Ve misaklarını bozdukları, kalplerini katılaştırdıkları, kelimelerin anlamlarını çarpıttıkları, üstelik kendilerine hatırlatılan gerçeklerden bir kısmını da unutup uygulamadıkları için onları lanetledik. İçlerinden pek azı dışında, onlardan hep hainlik görürsün. Ama sen yine de onları hoş gör ve onlara aldırma. Şüphesiz Allah, hoş görülü olanları sever.
5. Maide Suresi / 13.ayet
Maide 13 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdülbaki Gölpınarlı Meali:
Ahitlerini bozdukları, verdikleri sözden döndükleri için lanet ettik onlara ve kalplerini katılaştırdık. Onlar, sözlerin yerini değiştirirler, kendilerine verilen öğütten bir hisse de almazlar. Pek azı müstesna daima hainliklerini duyarsın, gene de bağışla onları, geç suçlarından. Şüphe yok ki Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Buna rağmen) Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları (İsrailoğullarını) lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık (vicdanlarını kararttık) . Onlar, (Allah'ın kitabındaki ve resmi evraklardaki) kelimeleri konuldukları yerlerden saptırıp çarpıtmaktadırlar. (Dinde tahrifat yapmakta, haksız kazanç peşinde koşmaktadırlar. Maalesef) Kendilerine hatırlatılan şeyden (uyarılardan yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan (Yahudilerin hain takımından) sürekli ihanet görüp durursun. Yine de onları (kazanmak ve daha da azdırmamak için) affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, muhsinleri (iyilik sahiplerini) sevmekte (ve sahip çıkmaktadır).
(Maide 13)Abdullah Parlıyan Meali:
Daha sonra verdikleri sözü bozmaları sebebiyle onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık; öyle ki şimdi onlar vahyedilmiş sözleri, asıl bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar ve onlar akıllarından çıkarmamaları emredilen şeylerin çoğunu unutmuşlardır. İçlerinden pek azı müstesna, onlardan devamlı hainlik görürsün. Ama onları bağışla, yaptıklarını affet ve aldırma şüphe yok ki, Allah iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Adem Uğur Meali:
Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat'ın) önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Ahmet Hulusi Meali:
Ahdlerini bozmaları ile onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık (anlayışlarını kilitledik)! Kelimelerdeki manaları asıl anlamlarından saptırırlar. Uyarıldıkları hakikatlerden haz almayı unuttular... Pek azı hariç, onlardan daima hainlik görürsün... Onları affet, aldırma! Muhakkak ki Allah ihsan sahiplerini sever.
(Maide 13)Ahmet Tekin Meali:
Kesin sözlerini, taahhütlerini bozan bir kısım tutum ve davranışları sebebiyle onları lânetledik, kafalarını kalınlaştırdık ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri, ifadeleri, aslî manalarından uzaklaştırarak tahrif ediyorlar, değiştiriyorlar, maksadının dışında tefsir ediyorlar, gayesine aykırı te'viller yapıyorlar. Kendilerine öğretilen, tebliğ edilen Tevrat'ın hükümlerinin önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onları taahhütlerini bozarak, daima hâinlik ederlerken görürsün. Yine de sen onları sorgusuz sualsiz affet. Azarlamadan, kınamadan hoşgörülü davran. Allah iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman idarecileri, müslümanları sever.*
(Maide 13)Ahmet Varol Meali
Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar sözleri yerlerinden alıp değiştirirler. Kendilerine hatırlatılanların bir kısmını unuttular. Çok azı dışında onlardan sürekli hıyanet görürsün. Sen onları affet ve geç. Allah iyilik sahiplerini sever.
(Maide 13)Ali Bulaç Meali:
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Ali Fikri Yavuz Meali:
Sonra bu misâklarını (ahd ve sözlerini) bozdukları içindir ki, biz, onları lânetledik (rahmetimizden kovduk) ve kalblerini kaskatı ettik. Onlar, kelimeleri (Tevrat'taki Peygambere ait vasıfları ve bazı âyetleri) yerlerinden oynatarak değiştirir tahrif ederler; ve onlar, emredildikleri hakikatlerden nasîp almayı da (Peygambere iman etmeyi) terk ettiler. İçlerinden pek azı müstesna, sen, onlardan daima bir hâinliğin farkına varıp duracaksın. Böyleyken yine onlardan suçları bağışla ve aldırma; çünkü Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Ali Rıza Sefa Meali:
Verdikleri sözü bozdukları için onları lanetledik ve yüreklerini katılaştırdık. Sözlerin anlamlarını saptırdılar ve kendilerine verilen öğretiden pay almayı unuttular. Çok azı dışında, onlardan sürekli alçaklık göreceksin. Yine de onları bağışla ve aldırış etme. Kuşkusuz, Allah, güzel davrananları sever.
