Biz Musa’ya vahyettiğimizde sen Sina Dağının batı yakasında değildin. Yine sen orada olup bitene şahit de değildin.
Bknz: (11/120)
Biz Musa’ya vahyettiğimizde sen Sina Dağının batı yakasında değildin. Yine sen orada olup bitene şahit de değildin.
Bknz: (11/120)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Ve Musa'ya o emri verip takdirimizi yerine getirdiğimiz zaman sen, ne batı tarafındaydın, ne de görüyordun onu.
(Kasas 44)Musa'ya o işi (emri İlahi olan vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, (Ey Nebim) Sen (Tûr'un) batı yanında (Hz. Musa’nın inzivaya çekildiği makamda) değildin ve (buna) şahit olanlardan da değildin.
(Kasas 44)Ey Muhammed! Biz Musa'ya vahyimizi bildirirken, sen Tûr'un batı yamacında olmadığın gibi o hadiseyi görenlerden de değildin.
(Kasas 44)(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Sen batı tarafında değildin biz Musa'ya o emri hükmettiğimizde... Şahitlerden de değildin.
(Kasas 44)Rasulüm, Mûsâ'ya, peygamberliği ve İsrâiloğulları'nı yönetme görevini, vahiy ve Tevrat ile bildirerek kesinleştirdiğimiz zaman, sen, Tûr'un (dağın) batı yamacında bulunmuyordun. O devirde yaşayıp da, hâdiseyi öğrenenlerden de değilsin.*
(Kasas 44)Biz Musa'ya o işi (görevi) verdiğimizde sen (vadinin) batı tarafında değildin. Sen (olaya) şahit olanlardan da değildin.
(Kasas 44)Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.
(Kasas 44)(Ey Rasûlüm), biz Mûsa'ya (Firavun'a gitmesine dair) o emri vahy ettiğimiz zaman sen Tûr dağının yakasında değildin (orada bulunmuyordun). Şahidlerden de değildin.
(Kasas 44)Musa'ya o buyruğu verdiğimizde, sen, batı yamacında değildin; tanık olanlar arasında da değildin.
(Kasas 44)(Ey Rasûlüm, bütün bunları sana vahiy yoluyla bildiriyoruz. Çünkü sen), Biz Musa’ya Emrimizi (Tevrat) iletirken, o yerin batı tarafında değildin; dolayısıyla olup biteni gözlerinle görmedin.
(Kasas 44)Musa’ya işi (vahyi) yönelttiğimiz zaman, sen (Tur dağının) batı tarafında değildin. Ve (orayı) görenlerden de olmadın.
(Kasas 44)Musa'ya emrimizi bildirdiğimiz zaman, sen, batı yönünde Musa'yı bekleyenler arasında değildin, onu görenler arasında da yoktun.
(Kasas 44)Musa'ya hukmumuzu bildirdigimiz zaman, sen bati yonunde, (Musa'yi bekleyenler arasinda) degildin, onu gorenler arasinda da yoktun.
(Kasas 44)Biz o işi Musa'ya yüklediğimiz sırada, sen batıda değildin, tanıklardan dahi değildin
(Kasas 44)(Ey Muhammed !) Biz, Musâ' ya emri vahyedip yerine getirdiğimizde sen Tûr'un batı yanında değildin ve sen (o olaya) şâhidlerden de değildin.
(Kasas 44)(Ey Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz zaman, sen mukaddes vadinin batı tarafında bulunmuyordun, onu görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde, (Musa'yı bekleyenler arasında) değildin, onu görenler arasında da yoktun.
(Kasas 44)(Ey Muhammed!) Musa'ya o emri verdiğimiz zaman sen (vadinin) batı tarafında değildin. (O olayı) görenlerden de değildin.
(Kasas 44)(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin. *
(Kasas 44)Musa'ya emri ilettiğimiz zaman sen batı tarafında bulunmuyordun; sen tanık değildin.
