18. Kehf Suresi / 74.ayet
Kehf 74 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Gene yola düştüler, derken bir erkek çocuğa rastladılar, o zat, çocuğu öldürdü. Musa bir cana kıymamışken tuttun, tertemiz birisini öldürdün, andolsun ki pek kötü ve menedilmiş bir şey yaptın sen dedi.
(Kehf 74)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Yine yürüyüp (hikmet ve ibret) yolculuğuna devam ettiler. Derken (arkadaşlarıyla oynayan) bir erkek çocuğuna rast geldiler. O vakit, (Hz. Hızır) o çocuğu (kenara çekip) öldürüverdi. (Bu sefer yine dayanamayanHz. Musa: “İşlediği cinayetten dolayı) Bir cana karşılık olmadan (ve hiçbir suçu ve sorumluluğu bulunmadan, böyle masum bir çocuğu) öldürdün ha!.. (Hayıf ve hayret!) Gerçekten, çok çirkin (ve cezası çetin) bir iş yaptın!” diye (kızgınlıkla karşılamıştı).
(Kehf 74)Abdullah Parlıyan Meali:
Böylece yeniden yola koyuldular. Bir çocuğa rastladılar. O zat çocuğu öldürdü. Musa bunu görünce, “Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın öldürdün, öyle mi?” diye çıkıştı. “Gerçekten çok korkunç bir iş yaptın sen.”
(Kehf 74)Adem Uğur Meali:
Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa dedi ki: Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın (kimseyi öldürmediği halde) katlettin ha! Gerçekten sen fena bir şey yaptın!
(Kehf 74)Ahmet Hulusi Meali:
Yollarına devam ettiler... Nihayet küçük yaşta bir erkek çocuğa rastgeldiler; (Hızır) onu öldürdü! (Musa) dedi: "Kısas gerekçesi olmaksızın suçsuz birini öldürdün? Gerçekten çok çirkin - yanlış bir şey yaptın!"
(Kehf 74)Ahmet Tekin Meali:
Bunun üzerine birlikte yürüdüler. Nihayet bir delikanlıya rastladıklarında, Hızır hemen onu öldürdü. Mûsâ: “Bir cana karşılık olmadan, kısas uygulama zarureti bulunmadan, masum bir cana mı kıydın? Doğrusu çok kötü bir şey yaptın.” dedi.
(Kehf 74)Ahmet Varol Meali
Yeniden yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında hemen onu öldürdü. (Musa): "Bir can karşılığı olmaksızın suçsuz bir canı öldürdün mü? Doğrusu çok çirkin bir şey yaptın!" dedi.
(Kehf 74)Ali Bulaç Meali:
Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: "Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen kötü bir iş yaptın."
(Kehf 74)Ali Fikri Yavuz Meali:
Yine gittiler. Nihayet bir oğlana rastgeldikleri vakit, tuttu Hızır bunu öldürüverdi. Mûsâ dedi ki: “- Tertemiz (günah işlememiş) bir kimseyi, bir can karşılığı olmaksızın öldürdün ha!... Doğrusu görülmemiş bir şey yaptın.”
(Kehf 74)Ali Rıza Sefa Meali:
Ardından yola koyulduklarında, bir delikanlıyla karşılaştılar; birden onu öldürdü. Dedi ki: "Bir cana karşılık olmaksızın, suçsuz birisini mi öldürdün? Gerçek şu ki, çok kötü bir eylem yaptın!"
(Kehf 74)Ali Ünal Meali:
Tekrar yola koyuldular. Nihayet yeni yetme bir gence rastladılar; (Hızır,) bu defa da onu öldürüverdi. “Ne yaptın?” dedi Musa, “Kimseyi öldürmemiş masum bir cana mı kıydın? Doğrusu, görülmemiş derecede kötü bir iş yaptın!”
(Kehf 74)Bahaeddin Sağlam Meali:
Ve yine ikisi çıktılar. Nihayet bir gence rastladıklarında, abd o genci öldürdü. Musa: “Sapasağlam temiz bir şahsı haksız yere mi öldürdün, ha?! Andolsun, sen çok iğrenç bir iş yaptın” dedi.
(Kehf 74)Bayraktar Bayraklı Meali:
Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğuna rastladılar. O kul, hemen onu öldürdü. Musa, "Bir can karşılığı olmadan temiz bir çocuğa kıydın ha? Doğrusu sen, çirkin bir iş yaptın!" dedi.
