107. Maun Suresi / 4.ayet

Yazıklar olsun böylesi ibadet edenlere!

Bknz: (2/264)(4/142)

Mustafa Çavdar Meali

Maun 4 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Vay hallerine o namaz kılanların.

(Maun 4)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

İşte yazıklar olsun (bu duyarsızlıklarına rağmen) şu namaz kılanlara (şuursuz ve huzursuz dua ve ibadet yapanlara) ki!

(Maun 4)

Abdullah Parlıyan Meali:

Bir de münafıkça Allah'ın huzurunda durup namaz kılarlar. Böyle namaz kılanların vay haline! Böyle namaz kılanlara yazıklar olsun.

(Maun 4)

Adem Uğur Meali:

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

(Maun 4)

Ahmet Hulusi Meali:

Vay haline o (adet diye) namaz kılanlara ki;

(Maun 4)

Ahmet Tekin Meali:

Göstermelik namaz kılanların, Allah'ın huzurunda namaz kıldıklarının şuuruna ermeyenlerin vay haline!

(Maun 4)

Ahmet Varol Meali

Şu namaz kılanların vay hallerine:*

(Maun 4)

Ali Bulaç Meali:

İşte (şu) namaz kılanların vay haline,

(Maun 4)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Artık şiddetli azab olsun, (nifak sûretiyle) namaz kılanlara ki,

(Maun 4)

Ali Rıza Sefa Meali:

Böyle namaz kılanların; artık, vay başlarına gelene!

(Maun 4)

Ali Ünal Meali:

Vay haline (Âhiret hesabını yalanlayıp da), âdet usûlü namaz kılanların!

(Maun 4)

Bahaeddin Sağlam Meali:

O, namaz kılıp da (sosyal görevlerini yapıp da.)

(Maun 4)

Bayraktar Bayraklı Meali:

- Namazlarından gaflette olarak namaz kılanların vay haline!

(Maun 4)

Bekir Sadak Meali:

Vay o namaz kilanlarin haline ki:

(Maun 4)

Besim Atalay Meali:

4,5. Yazık, o anlamadan namazını kılana

(Maun 4)

Celal Yıldırım Meali:

Vay hâline o namaz kılanların ki,

(Maun 4)

Cemal Külünkoğlu Meali:

4,5. Vay, o namaz kılanların haline ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar (namaza gereken ihtimamı göstermezler).

(Maun 4)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Vay o namaz kılanların haline ki:

(Maun 4)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

(Maun 4)

Diyanet Vakfı Meali:

4, 5. Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar.

(Maun 4)

Edip Yüksel Meali:

Yazıklar olsun o namaz kılanlara,

(Maun 4)

Elmalılı Orjinal Meali:

Fakat veyl o namaz kılanlara ki

(Maun 4)

Elmalılı Yeni Meali:

Fakat veyl o namaz kılanlara ki,

(Maun 4)

Erhan Aktaş Meali:

Vay haline salat edenlerin.[1]

1)Gösteriş olsun diye veya çıkarları için yardım edenlerin vay haline. Söz konusu bu kimseler, Mekkeli müşriklerdir. Ayete, "Gösteriş yapmak için namaz kılanların vay haline." şeklinde anlam verilmesi doğru değildir. Mekke koşullarında Müslüman olduğunu bile gizlemek zorunda olanların, gösteriş için namaz kılmaları söz konusu edilemez. Surenin, bu ve bundan sonraki ayetlerinin Medeni olduğunu söylemek ise, bu yanılgıdaki tutarsızlığı izah etme düşüncesinden kaynaklanan ikinci bir yanılgıdır. Bu yanılgının esas nedeni, karşılaşılan her "salat" sözcüğüne "namaz" anlamı verilmesinden kaynaklanmaktadır. Oysaki salat sözcüğünün anlamlarından biri de "yardım etmek, destek olmak" tır.

(Maun 4)

Gültekin Onan Meali:

Vay o namaz kılanların haline ki:

(Maun 4)

Hakkı Yılmaz Meali:

4-7 Artık, salâtlarında ilgisiz, duyarsız, gösteriş olsun diye salât eden [mâlî yönden ve zihinsel açıdan destek olan; toplumu aydınlatmaya çalışır gözüken] ve basit bir şeylerin bile bir ihtiyaçlıya ulaşmasını engelleyen kişilerin vay haline!

(Maun 4)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Veyl olsun o namaz kılanlara!

(Maun 4)

Harun Yıldırım Meali:

Veyl olsun namaz kılanlara!

(Maun 4)

Hasan Basri Çantay:

İşte (bu vasıflarla beraber) namaz kılan (münafık) ların vay haaline ki,

(Maun 4)

Hayrat Neşriyat Meali:

Artık vay o namaz kılanların hâline!

