108. Kevser Suresi / 1.ayet

– Biziz sana her türlü hayrı cömertçe bahşeden.

Bknz: (68/1)»(68/6)(93/1)»(93/11)

Mustafa Çavdar Meali

Kevser 1 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Şüphe yok ki biziz sana kevseri veren.*

(Kevser 1)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Nebim) Şüphesiz Biz Sana “Kevser”i (dünyada herkesten fazla fazilet ve izzeti, ahirette ise şefaat yetkisini) verdik (ki şükrünü yapasın.)

(Kevser 1)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey Muhammed! gerçekten biz sana dünyada pek çok hayırlar verdik. Ahirette de cennet ve cennetteki kevser havuzu ve ırmağını vereceğiz.

(Kevser 1)

Adem Uğur Meali:

(Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Ahmet Hulusi Meali:

Muhakkak ki biz verdik sana O Kevser'i!

(Kevser 1)

Ahmet Tekin Meali:

Biz Kevser'i, peygamberliği, Kur'ân'ı, hayrı ilke edinen bir ümmeti, dünya hâkimiyetini, âhiret saadetini, lütfumuz ve ihsanımızla sana verdik.

(Kevser 1)

Ahmet Varol Meali

Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Ali Bulaç Meali:

Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Ali Fikri Yavuz Meali:

(Ey Rasûlüm), gerçekten biz sana (cennetdeki Havz-ı) Kevseri = pek çok hayırları verdik.

(Kevser 1)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kuşkusuz, sana, Sayısız Nimetler verdik.[622]

622)Sureye ismini veren ve "Sayısız nimetler" olarak yazdığımız "Kevser" terimi, Kur'an çevirilerinde, "İyilikler" veya "Bilgi ve onur" veya "Mutluluk ve güzellik" veya "Bolluk ve bereket" biçiminde çevrilmiş; Kur'an çevirilerinin çoğunluğunda ise "Kevser" olarak bırakılmıştır.

(Kevser 1)

Ali Ünal Meali:

Hiç şüphesiz sana bol ve kesilmez hayır verdik.

(Kevser 1)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Biz, gerçekten sana bol bir hayır (sevap, etba, bereketli bir nesil ve Cennet) vermişiz.

(Kevser 1)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz sana çok hayır/Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Bekir Sadak Meali:

Dogrusu sana pek cok nimet vermisizdir.

(Kevser 1)

Besim Atalay Meali:

Kevseri verdik sana

(Kevser 1)

Celal Yıldırım Meali:

ki biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Muhakkak ki biz, sana Kevser'i (iyilik, bereket, mutluluk, güzellik gibi bol nimet) verdik.

(Kevser 1)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Doğrusu sana pek çok nimet vermişizdir.

(Kevser 1)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Diyanet Vakfı Meali:

1, 2, 3. (Resûlüm!) Kuşkusuz biz sana Kevser'i verdik. Şimdi sen Rabbine kulluk et ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, şüphesiz sana hınç besleyendir.*

(Kevser 1)

Edip Yüksel Meali:

Biz sana bolca nimetler verdik.

(Kevser 1)

Elmalılı Orjinal Meali:

Biz verdik sana hakikatte kevser

(Kevser 1)

Elmalılı Yeni Meali:

Muhakkak Biz, sana Kevseri'i verdik.

(Kevser 1)

Erhan Aktaş Meali:

Kuşkusuz Biz[1] sana kevseri[2] verdik.

1)Kur'an'daki "Biz" sözcükleri çokluğu değil, "yüceliği", "gücü", "büyüklüğü" ifade etmektedir. Bütün dillerde gücü elinde bulunduran kimseler, kendi "güç ve üstünlüklerinden" söz ederken, açıklamalarında ve buyruklarında "biz" zamirini kullanmaktadırlar. Allah'ın, kendisini ve ilahlık niteliklerini konu edinen ayetlerin tamamında "ene/ben", "inni/beni, bana" zamirleri gibi tekil şahıs zamirleri kullanılmaktadır.
2)Pek çok hayırlı ve güzel nimetleri, Kur'an'ı. Kevser, sözcük olarak çokluk demektir. Bu çokluk, "sayısal" şeyler için olabileceği gibi; değerli olma, önemli olma gibi şeyler için de olabilir.

(Kevser 1)

Gültekin Onan Meali:

Süphesiz, biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Hakkı Yılmaz Meali:

Şüphesiz Biz sana bol nimet verdik.