(Maide 13)Ali Ünal Meali:
Buna rağmen, verdikleri o sağlam sözden döndükleri içindir ki, onları lânetledik (rahmetimizden uzaklaştırdık, pek çok felâketlere maruz bıraktık) ve kalblerini katılaştırdık. Kelimeleri, kendileriyle kastedilen manâ ve muhtevayı değiştirecek biçimde ele alıp maksatlarından saptırmak ve böylece Allah’ın Kelâmı’nı tahrif etmekle meşguller; kendilerine tebliğ edilip özellikle hatırlatılan hususların en mühim bir kısmını ve onlardan faydalanmayı da unuttular. İçlerinde pek azı müstesna olmak üzere onlardan hep bir ihanetle karşılaşırsın. Yine de sen, onların yaptıklarından geçiver ve müsamaha yolunu seç. Hiç şüphesiz Allah, O’nu görürcesine, hiç olmazsa O’nun kendilerini gördüğünün şuuru içinde daima iyilik düşünüp iyilikte bulunanları sever.
(Maide 13)Bahaeddin Sağlam Meali:
Andlaşmalarını bozduklarından dolayı, onları rahmetimizden mahrum bıraktık, kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri yersiz bir şekilde yorumluyorlar. Kendilerine öğüt olarak verilenden nasiplenmeyi unuttular. Çok azı hariç, çoğunu çoğu zaman hain olarak bulursun. Artık vazgeç, aldırma. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Bayraktar Bayraklı Meali:
Antlaşmalarını bozduklarından dolayı onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin yerlerini değiştiriyorlar. Kendilerine öğretilen hükümlerin önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. O haldesıkı dur, iyi düşünüp, reddet! Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Bekir Sadak Meali:
Sozlerini bozduklari icin onlara lanet ettik, kalblerini katilastirdik. Onlar sozleri yerlerinden degistirirler. Kendilerine belletilenin bir kismini unuttular. Iclerinden pek azindan baskasinin daima hainliklerini gorursun, onlari affet ve gec. Allah iyilik yapanlari suphesiz sever.
(Maide 13)Besim Atalay Meali:
Ahitlerin bozmaları yüzünden, lanet ettik onlara, onların yüreklerin katılaştırdık, sözleri yerinden değiştirdiler, öğütlenen şeyden paylarını unuttular, birçoğunun yaptıkları hainliği bilirsin, bağışla sen onları, vazgeç, Allah sever iyilik eyliyenleri
(Maide 13)Celal Yıldırım Meali:
Verdikleri kesin sözü bozmaları sebebiyle onları lanetledik, kalblerini de kaskatı yaptık. Kelimeleri (asıl konuldukları) yerlerinden oynatıp değiştirirler. Uyarıldıkları hususlardan nasiplerini unuttular. İçlerinden pek azı müstesna, onlardan sürekli olarak hainlik görürsün. (Bununla beraber) sen onları affet ve (geçmiş kusurlarından) geç.. Şüphesiz ki Allah iyilikte bulunan yararlı kişileri sever.
(Maide 13)Cemal Külünkoğlu Meali:
Verdikleri sözlerden caydıkları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar (Tevrat'taki) kelimelerin anlamlarını değiştirirler, kendilerine verilen öğütleri tahrif ederler. Pek azı dışında, onlardan sürekli ihanet görürsün. Yine de onları bağışla, yaptıklarına aldırış etme! Hiç şüphesiz Allah iyi davrananları sever. *
(Maide 13)Diyanet İşleri Eski Meali:
Sözlerini bozdukları için onlara lanet ettik, kalblerini katılaştırdık. Onlar sözleri yerlerinden değiştirirler. Kendilerine belletilenin bir kısmını unuttular. İçlerinden pek azından başkasının daima hainliklerini görürsün, onları affet ve geç. Allah iyilik yapanları şüphesiz sever.
