68. Kalem Suresi / 47.ayet

Ya da onların yanında gaybı bilgileri içeren bir kitap var da bu keyfi hükümleri oradan mı veriyorlar?

Bknz: (28/47)»(28/50)

Mustafa Çavdar Meali

Kalem 47 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yoksa gizli alem, onların yanında da onu mu yazıyorlar?

(Kalem 47)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında (bulunuyor) da, kendileri mi yazıp durmaktadır? (ki geleceklerini kendileri kurguluyor gibi davranılmaktadır!)

(Kalem 47)

Abdullah Parlıyan Meali:

Gayb bilgileri içinde bulunan Levhi Mahfuz kendileri yanında da kendilerinin mü'minlerden iyi kimseler olduklarını oradan mı yazıp naklediyorlar?

(Kalem 47)

Adem Uğur Meali:

Yahut gaybın bilgisi onların nezdinde de, onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?

(Kalem 47)

Ahmet Hulusi Meali:

Yoksa gayb (algılanmayanlar) onların indinde de, onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Ahmet Tekin Meali:

Yahut gayb âlemiyle, Levh-i Mahfuz'la ilgili bilgiler onların yanında da, onlar mı istedikleri gibi yazıyorlar?

(Kalem 47)

Ahmet Varol Meali

Yoksa gayb (ilmi) kendi yanlarındadır da onlar (onu) yazıyorlar mı?

(Kalem 47)

Ali Bulaç Meali:

Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?

(Kalem 47)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Yoksa gayb (Allah'ın ilmi) yanlarında da, onlar (ondan) mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yoksa gizli gerçekler onların yanında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Ali Ünal Meali:

Yoksa her hususta takdir onlara bırakılmış, kader ve kazaya vâkıflar da, ondan mı (“Kıyamet gelmeyecek, gelse bile bize orada Müslümanlardan farklı muamele edilmeyecektir.”) diye hükmediyorlar?

(Kalem 47)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Yoksa gayb âlemi onların yanında da oradan bilgi alıp yazıyorlar mı? (Ki senin gaybî haberlerini kabul etmiyorlar.)

(Kalem 47)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yoksa, gayb bilgileri var da bu bilgileri kendileri mi yazıyorlar?

(Kalem 47)

Bekir Sadak Meali:

Yoksa, gaybin bilgisi kendilerinin katinda da onlar mi yaziyorlar?

(Kalem 47)

Besim Atalay Meali:

Yoksa, görünmiyen bir şey onlarda var da, onu mu yazıyorlar?

(Kalem 47)

Celal Yıldırım Meali:

Yoksa gayb ile ilgili bilgiler yanlarında bulunuyor da onu mu yazıyorlar ?

(Kalem 47)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Yoksa gaybın bilgisinin kendi kavrayış alanları içinde olduğunu, böylece onu yazabileceklerini mi (zannediyorlar)?

(Kalem 47)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yoksa, gaybın bilgisi kendilerinin katında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yahut gayb (Levh-i Mahfuz) kendi yanlarında da onlar mı (bundan aktarıp) yazıyorlar?

(Kalem 47)

Diyanet Vakfı Meali:

Yahut gaybın bilgisi onların nezdinde de, onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?

(Kalem 47)

Edip Yüksel Meali:

Yoksa geçmişin ve geleceğin bilgisi onların yanında da onlar mı kaydediyorlar?

(Kalem 47)

Elmalılı Orjinal Meali:

Yoksa gayb yanlarında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Elmalılı Yeni Meali:

Yoksa gayb yanlarında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Erhan Aktaş Meali:

Veya gaybın bilgisine sahipler de oradan mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Gültekin Onan Meali:

Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?

(Kalem 47)

Hakkı Yılmaz Meali:

Yoksa görmedikleri, bilmedikleri şeyler, gelecekte olacak olaylar yanlarında da onu onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Yoksa gayb onların yanında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Harun Yıldırım Meali:

Yoksa gayb onların yanındadır da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Hasan Basri Çantay:

Yahud gayb, yanlarındadır da onlar (bunu ondan) mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Hayrat Neşriyat Meali:

Yoksa gayb (Levh-i Mahfûz) onların yanında da, onlar (ondan) mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Yoksa, Gayb [gizlilik] kendilerinin katında bulunuyor da kendileri mi yazıyorlarmış?

