18. Kehf Suresi / 53.ayet
Kehf 53 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ve suçlular cehennemi görürler de içine düşeceklerini anlarlar ama oradan savuşup gidecek bir yer bulamazlar.
(Kehf 53)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Mücrim ve münkir kullar) Suçlu-günahkârlar ateşi görmüşlerdir, artık kendilerinin de orayı boylayacaklarını sezmişlerdir; ancak ondan bir kaçış yolu bulamayacaklardır.
(Kehf 53)Abdullah Parlıyan Meali:
Ve günahlara batmış olanlar, cehennemi görürler de, içine düşeceklerini anlarlar, ama ondan kaçıp kurtulmak için bir yol bulamayacaklar.
(Kehf 53)Adem Uğur Meali:
Suçlular ateşi görür görmez, orayı boylayacaklarını iyice anladılar; ondan kurtuluş yolu da bulamadılar.
(Kehf 53)Ahmet Hulusi Meali:
Suçlular ateşi gördüler de, artık onun içine kesin düşeceklerini bildiler... Ateş dışında gidebilecekleri bir yol yoktu!
(Kehf 53)Ahmet Tekin Meali:
İslâm'a planlı cephe alarak, müslümanlığı, müslüman nesilleri yozlaştırma, yok etme suçu işleyen güç ve iktidar sahibi âsiler, suçlular cehennem ateşini görür görmez, alevleri boylayacaklarını, ateşten uzaklaşıp kurtuluş yolu bulamayacaklarını iyice anladılar.
(Kehf 53)Ahmet Varol Meali
Suçlular ateşi görürler ve onun içine kendilerinin düşeceklerini anlarlar. Fakat ondan kaçacak bir yer de bulamazlar.
(Kehf 53)Ali Bulaç Meali:
Suçlu günahkarlar ateşi görmüşlerdir, artık içine kendilerinin gireceklerini de anlamışlardır; ancak ondan bir kaçış yolu bulamamışlardır.
(Kehf 53)Ali Fikri Yavuz Meali:
Günahkârlar, ateşi görmüşler de artık ona düşeceklerini anlamışlardır; fakat ondan savuşacak bir yer bulamamışlardır.
(Kehf 53)Ali Rıza Sefa Meali:
Suçlular, ateşi gördüler; artık içine düşeceklerini anladılar. Fakat ondan kaçış yolu bulamadılar.
(Kehf 53)Ali Ünal Meali:
Dünyada işlerigüçleri günah hasadından ibaret olanlar Ateş’i gördüler ve iyice kanaatleri geldi ki, orayı boylayacaklar. Etrafı yokladılar, fakat oradan kaçacak bir yer de bulamadılar.
(Kehf 53)Bahaeddin Sağlam Meali:
Ve mücrimler, ateşi görürler, oraya gireceklerini anlarlar. Kaçacakları, kurtulacakları bir yer de bulamazlar.
(Kehf 53)Bayraktar Bayraklı Meali:
Suçlular ateşi görecekler ve oraya düşmekte olduklarını anlayacaklar; ondan kurtuluş yolu da bulamayacaklardır.
(Kehf 53)Bekir Sadak Meali:
Suclular atesi gorurler ve ona duseceklerini anlarlar, fakat ondan kacacak yer bulamazlar. *
(Kehf 53)Besim Atalay Meali:
Gördüğünde ateşi günahlılar ona düşeceklerin anlayacaklar, ondan dönecek bir yer de bulmayacaklar
(Kehf 53)Celal Yıldırım Meali:
Günahkâr suçlular Cehennem'i görürler de ona düşeceklerini iyice anlarlar, ama bundan çevrilip kurtulacak bir yer bulamıyacaklar.
(Kehf 53)Cemal Külünkoğlu Meali:
O gün suçlular cehennem ateşini görünce oraya atılacaklarını anlayacaklar, fakat oradan dönecek (sığınacak) başka bir yer da bulamayacaklar.
(Kehf 53)Diyanet İşleri Eski Meali:
Suçlular ateşi görürler ve ona düşeceklerini anlarlar, fakat ondan kaçacak yer bulamazlar.*
(Kehf 53)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Suçlular (o gün) ateşi görünce, onun içine düşeceklerini iyice anlayacaklar ve ondan kurtuluş yolu da bulamayacaklardır.
(Kehf 53)Diyanet Vakfı Meali:
Suçlular ateşi görür görmez, orayı boylayacaklarını iyice anladılar; ondan kurtuluş yolu da bulamadılar.
(Kehf 53)Edip Yüksel Meali:
Suçlular ateşi gördüler ve içine düşeceklerini anladılar; ondan kaçacak bir yer de bulamadılar.
