiz Seni tenzih ederiz, doğrusu bizler yanlış; kendi zararlarına iş yapan, haksız davranan kimselermişiz!” dediler.

(Kalem 28)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Ortancaları: “Ben, ‘Allah’ı tesbih etmeniz gerekir.’ dememiş miydim?” dedi.

(Kalem 28)

Harun Yıldırım Meali:

Mutedil olanları dedi ki: “Ben size dememiş miydim? Tesbih etmeniz gerekmez miydi?”

(Kalem 28)

Hasan Basri Çantay:

Ortancaları: "Ben size demedim mi? (Allahı) tenzih etmeli değil miydiniz?" dedi.

(Kalem 28)

Hayrat Neşriyat Meali:

Onların en dengeli (hayırlı) olanı: “(Ben) size, '(Rabbinizi) tesbîh etmeli değil miydiniz!' demedim mi?” dedi.

(Kalem 28)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Onların en ortancası "Size hiç 'tenzih etmeniz gerekmez miydi?' demedim mi?" dedi.

(Kalem 28)

Hüseyin Atay Meali:

26-30 Orayı gördüklerinde "Doğrusu yolumuzu şaşırmış olacağız; hayır! Biz yoksun bırakıldık" dediler. En ılımlı olanı "Ben size Allah'ı anmanız gerekmez mi?' dememiş miydim?" dedi. "Rabbimiz yücedir, doğrusu, biz haksızlık ettik" dediler. Birbirlerini yermeye başladılar.

(Kalem 28)

İbni Kesir Meali:

Ortancaları dedi ki: Ben size demedim mi? Tesbih etmeli değil miydiniz?

(Kalem 28)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onların orta yollu düşünenleri de “Ben size söylememiş miydim? “Allah'ı yüceltip, noksan sıfatlardan arındırmalıydınız” diye.

(Kalem 28)

İskender Ali Mihr Meali:

Onların en makul düşüneni: “Ben, size eğer (Allah’ı) tesbih etmiyorsanız, olmaz (tesbih etmeniz gerekir) demedim mi?” dedi.

(Kalem 28)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onların en iyi düşüneni dedi: «Ben size dememiş miydim, Allah'ı ululayın diye?»

(Kalem 28)

Kadri Çelik Meali:

(İçlerinde) Ilımlı olanı, “Ben size, “Neden Rabbinizi tesbih etmiyorsunuz?” diye söylemedim mi?” dedi.

(Kalem 28)

Mahmut Kısa Meali:

İçlerinde en akıllı, en insaflı olan ve daha önce kendilerini defalarca uyaran kişi öne atılarak, “Ben size, Rabb’inizi tesbih etmeniz gerektiğini söylememiş miydim? O’nun sonsuz ilim, kudret ve hikmet sahibi olduğunu, dolayısıyla asla yanlış ve lüzumsuz hüküm vermeyeceğini, bu yüzden emirlerine kayıtsız şartsız boyun eğmek sûretiyle, söz ve davranışlarınızla yüceliğini dile getirerekO’nu tesbih etmeniz gerekmez miydi?” dedi.

(Kalem 28)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Makul olanları " sizin Allah'ı zikretmenizi söylememiş miydim" der.

(Kalem 28)

Mehmet Türk Meali:

(İçlerinden) aklı başında olan birisi: “Ben size (Allah’ı) anmanız gerekmez miydi? dememiş miydim?” dedi.

(Kalem 28)

Muhammed Celal Şems Meali:

Onların en iyisi dedi ki: “Ben size, neden (Allah’ı) tespih etmiyorsunuz dememiş miydim?”

(Kalem 28)

Muhammed Esed Meali:

Aralarındaki en akl-ı selim sahibi olanı, "Ben size, Allah'ın sınırsız şanını yüceltmelisiniz demedim mi?" diye sordu.

(Kalem 28)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İçlerindeki en ılımlı olan biri; "Ben size Allah'ı yüceltin, dememiş miydim?" dedi.