(Maide 13)Diyanet İşleri Yeni Meali:
İşte, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki onları lanetledik, kalplerini de kaskatı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlar. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onların daima bir hainliğini görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Diyanet Vakfı Meali:
Sözlerini bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler (kitaplarını tahrif ederler). Kendilerine öğretilen ahkâmın (Tevrat'ın) önemli bir bölümünü de unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah iyilik edenleri sever. *
(Maide 13)Edip Yüksel Meali:
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Sözlerin anlamını bağlamından kaydırırlar. Uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Onların çoğundan sürekli ihanet göreceksin. Onları affet ve aldırma. ALLAH güzel davrananları sever.
(Maide 13)Elmalılı Orjinal Meali:
Sonra bu misaklarını nakzettikleri içindir ki biz onları la'netledik ve kalblerini kas katı ettik, kelimeleri yerlerinden oynatarak tahrif ederler, ıhtar edildikleri hakikatlerden hazz almayı unuttular, içlerinden pek azı müstesna olmak üzere onlardan daima bir hainliğe muttali' olur durursun, yine sen onlardan afvet ve aldırma, çünkü Allah ihsan edenleri sever
(Maide 13)Elmalılı Yeni Meali:
Sonra bu sözleşmelerini bozmaları yüzünden, Biz onları lanetledik ve kalplerini kaskatı ettik. Onlar, kelimeleri yerlerinden oynatarak değiştirirler, uyarıldıkları gerçeklerden paylarını almayı unuttular. İçlerinden pek azı dışında, onlardan sürekli bir hainlik görürsün, yine de sen, onları affet ve aldırma! Çünkü Allah, iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Erhan Aktaş Meali:
Anlaşmalarını bozmalarından dolayı onlara lanet ettik ve kalplerini katılaştırdık. Kelimeleri bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar, öğütlendikleri şeyden nasiplenmeyi unuturlar, içlerinden çok azı hariç, daima onların hainlik ettiklerini görürsün. Yine de vazgeç ve yaptıklarına aldırma. Kuşkusuz Allah, iyi davrananları sever.
(Maide 13)Gültekin Onan Meali:
Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görürsün. Yine de onları affet, aldırış etme. Kuşkusuz Tanrı iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Hakkı Yılmaz Meali:
Sonra da sözlerini bozmaları sebebiyle onları dışladık ve kalplerine katılık koyduk. Onlar kelimeyi/ sözcüğü yerlerinden/ öz anlamlarından değiştirirler. Öğütlendiklerinin önemli bir bölümünü de terk ettiler. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima bir hainlik görürsün. Yine de sen, onları affet ve aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik-güzellik üretenleri sever.
(Maide 13)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Sözlerini bozmaları sebebiyle onlara lanet ettik ve kalplerini katı kıldık. Kelimeleri yerinden oynatarak tahrif ediyorlar. (Ayrıca) emrolundukları şeyden paylarına düşen (ameli) terk ettiler. Onların azı hariç sürekli olarak onlardan ihanet görürsün. (Buna rağmen) affet ve hoş gör. (Çünkü) Allah, muhsinleri/kulluğunu en güzel şekilde yapmaya çalışanları sever.