(Kehf 53)Elmalılı Orjinal Meali:
Ve mücrimler ateşi görmüş, artık ona düşeceklerini anlamışlardır da ondan savuşacak bir yer bulamamışlardır
(Kehf 53)Elmalılı Yeni Meali:
Suçlular ateşi görmüş artık ona düşeceklerini anlamışlardır da ondan kaçacak bir yer bulamamışlardır.
(Kehf 53)Erhan Aktaş Meali:
Kötüler, ateşi görünce, ona düşeceklerini anlarlar. Ancak ondan bir kaçış yolu bulamazlar.
(Kehf 53)Gültekin Onan Meali:
Suçlu günahkarlar ateşi görmüşlerdir, artık içine kendilerinin gireceklerini de anlamışlardır; ancak ondan bir kaçış yolu bulamamışlardır.
(Kehf 53)Hakkı Yılmaz Meali:
Ve günahkârlar ateşi görmüşler de artık kendilerinin ona düşeceklerine kesin inanmışlardır. Ondan kaçıp sığınacak bir yer de bulamadılar.
(Kehf 53)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Suçlu günahkârlar ateşi görmüş ve oraya gireceklerini anlamışlardır. Ve ondan bir kaçış da bulamamışlardır.
(Kehf 53)Harun Yıldırım Meali:
Suçlular ateşi görür görmez, orayı boylayacaklarını iyice anladılar; ondan kurtuluş yolu da bulamadılar.
(Kehf 53)Hasan Basri Çantay:
Günahkarlar ateşi görmüşler de onun içerisine düşenlerin kendileri olduklarını anlamışlar, (fakat) ondan savuşacak bir yer bulamamışlardır.
(Kehf 53)Hayrat Neşriyat Meali:
Günahkârlar ise ateşi görür de (onun uğultu ve dehşetinden, daha onu tatmadan)kendilerinin gerçekten ona düşmüş kimseler olduklarını zannederler; fakat ondan kaçacak bir yer bulamazlar!
(Kehf 53)Hubeyb Öndeş Meali: /
Suçlular ateşi gördüler. Kendilerinin ona düşecek olduklarını düşündüler ve ondan [ateşten] hiç geri çevirme yeri bulamadılar.
(Kehf 53)Hüseyin Atay Meali:
Ve suçlular ateşi görürler ve artık oraya düşmekte olduklarını kavrarlar. Ondan yan çizecek bir yer bulamazlar.
(Kehf 53)İbni Kesir Meali:
Suçlular ateşi görünce; ona düşeceklerini anlarlar, ama ondan kaçacak yer bulamazlar.
(Kehf 53)İlyas Yorulmaz Meali:
Suçlular ateşi gördüklerinde, artık o ateşin içine gireceklerini anlayacaklar, ama onu kendilerinden uzaklaştıracak bir yol bulamayacaklar.
(Kehf 53)İskender Ali Mihr Meali:
Ve mücrimler, ateşi (cehennemi) gördü. O zaman içine düşeceklerini zannettiler (idrak ettiler). Ve ondan uzaklaşacak (kaçacak) bir yer bulamadılar.
(Kehf 53)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Günahlılar ateşi görünce içine düşeceklerini iyice anlıyacaklar da oradan dönmek için yol bulamayacaklardır.
(Kehf 53)Kadri Çelik Meali:
Suçlu günahkârlar ateşi görmüşlerdir de artık içine kendilerinin gireceklerini de anlamışlardır; ancak ondan bir dönüş yolu bulamazlar.
(Kehf 53)Mahmut Kısa Meali:
Ve nihâyet suçlular, cehennem ateşini tüm dehşetiyle karşılarında görecek ve artık oraya düşeceklerini anlayacaklar. Kurtulmak için çırpınacak, fakat ondan kaçıp sığınacak bir yer bulamayacaklar.
(Kehf 53)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Kuvvetli ateşi, mücrimler gördüğünde, oraya gireceklerini anlarlar. Eh artık orada savuşup kaçabilecekleri hiç bir yol da kalmamıştır.
(Kehf 53)Mehmet Türk Meali:
Günâhkârlar, (cehennem) ateşi(ni) görünce; ona düşeceklerini hemen anlarlar, ama ondan kaçacak bir yer de bulamazlar.
(Kehf 53)Muhammed Celal Şems Meali:
Suçlular o ateşi görünce, onun içine düşeceklerini anlayacaklar. Ondan kaçacak bir yer (de) bulamayacaklar.
