28. Kasas Suresi / 45.ayet

Kaldı ki biz o günden bu güne nice kuşaklar var ettik ve bu nesillerin üzerinden uzun zaman geçti. Yine sen, Medyen halkının arasında bulunmuş bu bilgileri onlardan öğrenmiş de değilsin. Lakin onlara elçileri gönderen hep bizdik.

Bknz: (42/13)

Mustafa Çavdar Meali

Kasas 45 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat biz, Musa'dan sonra da nice nesiller meydana getirdik de ömürleri uzayıp gitti onların ve sen, Medyen halkı içinde oturup ayetlerimizi onlardan okumak suretiyle de bellemedin, fakat biziz onları gönderen.

(Kasas 45)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Velâkin Biz birçok nesiller (yaratıp) inşa ettik de onların üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti. Ve Sen Medyen halkı içinde yaşayıp da (Musa’nın haberlerini ve) ayetlerimizi onlardan okuyarak (öğrenmiş de) değilsin. Ancak (bu bilgileri Sana) gönderen Biziz.

(Kasas 45)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bilakis biz, o zamandan, senin zamanına kadar nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti ve sen Medyen halkı içinde yaşayıp da, ayetlerimizi onlardan okuyarak, öğrenmiş de değilsin. Ancak bu bilgileri sana gönderen de biziz.

(Kasas 45)

Adem Uğur Meali:

Bilakis biz nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen, âyetlerimizi kendilerinden okuyarak öğrenmek üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değilsin; aksine (onları sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Ahmet Hulusi Meali:

Bu arada nice nesiller oluşturduk, yaşayıp geçip gittiler... Sen Medyen halkı içinde de yaşamış değildin ki işaretlerimizi onlara bildiresin... Biziz Rasulleri irsal eden!

(Kasas 45)

Ahmet Tekin Meali:

Fakat, biz birçok nesiller türettik. Onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen Medyen halkı arasında da ikamet etmiyordun ki, onlara âyetlerimizi okuyasın. Ama biz onlara başka peygamberler gönderdik.

(Kasas 45)

Ahmet Varol Meali

Ancak biz birçok nesiller yarattık da onların üzerlerinden nice zamanlar geçti. Sen Medyen halkının arasında oturup ayetlerimizi onlardan okumuş değilsin. Ancak (bunları sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Ali Bulaç Meali:

Ancak biz birçok nesiller inşa ettik de onların üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti. Ve sen Medyen halkı içinde yaşayıp da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş değilsin. Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Fakat biz, Mûsa'dan sonra bir çok ümmetler yarattık da onların üzerine ömür uzadı (her şey çöktü). Sen Medyen halkı içinde durmuş da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş de değilsin. Ancak biz seni peygamber olarak gönderdik (ve bunları sana öğrettik).

(Kasas 45)

Ali Rıza Sefa Meali:

Fakat Biz, birçok kuşaklar oluşturduk. Onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Medyen halkı arasında yaşamış da değilsin ki, ayetlerimizi bunlara okuyabilesin. Fakat Biz, gönderenleriz.

(Kasas 45)

Ali Ünal Meali:

Gerçek şu ki, Biz (sana gelinceye kadar) pek çok nesiller var ettik ve böylece asırlar asırları takip etti. Sen, Medyen halkı arasında da kalmadın ki, (orada Musa’nın başından geçenlerle ilgili) âyetlerimizi (bizzat olup bitenlerin şahidi olarak) kendi zamanındaki insanlara anlatıyor olasın. Fakat Biz rasûller göndeririz (ve onlar, ancak kendilerine vahyettiğimizi anlatırlar; sen de bu rasûllerden birisin).

(Kasas 45)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakat Biz birtakım çağlar inşa ettik. Ömürleri uzadı da uzadı… (Musa’nın getirdiği mesaj kayboldu.) Ve Medyen ehli içinde oturup da onlara ayetlerimizi okuyan değildin. Bu haberleri sana gönderen yalnızca Biz’iz.