(Kasas 44)Sen ise Musaya o emri kaza ettiğimiz sıra canibi garbide değildin, o şahidlerden de değildin
(Kasas 44)Musa'ya o emri vahyettiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun, olayı görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Sen, Musa'ya o emri yerine getirdiğimizde batı tarafında[1] değildin. Ve sen, tanık olanlardan da değildin.
1)Tur'un batı yakasında.
Musa'ya o buyruğu gerçekleştirdiğimiz (kaza) zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve (buna) şahid olanlardan da değildin.
(Kasas 44)Ve Mûsâ'ya o emri gerçekleştirdiğimiz sırada sen batı yönünde değildin. Hazır bulunanlardan, görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Musa’ya (peygamberlik vazifesini verip) işi bitirdiğimizde, (sen, Tur Dağı’nın) batı tarafında değildin; (hâliyle bu olaya) tanıklık edenlerden de değildin.
(Kasas 44)(Resûlüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada, sen batı yönünde bulunmuyordun ve (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Musaya o emri vahyetdiğimiz vakit (Habibim) sen batı tarafında (haazır) değildin, görenlerden de değildin.
(Kasas 44)(Ey Habîbim!) Hâlbuki Mûsâ'ya o emri vahyettiğimiz zaman, (sen, Tûr'un) batı tarafında değildin, (buna) şâhid olanlardan da değildin!(1)*
(Kasas 44)Musa'ya, (o) işi hüküm ettiğimiz zaman, sen batı tarafında değildin. Şahitler'den de değildin.
(Kasas 44)Musaya emrimizi bildirdiğimiz zaman, sen, batı yamacında değildin, tanıklar arasında da yoktun.
(Kasas 44)Musa'ya buyruğumuzu bildirdiğimiz vakit, batı yönünde değildin sen. Görenlerden de olmamıştın.
(Kasas 44)Biz Musa'ya emirlerimizi verirken dağın batı tarafında değildin ve bu hadiseye şahitte olmadın.
(Kasas 44)Ve sen (ey Muhammed)! Musa’ya emri kada ettiğimiz zaman, garb tarafında değildin. Ve sen, şahitlerden (olayı görenlerden) de değildin.
(Kasas 44)Biz Musa'ya buyruğumuzu eriştirdiğimiz sırada sen Batı yöresinde değildin ki bunu gözlerinle görmüş olasın.
(Kasas 44)Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tur'un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahit olanlardan da değildin.
(Kasas 44)Şimdi, ey Muhammed! Biz Mûsâ’ya bu Kitabı verirken, sen Sînâ dağının batı yamacında olup bitenleri gözetliyor değildin ve orada yaşananları gören, bu olaya bizzat şahitlik eden kimselerden biri de değildin.
(Kasas 44)Kesinlikle Musa'ya peygamberlik verildiğinde batı tarafında yoktun. Onun şahidi değilsindir.
(Kasas 44)(Ey Muhammed! Sonra) sen, Mûsa’ya (Peygamberlik) emrimizi bildirirken, (o vâdînin) batı tarafında bulunmadığın gibi, (o olayı) görenlerden de değildin.1*
(Kasas 44)Biz Musa’ya peygamberlik (vahyini) indirdiğimizde, sen (Tûr’un) batı tarafında değildin. Sen (buna) şahit olanlardan (da) değildin.