(Maide 13)Harun Yıldırım Meali:
Ardından kesin sözlerini bozmaları sebebiyle onları lanetledik ve kalplerini kaskatı yaptık. Onlar kelimeleri yerlerinden değiştirirler. Kendisiyle hatırlatılanların büyük bir kısmını unuttular. İçlerinden pek azı müstesna onlardan hainlik görmekten uzak olmazsın. O halde onlardan affet ve aldırma. Muhakkak ki Allah iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Hasan Basri Çantay:
(Buna rağmen) onlar (verdikleri) o kat'i te'minatı çözüb bozmuş oldukları içindir ki biz kendilerini rahmetimizden koğduk, kalblerini kaskatı yapdık. Onlar kelimeleri (Allah tarafından) konulan yerlerinden (kaldırıb) değişdirirler. Onlar nasıyhat ve ihtaar edildikleri şeylerden (hakıykatlerden) bir nasıyb almayı da unutdular. İçlerinden birazı müstesna olmak üzere sen, onlardan daima bir haainliğe muttali olub duracaksın. Sen yine onların suçundan geç, aldırış etme. Şübhe yok ki Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Hayrat Neşriyat Meali:
Sonra o sağlam sözlerini bozmaları sebebiyle onlara lâ'net ettik ve kalblerini kaskatı yaptık. (Onlar Tevrât'taki) kelimeleri yerlerinden değiştirirler,(2) kendisiyle nasîhat edildikleri (o kitapları)ndan bir nasîb (almay)ı da unuttular. İçlerinden pek azı müstesnâ, onlardan dâimâ bir hâinliğe muttali' olursun; yine de (sen) onları affet ve aldırma! Muhakkak ki Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Hubeyb Öndeş Meali: /
Ardından, sağlam sözlerini bozmuş olmaları nedeniyle, onları lanetledik [rahmetimizden engelledik] ve kalplerini kaskatı yaptık. Onlar, 'kelimeyi' yerinden oynatıyor [tahrif ediyor]. Kendisiyle hatırlatıldıkları (vahiy)'den bir payı unuttular. Kendilerinden pek azı hariç, onlardan bir ihanete muttali olmaya [görmeye] ara vermezsin (sürekli ihanet görürsün). Artık, onları affet ve hoşgörülü ol.¹ Kesinlikle Allah, güzellik edenleri seviyor.
(Maide 13)Hüseyin Atay Meali:
Verdikleri sözde durmamalarından dolayı onları lanetledik ve gönüllerini katılaştırdık. Onlar sözcükleri yerlerinden kaydırırlar ve kendilerine hatırlatılandan bir bölümünü unuttular. İçlerinden pek azı dışındakilerin hainliklerini görüp durursun. Onları bağışla ve aldırma. Doğrusu, Allah iyi davrananları sever.
(Maide 13)İbni Kesir Meali:
Ahidlerini bozmalarından ötürü onlara la'net ettik, kalblerini de katılaştırdık. Onlar, kelimeleri yerlerinden değiştiriyorlar. Kendilerine öğretilenlerin bir kısmını unuttular. İçlerinden pek azı müstesna daima hainliklerini görürsün. Sen; onları affet ve geç. Muhakkak Allah; ihsan edenleri sever.
(Maide 13)İlyas Yorulmaz Meali:
Allah ile olan sözleşmelerini bozmalarından dolayı, Allah onlara lanet etmiş ve kalplerini taşlaştırmıştır. Allah'ın sözlerinin yerlerini değiştirmişler ve kendilerine hatırlatılan sözleşmelerini unutmuşlardır. Sen onlardan pek azı hariç, hep hainlik göreceksin. Onları affet ve yüz çevir. Allah iyilik yapanları sever.
(Maide 13)İskender Ali Mihr Meali:
Misaklarını bozmaları sebebiyle biz de onları lânetledik, kalplerini de (kapkaranlık) yaptık. Onlar, kelimeleri yerlerinden tahrif ederler (değiştirirler). Nasihat olundukları şeylerden nasiplerini almayı unuttular. Onlardan pek azı hariç, devamlı onların hainliklerine maruz kalırsın. Yine de onları affet ve hoşgör. Muhakkak ki Allah muhsinleri sever.
(Maide 13)İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:
Onlar antlaşmalarını bozdukları için Biz de onlara lânet ettik. Onların yüreklerini katılaştırdık. Onlar Kitap'taki sözleri yerlerinden oynattılar. O sözlerle verilen öğütlerden pay almayı unuttular, içlerinden pek azı bir yana, senin onlardan göreceğin hep aldatıcılık olacaktır. Yine de sen onları bağışla. Onların suçlarından vazgeç. Çünkü Allah iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Kadri Çelik Meali:
Sonra da sürekli sözlerini bozdukları için onlara lânet ettik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar sözleri yerlerinden değiştirirler. Kendilerine belletilenin bir kısmını da unuttular. İçlerinden pek azından başkasının daima hainliklerini görürsün, onları affet ve geç. Şüphesiz Allah ihsan sahiplerini sever.
