Onlar adamlarını çağırdılar. Çetenin elebaşı eline bıçağı alıp deveyi vahşice kesti.
Bknz: (17/59)
Onlar adamlarını çağırdılar. Çetenin elebaşı eline bıçağı alıp deveyi vahşice kesti.
Bknz: (17/59)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Derken arkadaşlarına seslendiler, derken kılıcını çekti de devenin ayaklarını kesti, öldürdü.
(Kamer 29)Derken (dönek hainler) arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı (mucize olarak kayadan çıkan deveyi) ayağından biçip yere devirdi' (böylece hepsi helaket ve felaketi hak etmişti).
(Kamer 29)Derken arkadaşlarına seslendiler de, o da kılıcını çekip deveyi ayaklarından doğrayarak öldürdü.
(Kamer 29)Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
(Kamer 29)Arkadaşlarına seslenip çağırdılar. Onlar da payını aldı, deveyi de vahşi şekilde boğazladılar!
(Kamer 29)Hep birlikte, bağırarak arkadaşlarını, liderlerini çağırdılar. O da, bundan cüret alarak kılıcını kaptı ve deveyi bacaklarından biçerek öldürdü.
(Kamer 29)Derken arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesti.
(Kamer 29)Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi.'
(Kamer 29)(Salih Peygamberin kavmi bir müddet nöbetleşe bu emre uyduktan sonra), nihayet (Kudar İbni Salif adındaki) arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıca sarılarak deveyi kesti.
(Kamer 29)Fakat (sudan nöbetleşe faydalanma hükmümüze uymadılar ve dişi deveyi öldürmek için plan yaptılar da,) arkadaşlarını (ülkedeki dokuzlu çete reisinden en azgınını) çağırdılar. O da, sudan faydalanma günü gitti ve dişi deveyi boğazladı.
(Kamer 29)Bu uyarıya rağmen (bir azgın gözü dönmüşe) arkadaşları seslendiler ; o da silahını kullanarak deveyi düşürüp kesti!
(Kamer 29)(Bir müddet bu böyle devam ettikten sonra) onlar arkadaşları olan (Kudar b. Salif)'i çağırdılar. O da (kılıcını) çekerek (deveyi) cansız yere serdi.
(Kamer 29)Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.
(Kamer 29)Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
(Kamer 29)Arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti. *
(Kamer 29)Bunun üzerine sahiblerine bağırdılar o da silaha sarıldı da ayaklarını çırptı
(Kamer 29)Bunun üzerine arkadaşlarına bağırdılar, o da silaha sarıldı ve ayaklarını çırptı (biçti).
(Kamer 29)Derken arkadaşlarını çağırdılar[1], o da hazırlandı ve acımasızca kesti.
1)Deveyi öldürmesini istediler.
Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi'.
(Kamer 29)Bunun üzerine arkadaşlarına/ idarecilerine seslendiler. O da alacağını alıp sosyal kurumları ayakta tutan gelir kaynaklarını kurutarak sistemi çökertiverdi.
(Kamer 29)Arkadaşlarına seslendiler. O da (bıçağı) aldı ve deveyi kesti.
(Kamer 29)Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da kılıcını çekip hayvanı ayağından biçip yere devirdi.
(Kamer 29)Binnetice, arkadaşlarını çağırdılar. O da (kılıca) sarılarak (deveyi) kesdi.
(Kamer 29)Sonunda (buna dayanamayıp, deveyi öldürmeye karar verdiler ve) arkadaşlarını çağırdılar; bunun üzerine (o da, kılıcına) cür'etle sarıldı da (deveyi) kesti.
(Kamer 29)Derken, dostlarına seslendiler, ardından o da (görevi) üstlendi, (deveyi) kurban etti.
(Kamer 29)28-32 Onlara, her birinin içim sırasında bulunmak üzere, suyun aralarında bölündüğünü bildir. Ama bir arkadaşlarını çağırdılar, o da atıldı ve sinirledi. Benim azabım ve uyarmalarım nasılmış? Doğrusu üzerlerine bir çığlık gönderdik de ağılanın kurumuş otu gibi oldular. Andolsun, Kuranı hatırlatma olsun diye kolaylaştırdık, hatırlayıp anlayan var mıdır?
(Kamer 29)Sonra Salih'e inanmayan Semudlular arkadaşlarını çağırdılar ve birbirleriyle karşılıklı tartıştıktan sonra, deveyi boğazlayıp kestiler.
(Kamer 29)Bir süre sonra arkadaşlarını çağırdılar (deveyi öldürmesini istediler). Bunun üzerine o, ileri atıldı sonra da (onu) kesti.
(Kamer 29)Sonra onlar arkadaşlarını çağırdılar. O da bıçağına sarıldı, deveyi kesti.
(Kamer 29)Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp hayvanı ayağından biçerek yere devirdi.
(Kamer 29)Fakat onlar, içlerindeki en azgın arkadaşlarını çağırıp onukışkırttılar, o da kılıcını çekti ve Allah’a itaatin simgesi olan deveyi kesip öldürdü.
(Kamer 29)Arkadaşlarından yakın olanı çağırdı onlar. O da bıçağı çıkarıp deveyi kesmiştir.
(Kamer 29)(Bunun üzerine onlar) arkadaşlarından (birisini) çağırdılar. O da (bıçağını) kapıp (deveyi) öldürdü.
(Kamer 29)Bunun üzerine onlar liderlerini çağırdılar. O (da) acele ile (gelip dişi devenin ayak) bileklerini kesti.
(Kamer 29)Ama onlar (en yakın) adamlarını çağırdılar; o (gelir gelmez kötü bir işe) kalkıştı ve (hayvanı) vahşice boğazladı.
(Kamer 29)Derken onlar bir arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağını çekip deveyi kesiverdi.
(Kamer 29)Bknz: (17/59)
(Kamer 29)Bu haber başlarındaki yöneticilerine ulaşınca, onlardan biri suyun başına gelip sınanmak üzere gönderilmiş olan deveyi vahşice katletti.
(Kamer 29)Derken onlar, (çete başı olan) arkadaşlarını çağırdılar. Kafa kafaya verdiler... ve nihayet o, (deveyi) gaddarca boğazladı.
(Kamer 29)Ama (onlar) arkadaşlarından birini çağırdılar, o da kılıcını alarak deveyi kesti.
(Kamer 29)Artık arkadaşlarını çağırdılar. O da alacağını aldı da (deveyi) sihirleyip öldürdü.
(Kamer 29)Bir arkadaşlarını çağırdılar. O da cüret edip bıçağını çekerek deveyi kesti.
(Kamer 29)Bir arkadaşlarını çağırdılar. Adam, kesici bir alet alıp geldi, deveyi kesti.
(Kamer 29)Onlar bir arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağa sarılarak deveyi kesti.
(Kamer 29)Ama onlar bir arkadaşlarını çağırdılar. O da kılıcını çekerek hayvanı cansız yere serdi.
(Kamer 29)Onlar en yakın arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağı çıkarıp deveyi kesti.
(Kamer 29)Derken arkadaşlarını çağırdılar; o da bıçağı kaptığı gibi deveyi kesti.
(Kamer 29)Ama adamlarını çağırdılar, o da o deveyi boğazladı.
(Kamer 29)Fakat onlar, bir arkadaşlarına seslenmişler, o da kılıcını çekip deveyi öldürmüştü.
(Kamer 29)Derken arkadaşlarını çağırdılar, o da bıçağını kapıp 'hayvanı ayağından biçip yere devirdi.'
(Kamer 29)