74. Müdessir Suresi / 13.ayet
- « Müdessir 12
- Müdessir 13
- Müdessir 14 »
Müdessir 13 ayeti için diğer mealler.
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
Göz önünde (çevresinde) hazır (mutluluk kaynağı) çocuklar (verdim).
(Müdessir 13)Abdullah Parlıyan Meali:
her zaman yanında ve toplantılarda hazır bulunan oğullar verdiğim,
(Müdessir 13)Ahmet Tekin Meali:
Ona ellerinin değdiği işi başaran, itibarlı ve liderlik kabiliyetleri yüksek, şöhretleri kendisine denk, babalarını yalnız bırakmayan oğullar vermiştim.*
(Müdessir 13)Bayraktar Bayraklı Meali:
- Tek olarak yarattığım, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için nimetleri serdikçe serdiğim o kişiyi bana bırak!
(Müdessir 13)Bekir Sadak Meali:
(11-14) Tek olarak yaratip kendisine bol bol mal, cevresinde bulunan ogullar verdigim ve nimeteri yaydikca yaydigim o kimseyi Bana birak.
(Müdessir 13)Celal Yıldırım Meali:
(11-12-13-14) (Ey Peygamber!) Beni, o tek başına yarattığım, kendisine geniş çapta mal ve göz önünde duran çocuklar verdiğim; imkânları hazırlayıp döşediğim adamla başbaşa bırak.
(Müdessir 13)Diyanet İşleri Eski Meali:
11,12,13,14. Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak.
(Müdessir 13)Diyanet Vakfı Meali:
11, 12, 13, 14. Tek olarak yaratıp, kendisine geniş servet ve gözü önünde duran oğullar verdiğim, kendisi için (nimetleri önüne) serdikçe serdiğim o kimseyi bana bırak!
(Müdessir 13)Hakkı Yılmaz Meali:
11-14 Tek olarak yarattığım, kendisine hesapsız bir mal verdiğim, şâhitler olarak oğullar verdiğim, kendisi için alabildiğine imkânlar döşediğim kişiyi Benimle başbaşa bırak!
(Müdessir 13)Hasan Basri Çantay:
(11-12-13-14) Bir tek (ya'ni nev'i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda daima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evladlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kafir adam) ı bana bırak.
(Müdessir 13)Hayrat Neşriyat Meali:
12,13. Ona, (kapladığı yerler dahi pek) uzun olan bir mal ve (her işinde) yanında hazır oğullar verdim!
(Müdessir 13)Hubeyb Öndeş Meali: /
(12-13) Kendisine, uzatılmış/çok mal ve hazır bulunan çocuklar verdim.
(Müdessir 13)Hüseyin Atay Meali:
11-14 Tek olarak yaratıp, kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve kendisini donattıkça donattığım kimseyi Bana bırak.
(Müdessir 13)Mahmut Kısa Meali:
Ayrıca, her birisi önemli birer mevki sahibi olan ve etrafında emre hazır bekleyen göz önünde bulunan güçlü kuvvetli ve sağlıklı çocuklar,nice sosyal imkanlar armağan ettim,
(Müdessir 13)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
(12-13) Evvelce bir çokça mal vermiştim. Gözünün önünde verdim bir çok oğullar.
(Müdessir 13)Mehmet Türk Meali:
11,12,13,14. Bırakın Bana! O kendi ellerimle yarattığım,1 kendisine bolca servet ve gözünün önünde duran oğullar verdiğim ve önüne imkân ve fırsatlar serdiğim adamı.2*
(Müdessir 13)Mustafa Çavdar Meali:
Çevresinde dönüp duran evlatlar lütfettim. (Müdessir 13)Mustafa Çevik Meali:
11-15 Davet edilmekte oldukları hayat nizamına uysunlar diye yaratıp da mal mülk ve evlat verip bunca nimetle donattığım halde gözü doymayan, nankörlük edip davetimden yüz çevirenlerin hesaplarını görmek Bana aittir. Bunlar için cehennemde ağır boyunduruklar, yakıcı bir azap ve boğazdan geçmeyen yiyecekler vardır.
(Müdessir 13)Osman Okur Meali:
(11-15) (Ey rasülüm) Şu adamın işini bana bırak ki, kendisini yarattığımda yapayalnızdı. Ona bol bol mal verdim. Gözü önünden ayrılmayan evlatlar (verdim). Kendisine alabildiğine imkânlar sağladım. Buna rağmen o, hala ihtirasla verdiğimden daha fazlasını istiyor.
(Müdessir 13)Suat Yıldırım Meali:
(11-14) Mal ve ailesiz, tek olarak yarattığım, sonra çok çok mal, servet ve etrafında dolaşan oğullar verdiğim, her türlü imkanı önüne serdiğim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak!
(Müdessir 13)Süleymaniye Vakfı Meali:
Yanından ayrılmayan oğullar[1] verdim.
1) Arapça'da kızlardan oluşan bir topluluğun içinde bir tane oğlan olsa, o topluluğa erkek zamir gider. Dolayısıyla ayette belirtilen "oğullar (beni)" erkek ve kız evlatlar anlamına gelir. Aynı kullanım şekli "İsrailoğulları (beni israil)" geçen ayetlerde de vardır ve Yakub'un (a.s.) soyundan gelen kadın ve erkekler anlamına gelir. Türkçe'de de ‘oğul' ve ‘adam' kelimelerinin hem kadın hem erkekleri ifade edecek şekilde kullanımı vardır. Örneğin: karamanoğulları, bilim adamı, işa damı. Son yıllarda cinsiyet ayrımcılığı konusunda yaşanan gelişmeler nedeniyle bu konuda bir duyarlılık oluşmuş ve toplum nezdinde içinde kadın olan topluluğa erkek zamir kullanılmasına yönelik bir tavır sergilenmeye başlanmıştır. Bu haklı tavır nedeniyle Kur'an metnine ön yargılı davranabilecek Türk okuyucuyu bilgilendirmek, onu bir nebze olsun ön yargılardan uzak ve dil bilimine uygun bir yaklaşımla ayetleri okuyabilmesine yardımcı olabilmek üzere bu ek açıklamaya ihtiyaç duyulmuştur. Her dilin kendine has kuralları ve yapısı vardır. Kur'an Arapça olarak indirildiğinden o dilin kurallarına uygundur. Erkek zamirli ifadelerin kullanılmış olması o dili kullanan topluluğun ayrımcılığına delil olabilir ancak o dilde indirilen kutsal kitapların cinsiyet ayrımcılığına delil olmaz. Bu örneğin tam zıttı olarak, Arapça'da, bir topluluk için "kızlar, kadınlar' ifadesi kullanıldığı takdirde o topluluğun içinde hiç erkek yoktur.
Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
(11-14) Tek başına yaratıp geniş imkanlar, her işlerine koşturan çocuklar verdiğim ve önüne geniş ufuklar açtığım kimseyi Bana bırak.
(Müdessir 13)Talat Koçyiğit Meali:
11-14 Tek başıma yarattığım, kendisine pek çok mal ve yanı başında oğullar verdiğim ve kendisi için sayısız nimetlerimi yaydıkça yaydığım o kâfir kimseyi sen bana bırak.
(Müdessir 13)