5. Maide Suresi / 30.ayet

Nihayet, kıskançlık duygusuna yenik düşüp onu öldürdü ve böylece kaybedenlerden oldu.

Bknz: (25/68)»(25/70)

Mustafa Çavdar Meali

Maide 30 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Nihayet kardeşini öldürme hususunda nefsine uydu da öldürdü onu ve ziyankarlardan oluverdi.

(Maide 30)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonunda (Kabil’in) nefsi ona kardeşini (Habil’i) öldürmeye (tahrik ve teşvik edip) kasten (günaha) itti; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan olup gitti.

(Maide 30)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonunda benliği o'nu, kardeşini öldürmeye itti de, O'nu öldürdü, Bu yüzden de kaybedenlerden oldu.

(Maide 30)

Adem Uğur Meali:

Nihayet nefsi onu, kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu.

(Maide 30)

Ahmet Hulusi Meali:

Nihayet benliğindeki hırs ve haset ona kardeşini öldürmeyi kolaylaştırdı, böylece onu öldürdü... Bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Ahmet Tekin Meali:

Bu öğütlere, uyarılara rağmen, nefsi onu, kardeşini öldürmeye teşvik ederek, ikna etti ve onu öldürdü. Bu yüzden de, hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Ahmet Varol Meali

Nefsi ona kardeşini öldürmeyi hoş gösterdi, böylece onu öldürdü ve zarara uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Ali Bulaç Meali:

Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi (tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Nihayet Kâbil nefsine uyarak kardeşini (Hâbil'i) öldürmeğe kalkışmış ve sonra onu öldürmüştü. Böylece ziyana uğrayanlardan olmuştu.

(Maide 30)

Ali Rıza Sefa Meali:

Kardeşini öldürmek için, benliği onu sürükledi. Sonunda onu öldürdü; böylece yitime uğradı.

(Maide 30)

Ali Ünal Meali:

(Bu sözler, berikinin ders almak yerine hırsını kamçıladı da,) nefsi onu kardeşini öldürmeye sevketti ve nihayet o da kalktı kardeşini öldürdü; böyle yapmakla kaybedip gidenlerden oldu.

(Maide 30)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Bu konuşmanın akabinde, onun nefsi, kardeşini öldürmeyi ona hoş gösterdi. O da kardeşini öldürüp zararlı çıkanlardan oldu.

(Maide 30)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Nefsi onu, kardeşini öldürmeye itti; o da nefsine uyarak onu öldürdü, ziyana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Bekir Sadak Meali:

Bunun uzerine, kardesini oldurmekte nefsine uydu ve onu oldurerek, zarara ugrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Besim Atalay Meali:

Hemen nefsine uyup, öldürdü kardeşini, imdi ziyan işliyenlerden oldu

(Maide 30)

Celal Yıldırım Meali:

Kardeşini öldürmek için nefsi ona baş eğdirdi, o da tutup öldürdü ve zarara uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonunda (Kabil) nefsine uyarak kardeşini (Habil'i) öldürmeğe kalktı ve onu öldürdü. Böylece ziyana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Bunun üzerine, kardeşini öldürmekte nefsine uydu ve onu öldürerek, zarara uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Derken nefsi onu kardeşini öldürmeye itti de (nefsine uyarak) onu öldürdü ve böylece ziyan edenlerden oldu.

(Maide 30)

Diyanet Vakfı Meali:

Nihayet nefsi onu, kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü: bu yüzden de kaybedenlerden oldu.

(Maide 30)

Edip Yüksel Meali:

Egosu onu, kardeşini öldürmeye kışkırttı. Onu öldürdü ve böylece kaybetti.

(Maide 30)

Elmalılı Orjinal Meali:

Bunun üzerine nefsi kendine kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi, tuttu onu öldürdü, artık husrana düşenlerden olmuştu

(Maide 30)

Elmalılı Yeni Meali:

Bunun üzerine nefsi ona kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi de tutup onu öldürdü ve artık hüsrana uğrayanlardan olmuştu.

(Maide 30)

Erhan Aktaş Meali:

Nefsi[1] kardeşini isteyerek öldürmesini kolaylaştırdı. O da onu öldürdü. Böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.

1)Haset duygusu.

(Maide 30)

Gültekin Onan Meali:

Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Hakkı Yılmaz Meali:

Bunun üzerine kurbanı kabul edilmeyenin egosu kendisine, kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi, sonra da onu öldürdü. Kendisi de zarara uğrayanlardan oluverdi.