(Kehf 74)Bekir Sadak Meali:
Yine gittiler; sonunda bir erkek cocuga rastladilar, o hemen onu oldurdu. Musa: «Bir cana karsilik olmaksizin masum bir cana mi kiydin? Dogrusu pek kotu bir sey yaptin» dedi.
(Kehf 74)Besim Atalay Meali:
Yürüdüler, bir çocuğa kavuştular, hemen onu öldürdü, Musa dedi : «Hiç kimseyi öldürmemiş bulunan, suçsuz olan bir kimseyi, niçin öldürdün? Çok iğrenç bir iş yaptın!»
(Kehf 74)Celal Yıldırım Meali:
Derken yollarına devam ettiler ; sonunda bir oğlan çocuğuna rastladılar. O kul, o oğlanı öldürdü. Musa: «Bir cana karşılık olmaksızın tertemiz masum bir canı mı öldürdün ? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın !» dedi.
(Kehf 74)Cemal Külünkoğlu Meali:
Derken yollarına devam ettiler. Sonunda bir erkek çocuğa rastladılar. O kul (Hızır) o erkek çocuğu öldürdü. Musa: “Bir cana karşılık olmaksızın tertemiz masum bir canı mı öldürdün? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın” dedi.
(Kehf 74)Diyanet İşleri Eski Meali:
Yine gittiler; sonunda bir erkek çocuğa rastladılar, o hemen onu öldürdü. Musa: "Bir cana karşılık olmaksızın masum bir cana mı kıydın? Doğrusu pek kötü bir şey yaptın" dedi.
(Kehf 74)Diyanet İşleri Yeni Meali:
Yine yola koyuldular. Nihayet bir erkek çocukla karşılaştıklarında, adam (hemen) onu öldürdü. Musa, "Bir cana karşılık olmaksızın suçsuz birini mi öldürdün? Andolsun çok kötü bir iş yaptın!" dedi.
(Kehf 74)Diyanet Vakfı Meali:
Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa dedi ki: Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın (kimseyi öldürmediği halde) katlettin ha! Gerçekten sen fena bir şey yaptın!
(Kehf 74)Edip Yüksel Meali:
Böylece yürüdüler. Nihayet bir delikanlıya rastladıklarında onu hemen öldürdü. 'Kimseye kıymamış suçsuz bir kimseyi niçin öldürdün? Sen, çok kötü bir iş yaptın,' dedi
(Kehf 74)Elmalılı Orjinal Meali:
Yine gittiler, nihayet bir oğlana rast geldiler tuttu onu öldürüverdi, a! dedi: tertemiz bir nefsi bir nefis mukabili olmaksızın öldürdün mü? alimallah çok münker bir şey yaptın
(Kehf 74)Elmalılı Yeni Meali:
Yine gittiler nihayet bir oğlana rastgeldiler; tuttu onu öldürüverdi. Musa: "Bir can karşılığı olmaksızın masum bir cana mı kıydın? Doğrusu çok kötü birşey yaptın!" dedi.
(Kehf 74)Erhan Aktaş Meali:
Tekrar yola koyuldular. Nihayet bir delikanlıya[1] rastladılar. Onu öldürdü. "Bir cana karşılık olmaksızın masum bir canı öldürdün mü? Gerçekten dehşet verici bir şey yaptın!"
1)Kimi çevirilerde çocuk diye çevrilen "ğulam" sözcüğü, delikanlı anlamında olup, yaşlı anlamındaki "şeyh" sözcüğünün zıddıdır. Dolayısı ile öldürülen kimse çocuk değil genç yaşta birisidir.
Gültekin Onan Meali:
Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: "Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen benzeri görülmedik (nükra) bir şey yaptın."
(Kehf 74)Hakkı Yılmaz Meali:
Yine gittiler. Sonunda bir delikanlıya rast geldiler; âlim ve rahmete mazhar kul onu öldürüverdi. Mûsâ: “Bir nefis karşılığı olmaksızın tertemiz bir nefsi mi öldürdün? Kesinlikle çok anlaşılmaz bir şey yaptın!” dedi.
