28. Kasas Suresi / 18.ayet

Musa o şehirde korku içinde, etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün dün kendisinden yardım isteyen o adam yine birisiyle kavga ediyor ve feryat ederek, yardım istiyor. Musa ona:
– Sen, ne azgın bir adammışsın.

Bknz: (3/133)»(3/137)

Mustafa Çavdar Meali

Kasas 18 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Korkarak, gözleyip bekleyerek şehirde sabahladı, derken dün kendisinden yardım isteyen, gene birisiyle çekişmedeydi ve gene kendisinden yardım istedi. Musa da ona, şüphe yok ki dedi sen, apaçık bir azgınsın.

(Kasas 18)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Böylece şehirde, korku (ve kuşku) içinde (etrafını) gözetleyerek sabahladı. O sırada bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen (ve başına o belayı getiren ‘huysuz ve huzursuz’ adam, bu sefer başkasıyla kavgaya tutuşmuş ve yine) kendisinden yardım için bağırıp durmaktaydı. (Hz.) Musa ona dedi ki: “Sen açıkça azgın ve fesatçı bir (insansın!) ”

(Kasas 18)

Abdullah Parlıyan Meali:

Böylece ertesi sabah, korku içinde çevresini gözetleyerek, yine şehirde dolaşıyordu; bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen adam, yine feryat edip yardım isteğinde bulunuyor. Musa bu sefer ona: “Sen gerçekten, apaçık bir azgınmışsın!” dedi.

(Kasas 18)

Adem Uğur Meali:

Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse, feryat ederek yine ondan imdat istiyor. Musa ona (yardım isteyene) dedi ki: Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın!

(Kasas 18)

Ahmet Hulusi Meali:

(Musa) şehirde (etrafı) gözetleyerek korku içinde sabahladı... Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen (yine) Ona feryat ediyor... Musa ona dedi ki: "Muhakkak ki sen apaçık bir azgınsın!"

(Kasas 18)

Ahmet Tekin Meali:

Şehirde korku içinde etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse, feryad ederek yine kendisinden yardım istiyor. Bu sefer Mûsâ ona: “Anlaşılıyor ki, sen, besbelli bir azgınsın” dedi.

(Kasas 18)

Ahmet Varol Meali

Bunun üzerine şehirde korkuyla etrafı gözleyerek sabahladı. Bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen kişi (yine yardım etmesi için) ona bağırıyor. Musa ona: "Doğrusu sen apaçık azgın birisin" dedi.

(Kasas 18)

Ali Bulaç Meali:

Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı. Derken, bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen (kişi, bugün de) kendisine yardım için bağırıyor. Musa, ona dedi ki: "Sen açıkca bir azgınsın."

(Kasas 18)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Böylece (Kıptî'yi öldürdüğü) şehirde (yakalanmasından) korkarak sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım istiyen (adam yine başka bir Kıptî'ye karşı) ondan yardım istiyor! Mûsa, ona şöyle dedi: “- Muhakkak sen besbelli bir azgınsın.”

(Kasas 18)

Ali Rıza Sefa Meali:

Böyle korku içinde gözleyerek, kentte sabahladı. Bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen, Onu yardımına çağırıyor. Musa, ona, dedi ki: "Kuşkusuz, sen, gerçekten apaçık azgın birisin!"

(Kasas 18)

Ali Ünal Meali:

Musa, geceyi şehirde endişe içinde ve etrafı gözetleyerek geçirdi. Sabahleyin bir de ne görsün: Dün kendisinden yardım isteyen kişi, (bu defa yine kavgaya tutuşmuş,) O’ndan yardım diliyor. Musa, “Sen” dedi, “belli ki, doğru davranış nedir bilmez azgının tekisin!”

(Kasas 18)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ve korkarak, şehirde etrafı gözetlemeye başladı. Baktı, dün ondan yardım dileyen adam, onu yine çağırıyor. Musa ona: “Sen apaçık bir aldatıcısın.” dedi.

(Kasas 18)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Şehirde korku içinde, etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kişi, feryat ederek yine ondan yardım istiyor. Musa, ona dedi ki: "Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın."

(Kasas 18)

Bekir Sadak Meali:

sehirde, korku icinde etrafi gozetip dolasarak sabahladi. Dun kendisinden yardim isteyen kimse bagirarak ondan yine yardim istiyordu. Musa ona: «Dogrusu sen besbelli bir azginsin» dedi.

(Kasas 18)

Besim Atalay Meali:

Musa şehirde, korkarak bekliyordu, bu sırada, dün kendinden yardım istemiş olan, yine yardım isteyince, o dedi ki: «Sen açık bir azgınsın !»