(Kasas 45)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ama biz nice nesiller var ettik. Üzerlerinden yıllar geçti. Medyen halkı arasında bulunmadığından onlara ayetlerimizi okumuyordun, fakat biz sürekli peygamberler gönderiyorduk.

(Kasas 45)

Bekir Sadak Meali:

Ama biz nice nesiller var etmistik. Sen, Medyen halki arasinda bulunup, onlara ayetlerimizi okumuyordun, fakat o haberleri sana gonderen Biziz.

(Kasas 45)

Besim Atalay Meali:

Bizse, birçok nesiller yaratmışız, ömürleri uzundur, Medyenliler arasında bulunup da âyetlerimizi onlara okumamıştın, bizse seni, peygamberlerden kılmıştık

(Kasas 45)

Celal Yıldırım Meali:

Fakat biz, birçok kuşaklar meydana getirdik de ömürleri uzayıp gitti. Ve sen onlara (Mekkeli'lere) âyetlerimizi okurken Medyen halkı arasında da ikamet eder değildin; ama (bu kıssaları anlatman için sana bilgileri) gönderenler elbetteki biziz.

(Kasas 45)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Fakat biz (Musa'dan sonra) birçok nesiller meydana getirdik. Üzerlerinden uzun çağlar geçti. Sen Medyen halkı arasında yaşıyor değildin, âyetlerimizi onlardan okuyup öğreniyor da değildin. Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ama biz nice nesiller var etmiştik. Sen, Medyen halkı arasında bulunup, onlara ayetlerimizi okumuyordun, fakat o haberleri sana gönderen Biziz.

(Kasas 45)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Fakat biz (Musa'dan sonra) birçok nesiller meydana getirdik. Üzerlerinden uzun çağlar geçti. Sen Medyen halkı arasında yaşıyor değildin, ayetlerimizi onlardan okuyup öğreniyor da değildin. Fakat biz (bu haberi) göndereniz.

(Kasas 45)

Diyanet Vakfı Meali:

Bilakis biz nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen, âyetlerimizi kendilerinden okuyarak öğrenmek üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değilsin; aksine (onları sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Edip Yüksel Meali:

Fakat biz bir çok nesiller yarattık. Üzerinden çok zaman geçti. Sen Medyen halkı arasında bulunup ayetlerimizi okuyor da değildin. Ancak, biz elçiler göndeririz.

(Kasas 45)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ve lakin biz bir çok karınlar inşa eyledik de onların üzerlerine omür uzadı, sen Medyen ehalisi içinde ikamet ederek ayetlerimizi onlardan okuyub öğrenmedin de ve lakin biz olduk risalet verip gönderen

(Kasas 45)

Elmalılı Yeni Meali:

Fakat Biz, birçok nesiller yarattık, ömürleri de uzun oldu. Sen Medyen halkı arasında ikamet ederek ayetlerimizi onlardan okuyup öğrenmedin; fakat peygamberlik verip gönderen Biz olduk.

(Kasas 45)

Erhan Aktaş Meali:

Üstelik uzun ömürlü nice nesiller inşa ettik. Medyen Halkı arasında ayetlerimizi okuyan da sen değildin. Fakat bu bilgileri sana veren Biziz.

(Kasas 45)

Gültekin Onan Meali:

Ancak biz birçok nesiller inşa ettik de onların üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti. Ve sen Medyen ehli içinde yaşayıp da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş değilsin. Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ama Biz nice nesiller var ettik de, onların ömürleri uzadıkça uzadı. Sen onlara âyetlerimizi okuyarak, Medyen halkı arasında bulunanlardan da değildin; Fakat Biz elçi gönderenleriz.

(Kasas 45)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Fakat biz, nice nesiller var ettik ve onların ömürleri bir hayli uzadı. Sen, Medyen halkı arasına oturmuş, onlara ayetlerimizi de okumuyordun. Fakat biz, (peygamberler) yolluyorduk.