(Kehf 74)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Yola koyuldular. Nihayet bir çocukla karşılaştılar. Onu (çocuğu) öldürdü. (Musa:) “Tertemiz bir canı, (kısas gibi) bir can karşılığı olmadan mı öldürdün? Andolsun ki sen, çok çirkin bir hata işledin.” demişti.
(Kehf 74)Harun Yıldırım Meali:
Yine yürüdüler. Nihayet bir erkek çocuğa rastladıklarında hemen onu öldürdü. Musa dedi ki: Tertemiz bir canı, bir can karşılığı olmaksızın katlettin ha! Gerçekten sen fena bir şey yaptın!
(Kehf 74)Hasan Basri Çantay:
Yine gitdiler. Nihayet bir oğlan çocuğuna rast geldikleri zaman o, hemen bunu öldürdü. (Musa) dedi ki: "Tertemiz (ma'sum) bir canı, (diğer) bir can karşılığı olmaksızın, öldürdün ha! Andolsun ki sen kötü bir şey yapdın"!
(Kehf 74)Hayrat Neşriyat Meali:
Yine (berâberce) gittiler; nihâyet bir erkek çocuğa rastladıkları zaman, (Hızır)tuttu onu öldürüverdi. (Mûsâ:) “Bir cana karşılık olmaksızın ma'sum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok çirkin bir şey yaptın!” dedi.
(Kehf 74)Hubeyb Öndeş Meali: /
İkisi hemen [yola] koyuldular. Sonunda bir oğlanla¹ karşılaştıklarında [o kişi] onu [o oğlanı] öldürdü. [Musa] "Herhangi bir cana karşılık olmaksızın temiz bir canı mı öldürdün? Yemin olsun tanınmayan bir şey [meydana] getirmişsin." dedi.
(Kehf 74)Hüseyin Atay Meali:
Yine yola koyuldular. Sonunda bir delikanlıya rastladılar ve onu öldürdü. Dedi: "Bir cana karşılık olmaksızın, suçsuz bir cana mı kıydın? Gerçekten çok kötü bir şey yaptın."
(Kehf 74)İbni Kesir Meali:
Yine gittiler, nihayet bir erkek çocuğa rastladılar. O, hemen bunu öldürdü. Cana karşılık olmaksızın masum bir kimseye mi kıydın? Doğrusu, çok kötü bir şey yaptın, dedi.
(Kehf 74)İlyas Yorulmaz Meali:
Yine bir müddet beraber gittiler ve bir çocukla karşılaştılar. O kul çocuğu öldürdü. Musa “Karşılığı olmadığı halde, tertemiz bir kişiyi öldürdün. Çok çirkin bir iş yaptın” dedi.
(Kehf 74)İskender Ali Mihr Meali:
Böylece bir (erkek) çocuğa rastlayıncaya kadar gittiler. (Hızır A.S), onu (çocuğu) öldürdü. (Musa A.S): “Sen, temiz (masum) bir kişiyi (başka) bir nefse karşılık olmaksızın mı öldürdün? Andolsun ki sen, kötü (şeriate uymayan) bir şey yaptın.” dedi.
(Kehf 74)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Bunun üzerine kalkıp gittiler. Sonunda bir oğlan çocuğuyla karşılaştılar. O kimse o çocuğu hemen öldürdü. Musa dedi: «Sen bir can karşılığı olmaksızın suçsuz bir cana nasıl olur da kıyarsın? Ant olsun ki sen çok ağır bir iş işledin.»
(Kehf 74)Kadri Çelik Meali:
Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar da o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: “Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir cana mı kıydın? Şüphesiz sen kötü bir iş yaptın.”
(Kehf 74)Mahmut Kısa Meali:
Mûsâ’nın özrü kabul edildi ve gemiden inip yollarına devam ettiler; derken yolda bir çocuğa rastladılar; Hızır, ânî bir hareketle onuoracıkta öldürüverdi. Dehşetten donakalan Mûsâ, “Hiç kimseyi öldürmediği hâlde, masum bir cana nasıl kıydın sen?” diye haykırdı, “İşte şimdi, gerçekten korkunç bir iş yaptın!”
(Kehf 74)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Fasılasız yine yola koyuldular. Bir müddet geçince bir çocuğa denk geldiler Karşılaştıkları çocuğu hemen öldürdü. Musa dayanamayıp şöyle der: (Ey dostum) tertemiz bir masumu, herhangi bir can karşılığı olmaksızın Haksız yere öldürdün ha? Muhakkak ki sen çok kötü bir iş yaptın.
