Nitekim daha önce kendilerine vahiy verdiğimiz kimseler bu vahye de inanırlar.
Bknz: (13/36)
Nitekim daha önce kendilerine vahiy verdiğimiz kimseler bu vahye de inanırlar.
Bknz: (13/36)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, inanıyorlar buna.
(Kasas 52)(Böylece) Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz(den iyi niyetli ve istikametli kimseler) şimdi de buna (Kur’an’a) iman etmektedir.
(Kasas 52)Bu Kur'ân'dan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz de, yine bu Kur'ân'a inanmaktadırlar.
(Kasas 52)Ondan (Kur an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.
(Kasas 52)Ondan önce kendilerine Hakikat BİLGİsi (Kitap) verdiğimiz kimseler var ya, onlar O'na (hakikatlerine) iman ederler.
(Kasas 52)Kur'ânın Muhammed'e indirilmesinden önce, kendilerine verdiğimiz kitapların hükmünce amel edenler, indirilen kitaba, Kur'ân'a, Muhammed'e iman ederler.*
(Kasas 52)Kur'an'dan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm ve arkadaşları gibi kimseler), Kur'an'a iman ediyorlar.
(Kasas 52)Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz, Kur'an'a inanırlar.
(Kasas 52)Bundan önce, kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler, buna inanmışlardı
(Kasas 52)Kur'ân'dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz (onlardan ilim sahibi bulunan gerçekçiler) buna da inanırlar.
(Kasas 52)Kendilerine bu (Kur'an)dan önce de kitap vermiş bulunduğumuz kimseler(den bir çoğu) buna da inanırlar.
(Kasas 52)Kendilerine daha önceden kitap verdiklerimiz buna da inanırlar.
(Kasas 52)Bu Kur'an'dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz var ya, işte onlar ona da inanırlar.
(Kasas 52)Ondan (Kur'an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler. *
(Kasas 52)Ondan[1] önce kendilerine kitap verdiklerimiz, O'na[2] inanırlar.
1)Sözden, vahiyden.
2)Söze, vahye.
Sözden [vahiyden/Kur’ân'dan] önce kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler; onlar, Söz'e [vahye/Kur’ân'a] de inanırlar.
(Kasas 52)Bundan (Kur’ân’dan) önce kendilerine Kitap verdiklerimiz ona (Kur’ân’a) inanırlar.
(Kasas 52)Ondan (Kur’an'dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler.
(Kasas 52)Bundan evvel kendilerine kitab verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur'ana) inanıyorlar.
(Kasas 52)Bundan önce kendilerine kitab verdiğimiz o kimseler ki, onlar buna (Kur'ân'a da)îmân ederler.(1)*
(Kasas 52)Ondan (kur'an'dan) önce kendilerine kitabı verdiklerimiz ona inanırlar.
(Kasas 52)Önceden kendilerine kitap verdiklerimiz, kendilerine ulaşan sözlere inanırlar.
(Kasas 52)Ondan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, O’na (Kur’ân-ı Kerim’e) îmân ederler.
(Kasas 52)O kimseler ki Kur'an'dan Önce kendilerine Kitap verilmiştir, onlar Kur'an'a inanıyorlar.
(Kasas 52)Bundan (Kur'an'dan) önce, kendilerine kitap verdiklerimiz buna (Kur'an'a) da inanmaktadırlar.
(Kasas 52)Kendilerine daha önce kitap verdiğimiz kimselere gelince, onlardan samîmî ve insaflı olanlar, bu Kur’ana da derhal inanırlar.
(Kasas 52)Kur'an'ın indirilmesinden önce, kendilerine kitap verdiklerimiz de buna inanmaktadırlar.
(Kasas 52)(Fakat onlar duruyor da) Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz ona inanıyorlar.1*
(Kasas 52)Bundan önce kendilerine Kitap verdiğimiz kimseler, bu (Kur’an’a da kalben) inanırlar.
(Kasas 52)Kendilerine bundan önce de kitap vermiş bulunduğumuz kimseler buna (da) inan(mak zorundad)ırlar.
(Kasas 52)Bknz: (13/36)
(Kasas 52)51-53 Biz, iyice anlaşılsın, düşünülüp öğüt alınsın ve bilinçlenilsin diye, âyetlerimizi bölüm, bölüm birbiri ardınca indiriyoruz. Kendilerine daha önce kitap verdiklerimizden bazıları, ellerindeki kitapların içlerinde kalan, doğruları tasdik eden, bu Kur’an’a da inanırlar ve Kur’an onlara okunduğu zaman onlar da: “Biz bu kitapla yapılan davete hemen uyarız, Çünkü bu bize Rabbimizden gelen bir mesajdır. Zaten biz, Kur’an bize ulaşmadan önce de Rabbimize boyun eğmek isteyen kimselerdik.” derler.
(Kasas 52)Kendilerine daha önce kitap vermiş olduğumuz kimseler ona inanmak durumundadırlar.
(Kasas 52)Bundan evvel kendilerine kitâb verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur'ana) inanıyorlar.
(Kasas 52)Bundan evvel kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler ki, onlar buna imân ederler.
(Kasas 52)Bundan (Kur’an’dan) önce, kendilerine kitap verdiğimiz kimseler, buna (Kur’an’a) inanırlar.
(Kasas 52)Daha önce kendilerine kitap verdiğimiz ilim sahipleri buna da, Kur'ana da inanırlar.
(Kasas 52)Bundan önce kendilerine Kitap verdiklerimiz, bu (Kur'a)n'a inanırlar.
(Kasas 52)Kendilerine daha önce kitap verdiklerimiz bu kitaba da inanacaklardır. (Kendi kitabına gerçek anlamda inanmayan bu kitaba da inanmaz.)
(Kasas 52)Bu (Kur'a)ndan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar.
(Kasas 52)