(Kalem 28)

Mustafa Çavdar Meali:

İçlerinden aklı başında olan: -Ben size Allah’ı hesaba katmanız ve fakir fukaranın hakkını vermeniz gerektiğini söylememiş miydim? Dedi.

Bknz: (2/177) - (4/36)

(Kalem 28)

Mustafa Çevik Meali:

26-28 Bahçelerine geldiklerinde, gördükleri karşısında donup kaldılar. Şaşkınca birbirlerine, “Yoksa yolumuzu şaşırıp başka bir yere mi geldik?” demeye başladılar. Fa- kat gerçeği anlayınca, “Biz şimdi yandık, birdenbire fakirleştik.” dediler. İçlerinden aklı başında, doğru düşünebilen arkadaşları dedi ki: “Ben size böyle kendinize çok güven- meyin, Allah’ı aklınızdan çıkarmayın, fakir fukaranın hakkını gözetin demedim mi?”

(Kalem 28)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İçlerinden en dengeli olanı "Ben size "Allah yokmuş gibi hareket etmeyelim" dememişmiydim?" diye çıkıştı.

(Kalem 28)

Osman Okur Meali:

İçlerinden aklı başında olanı: “Ben size, Rabbinizi tespih etseydiniz (İnşaallah deseydiniz) ya dememiş miydim?” dedi.

(Kalem 28)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Orta halde bulunanları dedi ki: «Ben size, 'tesbih eder olmalı değil misiniz?' demedim mi?»

(Kalem 28)

Ömer Öngüt Meali:

İnsaflıları şöyle dedi: "Ben size demedim mi? Rabbinizi tesbih etmeniz gerekmez miydi?"

(Kalem 28)

Ömer Sevinçgül Meali:

Öbürlerine oranla biraz daha sağduyu sahibi olan arkadaşları, “Ben size, tesbih edin demedim mi!” dedi.

(Kalem 28)

Sadık Türkmen Meali:

Onların anlayışlı olanı/orta yolda gideni, dedi ki: “Ben size Allah’ı yüceltmeniz gerekmez miydi, (O’nun izni olmadan mahsulümüzü kaldıramayız)” demedim mi?

(Kalem 28)

Seyyid Kutub Meali:

Ortancaları, «Ben size demedim mi? Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih etmeniz gerekmez miydi?» dedi.

(Kalem 28)

Suat Yıldırım Meali:

En makul olanları ise: "Ben size Allah'ı zikretmenizi söylememiş miydim!" dedi.

(Kalem 28)

Süleyman Ateş Meali:

Orta (yolda giden iyi)leri: "Ben size demedim mi? Rabbinizi tesbih etmeniz gerekmez miydi?" dedi.

(Kalem 28)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Dengeli olanları söze karıştı: "Size, ‘Allah'ın emrine uysanıza!' dememiş miydim?"

(Kalem 28)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Aralarındaki en akıllı kimse: "Ben size, Allah'ın yüceliğini unutmamanızı söylemedim mi?" dedi.

(Kalem 28)

Şaban Piriş Meali:

Onların en insaflı olanı: -Ben size (Allah'ı) tesbih etmemiz gerekmez mi, dememiş miydim? dedi.

(Kalem 28)

Talat Koçyiğit Meali:

Ortancaları ise şöyle demişti: "Ben size demedim mi, Allah'ı tesbîh etmeniz gerekmez mi idi?"

(Kalem 28)

Tefhimul Kuran Meali:

(İçlerinde) Mutedil olan biri dedi ki: «Ben size dememiş miydim? (Allah'ı) Tesbih edip yüceltmeniz gerekmez miydi?»

(Kalem 28)

Ümit Şimşek Meali:

Aklı başında olanı “Ben size Allah'ı tesbih edin dememiş miydim?” dedi.

(Kalem 28)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ortancaları/ılımlı olanı şöyle dedi: "Ben size söylemedim mi? Tespih etseydiniz ya!"

(Kalem 28)