28. Kasas Suresi / 52.ayet

Nitekim daha önce kendilerine vahiy verdiğimiz kimseler bu vahye de inanırlar.

Bknz: (13/36)

Mustafa Çavdar Meali

Kasas 52 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, inanıyorlar buna.

(Kasas 52)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Böylece) Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz(den iyi niyetli ve istikametli kimseler) şimdi de buna (Kur’an’a) iman etmektedir.

(Kasas 52)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bu Kur'ân'dan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz de, yine bu Kur'ân'a inanmaktadırlar.

(Kasas 52)

Adem Uğur Meali:

Ondan (Kur an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.

(Kasas 52)

Ahmet Hulusi Meali:

Ondan önce kendilerine Hakikat BİLGİsi (Kitap) verdiğimiz kimseler var ya, onlar O'na (hakikatlerine) iman ederler.

(Kasas 52)

Ahmet Tekin Meali:

Kur'ânın Muhammed'e indirilmesinden önce, kendilerine verdiğimiz kitapların hükmünce amel edenler, indirilen kitaba, Kur'ân'a, Muhammed'e iman ederler.*

(Kasas 52)

Ahmet Varol Meali

Bundan önce kendilerine kitap vermiş olduklarımız buna inanırlar.*

(Kasas 52)

Ali Bulaç Meali:

Bu (Kur'an)dan önce, kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar.

(Kasas 52)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Kur'an'dan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm ve arkadaşları gibi kimseler), Kur'an'a iman ediyorlar.

(Kasas 52)

Ali Rıza Sefa Meali:

Nitekim kitap verdiklerimiz, Ona inanırlar.

(Kasas 52)

Ali Ünal Meali:

Ondan önce kendilerine Kitap verilmiş olanlar, ona inanmaktadırlar.

(Kasas 52)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bu Kur’andan önce kitap verilenler, ona gerçekten inanırlar.

(Kasas 52)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz, Kur'an'a inanırlar.

(Kasas 52)

Bekir Sadak Meali:

Kendilerine daha onceden kitap verdiklerimiz buna da inanirlar.

(Kasas 52)

Besim Atalay Meali:

Bundan önce, kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler, buna inanmışlardı

(Kasas 52)

Celal Yıldırım Meali:

Kur'ân'dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz (onlardan ilim sahibi bulunan gerçekçiler) buna da inanırlar.

(Kasas 52)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Kendilerine bu (Kur'an)dan önce de kitap vermiş bulunduğumuz kimseler(den bir çoğu) buna da inanırlar.

(Kasas 52)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.

(Kasas 52)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Bu Kur'an'dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz var ya, işte onlar ona da inanırlar.

(Kasas 52)

Diyanet Vakfı Meali:

Ondan (Kur'an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.  *

(Kasas 52)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerine daha önceki kitapları verdiklerimiz buna inanırlar.

(Kasas 52)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bundan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz ona iyman ediyorlar

(Kasas 52)

Elmalılı Yeni Meali:

Bundan (Kur'an'dan) önce kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar.

(Kasas 52)

Erhan Aktaş Meali:

Ondan[1] önce kendilerine kitap verdiklerimiz, O'na[2] inanırlar.

1)Sözden, vahiyden.
2)Söze, vahye.

(Kasas 52)

Gültekin Onan Meali:

Bu (Kuran)dan önce, kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar.

(Kasas 52)

Hakkı Yılmaz Meali:

Sözden [vahiyden/Kur’ân'dan] önce kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler; onlar, Söz'e [vahye/Kur’ân'a] de inanırlar.

(Kasas 52)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Bundan (Kur’ân’dan) önce kendilerine Kitap verdiklerimiz ona (Kur’ân’a) inanırlar.

(Kasas 52)

Harun Yıldırım Meali:

Ondan (Kur’an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.

(Kasas 52)

Hasan Basri Çantay:

Bundan evvel kendilerine kitab verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur'ana) inanıyorlar.

(Kasas 52)

Hayrat Neşriyat Meali:

Bundan önce kendilerine kitab verdiğimiz o kimseler ki, onlar buna (Kur'ân'a da)îmân ederler.(1)*

(Kasas 52)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ondan (kur'an'dan) önce kendilerine kitabı verdiklerimiz ona inanırlar.

(Kasas 52)

Hüseyin Atay Meali:

Kendilerine daha önceden Kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.

