18. Kehf Suresi / 98.ayet

Zülkarneyn:
– İşte bu bana Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği zaman onu yerle bir edecektir, Zira Rabbimin vaadi haktır, dedi.

Bknz: (28/61)

Mustafa Çavdar Meali

Kehf 98 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Bu dedi, Rabbimin rahmetinden bir lütuf. Rabbimin vaadettiği zaman gelince bu seti dümdüz yapar, yerle bir eder ve Rabbimin vaadi de gerçektir.

(Kehf 98)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Zu’l-Karneyn) Dedi ki: “Bu (marifet ve teknikler) benim Rabbimden (özel) bir rahmettir. Rabbimin va’adi geldiği zaman (kıyamet öncesi), O bunu (seddi) dümdüz edecektir, (böylece Yü’cüc ve Me’cüc tepelerden (göklerden)hücuma geçeceklerdir). Rabbimin va’adi Hakk’tır (ve gerçekleşecektir) .”

(Kehf 98)

Abdullah Parlıyan Meali:

Zülkarneyn: “Bu Rabbimden bir rahmettir. Bununla birlikte Rabbimin belirlediği zaman gelince, bu seddi yerle bir edecektir. Çünkü Rabbimin verdiği söz, mutlaka gerçekleşir.”

(Kehf 98)

Adem Uğur Meali:

Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vâdi gelince, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi haktır, dedi.

(Kehf 98)

Ahmet Hulusi Meali:

(Zül-Karneyn) dedi: "Bu Rabbimden bir rahmettir... Dolayısıyla Rabbimin vaadi gelince, onu yerle bir eder... Rabbimin vaadi Hak'tır. "

(Kehf 98)

Ahmet Tekin Meali:

Zülkarneyn: “Bu Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin va'di gerçekleşince, Kıyamet kopunca o bu seddi de yerle bir eder. Rabbimin va'di, tehdidi kesinkes gerçekleşecektir.” dedi.

(Kehf 98)

Ahmet Varol Meali

Dedi ki: "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiğinde onu dümdüz eder. Rabbimin vaadi haktır."

(Kehf 98)

Ali Bulaç Meali:

Dedi ki: "Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va'di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va'di haktır."

(Kehf 98)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Zü'l-Karneyn dedi ki: “- Bu sed, Rabbimden (kullarına bir nimet ve) rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği (kıyamet günü yaklaştığı) zaman onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır.”

(Kehf 98)

Ali Rıza Sefa Meali:

"İşte bu, Efendimden rahmettir!" dedi; "Efendimin sözünü verdiği geldiğinde, onu yerle bir edecektir. Çünkü Efendimin sözünü verdiği gerçektir!"

(Kehf 98)

Ali Ünal Meali:

Zülkarneyn, “Bu” dedi, “Rabbimin bir rahmeti, bir lütfudur. Şu kadar ki, Rabbimin tayin buyurduğu vakit gelince onu yerle bir eder. Rabbimin va’di haktır ve mutlaka gerçekleşir.”

(Kehf 98)

Bahaeddin Sağlam Meali:

“Bu, Rabbimin (mazlum milletler için olan) bir rahmetidir. Rabbimin sözü gerçekleştiği (kıyamet koptuğu) zaman, bunu yerle bir eder. Şüphesiz Rabbimin sözü ve vaadi haktır.

(Kehf 98)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Zülkarneyn, "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi bir gerçektir" dedi.

(Kehf 98)

Bekir Sadak Meali:

Zulkarneyn: «Iste bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin tayin ettigi zaman gelince onu yerle bir eder; Rabbimin verdigi soz gercektir» dedi.

(Kehf 98)

Besim Atalay Meali:

«Bu, Tanrımın rahmetidir, Tanrımın va'di geldiği zaman onu dağıtır, Tanrımın va'di haktır» dedi

(Kehf 98)

Celal Yıldırım Meali:

Zülkarneyn: «Bu Rabbimden verilen bir rahmettir. Rabbimin belirlediği vakit gelince bunu yerle bir eder. Rabbimin verdiği söz haktır, (hedefinden, amacından) şaşmaz,» dedi.

(Kehf 98)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Zülkarneyn:) “Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince o (yapılan engel)i yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir” dedi.

(Kehf 98)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Zülkarneyn: "İşte bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin tayin ettiği zaman gelince onu yerle bir eder; Rabbimin verdiği söz gerçektir" dedi.

(Kehf 98)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Zülkarneyn, "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi (kıyametin kopma vakti) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir" dedi.

(Kehf 98)

Diyanet Vakfı Meali:

Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vâdi gelince, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi haktır, dedi.

(Kehf 98)

Edip Yüksel Meali:

'Bu, Rabbimden bir rahmettir,' dedi. 'Rabbimin belirlediği an gelince onu paramparça eder. Rabbimin sözü gerçektir.'

(Kehf 98)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bu, dedi: rabbımdan bir rahmettir, rabbımın va'di vakit de onu düm düz edecektir, rabbımın va'di hakkoldu

(Kehf 98)

Elmalılı Yeni Meali:

Zulkarneyn: "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin va'dettiği an gelince, onu dümdüz edecektir. Rabbimin va'di de haktır."