(Maide 13)Mahmut Kısa Meali:
Fakat İsrail Oğulları, ilâhî nîmeti ellerinin tersiyle iterek dâvâyı terk ettiler! Biz de, sözlerinden döndükleri için onları rahmetimizden uzaklaştırarak lânetledik ve ilâhî yasalar gereğince, hakîkati idrâk etme yeteneklerini körelterek kalplerini katılaştırdık. O kadar ki, onlar kelimeleri yerinden oynatıp anlamlarını değiştirirler. Yani Yahudi din adamları, Tevrat ayetlerini yorumlarken, sözleri asıl bağlamından kopararak kasten çarpıtırlar. Bu yüzdendir ki, Peygamberler tarafından kendilerine sıkı sıkıya tembih edilen öğütlerden bir çoğunu unutmuşlardır! İçlerinden pek azı hariç, onların sürekli ihânet içerisinde olduklarını göreceksin. Ey şanlı Elçi! Bu gibi durumlarda onlarla en etkili ilişki yolu nedir, bilir misin: Her şeye rağmen onları bağışla, kaba ve kırıcı olma. Onları rencide etmeden, tatlı dille, hikmetli sözlerle Rabb’inin yoluna çağırmaya devam et ve densizliklerine şimdilik sabret. Sen dâimâ iyilikten, güzellikten yana ol. Hiç kuşkusuz Allah, iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Mukavelelerini bozmaları sebebiyle, onlara lanet ettik, kalplerini katılaştırdık Anlamlarını başkalaşacak şekilde kelimeleri değiştirir, sözleri saptırırlar. İşte böylece kendilerine verilen öğütten hiç bir hisse sahibi olmazlar. Doğrusu onlardan pek azı müstesna sen onlardan duyarsın hep ihanetler. Elbet yine de sen onları affet, aldırma, Allah iyilikle davrananları sever.
(Maide 13)Mehmet Türk Meali:
Verdikleri sözlerden caydıkları için onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Çünkü onlar kelimelerin anlamlarını değiştirerek, kendilerine öğretilen kitabın önemli bir bölümünü de unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima hainlik göreceksin. Yine de sen onları affet ve onlara aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Muhammed Celal Şems Meali:
Verdikleri sözü bozmalarından dolayı, onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. (Kitab’ın) kelimelerinin yerlerini değiştirirler. Kendilerine öğütlenenin (de) bir kısmını unuttular. Aralarından pek azı dışındakilerin, daima bir hainliğini göreceksin. Onları affet ve müsamahalı davran. Şüphesiz Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Muhammed Esed Meali:
Daha sonra, kesin taahhütlerinden caydıkları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık; (öyle ki, şimdi) onlar, (vahyedilmiş) sözleri, asıl bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar; ve onlar, akıllarından çıkarmamaları emredilen şeylerin çoğunu unutmuşlar; birkaçı dışında onların hepsinden daima ihanet göreceksin. Ama onları bağışla ve (yaptıklarına) katlan: şüphe yok ki Allah iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Sonra bu sözleşmelerini çiğnemeleri yüzünden, biz onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar, sözcükleri yerlerinden oynatarak değiştirirler, uyarıldıkları gerçeklerden paylarını almayı unuturlar. İçlerinden pek azı dışında, onlardan sürekli bir çıyanlık görürsün. Yine de sen, onları bağışla ve aldırma. Kuşkusuz ki, Allah, iyilik yapanları sevmektedir.
(Maide 13)Mustafa Çavdar Meali:
Ve misaklarını bozdukları, kalplerini katılaştırdıkları, kelimelerin anlamlarını çarpıttıkları, üstelik kendilerine hatırlatılan gerçeklerden bir kısmını da unutup uygulamadıkları için onları lanetledik. İçlerinden pek azı dışında, onlardan hep hainlik görürsün. Ama sen yine de onları hoş gör ve onlara aldırma. Şüphesiz Allah, hoş görülü olanları sever.Bknz: (5/41) - (57/16) - (59/19)
(Maide 13)Mustafa Çevik Meali:
12-13 Allah, İsrailoğullarından vaktiyle yalnız kendisini Rab ve ilah edineceklerine dair söz almıştı. Onlar da, sözlerinde durmalarını sağlayacak, on iki kabilenin başında bulunan on iki kişi seçmişlerdi. Ardından da Allah, İsrailoğullarına şöyle buyurmuştu: “Şayet Peygamber’e uyar ve ona yardım eder, destek olur, namazı titizlikle kılar, zekâtı severek verir, mallarınızdan Allah’ın daveti yaratılış sebebiniz olan hayat nizamını yaşamak uğrunda harcarsanız, Ben de sizin günahlarınızı bağışlar, içlerinden ırmaklar akan cennetlere yerleştiririm.” O İsrailoğulları buna uyacaklarına dair Allah’a söz vermelerine rağmen, sözlerinden caydılar, bunun üzerine Allah da onları lanetleyip, kalplerini katılaştırdı. Onlar kelimelerin anlamlarını da bozup, gerçek manalarından koparıp çarpıtıyor, kendilerine gönderilen kitabın içindeki âyetlerin çoğunu çıkarıp, kendi uydurduklarını kitabın içine katıyorlardı. Kitabın içinde kalan çok az da olsa gerçekleri umursamıyor, gereklerini yerine getirmiyorlardı. İşte bu yüzden onların çoğu nankör, hain ve zalimdiler. Onlardan her zaman ihanet görürsün fakat sen onlara aldırış etme, davetine devam et, Allah doğru yolda sebat edenleri sever.