(Kehf 74)Mehmet Türk Meali:
Böylece (tekrar) yola koyuldular. (Yolda) bir erkek çocuğuyla karşılaştıklarında o (zat) hemen o (çocuğu) öldürdü. (Bunu gören Mûsa): “(Şimdi de) kimseyi öldürmediği halde masum bir çocuğu mu öldürdün? Gerçekten sen, çok kötü bir iş yaptın.” dedi.
(Kehf 74)Muhammed Celal Şems Meali:
İkisi yola devam ettiler. Bir erkek çocuğa rastladıklarında, (ermiş zat onu) öldürdü. Bunun üzerine (Musa,) “Temiz (ve suçsuz) bir insanı, başka birini öldürmemişken katletmen doğru mu? Şüphesiz sen, çok fena bir şey yaptın,” dedi.
(Kehf 74)Muhammed Esed Meali:
Böylece yeniden yola koyuldular; sonunda genç bir adama rastladılar: (bilge kişi) onu öldürdü, (Musa bunu görünce:) "Bir başka cana karşılık olmaksızın masum bir cana kıydın, öyle mi?" diye çıkıştı, "Gerçekten, çok korkunç bir iş yaptın sen!"
(Kehf 74)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Yine yola koyuldular. Bir erkek çocuğa rast geldiklerinde, o kişi, onu öldürdü. Musa; "Bir cana kıymamış suçsuz bir kimseyi mi öldürdün? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın!" dedi.
(Kehf 74)Mustafa Çavdar Meali:
Tekrar yola koyuldular derken bir oğlan çocuğuna rastladılar ve o kişi tuttu çocuğu oracıkta öldürüverdi. Musa: – Masum bir çocuğu sebepsiz yere niye öldürdün gerçekten yaptığın iş çok kötü, dedi.(Kehf 74)Mustafa Çevik Meali:
74-78 Böylece gemiden inip yollarına devam ettiler, yol üstünde bir gençle karşılaştılar. Âlim zat, karşılarına çıkan bu genci öldürdü. Bunun üzerine Musa öfkeyle, “Bir başka cana karşılık olmaksızın, sebepsiz yere masum birinin canına nasıl kıyarsın? Bu yaptığın çok kötü bir iştir.” dedi. Kendisine ilim verilmiş olan âlim zat tekrar Musa’ya dönüp, “Ben sana benimle olmaya katlanamayacağını söylemiştim.” dedi. Musa hemen kendini toplayıp, “Bundan sonra sana bir şey soracak olursam benimle arkadaşlık, yoldaşlık etme. Zaten senden özür dileyecek yüzüm de kalmadı.” dedi ve yollarına devam ettiler. Yol üzerinde uğradıkları beldenin halkından biraz yiyecek istediler, fakat o beldenin halkı misafirperverlik gösterip de onlara yiyecek vermedi. Bu arada geçmekte oldukları bir sokakta yıkılmak üzere olan bir duvarı görünce de, âlim zat orada durup duvarı onararak yıkılmaktan kurtardı. Musa yine konuşmadan edemedi, “Bu işe karşılık bir ücret isteseydin, fena mı olurdu? Hiç olmazsa onunla karnımızı doyururduk.” deyince de âlim zat Musa’ya, “Artık yollarımızı ayırmanın zamanı geldi.” Fakat ben sana ayrılmadan önce sabır göstermeyip de sorduğun olayların iç yüzünü açıklayacağım.” dedi
(Kehf 74)Mustafa İslamoğlu Meali:
Tekrar yola koyuldular; en sonunda bir delikanlıya rastladılar; derken, o (alim kişi) onu öldürüverdi. (Musa) "Ne, sen bir cana karşılık olmaksızın masum bir cana kıydın, öyle mi?" dedi; "Doğrusu sen çok büyük bir yasağı çiğnedin!"
(Kehf 74)Osman Okur Meali:
Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir delikanlıyla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: "Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen kötü bir iş yaptın."
(Kehf 74)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Yine gittiler, nihâyet bir oğlan çocuğuna rastgeldikleri an hemen onu öldürüverdi. Dedi ki: «Bir tertemiz nefsi, bir nefs mukabilinde olmaksızın öldürdün mü? Muhakkak ki, pek kötü bir şey yapmış oldun.»