(Kehf 98)

Erhan Aktaş Meali:

"Bu Rabb'imden bir rahmettir. Ama Rabb'imin uyarısı[1] gerçekleştiği zaman, onu yerle bir eder. Ve Rabb'imin uyarısı gerçektir." dedi.

1)Sözü edilen/karar verilen an.

(Kehf 98)

Gültekin Onan Meali:

Dedi ki: "Bu benim rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; rabbimin vaadi haktır."

(Kehf 98)

Hakkı Yılmaz Meali:

İki çağ sahibi dedi ki: “Sağlamca yapılan bu sözleşme Rabbimden bir rahmettir. Artık Rabbimin vaadi geldiği vakit de onu dümdüz yapacaktır. Rabbimin vaadi de haktır.”

(Kehf 98)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Dedi ki: “Bu, Rabbimin rahmetidir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır.”

(Kehf 98)

Harun Yıldırım Meali:

Zülkarneyn: Bu, Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin vâdi gelince, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi haktır, dedi.

(Kehf 98)

Hasan Basri Çantay:

"Bu, dedi, Rabbimden bir merhametdir. Fakat Rabbimin va'di gelince, O bunu dümdüz yapar. Rabbimin va'di bir hakdır".

(Kehf 98)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Zülkarneyn:) “Bu (sed) Rabbimden bir rahmettir. Fakat Rabbimin ta'yîn ettiği zaman (kıyâmet günü) gelince onu yerle bir eder. Rabbimin va'di ise haktır” dedi.

(Kehf 98)

Hubeyb Öndeş Meali: /

[Zülkarneyn] "Bu, RAB'bimden bir rahmettir. RAB'bimin söz verdiği vakti geldiği zaman onu [kuvvetli engeli] paramparça yapar. RAB'bimin verdiği sözü [en başından beri] gerçekti." dedi

(Kehf 98)

Hüseyin Atay Meali:

Dedi: "İşte bu, Rabbimin bir acımasıdır. Rabbimin tayin ettiği zaman gelince, onu yerle bir eder. Rabbimin verdiği söz gerçektir."

(Kehf 98)

İbni Kesir Meali:

Dedi ki: Bu, Rabbımın bir rahmetidir. Rabbımın vaadi gelince onu yerle bir eder. Rabbımın verdiği söz, gerçektir.

(Kehf 98)

İlyas Yorulmaz Meali:

Zülkarneyn “ Bu Rabbimin (bana öğrettiği) rahmetidir. Rabbimin vaat ettiği gün (kıyamet vakti) gelince, bu setti yerle bir eder. Rabbimin verdiği söz mutlaka yerine gelir.

(Kehf 98)

İskender Ali Mihr Meali:

(Zülkarneyn): “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Ama Rabbimin vaadi geldiği zaman, onu kırıp ufalar (yerle bir eder). Ve Rabbimin vaadi haktır.” dedi.

(Kehf 98)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Zülkarneyn dedi: «Bu benim çalabımın bir esirgemesidir. Ancak, çalabımın verdiği sözün günü gelince O bu seti dümdüz edecektir. Böylece çalabımın verdiği söz yerine gelecektir.»

(Kehf 98)

Kadri Çelik Meali:

(Zülkarneyn ) Dedi ki: “Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi geldiği zaman, O, bunu yerle bir eder. Rabbimin vaadi haktır.”

(Kehf 98)

Mahmut Kısa Meali:

Zülkarneyn, yaptığı bu büyük işten dolayı şımarıp gurura kapılmadı. Aksine, bir mümine yaraşan alçakgönüllülükle, “Bu, Rabb’imin bizlere bir lütfudur. Gerçi ben elimden geldiğince sağlam bir duvar yaptım fakat bu, sonsuza kadar sürecek değildir. Rabb’imin vaadi gelince, bu seti de paramparça edecektir. Rabb’imin verdiği söz, mutlaka gerçekleşir.” Bu, onların bu dünyada çekeceği azap olacak. Kıyâmet Gününe gelince:

(Kehf 98)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Eh bu Rabimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yıkar. Her halukarda Rabbimin vaadi mutlak bir gerçektir" demiştir

(Kehf 98)

Mehmet Türk Meali:

(Zü’l-Karneyn): “Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vadi (olan kıyamet)1 geldiği zaman ancak O, bunu yerle bir eder ve Rabbimin va’di kesinlikle doğrudur.”2 dedi.*

(Kehf 98)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Bunun üzerine Zü’l-Karneyn) dedi ki: “Bu iş ancak Rabbimin lütfuyla oldu. Rabbimin vaadi gelince, bunu paramparça edecektir. (Şüphesiz) Rabbimin vaadi doğrudur.”

(Kehf 98)

Muhammed Esed Meali:

(Zulkarneyn:) "Rabbimden bir rahmettir bu!" dedi, "Bununla birlikte, Rabbimin belirlediği zaman gelince bu (seddi) yerle bir edecektir; çünkü Rabbimin verdiği söz mutlaka gerçekleşir!"