(Maide 13)Mustafa İslamoğlu Meali:
Daha sonra, bu kesin taahhütlerimi bozdukları için onları rahmetimizden dışladık ve kalplerini katılaştırdık; (şimdi onlar) kelimeleri bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar; üstelik kendilerine hatırlatılan hakikatlerden bir kısmını da unutmuş durumdalar. Çok azı dışında hep onların ihanetine uğrayacaksın. Onları bağışla ve hoş gör! İyi bil ki Allah güzel davrananları sever.
(Maide 13)Osman Okur Meali:
Sözlerini bozdukları için, Bizim rahmetimizden uzak kaldılar. Biz, öyle kalplerin kaskatı olduğunu haber veriyoruz. Kelimeleri bağlamlarından kopararak çarpıtıyorlar, öğütlendikleri şeyden nasiplenmeyi unuturlar, içlerin den çok azı hariç, daima onların hainlik ettiklerini görürsün. Yine de vazgeç ve yaptıklarına aldırma. Kuşkusuz Allah, iyi davrananları sever.
(Maide 13)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Sonra ahdlerini bozmaları sebebiyle onlara lânet ettik, ve kalblerini kaskatı yaptık, onlar kelimeleri mevzilerinden tağyir ederler. Ve tezkir olundukları şeylerden bir nâsib almayı da unutmuş bulunurlar. Ve onlardan birazı müstesna olmak üzere daima bir hainliğe muttali olursun. Maahaza onlardan affet, iğrazda bulun, şüphe yok ki, Allah Teâlâ muhsin olanları sever.
(Maide 13)Ömer Öngüt Meali:
Verdikleri kesin sözü bozmaları sebebiyle onları lânetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin yerlerini değiştirirler ve kendilerine belletilenlerin bir kısmını unuttular. İçlerinden pek azı hariç, onlardan daima hâinlik görürsün. Onları affet ve aldırma. Şüphesiz ki Allah iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Ömer Sevinçgül Meali:
Verdikleri kesin sözlerinden dönmeleri sebebiyle onları lânetledik. Kalplerini kaskatı yaptık. Onlar, kendilerine gönderilen belgelerin kelimelerini yerlerinden oynatarak anlamlarını çarpıtırlar. Kendilerine bildirilen şeyden nasiplerini unuttular. Pek azı dışında, onların sürekli ihanetini görürsün. Ama sen onları yine de affet, yaptıklarına aldırma. Allah güzel davrananları sever.
(Maide 13)Sadık Türkmen Meali:
İŞTE, verdikleri sözlerini bozmaları sebebiyledir ki, onları lânetledik (azarladık, rahmetin dışına çıkardık), kalplerini de huzursuz/stresli/bunalımlı kıldık. Kelimeleri yerlerinden kaydırarak (tahrif edip) değiştiriyorlardı. Akıllarından çıkarmamaları istenen şeylerden önemli bir kısmını da unuttular. (Ey Muhammed!) İçlerinden pek azı hariç onların, birçoğunun hainliğini (sözleşmelere uymadığını) görüyorsun. Yine de sen onları affet ve aldırış etme! Çünkü Allah iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Seyyid Kutub Meali:
Verdikleri sözlerden caydıkları için onları lanetledik ve kalplerini katılaştırdık. Onlar kelimelerin anlamlarını değiştirirler, kendilerine verilen öğütlerin başlıcalarını unuturlar. Pek azı dışında, onlardan sürekli ihanet görürsün. Yine de onları bağışla, yaptıklarına aldırış etme. Hiç şüphesiz Allah iyi davrananları sever.