(Kalem 47)

Hüseyin Atay Meali:

44-47 Bu sözü yalanlayanları Bana bırak; Biz onları bilmedikleri yerden yavaş yavaş yaklaştıracağız. Onlara mühlet veriyorum; doğrusu Benim düzenim sağlamdır. Yoksa, sen onlardan ücret istiyorsun da, ağır bir borç altında mı kalıyorlar? Yoksa görünmeyenin bilgisi kendilerinin yanındadır da, onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

İbni Kesir Meali:

Yoksa gayb kendilerinin katında mıdır da ondan yazıyorlar?

(Kalem 47)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yoksa bilinmeyenlerin bilgisi onların yanında da, gaybı onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

İskender Ali Mihr Meali:

Veya gayb (bilinmeyen âlemler), onların yanında da, artık onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yoksa bilinmiyeni biliyorlar da bunu ondan mı alıp yazıyorlar?

(Kalem 47)

Kadri Çelik Meali:

Yoksa gayb onların yanlarında da (gerekli hükümleri ondan alıp) yazıyorlar (ve sana da bir ihtiyaçları yok)?

(Kalem 47)

Mahmut Kısa Meali:

Yoksa yaratılmışların algı ve tecrübe sınırları ötesinde bir âlem olan gaybın bilgisi kendi yanlarında bulunuyor da, evrenin kaderini onlar mı yazıyor ve bu yüzden Kur’an’ın yol göstericiliğine ihtiyaç duymuyorlar?

(Kalem 47)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Lütfedilen bir gayp onların yanında da yoksa onları mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Mehmet Türk Meali:

Yoksa ğayb (bilgisi) onların yanında da kendileri (oradan istediklerini) mi yazıyorlar?1*

(Kalem 47)

Muhammed Celal Şems Meali:

Yahut (da) kendilerinde gaybın (ilmi) var (da,) onu mu yazıyorlar?

(Kalem 47)

Muhammed Esed Meali:

Yoksa, (bütün varoluşun) gizli gerçekliği(nin) kendi kavrayış alanları içinde (olduğunu), böylece (zamanla) onu yazabilecekler(ini) mi (zannediyorlar)?

(Kalem 47)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Yoksa geçmişin ve geleceğin gizli bilgisi onların yanında da onu onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Mustafa Çavdar Meali:

Ya da onların yanında gaybı bilgileri içeren bir kitap var da bu keyfi hükümleri oradan mı veriyorlar?

Bknz: (28/47)»(28/50)

(Kalem 47)

Mustafa Çevik Meali:

46-47 Sen, onları doğruya davet ederken sanki onlardan buna karşılık bir ücret talep ediyormuşsun da senden bu yüzden kaçıyorlarmış gibi davranıyorlar. Yoksa onlar bu tutumlarının haklı ve doğru olduğuna dair gaybdan haber mi alıyorlar?

(Kalem 47)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Yoksa idrakı aşan hakikatler onlara ayan oldu da, (gayba dair) kayıt kuyudatı kendileri mi tutuyorlar?

(Kalem 47)

Osman Okur Meali:

Yoksa, gaybın bilgisi kendilerinin katında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Yoksa onların yanlarında gayb mi vardır ki, artık onlar yazıveriyorlar?

(Kalem 47)

Ömer Öngüt Meali:

Yoksa gayb (bilgisi) onların yanında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yoksa gayb yanlarında da onlar mı yazıyorlar!

(Kalem 47)

Sadık Türkmen Meali:

Yoksa gayb (bilinmeyen) onların yanında da, onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Seyyid Kutub Meali:

Yoksa gaybın bilgisi kendi yanlarında da onlar mı istedikleri gibi yazıyorlar?

(Kalem 47)

Suat Yıldırım Meali:

Yoksa gayb kitabı yanlarında da, onlar oradan mı yazıp duruyorlar?

(Kalem 47)

Süleyman Ateş Meali:

Yoksa gayb (görünmez bilgi hazinesi), kendi yanlarında da onlar mı (istedikleri gibi) yazıyorlar?

(Kalem 47)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Yoksa gizli bilgiler onlarda da onu mu yazıyorlar?

(Kalem 47)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yoksa herşeyi bilebileceklerini ve ortaya koyabileceklerini mi sanıyorlar?

(Kalem 47)

Şaban Piriş Meali:

Yoksa gayb onların yanında da, onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Talat Koçyiğit Meali:

Yoksa gayb onların yanındadır da bunu onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Tefhimul Kuran Meali:

Yoksa gayb (görünmeyenin bilgisi) onların yanında mıdır ki, kendileri yazıp duruyorlar?

(Kalem 47)

Ümit Şimşek Meali:

Yahut yanlarında gayb bilgisi var da ona bakarak mı yazıyorlar?

(Kalem 47)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yoksa gayb, yanlarında da onlar mı yazıyorlar?

(Kalem 47)