(Maide 30)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Nefsi, kardeşini öldürmeyi ona (süslü göstererek) kolaylaştırdı. O da (kardeşini) öldürdü ve hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Harun Yıldırım Meali:

Nihayet nefsi ona kardeşini öldürmeyi kolaylaştırdı da onu öldürdü. Böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Hasan Basri Çantay:

Nihayet nefsi, kardeşini öldürmiye (isteyerek) uymuş da onu öldürmüşdü, bu yüzden (maddi, manevi) ziyana uğrayanlardan olmuşdu.

(Maide 30)

Hayrat Neşriyat Meali:

Nihâyet nefsi ona kardeşini öldürmeyi hoş (ve kolay) gösterdi de onu öldürdü; bu yüzden hüsrâna uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Ardından, kendi benliği (nefsi) kendisine [kurbanı kabul olmayana] kardeşini öldürmeyi isteterek itaat ettirdi de onu öldürdü. Ardından, kaybedenlerden olarak sabahladı.

(Maide 30)

Hüseyin Atay Meali:

Bunun üzerine bencilliği kendisine kardeşini öldürmeye boyun eğdirdi de, onu öldürdü. Böylece kaybedenlerden oldu.

(Maide 30)

İbni Kesir Meali:

Bunun üzerine kardeşini öldürmekte nefsine uydu ve onu öldürdü de hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra diğeri, nefsinin kardeşini öldürme arzusuna uydu ve onu öldürdü. Sonra kendisine yazık edenlerden oldu.

(Maide 30)

İskender Ali Mihr Meali:

Bunun üzerine nefsi, onu, kardeşini öldürmeye kandırdı (kolay ve zevkli gösterdi). Böylece onu öldürdü, sonra hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Bunun üzerine o, benliğine uyarak kardeşini öldürdü. Böylece kendine yazık etti.

(Maide 30)

Kadri Çelik Meali:

Bunun üzerine nefsi kendine kardeşini öldürmeyi kolay gösterdi ve onu öldürerek, hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Mahmut Kısa Meali:

Ama bütün bu uyarılara rağmen, Kâbil’in gözünü kör eden kıskançlık, ihtirâs ve bencillik duyguları, onu tahrik ederek kardeşini öldürmeye sevk etti ve sonunda onu öldürdü. Böylece, dünya ve âhirette en büyük zarar ve hüsrana uğrayanlardan oldu!

(Maide 30)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Ancak sonunda kardeşini öldürme hususunda nefsi ona galip gelmiştir İşte böylece onu öldürdü. Bu yüzden de kendisi kaybedenlerden olmuştur.

(Maide 30)

Mehmet Türk Meali:

Sonunda (kurbanı kabul edilmeyenin) nefsi, kendisini kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürerek, ziyana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Kurbanı kabul edilmeyen kardeşin) gönlü, kendi öz kardeşini öldürmeye razı oldu ve onu öldürdü. Böylece o, hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Muhammed Esed Meali:

Fakat diğerinin ihtirası onu kardeşini öldürmeye sürükledi ve onu öldürdü: Böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Böylece duyguları onu, kardeşini öldürmeye yöneltti. O da onu öldürdü. Bu şekilde o, ziyana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Mustafa Çavdar Meali:

Nihayet, kıskançlık duygusuna yenik düşüp onu öldürdü ve böylece kaybedenlerden oldu.

Bknz: (25/68)»(25/70)

(Maide 30)

Mustafa Çevik Meali:

27-31 Ey Muhammed! Peygamberliği kendi kavimlerinden birine değil de, Allah’ın sana lütfetmiş olmasını kıskanıp davetini bu yüzden reddeden ve kitap ehlinden olduklarını iddia edenlere Âdem’in iki oğlunun ibret alınması gereken kıssasını anlat. Hani onlar Allah’a birer kurban sunmuşlardı da, Allah da birinin kurbanını kabul etmiş diğerininkini de kabul etmemişti. Bunun üzerine kurbanı kabul edilmeyen, diğerini kıskanıp ona şöyle demişti: “Andolsun ki seni öldüreceğim.” Kurbanı kabul edilen ise ona şöyle karşılık vermişti: “Allah, ancak kendisine yürekten yönelip samimiyetle bağlanan ve O’na karşı sorumluluklarını bilinçle yerine getirmeye çalışanların kurbanlarını kabul eder. Şayet bu kıskançlıktan ötürü beni öldürmeye kalkarsan kendimi savunacağım fakat seni öldürmeye de çalışmayacağım. Çünkü ben, böylesi bir sebepten dolayı birini öldürmekten Allah’a sığınırım. Eğer sen, beni kıskançlığın sebebi ile öldürmeye muvaffak olursan, şimdiden Rabbimden dilerim ki, önceki günahlarının üstüne beni öldürmenin günahını da yüklenerek cehenneme girenlerden olursun. Çünkü cehennem, Allah’ın zalimler için hazırladığı azap yeridir.” Kardeşinden bunları duymasına rağmen, nefsi ve kıskançlığı onu öldürmeye sevk etti ve sonunda onu öldürdü. Böylece hüsrana uğrayıp kendi kendine yazık edenlerden oldu. Sonra da kardeşinin cesedini ne yapacağını bilemez halde şaşırıp kaldı. Bunun üzerine Allah ona ne yapacağını göstermek için, yeri eşeleyen bir karga gönderdi. Karganın yeri eşelediğini görünce “Eyvah, yazıklar olsun bana! Meğer ben kardeşimin cesedinin gömülmesi gerektiğini bana öğreten şu karga kadar bile akıllı biri değilmişim” diye söylenerek yaptığına pişman oldu.

(Maide 30)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat diğerinin benlik davası, onu kardeşini öldürmeye sevk etti; sonunda onu öldürdü, böylece kaybedenlerden oldu.

(Maide 30)

Osman Okur Meali:

Bunun üzerine kardeşini öldürmek hususunda içinden bir dürtü onu öldürmeye itti ve onu öldürdü. Böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık kardeşini öldürmeyi kendisine nefsi kolaylaştırdı da onu öldürdü. Sonra da ziyana uğramışlardan oldu.

(Maide 30)

Ömer Öngüt Meali:

Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye itti ve onu öldürdü. Bu yüzden de kaybedenlerden oldu.

(Maide 30)

Ömer Sevinçgül Meali:

Bunun üzerine, öbürünün kötülük öğütleyen nefsi, kardeşini öldürmeyi kendisine kolay bir iş gibi gösterdi. O da onu öldürdü. Böylece, yitik acılarıyla yananlardan oldu.

(Maide 30)

Sadık Türkmen Meali:

DERKEN nefsi onu, kardeşini öldürmeye sevketti de onu öldürdü ve böylece kaybedenlerden oldu.

(Maide 30)

Seyyid Kutub Meali:

Buna rağmen öbür kardeş ihtiraslarına boyun eğerek kardeşini öldürdü ve böylece hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Suat Yıldırım Meali:

Nefsi, onu kardeşini öldürmeye itti. O da onu öldürüp ziyan edenlerden oldu.

(Maide 30)

Süleyman Ateş Meali:

Nefsi, onu kardeşini öldürmeye çağırdı, (o da nefsine uyarak) onu öldürdü, ziyana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İçinden bir dürtü onu, kardeşini öldürmeye itti ve öldürdü. Böylece kaybedenlere karıştı gitti.

(Maide 30)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

İhtirası, onu kardeşini öldürmeye sürükledi. Onu öldürdü, ama hüsrana uğradı.

(Maide 30)

Şaban Piriş Meali:

Bunun üzerine kardeşini öldürmek hususunda nefsi ona boyun eğdi. Ve onu öldürerek hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Talat Koçyiğit Meali:

(Diğer kardeş ise), nefsi, kardeşini öldürmek hususunda ona boyun eğdirmiş ve onu öldürmüş, böylece hüsrana uğrayanlardan olmuştu.

(Maide 30)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonunda nefsi ona kardeşini öldürmeyi (tahrik edip zevkli göstererek) kolaylaştırdı; böylece onu öldürdü, bu yüzden hüsrana uğrayanlardan oldu.

(Maide 30)

Ümit Şimşek Meali:

Böylece, nefsi ona kardeşini öldürmeyi hoş gösterdi; o da onu öldürüp hüsrana düştü.

(Maide 30)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Nihayet nefsi onu kardeşini öldürmeye ısındırdı, o da onu öldürdü. Böylece hüsrana uğramışlardan oldu.

(Maide 30)