(Kasas 45)

Harun Yıldırım Meali:

Bilakis biz nice nesiller var ettik de, onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen, âyetlerimizi kendilerinden okuyarak öğrenmek üzere Medyen halkı arasında oturmuş da değilsin; aksine (onları sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Hasan Basri Çantay:

Fakat biz (Musadan sonra) daha bir çok nesiller yaratdık da ömürleri (uzadıkça) uzadı onların. Sen Medyen ehalisi içinde ikaamet edici, olub da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş de değilsin. Ancak (geçmişlerin haberleri sana) gönderenler biziz.

(Kasas 45)

Hayrat Neşriyat Meali:

Fakat biz ise, (Mûsâ'dan sonra) nice nesiller yarattık da onların üzerine ömürler uzadı (uzun zamanlar geçti)! Ve (sen, onlar hakkındaki bu) âyetlerimizi (kendilerinden öğrenerek) onlara okumak üzere, Medyen halkı arasında oturan bir kimse değildin; fakat biz (seni peygamber olarak) gönderici (ve sana bu kıssaları anlatıcı)larız.

(Kasas 45)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Fakat, bir takım nesiller inşaa ettik, ardından ömür onların üzerine uzadı. Sen, Ayetlerimizi kendilerine okuyup teşvik ederek medyen ailesinin-halkının içinde bulunmakta değildin. Fakat biz gönderenlerdik.

(Kasas 45)

Hüseyin Atay Meali:

Ne var ki biz nice nesiller var ettik. Üzerlerinden yıllar geçti. Medyen halkı arasında bulunmadığından onlara ilkelerimizi okumuyordun. Ve ancak Biz elçiler gönderiyorduk.

(Kasas 45)

İbni Kesir Meali:

Ama Biz; daha nice nesiller yarattık. Ömürleri uzadıkça uzadı onların. Sen, Medyen halkı arasında bulunup da onlara ayetlerimizi okumuyordun. O haberleri sana gönderen Biziz.

(Kasas 45)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz şehirler inşa ettik ve onların üzerinden çok uzun zamanlar geçti. Sen onların zamanına yetişmediğin için, onlara ayetlerimizi de okumadın. Ancak onlara (ayetlerimizi) göndericiler biziz.

(Kasas 45)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve lâkin (birçok) nesiller inşa ettik (oluşturduk). Onların ömürleri uzun oldu. Sen Medyen halkı arasında olmadığın (halde), onlara (sahâbeye) âyetlerimizi okuyorsun. Fakat (o haberleri sana) gönderen, Biziz.

(Kasas 45)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Biz Musa'dan sonra birçok soyları var ettik. Onlar uzun uzun yaşadılar, sen Medyenliler arasında yaşamadın ki bu belgelerimizi onlara okumuş olasın. Ancak bu belgeleri gönderen Bizdik.

(Kasas 45)

Kadri Çelik Meali:

Ancak biz nice nesiller var ettik de onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen Medyen halkı içinde yaşayıp da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş değilsin. Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Mahmut Kısa Meali:

Tam tersine, Mûsâ ile senin aranda bir çok nesiller yarattık ve onların üzerinden bugüne kadar nice devirler geçti. Buna rağmen, o dönemde yaşanan olayları tüm ayrıntılarıyla ve dosdoğru bir şekilde haber veriyorsun. Ayrıca, Medyen halkı içinde oturup onlara ayetlerimizi okuyan kişi de sen değildin. Bu yüzden, orada olup bitenleri bilmene imkân yok fakat Biziz, geçmiş ve geleceğin gaybını haber veren bu Kur’an’ı sana gönderen.

(Kasas 45)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ama Biz ondan sonra da, bir çok nesiller getirdik. Onların ömürleri de uzun olmuştur. Sen Medyen halkı arasındayken ayetlerimizi öğrenmedin. Fakat o haberleri gönderen Bizizdir.