(Maide 13)Suat Yıldırım Meali:
İşte o Yahudileri, verdikleri kesin sözü bozduklarındandır ki lanetledik, onların kalplerini katılaştırdık. Böylece onlar kelimeleri yerlerinden oynatarak tahrif ederler. Kendilerine tebliğ edilen hususlardan pek çoğunu unuttular. Onların pek azı hariç olmak üzere, onlar tarafından devamlı olarak hainlik görürsün. Yine de sen onları affet, aldırma. Çünkü Allah iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Süleyman Ateş Meali:
Sözlerini bozdukları için onları la'netledik ve kalblerini katılaştırdık. Kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Kendilerine öğütlenen şeyden pay almayı unuttular. İçlerinden pek azı hariç, daima onlardan hainlik görürsün. Yine de onları affet, aldırma, çünkü Allah güzel davrananları sever.
(Maide 13)Süleymaniye Vakfı Meali:
Sözlerinden caydıkları için onları dışladık (lanetledik), kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin anlamlarını yerlerinden kaydırarak tahrif[1] ederler. Kendilerine hatırlatılan gerçeklerden nasip almayı unuttular. Pek azı müstesna onların yaptıkları bir hainliği haber alırsın. Yine de onları bağışla ve aldırma çünkü Allah, güzel davrananları sever.
1)Eski Ahid, Yeremya 7/22-24; 8/8.
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Sözlerinden caydıkları için onları rahmetimizden uzaklaştırdık ve kalplerini katılaştırdık. Kendilerine vahyedilen sözleri çarpıttılar, verilen öğüdü dinlemediler. Pek azı dışında onlardan hep ihanet göreceksin. Onları bağışla ve yaptıklarına katlan. Çünkü Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Şaban Piriş Meali:
Sözlerini bozdukları için onları lanetledik, kalplerini katılaştırdık. Kelimelerin anlamlarını kaydırıyorlar, kendilerine hatırlatılandan ders almayı unuttular. İçlerinden çok azı dışında onların daima hainliklerini görürsün. Yine de onları bırak ve önemseme, Allah, iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Talat Koçyiğit Meali:
Ne var ki, onların, verdikleri sözü bozmuş olmaları dolayısıyla. onları lanetledik ve kalblerini kaskatı yaptık. (Ellerindeki Tevrat'ta) kelimeleri yerlerinden değiştirip tahrifat yapmışlar ve (kitaptan) kendilerine hatırlatılan şeylerin çoğunu unutmuşlardı. Nitekim içlerinden çok azı dışında, onların hainliklerine halâ muttali olabilirsin. Maamafih yine de sen onları bağışla ve üzerinde durma. Şüphe yoktur ki Allah, iyilik edenleri sever.
(Maide 13)Tefhimul Kuran Meali:
Sözlerini bozmaları nedeniyle, onları lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık. Onlar, kelimeleri konuldukları yerlerden saptırırlar. (Sık sık) Kendilerine hatırlatılan şeyden (yararlanıp) pay almayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan sürekli ihanet görür durursun. Yine de onları affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, iyilik yapanları sever.
(Maide 13)Ümit Şimşek Meali:
Onları, sözlerinden dönmeleri yüzünden lânetledik ve kalplerini de katılaştırdık. Onlar, kelimeleri yerlerinden saptırırlar;(7) kendilerine verilen öğütten paylarını da unutmuşlardır. Pek azı müstesna, onlardan hep hainlik görürsün. Yine de sen onları bağışla ve aldırış etme. Muhakkak ki Allah iyilik yapanları sever.*
(Maide 13)Yaşar Nuri Öztürk Meali
Sonunda, verdikleri misakı bozdukları için onları lanetledik de kalplerini kaskatı yaptık. Kelimeleri yerlerinden kaydırıyorlar. Öğütlenmek üzere çağırıldıkları şeyden nasiplenmeyi unuttular. İçlerinden çok azı hariç, sen onlardan hep hainlik görürsün. Bununla birlikte onları affet, ellerini tut. Çünkü Allah güzellik sergileyenleri sever.
(Maide 13)