(Kasas 18)

Celal Yıldırım Meali:

Bu sebeple Musâ, şehirde korkarak etrafı gözetip sabahladı, derken bir de ne görsün, daha dün kendisinden yardım isteyen adam yine feryâd edip yardım isteğinde bulunuyor ! Musâ ona: «Sen cidden açıkça ortada (dönüp dolaşan) bir azgınsın !» dedi.

(Kasas 18)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Musa) şehirde korku içinde etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen (adam, başka bir Kipti ‘ye karşı) kişi yine kendisinden yardım istiyor. Musa ona: “Belli ki, sen bir azgınsın!” dedi.

(Kasas 18)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Şehirde, korku içinde etrafı gözetip dolaşarak sabahladı. Dün kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona: "Doğrusu sen besbelli bir azgınsın" dedi.

(Kasas 18)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Korkarak, etrafı gözetleyerek şehirde sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen yine feryat ederek ondan yardım istiyordu. Musa da ona, "Belli ki sen azgın bir kimsesin" dedi.

(Kasas 18)

Diyanet Vakfı Meali:

Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse, feryat ederek yine ondan imdat istiyor. Musa ona (yardım isteyene) dedi ki: Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın!

(Kasas 18)

Edip Yüksel Meali:

Korku içinde, etrafı kollayarak şehirde sabahladı. Kendisinden dün yardım istemiş olan adam, feryad ederek yine kendisinden yardım istiyordu. Musa ona, 'Belli ki sen bir belalısın,' dedi.

(Kasas 18)

Elmalılı Orjinal Meali:

Derken şehirde korku içinde sabahı etti gözetiyordu, baktı ki dün kendisinden yardım istiyen ona yine feryad ediyor, Musa ona besbelli sen yaramazsın dedi

(Kasas 18)

Elmalılı Yeni Meali:

Derken şehirde korku içinde çevreyi gözetleyerek sabahladı ve birden dün kendisinden yardım isteyenin yine feryad ettiğini gördü ve Musa ona: "Besbelli sen bir yaramazsın!" dedi.

(Kasas 18)

Erhan Aktaş Meali:

Korku içinde etrafı kollayarak şehirde sabahladı. Bir de baktı ki dün yardım isteyen kişi yine yardım istiyor. Musa: "Sen apaçık bir azgınsın!" dedi.

(Kasas 18)

Gültekin Onan Meali:

Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı. Derken, bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen (kişi bugün de) kendisine yardım için bağırıyor. Musa, ona dedi ki: "Sen açıkca bir azgınsın."

(Kasas 18)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sonra da Mûsâ, şehirde korku içinde, etrafı kontrol ederek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse, feryat ederek o'ndan yardım istiyor. Mûsâ ona: “Şüphesiz sen, apaçık bir azgınsın!” dedi.

(Kasas 18)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

(İşlediği cinayet nedeniyle) şehirde korku içinde ve etrafı gözetleyerek sabahı etti. (Bir de ne görsün!) Dün kendisinden yardım isteyen kişi, (yine) ona seslenip yardım istiyor. Musa ona dedi ki: “Sen apaçık azgın bir kişisin.”

(Kasas 18)

Harun Yıldırım Meali:

Şehirde korku içinde, (etrafı) gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen kimse, feryat ederek yine ondan imdat istiyor. Musa ona (yardım isteyene) dedi ki: Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın!

(Kasas 18)

Hasan Basri Çantay:

Hulasa şehirde korkarak (ve başına gelecek aakıbete) intizaar ederek sabahladı. Bir de ne görsün: Dün kendisinden imdad isteyen (adam yine) ona feryad (ve ondan istimdad) ediyor! Musa ona dedi ki: "Sen hakıykat apaşikar bir azgınsın".

(Kasas 18)

Hayrat Neşriyat Meali:

Böylece korku içinde kalan bir kimse olarak (ve etrâfı) gözetleyerek şehirde sabahladı; bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen o kimse, (bu sefer başka birkıbtîye karşı) kendisinden (yine) imdâd istiyor! Mûsâ ona: “Doğrusu sen gerçekten apaçık bir azgınsın!” dedi.

(Kasas 18)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından, şehirde korkarak, gözetleyerek sabahladı. Bir baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen kimse, (yine) kendisine feryat ediyor [yardım istiyor]. Musa, ona "Sen kesinlikle apaçık bir azgınsın!" dedi.

(Kasas 18)

Hüseyin Atay Meali:

Şehirde, korku içinde etrafı gözetip dolaşarak sabahladı. Dün kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona dedi ki: "Doğrusu sen besbelli bir azgınsın."

(Kasas 18)

İbni Kesir Meali:

Şehirde korku içinde etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de baktı ki dün, kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona dedi ki: Doğrusu sen, besbelli bir azgınsın.