(Kehf 98)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Zülkarneyn; "Bu, rabbimden bir rahmettir. Rabbimin belirlediği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin sözü kesinlikle gerçekleşir," dedi.

(Kehf 98)

Mustafa Çavdar Meali:

Zülkarneyn: – İşte bu bana Rabbimin bir lütfudur. Rabbimin vaadi geldiği zaman onu yerle bir edecektir, Zira Rabbimin vaadi haktır, dedi.

Bknz: (28/61)

(Kehf 98)

Mustafa Çevik Meali:

98-102 Zülkarneyn seddin bitmesinin ardından da halkı toplayıp onlara şöyle seslendi: “Bunun yapılmasının bilgisini ve gücünü lütfeden Rabbime şükürler olsun. Bu set ancak Rabbimin belirlediği zaman geldiğinde yerle bir edilip, yok edilir, Rabbimin vadettiği O Gün mutlaka gelecektir.” Kıyamet Günü geldiğinde insanları dalgalar gibi çalkalanmaya bırakırız, onlar da korku ve dehşet içinde oradan oraya koşuşup dururlar. Nihayet Sûr’a üflenir ve hepsini bir araya toplarız. İşte O Gün müşrik ve kâfirlikte direnerek Allah’ın davetinden yüz çevirenleri cehennemle buluştururuz. Çünkü onlar Allah’ı bırakıp O’nun kullarını veliler edinip onlardan yardım umuyorlardı. Şüphesiz böylelerinin varacakları yer cehennem olacaktır.

(Kehf 98)

Mustafa İslamoğlu Meali:

(Zülkarneyn) dedi ki: "Bu Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaat ettiği zaman geldiğinde, onu yerle bir edecektir: zira Rabbimin vaadi mutlaka gerçekleşir.

(Kehf 98)

Osman Okur Meali:

Zülkarneyn: “Bu, Rabbimden bir rahmettir, bir lütuftur, dedi. Rabbimin tayin ettiği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin vâdi mutlaka gerçekleşir. ”

(Kehf 98)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Dedi ki: «Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin vaadi geldiği vakit ise onu dümdüz etmiş olacaktır. Ve Rabbimin vaadi bir hak olmuştur.»

(Kehf 98)

Ömer Öngüt Meali:

Zülkarneyn: “Bu Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin belirlediği vakit gelince, onu yerle bir eder, Rabbimin verdiği söz şüphesiz ki gerçektir. ” dedi.

(Kehf 98)

Ömer Sevinçgül Meali:

Zülkarneyn, “Rabbimden bir rahmettir bu. Rabbimin sözü yerine gelince ‘kıyamet kopunca’ onu yerle bir eder. Rabbimin sözü gerçektir” dedi.

(Kehf 98)

Sadık Türkmen Meali:

Dedi ki: “Bu Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin sözü/tehdidi geldiği zaman onu yerle bir eder. Rabbimin sözü/tehdidi gerçektir.”

(Kehf 98)

Seyyid Kutub Meali:

Zülkarneyn «Bu set, Rabb'imin rahmetidir. Fakat Rabbimin belirlediği an gelince onu yerle bir eder. Hiç kuşkusuz Rabb'imin sözü gerçektir» dedi.

(Kehf 98)

Suat Yıldırım Meali:

Zülkarneyn: "Bu, Rabbimden bir rahmettir, bir lütuftur, dedi. Rabbimin tayin ettiği vakit gelince, bunu yerle bir eder. Rabbimin vadi mutlaka gerçekleşir."

(Kehf 98)

Süleyman Ateş Meali:

(Zu'l-Karneyn) dedi: "Bu, Rabbimin bir rahmetidir. Rabbimin va'di gel(ip Ye'cuc ve Me'cuc'un çıkması, yahut kıyametin kopması gerek)diği zaman onu yerle bir eder; şüphesiz Rabbimin va'di gerçektir."

(Kehf 98)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Zülkarneyn dedi ki "Bu Rabbimin bir ikramıdır. Rabbimin vaat ettiği gün gelince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi gerçektir.

(Kehf 98)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Zulkarneyn: "İşte bu Rabbimin rahmetidir. Ama Rabbimin belirlediği zaman gelince, onu yerle bir eder. Çünkü Rabbimin verdiği söz mutlaka yerine gelecektir" dedi.

(Kehf 98)

Şaban Piriş Meali:

-Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Bu, Rabbimin gerçek bir vaadidir, dedi.

(Kehf 98)

Talat Koçyiğit Meali:

Zülkarneyn şöyle demişti: Bu, Rabbımdan bir rahmettir. Rabbımın va'di geldiği zaman, onu yerle bir eder. Rabbımın va'di haktır".

(Kehf 98)

Tefhimul Kuran Meali:

Dedi ki: «Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va'di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va'di haktır.»

(Kehf 98)

Ümit Şimşek Meali:

Zülkarneyn, “Bu Rabbimden bir rahmettir,” dedi. “Rabbimin belirlediği vade erişince onu yerle bir eder. Rabbimin vaadi ise gerçektir.”

(Kehf 98)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dedi: "Bu, Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Ve Rabbimin vaadi haktır."

(Kehf 98)