(Kehf 74)Ömer Öngüt Meali:
Yine yürüyüp gittiler. Nihayet bir erkek çocuğuna rastladılar. (Hızır) hemen onu öldürdü. Musa: “Mâsum bir canı, bir cana karşılık olmaksızın mı öldürdün? Doğrusu çok kötü bir iş yaptın!” dedi.
(Kehf 74)Ömer Sevinçgül Meali:
Bir süre daha yürüdükten sonra bir oğlana rastladılar. Onu hemen öldürdü. Musa, “Bir cana karşılık olmaksızın tertemiz bir cana niye kıydın! Cidden kötü bir şey yaptın!” dedi.
(Kehf 74)Sadık Türkmen Meali:
YİNE yürüdüler. Nihayet bir gence rastladıklarında, o (kul, yani insan suretindeki melek) hemen onu öldürdü. (Musa): “Temiz bir canı katlettin ha! Bir nefse/cana karşılık olmaksızın. Doğrusu sen çirkin bir iş yaptın” dedi.
(Kehf 74)Seyyid Kutub Meali:
Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir genç ile karşılaştılar. O kulumuz, delikanlıyı öldürdü. Musa; «Bir cana karşılık olmaksızın masum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok kötü bir iş yaptın» dedi.
(Kehf 74)Suat Yıldırım Meali:
Yine yola koyuldular. Nihayet bir oğlan çocuğuna rastladılar ve (Hızır) onu öldürdü. Musa atılıp: "Ne yaptın?" dedi, "masum ve günahsız bir canı, kısas hükmü ile bir can karşılığında olmaksızın mı öldürdün?Doğrusu görülmemiş derecede fena bir iş yaptın!"
(Kehf 74)Süleyman Ateş Meali:
Yine yürüdüler. Nihayet bir oğlana rastladılar. (O kul) hemen onu öldürdü. (Musa): "Bir can karşılığı olmadan temiz bir cana kıydın ha? Doğrusu sen, çirkin bir iş yaptın!" dedi.
(Kehf 74)Süleymaniye Vakfı Meali:
Sonra yola koyuldular. Nihayet bir oğlan çocuğuyla karşılaştılar; o hemen çocuğu öldürdü. Musa dedi ki "Sen cana karşılık olmadan suçsuz birinin canına kıydın ha? Doğrusu, anlaşılmaz bir durum meydana getirdin."
(Kehf 74)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Yine yola koyuldular ve sonunda bir çocukla karşılaştılar. Bilge adam, o çocuğu öldürdü. Musa ona: "Kimseyi öldürmemiş bir çocuğa kıydın. Doğrusu çok korkunç bir şey yaptın" dedi.
(Kehf 74)Şaban Piriş Meali:
Yine yola devam ettiler. Sonunda bir gençle karşılaştılar. O, hemen onu öldürdü: -Bir cana karşılık olmaksızın, masum bir cana mı kıydın? Gerçekten çok kötü bir iş yaptın.
(Kehf 74)Talat Koçyiğit Meali:
Yollarına devam etmişlerdi. Nihayet bir oğlan çocuğuna rastladıkları zaman o kul onu da öldürmüştü. Mûsâ demişti ki: "Bir nefsin karşılığı olmaksızın onu öldürdün mü? Gerçekten çok kötü bir iş yaptın".
(Kehf 74)Tefhimul Kuran Meali:
Böylece ikisi (yine) yola koyuldular. Nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi. (Musa) Dedi ki: «Bir cana karşılık olmaksızın, tertemiz bir canı mı öldürdün? Andolsun, sen kötü bir iş yaptın.»
(Kehf 74)Ümit Şimşek Meali:
Yine yola koyuldular. Bir erkek çocuğa rast geldiklerinde, o zat onu öldürdü. Musa “Bir cana kıymamış mâsum bir kimseyi mi öldürdün?” dedi. “Doğrusu çok kötü bir iş yaptın.”
(Kehf 74)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Yine yola koyuldular. Bir süre sonra bir oğlana rastgeldiler; tuttu onu öldürdü. Musa dedi: "Tertemiz bir insanı, bir cana karşılık olmaksızın öldürdün ha!? Vallahi çok kötü bir iş yaptın!"
(Kehf 74)