(Kasas 18)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra şehirde geceyi korku içinde sabahladı. Sağı solu gözetleyerek dışarı çıktığında, birde ne görsün, dünkü yardım isteyen adam, yine bağırıp çağırarak yardım istiyor. Musa ona “Sen gerçekten açıkça azgın birisiymişsin” dedi.

(Kasas 18)

İskender Ali Mihr Meali:

Böylece şehirde (etrafı) gözleyerek sabahladı. Fakat dün yardım isteyen kişi ondan (tekrar) yardım istediği zaman (Musa A.S) ona: "Muhakkak ki sen, apaçık azgınsın." dedi.

(Kasas 18)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Musa kentte korku içinde, ortalığı gözetliyerek sabahladı. Bir de ne görsün, bir gün önce kendisinden yardım istiyen kimse yine onu yardıma çağırmıyor mu! Musa ona dedi: «İşte besbelli ki sen azgının birisin.»

(Kasas 18)

Kadri Çelik Meali:

Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı. Derken bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen (kişi, bugün de) kendisine yardım için bağırıyor. Musa ona dedi ki: “Sen gerçekten apaçık bir azgınsın.”

(Kasas 18)

Mahmut Kısa Meali:

Böylece, korku içinde çevresini gözetleyerek, sabaha kadar şehirde bekledi. Ne yapacağını bilemez bir hâlde dolaşırken, bir de ne görsün; dün kendisinden yardım isteyen adam, bu sefer başka bir Mısırlıyla kavgaya tutuşmuş, yine kendisini yardıma çağırmıyor mu! Fakat bu kez Mûsâ ona, “Hayır!” dedi, “Anlaşılan o ki, sen ona buna sataşan azgın bir adamsın!”

(Kasas 18)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Korku içinde ve çevreyi gözetleyerek sabahladı. Bir de baktı ki dün yardım isteyen nefer, Ardı sıra yine yine yardım için çağırır. Musa ona dedi ki: "Sen apaçık azgın bir adamsındır."

(Kasas 18)

Mehmet Türk Meali:

(Mûsa) şehirde korku içerisinde çevreyi gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen adam, feryat ederek yine kendisinden yardım istiyor. (Bunun üzerine) Mûsa ona: “Sen kesinlikle, azgının birisin.” dedi.

(Kasas 18)

Muhammed Celal Şems Meali:

Daha sonra (Musa) sabahleyin, (düşmanlarından) korkarak (ve etrafı) gözleyerek, yerleşimden (ayrıldı.) Bir (de) ne görsün! Dün kendisinden yardım isteyen adam, yine bağırarak onu yardıma çağırmaktadır. Bunun üzerine Musa ona dedi ki: “Şüphesiz sen, açıkça sapığın birisin.”

(Kasas 18)

Muhammed Esed Meali:

Böylece, ertesi sabah, korku içinde çevresini gözetleyerek yine şehirde dolaşıyordu; bir de ne görsün, dün kendisinden yardım isteyen adam (yine) o'nu (yardımına) çağırmıyor mu! Musa, (bu sefer) ona: "Sen gerçekten apaçık bir azgınmışsın!" dedi.

(Kasas 18)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kentte, etrafı gözetleyerek korku içinde sabahladı. Bir de baktı ki, dün ondan yardım isteyen adam yine onu yardıma çağırıyor. Musa ona dedi ki; "Anlaşıldı, sen, tam azmış bir adamsın."

(Kasas 18)

Mustafa Çavdar Meali:

Musa o şehirde korku içinde, etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün dün kendisinden yardım isteyen o adam yine birisiyle kavga ediyor ve feryat ederek, yardım istiyor. Musa ona: – Sen, ne azgın bir adammışsın.

Bknz: (3/133)»(3/137)

(Kasas 18)

Mustafa Çevik Meali:

18-19 Ertesi sabah Musa, korku dolu gözlerle şehirde etrafı gözetlerken, bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen adam, bu gün de onu yardımına çağırıyor Musa ona dönüp, “Sen gerçekten zıvanadan çıkmış, azgın birisin benden uzak dur.” dedi ve bu arada kavgayı ayırmak için araya girip karşı taraftan olan adamı tutmaya çalışınca, o adamda Musa’ya, “Daha dün öldürdüğün adam gibi beni de mi öldürmek istiyorsun ey Musa! Senin amacın kavgayı ayırmak değil ülkenin başına zorba kesilmektir.” dedi.

(Kasas 18)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Ve ertesi sabah, söz konusu kentte endişeyle etrafı kolaçan ederek dolaşıyordu. Fakat o da ne? Dün ondan yardım isteyen adam, kendisini yine yardıma çağırmıyor mu? Musa ona: "Besbelli ki sen iyice zıvanadan çıkmışsın!" dedi.