(Maun 4)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(4-5) Artık, kendi namazlarından yana dikkatsiz davranan (o) Namaz kılanlara yazıklar olsun!

(Maun 4)

Hüseyin Atay Meali:

4-7 Yardımlığa engel olanlara, gösteriş yapanlara, yakarışlarında dalgın olarak yakaranlara yazıklar olsun!

(Maun 4)

İbni Kesir Meali:

Vay o namaz kılanların haline,

(Maun 4)

İlyas Yorulmaz Meali:

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki.

(Maun 4)

İskender Ali Mihr Meali:

İşte o namaz kılanlara yazıklar olsun.

(Maun 4)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Yazıklar olsun o yalvarıya duranlara ki,

(Maun 4)

Kadri Çelik Meali:

İşte (şu) namaz kılanların vay haline!

(Maun 4)

Mahmut Kısa Meali:

Öyleyse, yazıklar olsun böyle namaz kılanlara!

(Maun 4)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nice muhtaçlar varken doyurmayı hiç getirmezler aklına,

(Maun 4)

Mehmet Türk Meali:

Vay o namaz kılanların haline!1*

(Maun 4)

Muhammed Celal Şems Meali:

(4-5) Onun için namazlarından gafil halde namaz kılanlara, yazıklar olsun.

(Maun 4)

Muhammed Esed Meali:

Yazıklar olsun şu namaz kılıp duranlara,

(Maun 4)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Gösteriş için Tanrı ya yakaranlara yazıklar olsun!

(Maun 4)

Mustafa Çavdar Meali:

Yazıklar olsun böylesi ibadet edenlere!

Bknz: (2/264) - (4/142)

(Maun 4)

Mustafa Çevik Meali:

4-7 Yazıklar olsun bunları görüp, birlikte yaşayıp da, bu zalimlere engel olmaya çalışmadan namaz kılanlara. Hâlbuki namaz, insanı böylesi zalimlere karşı kıyama çağırır. Namazı bu anlamından kopuk kılanlar, hem namaza hem de kendilerine yabancılaşmışlardır, onların ibadeti kendilerini de başkalarını da aldatma ve gösteri aracından başka bir şey değildir. Böylelerinin hiç kimseye bir faydası dokunmaz.

(Maun 4)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İşbu yüzden, olmaz olsun (böyle) ibadet edenler!

(Maun 4)

Osman Okur Meali:

Vay o namaz kılanların haline ki:

(Maun 4)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık vay haline o namaz kılanların ki,

(Maun 4)

Ömer Öngüt Meali:

Yazıklar olsun o namaz kılanların haline!

(Maun 4)

Ömer Sevinçgül Meali:

Vay hâline o namaz kılanların!

(Maun 4)

Sadık Türkmen Meali:

ÖYLEYSE, yazıklar olsun şu namaz kılanlara/ibadet edenlere!..

(Maun 4)

Seyyid Kutub Meali:

Vay, o namaz kılanların haline ki;

(Maun 4)

Suat Yıldırım Meali:

Vay haline şöyle namaz kılanların:

(Maun 4)

Süleyman Ateş Meali:

Şu namaz kılanların vay haline,

(Maun 4)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sürekli didinip duran bazı kişilerin[!] çekecekleri var![2]

1) Âyetin metninde geçen el-musallin = الْمُصَلِّينَ'nin türediği es-salat = الصَّلَاة kelimesinin kök anlamı, bir şeyi bırakmamak ve sürekli arkasında olmaktır. (Lisan'ul-Arab) Bunu yapan kişilere el-musallin denir. Namaz da her gün, aksatmadan yapılması gereken ibadet olduğu icin ona salat, o ibadeti yerine getirenlere de musallin denir. Burada anlatılan kişiler, Allah'ın verdiği görevleri, sürekli yaptığını sanan ama aslında O'ndan başkasının isteğine uyanlardır.
2) Yaptığı işten sevap almanın tek yolu inanarak Ahiret için çalışmaktır. "Kim de Ahireti ister ve inanarak onun için gereği gibi çalışırsa, işte onların çalışması teşekküre değer." (İsra 17/19)

(Maun 4)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(4-5) Namazı niçin kıldıklarını bilmeyenlerin vay haline!

(Maun 4)

Şaban Piriş Meali:

Öyleyse yazıklar olsun o namaz kılanlara.

(Maun 4)

Talat Koçyiğit Meali:

4-7 Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, namazlarını önemsemezler; (kılsalar bile) mürailik yaparlar; iyilik etmeye de engel olurlar.

(Maun 4)

Tefhimul Kuran Meali:

İşte (şu) namaz kılanların vay haline,

(Maun 4)

Ümit Şimşek Meali:

Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki,

(Maun 4)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Vay haline o namaz kılanların ki,

(Maun 4)