(Kasas 45)

Mehmet Türk Meali:

(Daha sonra) Biz ömürlerini tamamlayan1 nice nesiller yarattık. (Bir de) sen, Medyenliler arasında kalarak âyetlerimizi onlardan okuyup öğrenmiş de değilsin.2 Aksine (onları sana) gönderen, kesinlikle Biziz.*

(Kasas 45)

Muhammed Celal Şems Meali:

Mamafih Biz, nice kavimleri doruk noktasına ulaştırdık. Sonunda ömürleri çok uzadı. Sen Medyen halkı arasında bulunup, onlara ayetlerimizi okumuyordun. Peygamberler gönderen, ancak Biziz.

(Kasas 45)

Muhammed Esed Meali:

tersine, Biz (onlarla senin aranda) nice nesiller yarattık ve onlardan sonra nice çağlar geçip gitti. Ve Sen, mesajlarımızı kendilerine okuyup açıklamak üzere, Medyen halkı arasında da yaşamadın; fakat Biz (elçilerimizi insanlara her zaman) gönderiyoruz.

(Kasas 45)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Fakat biz daha sonra, bir çok kuşaklar türettik. Onlar da uzun süre yaşadılar. Nitekim sen, Medyen halkı içinde de kalmadın. Onlara ayetlerimizi okumuş da değildin. Ama biz onlara başka bir elçi göndermiştik.

(Kasas 45)

Mustafa Çavdar Meali:

Kaldı ki biz o günden bu güne nice kuşaklar var ettik ve bu nesillerin üzerinden uzun zaman geçti. Yine sen, Medyen halkının arasında bulunmuş bu bilgileri onlardan öğrenmiş de değilsin. Lakin onlara elçileri gönderen hep bizdik.

Bknz: (42/13)

(Kasas 45)

Mustafa Çevik Meali:

44-47 Ey Muhammed! Biz bunları Musa’ya bildirirken sen o vadinin yakınında değildin ve o kavmin yaşadıklarından da habersizdin. Biz onlarla senin aranda nice nesiller yarattık ve sen Medyen halkı arasında yaşarken bunları onlardan duyup öğrenen biri de değilsin. Seni peygamber olarak seçip bunları âyetlerimizle bildiren Biziz. Sen, kendilerine uzunca bir süre peygamber gelmemiş bir kavmi, hakikate davet edip uyarasın diye Rabbinden bir rahmet olarak gönderilen peygambersin. Olur ki, Allah adına yaptığın daveti düşünüp de doğru olana uyarlar. Ayrıca bu şirk ve küfür bataklığında yaşayanlar, elleriyle işledikleri günahlar sebebiyle başlarına bir musibet geldiğinde, “Ey Rabbimiz! Bize bir peygamber gönderseydin, biz de âyetlerinle bildirdiğin mesajlarına uyardık. Başımıza da bu musibetler gelmezdi ve mü’minlerden olurduk” diyerek mazeret beyan etmesinler diye, seni de kavmine peygamber olarak gönderdik.

(Kasas 45)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Tam aksine, Biz (o günden bu güne) nice kuşaklar var ettik ve bunların üzerinden de nice zaman akıp gitti. Dahası Sen, kendilerine mesajlarımızı iletmek için Medyen sakinleri arasında bulunmuş da değildin; fakat (bu mesajları) öteden beri gönderip duran da yine Bizdik.

(Kasas 45)

Osman Okur Meali:

Fakat biz (Musa'dan sonra) birçok nesiller meydana getirdik. Üzerlerinden uzun çağlar geçti. Sen Medyen halkı arasında yaşıyor değildin, âyetlerimizi onlardan okuyup öğreniyor da değildin. Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Velâkin Biz nice ümmetler vücuda getirdik. Onların üzerlerine ömürleri uzadı ve sen Medyen ahalisi arasında ikamet edip de onların üzerlerine âyetlerimizi okumuş olmadın, velâkin Biz peygamberler gönderir olduk.