(Kehf 53)Muhammed Esed Meali:
Ve günaha gömülüp gitmiş olanlar o zaman ateşi görecek ve oraya girmek zorunda olduklarını anlayacaklar ama ondan kaçmak kurtulmak için bir yol bulamayacaklar.
(Kehf 53)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Artık suçlular ateşi görmüş, oraya düşeceklerini anlamış, fakat kaçacak bir yer bulamamışlardır.
(Kehf 53)Mustafa Çavdar Meali:
Sonunda suçlular ateşi görünce onun içine düşeceklerini anladılar. Ama ondan kaçıp kurtulacak bir çare bulamayacaklar.Bknz: (6/26)»(6/28) - (32/12) - (42/45)
(Kehf 53)Mustafa Çevik Meali:
52-53 Hesap Günü, şeytanın izinden giderek Rablerine başkaldıran o müşriklere şöyle seslenilecek: “Haydi bakalım, Benim davetime karşı çıkıp, arkasına düşüp ilah edindiğiniz kimseleri yardımınıza çağırın da, gelip sizi azaptan kurtarsınlar.” Çağıracaklar fakat çağırdıklarından hiç ses çıkmayacak, çünkü onlarla kendi aralarında ateşle doldurulmuş çukurlar olacak. O ateş çukurlarının başına getirildiklerinde onun içine atılacaklarını anlayacak fakat ondan kaçıp kurtulmanın çaresini de bulamayacaklar.
(Kehf 53)Mustafa İslamoğlu Meali:
Nihayet günahkarlar ateş görünce, kaçınılmaz olarak oraya gireceklerine akılları kesecek ve oradan kaçıp kurtulacak bir yol bulamayacaklar.
(Kehf 53)Osman Okur Meali:
Suçlu günahkarlar ateşi görmüşlerdir, artık içine kendilerinin gireceklerini de anlamışlardır; ancak ondan bir kaçış yolu bulamamışlardır.
(Kehf 53)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Ve günahkârlar, ateşi görmüş, artık kendilerinin ona düşeceklerini anlamışlar ve ondan savuşacak bir yer bulamamışlardır.
(Kehf 53)Ömer Öngüt Meali:
Günahkârlar ateşi görürler, içine düşeceklerini iyice anlarlar, fakat ondan savuşacak bir yer bulamazlar.
(Kehf 53)Ömer Sevinçgül Meali:
Günahlara batmış suçlular, ateşi gördükleri zaman ona düşeceklerini anlarlar, ama sıyrılıp kurtulacak bir yol bulamazlar!
(Kehf 53)Sadık Türkmen Meali:
Suçlular ateşi görmüşler, artık onun içine gireceklerini anlamışlardır. Fakat kaçıp kurtulacakları bir yer bulamamışlardır.
(Kehf 53)Seyyid Kutub Meali:
Günahkârlar cehennem ateşini görünce oraya atılacaklarını anlarlar, fakat geri kaçarak sığınacakları bir başka yer bulamazlar.
(Kehf 53)Suat Yıldırım Meali:
Suçlular ateşi gördüler, orayı boylayacaklarını iyice anladılar. Etrafı yokladılar, fakat ondan kaçacak bir yer bulamadılar.
(Kehf 53)Süleyman Ateş Meali:
Suçlular ateşi gördüler, artık içine düşeceklerini iyice anladılar, fakat ondan kaçacak bir yer bulamadılar.
(Kehf 53)Süleymaniye Vakfı Meali:
O suçlular ateşi görürler ve içine düşeceklerini anlarlar ama oradan dönme imkanı bulamazlar.
(Kehf 53)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Günahkarlar ateşi gördüklerinde, oraya atılacaklarını ve ondan kurtulamayacaklarını anlarlar.
(Kehf 53)Şaban Piriş Meali:
Suçlular ateşi görünce, ona düşeceklerini anlarlar. Ama ondan kaçacak bir yer de bulamazlar.
(Kehf 53)Talat Koçyiğit Meali:
Suçlular ateşi görürler ve ona gideceklerini anlarlar; fakat kaçacak bir yer de bulamazlar.
(Kehf 53)Tefhimul Kuran Meali:
Suçlu günahkârlar ateşi görmüşlerdir, artık içine kendilerinin gireceklerini de anlamışlardır; ancak ondan bir kaçış yolu bulamamışlardır.
(Kehf 53)Ümit Şimşek Meali:
Artık mücrimler ateşi görmüş, oraya düşeceklerini anlamış, fakat kaçacak bir yer bulamamışlardır.
(Kehf 53)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Suçlular, ateşi gördüler de onun içine düşeceklerini anladılar; fakat ondan kaçıp kurtulmaya bir yol bulamadılar.
(Kehf 53)