(Kasas 44)İmdi, (sana gelince, ey Muhammed,) Biz Musa'ya Yasamızı bildirirken sen o kutlu vadinin batı yamacında değildin; (o'nun devrinde olup bitenlere) şahit olan kimseler arasında da bulunmuyordun;
(Kasas 44)Biz, Musa'ya o buyruğu bildirdiğimiz sırada sen batı yönünde bulunmuyordun. Olayı görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Bknz: (11/120)
(Kasas 44)44-47 Ey Muhammed! Biz bunları Musa’ya bildirirken sen o vadinin yakınında değildin ve o kavmin yaşadıklarından da habersizdin. Biz onlarla senin aranda nice nesiller yarattık ve sen Medyen halkı arasında yaşarken bunları onlardan duyup öğrenen biri de değilsin. Seni peygamber olarak seçip bunları âyetlerimizle bildiren Biziz. Sen, kendilerine uzunca bir süre peygamber gelmemiş bir kavmi, hakikate davet edip uyarasın diye Rabbinden bir rahmet olarak gönderilen peygambersin. Olur ki, Allah adına yaptığın daveti düşünüp de doğru olana uyarlar. Ayrıca bu şirk ve küfür bataklığında yaşayanlar, elleriyle işledikleri günahlar sebebiyle başlarına bir musibet geldiğinde, “Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin, biz de âyetlerinle bildirdiğin mesajlarına uyardık. Başımıza da bu musibetler gelmezdi ve mü’minlerden olurduk” diyerek mazeret beyan etmesinler diye, seni de kavmine peygamber olarak gönderdik.
(Kasas 44)Ve sen (Ey Peygamber)! Biz (vadinin bir yamacında) Musa'ya bu Emr'i bildirirken, sen vadinin öbür yamacında değildin; dolayısıyla (olan biteni oradan) izleyen tanıklardan da değildin.
(Kasas 44)(Ey Resulüm!) Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz zaman, sen mukaddes vadinin batı tarafında bulunmuyordun, onu görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Ve Mûsa'ya emri vahy ettiğimiz zaman sen (Tûr'un) batı tarafında değildin ve sen müşahede edenlerden de olmadın.
(Kasas 44)Resulüm! Musa'ya hükmümüzü bildirdiğimiz zaman, sen batı yönünde değildin. Onu görenler arasında da yoktun.
(Kasas 44)‘Ey Muhammed!’ Biz, Musa’ya yasamızı bildirirken, sen vadinin batı tarafında bulunmuyordun. Yaşananlara tanık da olmamıştın.
(Kasas 44)(SANA GELİNCE Ey Muhammed), Musa’ya emri verdiğimiz zaman sen batı tarafında değildin. Şahit olanlardan da değildin.
(Kasas 44)Ey Muhammed! Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz zaman sen mukaddes vadinin batı tarafında değildin, onu görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Sen ise ey Resulüm, Musa'ya emrimizi vahyettiğimiz sırada sen o vadinin batı tarafında bulunmuyordun. O devirde olup bitenlere şahit olanlardan da değildin.
(Kasas 44)Musa'ya o işi yaptığımız (yani kendisine bildirmek istediğimiz işi ona vahyettiğimiz) vakit sen (Mukaddes Vadinin) batı tarafında değildin, (o hadiseyi) görenlerden de değildin.
(Kasas 44)Sen; Musa'ya görev verdiğimizde vadinin batı yamacında değildin; olup biteni gözlemlemiyordun.
(Kasas 44)Ama Musa'ya isteklerimizi bildirirken sen orada değildin; bu nedenle orada olup bitenleri görmedin.
(Kasas 44)Musa'ya emir verdiğimizde sen batı tarafında değildin. Gözünle de görmedin.
(Kasas 44)(Ey Muhammed!) Biz, Musa'ya (peygamberlik) işini verdiğimizde sen (mukaddes vadinin) ne batı tarafında idin, ne de şâhid olanlardan idin.
(Kasas 44)Musa'ya o işi (ilahi vahyi verip) gerçekleştirdiğimiz zaman, sen (Tûr'un) batı yanında değildin ve sen (buna) şahid olanlardan da değildin.
(Kasas 44)Biz Musa'ya emrimizi bildirirken sen vadinin batı tarafında değildin; orada olup bitenlere şahit olmadın.
(Kasas 44)Biz Musa'ya o emri vahyettiğimizde, sen batı tarafında değildin; olayı izleyenlerden de değildin.
(Kasas 44)