(Kasas 45)

Ömer Öngüt Meali:

Amma biz daha nice nesiller yarattık. Onların üzerlerinden uzun zamanlar geçti. Sen Medyen halkı arasında bulunup da onlara âyetlerimizi okumuyordun. Fakat (o haberleri) sana gönderen biziz.

(Kasas 45)

Ömer Sevinçgül Meali:

Biz nice nesiller yarattık. Nice ömürler yaşandı bitti. Medyen halkı arasında bulunup da onlara ayetlerimizi okumadın. Bunları sana bildiren biziz!

(Kasas 45)

Sadık Türkmen Meali:

Bilakis birçok nesiller yarattık da, üzerlerinden nice ömürler geçti. Sen Medyen halkı arasında da oturmuş değildin ki, ayetlerimizi onlara okuyasın. Ancak (bu haberleri sana) gönderen Biziz.

(Kasas 45)

Seyyid Kutub Meali:

Biz nice nesiller var etmiştik de onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Ey Muhammed! Sen Medyen halkı arasında bulunup onlara ayetlerimizi okumuyordun. Fakat o haberleri sana gönderen biziz.

(Kasas 45)

Suat Yıldırım Meali:

Bilakis, Biz onlarla senin aranızda birçok nesiller yarattık ve onlardan sonra birçok çağlar geçip gitti. Sen Medyen halkı arasında oturmuş da, ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş de değilsin. Fakat seni resul olarak Biz gönderdik ve bunları Biz vahyettik de o sebeple biliyorsun.

(Kasas 45)

Süleyman Ateş Meali:

Fakat biz (Musa'dan sonra) birçok nesiller yarattık da onların üzerinden uzun zamanlar geçti. Sen Medyen halkı arasında oturmuş değildin ki (orada olanları görüp öğrenesin de) ayetlerimizi bunlara okuyasın. (Bu, bir yerden görme, öğrenme ile değildir, fakat) Biz seni elçi olarak gönderdik (ve bu olayları sana vahyettik).

(Kasas 45)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Üstelik yeni nesiller var ettik; uzun uzun yaşadılar. Medyenliler arasına yerleşip ayetlerimizi okuyan biri de değildin. Ama biz onlara elçiler göndermeye devam ettik.

(Kasas 45)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Onlardan sonra nice nesil yarattık, onlardan sonra nice zaman geçti. Âyetlerimizi duyurmak üzere, Medyen halkı arasında da yaşamadın. Biz her topluma ayrı bir elçi gönderiyoruz.

(Kasas 45)

Şaban Piriş Meali:

Fakat biz, bir çok nesiller türettik. Onlar da uzun süre yaşadılar. Nitekim sen, Medyen halkı içinde kalmadın onlara ayetlerimizi okumuş da değildin. Ama onları biz gönderiyorduk.

(Kasas 45)

Talat Koçyiğit Meali:

Bununla beraber biz bir çok nesiller yarattık; onların üzerinden seneler geçti ve sen, Medyen halkı içinde bulunup da onlara âyetlerimizi okumamıştın; fakat onları sana gönderen biziz.

(Kasas 45)

Tefhimul Kuran Meali:

Ancak biz birçok kuşaklar inşa ettik de onların üzerinde (nice) ömür(ler) uzayıp geçti. Ve sen Medyen halkı içinde yaşayıp da ayetlerimizi onlardan okuyarak öğrenmiş değilsin. Ancak (bu bilgileri sana) gönderen biziz.

(Kasas 45)

Ümit Şimşek Meali:

Daha sonra Biz nice nesiller yarattık; böylece üzerlerinden hayli zaman geçti. Sen Medyen halkı arasında da bulunmadın ki, onlardan öğrenip de âyetlerimizi bunlara okuyasın. Seni peygamber olarak gönderen Biziz.

(Kasas 45)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ancak biz, birçok nesil oluşturduk da bunlar üzerinden ömürler akıp gitti. Sen Medyen halkı içinde oturarak onlara ayetlerimizi okuyor değildin. Biz, peygamberler gönderiyoruz, hepsi bu.

(Kasas 45)