(Kevser 1)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şüphe yok ki biz, sana (cennet ırmaklarından) Kevser’i verdik.

(Kevser 1)

Harun Yıldırım Meali:

Şüphesiz, biz sana Kevser’i verdik.

(Kevser 1)

Hasan Basri Çantay:

(Habibim) hakikat, biz sana, Kevseri verdik.

(Kevser 1)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Habîbim, yâ Muhammed!) Şübhesiz ki biz sana Kevser'i(2) verdik.*

(Kevser 1)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Gerçekten biz, sana Kevseri bağışladık.

(Kevser 1)

Hüseyin Atay Meali:

Doğrusu, Biz sana pek çok şey verdik.

(Kevser 1)

İbni Kesir Meali:

Gerçekten Biz; sana, Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz sana bol nimetler verdik.

(Kevser 1)

İskender Ali Mihr Meali:

Muhakkak ki Biz, sana Kevser’i verdik.

(Kevser 1)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

İşte Biz sana kevser, suyunu verdik.

(Kevser 1)

Kadri Çelik Meali:

Şüphesiz biz sana Kevser'i verdik.*

(Kevser 1)

Mahmut Kısa Meali:

Gerçekten Biz sana, dünyada her türlü iyiliğin, güzelliğin ve bereketin; âhirette ise ebedî cennet nimetlerinin kaynağı olan bu Kur’an’ı vahyetmekle, insanoğlunun sahip olabileceği en büyük nîmeti, Kevseri verdik.*

(Kevser 1)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Kesinkes bilesin ki; biz sana içi dolu kevseri verdik.

(Kevser 1)

Mehmet Türk Meali:

(Ey Muhammed!) Şüphesiz Biz sana Kevser’i1 verdik.*

(Kevser 1)

Muhammed Celal Şems Meali:

Şüphesiz Biz, sana Kevser verdik. ( Kevser, her şeyin bolluğu anlamındadır. Aynı şekilde, eli açık olana da Kevser denir.)

(Kevser 1)

Muhammed Esed Meali:

Bak, Biz sana bol nimet verdik:

(Kevser 1)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Mustafa Çavdar Meali:

– Biziz sana her türlü hayrı cömertçe bahşeden.

Bknz: (68/1)»(68/6) - (93/1)»(93/11)

(Kevser 1)

Mustafa Çevik Meali:

Ey Peygamber! Biz sana insanın yaratılış sebebini ve o sebebe uygun yaşanması gereken hayatın bilgisini kapsayan Kevser’i (Kur’an’ı) verdik.

(Kevser 1)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Gerçek şu ki, Biziz sana her hayrı cömertçe bahşeden:

(Kevser 1)

Osman Okur Meali:

Muhakkak ki biz, sana Kevser'i (iyilik, bereket, mutluluk, güzellik gibi bol nimet) verdik.

(Kevser 1)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Şüphe yok ki, Biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Ömer Öngüt Meali:

Resulüm! Gerçekten biz sana tükenmeyen pek çok nimet vermişizdir.

(Kevser 1)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sana büyük nimeti verdik, bir kevser!

(Kevser 1)

Sadık Türkmen Meali:

ŞÜPHESİZ, Biz sana çok şey verdik.

(Kevser 1)

Seyyid Kutub Meali:

Ey muhammed! Doğrusu biz sana pek çok nimet vermişizdir.

(Kevser 1)

Suat Yıldırım Meali:

Biz gerçekten sana verdik kevser.

(Kevser 1)

Süleyman Ateş Meali:

Biz sana Kevser'i (bol ni'met, ilim ve büyük şeref) verdik.

(Kevser 1)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sana çok şey verdik[1].

1) Allah size istediğiniz her şeyden vermiştir. Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız bitiremezsiniz. Ama kimi insanlar yanlışı çok yapar, çok da nankördür. (İbrahim 14/34)

(Kevser 1)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Doğrusu Biz sana bol nimet verdik.

(Kevser 1)

Şaban Piriş Meali:

Biz sana sayısız nimetler verdik.

(Kevser 1)

Talat Koçyiğit Meali:

(Ey Muhammed!) Sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Tefhimul Kuran Meali:

Şüphesiz, biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Ümit Şimşek Meali:

Biz sana Kevser'i verdik.

(Kevser 1)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Hiç kuşkusuz, biz verdik sana Kevser'i/iyilik, bereket, mutluluk, güzellik, soy ve aydınlığın tükenmezini.

(Kevser 1)