(Kasas 52)

İbni Kesir Meali:

Kendilerine daha çnceden kitab verdiklerimiz de buna inanırlar.

(Kasas 52)

İlyas Yorulmaz Meali:

Önceden kendilerine kitap verdiklerimiz, kendilerine ulaşan sözlere inanırlar.

(Kasas 52)

İskender Ali Mihr Meali:

Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, O’na (Kur’ân-ı Kerim’e) îmân ederler.

(Kasas 52)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kimseler ki Kur'an'dan Önce kendilerine Kitap verilmiştir, onlar Kur'an'a inanıyorlar.

(Kasas 52)

Kadri Çelik Meali:

Bundan (Kur'an'dan) önce, kendilerine kitap verdiklerimiz buna (Kur'an'a) da inanmaktadırlar.

(Kasas 52)

Mahmut Kısa Meali:

Kendilerine daha önce kitap verdiğimiz kimselere gelince, onlardan samîmî ve insaflı olanlar, bu Kur’ana da derhal inanırlar.

(Kasas 52)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kur'an'ın indirilmesinden önce, kendilerine kitap verdiklerimiz de buna inanmaktadırlar.

(Kasas 52)

Mehmet Türk Meali:

(Fakat onlar duruyor da) Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanıyorlar.1*

(Kasas 52)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bundan önce kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, bu (Kur’an’a da kalben) inanırlar.

(Kasas 52)

Muhammed Esed Meali:

Kendilerine bundan önce de kitap vermiş bulunduğumuz kimseler buna (da) inan(mak zorundad)ırlar.

(Kasas 52)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Daha önce kendilerine kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.

(Kasas 52)

Mustafa Çavdar Meali:

Nitekim daha önce kendilerine vahiy verdiğimiz kimseler bu vahye de inanırlar.

Bknz: (13/36)

(Kasas 52)

Mustafa Çevik Meali:

51-53 Biz, iyice anlaşılsın, düşünülüp öğüt alınsın ve bilinçlenilsin diye, âyetlerimizi bölüm, bölüm birbiri ardınca indiriyoruz. Kendilerine daha önce kitap verdiklerimizden bazıları, ellerindeki kitapların içlerinde kalan, doğruları tasdik eden, bu Kur’an’a da inanırlar ve Kur’an onlara okunduğu zaman onlar da: “Biz bu kitapla yapılan davete hemen uyarız, Çünkü bu bize Rabbimizden gelen bir mesajdır. Zaten biz, Kur’an bize ulaşmadan önce de Rabbimize boyun eğmek isteyen kimselerdik.” derler.

(Kasas 52)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Kendilerine daha önce kitap vermiş olduğumuz kimseler ona inanmak durumundadırlar.

(Kasas 52)

Osman Okur Meali:

Bundan evvel kendilerine kitâb verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur'ana) inanıyorlar.

(Kasas 52)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Bundan evvel kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler ki, onlar buna imân ederler.

(Kasas 52)

Ömer Öngüt Meali:

Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz de buna inanırlar.

(Kasas 52)

Ömer Sevinçgül Meali:

Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz buna inanırlar.

(Kasas 52)

Sadık Türkmen Meali:

Bundan (Kur’an’dan) önce, kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, buna (Kur’an’a) inanırlar.

(Kasas 52)

Seyyid Kutub Meali:

Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz de Kur'an'a inanırlar.

(Kasas 52)

Suat Yıldırım Meali:

Daha önce kendilerine kitap verdiğimiz ilim sahipleri buna da, Kur'ana da inanırlar.

(Kasas 52)

Süleyman Ateş Meali:

Bundan önce kendilerine Kitap verdiklerimiz, bu (Kur'a)n'a inanırlar.

(Kasas 52)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz bu kitaba da inanacaklardır. (Kendi kitabına gerçek anlamda inanmayan bu kitaba da inanmaz.)

(Kasas 52)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Daha önce Kitap verdiğimiz kimseler buna inanır.

(Kasas 52)

Şaban Piriş Meali:

Daha önce kendilerine kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.

(Kasas 52)

Talat Koçyiğit Meali:

Önceden kendilerine kitap verdiklerimiz Kur'âna da îman ederler.

(Kasas 52)

Tefhimul Kuran Meali:

Bu (Kur'a)ndan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar.

(Kasas 52)

Ümit Şimşek Meali:

Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, buna da inanırlar.

(Kasas 52)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.

(Kasas 52)