(Kasas 18)

Osman Okur Meali:

Şehirde, korku içinde etrafı gözetip dolaşarak sabahladı. Dün kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak ondan yine yardım istiyordu. Musa ona: "Doğrusu sen besbelli bir azgınsın" dedi.

(Kasas 18)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Derken şehirde korkarak, intizar ederek sabahladı. Bir de gördü ki, kendisinden dünkü gün imdat isteyen yine (kendisine feryat ediyor, kendisinden imdat bekliyor). Mûsa ona dedi ki: «Şüphe yok sen elbette apaçık bir azgınsın.»

(Kasas 18)

Ömer Öngüt Meali:

Şehirde korku içinde etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün! Dün kendisinden yardım isteyen kimse bağırarak yine ondan yardım istiyor. Musa ona dedi ki: “Belli ki sen bir azgınsın!”

(Kasas 18)

Ömer Sevinçgül Meali:

Şehrin sokaklarında korkuyla dolaşarak sabahı zor etti. Baktı, dün kendisinden yardım isteyen adamı gördü. Feryat ederek yine yardım istiyordu. Musa ona, “Belli oldu, sen yaramazın birisin!” dedi.

(Kasas 18)

Sadık Türkmen Meali:

Korku içinde gözetleyerek şehirde sabahladı. Bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen kişi, yine kendisinden yardım istiyor. Musa ona dedi ki: “Şüphesiz sen; apaçık, azgın birisin!”

(Kasas 18)

Seyyid Kutub Meali:

Şehirde korku içinde etrafı gözetleyerek sabahladı. Dün kendisinden yardım isteyen kişi bağırarak yine ondan yardım istiyordu. Musa ona; «Besbelli sen bir azgınsın.» dedi.

(Kasas 18)

Suat Yıldırım Meali:

Sabaha kadar endişe içinde, etrafı kontrol ederek geceyi geçirdi. Sabahleyin, bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen soydaşı, yine Musa'yı imdadına çağırıyor. Musa ona: "Belli ki sen azgının tekisin!" dedi.

(Kasas 18)

Süleyman Ateş Meali:

Şehirde korku içinde (sonucu) gözetleyerek sabahladı. Bir de baktı ki dün kendisinden yardım isteyen (İsrail oğlu), yine kendisine feryaded(ip yardım ist)iyor. Musa, ona: "Belli ki sen bir azgınsın!" dedi.

(Kasas 18)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Musa geceyi şehirde geçirdi; sürekli çevresini gözetliyordu. Bir de ne görsün, bir gün önce kendisinden yardım isteyen kişi feryat ederek yine yardım istiyordu. Musa ona dedi ki; "Yaramaz adamın teki olduğun çok açık ."

(Kasas 18)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Geceyi, korku içinde etrafını gözetleyerek geçirdi. Bir de ne görsün! Dün ondan yardım isteyen adam, ondan yine yardım istemiyor mu? Musa ona: "Sen azgının birisin" dedi.

(Kasas 18)

Şaban Piriş Meali:

Şehirde korku içinde, etrafı gözetleyerek sabahladı. Bir de ne görsün dün kendisinden yardım isteyen adam, yine feryat edip, yardım istiyordu. Musa ona: -Sen, azgının birisin, dedi.

(Kasas 18)

Talat Koçyiğit Meali:

Böylece şehirde, korkarak, (başına gelebilecek belaları) bekleyerek sabahlamıştı. Bir gün önce kendisine yardım ettiği kimse, yine kendisinden yardım İstiyordu. Mûsâ ona demişti ki: "Şüphesiz sen, apaçık bir sapıksın".

(Kasas 18)

Tefhimul Kuran Meali:

Böylece şehirde korku içinde (çevreyi) gözetleyerek sabahladı. Derken, bir de baktı ki, dün kendisinden yardım isteyen (kişi, bugün de) kendisine yardım için bağırıyor. Musa, ona dedi ki: «Sen gerçekten açıkça bir azgınsın.»

(Kasas 18)

Ümit Şimşek Meali:

Şehirde etrafı gözetleyerek korku içinde sabahladı. Sonra bir de baktı ki, akşam kendisinden yardım isteyen kişi yine onu yardıma çağırıyor. Musa ona “Sen açıkçası azgının birisin” dedi.

(Kasas 18)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Kentte, korku içinde sabahladı, göz kulak kesiliyordu. Bir de baktı ki, dün ondan yardım isteyen adam yine onu yardıma çağırıyor. Musa ona dedi ki: "Anlaşıldı, sen, tam azmış bir adamsın."

(Kasas 18)