Derileri durmadan yakıp kavurur.
Bknz: (4/56)
Derileri durmadan yakıp kavurur.
Bknz: (4/56)
Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
(O cehennem, inkârcı ve nankör) Beşere delicesine susamıştır. (Hiç durmadan derileri yakıp kavurmaktadır.)
(Müdessir 29)İnsana gerçek hakikati gösterir veya derileri tamamıyla yakıp kavurur.
(Müdessir 29)Cehennem, günahkâr, âsi bedenlere, insanlara ölçüsüz derecede susamıştır.
(Müdessir 29)İnsanoğluna gösterir.[547]
547)"İnsanoğluna gösterir." olarak yazdığımız "Levvahatun lil beşer" tümcesi, kimi Kur'an çevirilerinde, "Derileri kavurur." veya "Deriyi değiştirir." veya "İnsanı tepeden tırnağa değiştirir." veya "İnsana susamıştır." veya "Ölümlü insana son gerçeği gösterir." veya "İnsanlar için bir göstergedir." veya "İnsan için tablolar sunar." biçiminde çevrilmiştir.
26,27,28,29,30 - İşte ben onu Sekar'a sokacağım. Sekar'ın ne olduğunu nereden bileceksin? Bırakmayan ve terk etmeyen bir ateştir. İnsanın derisini kavurur; orada ondokuz bekçi vardır.
(Müdessir 29)26-30 Ben, “Kur’ân beşer sözüdür” diyen kimseyi yakında Sekar'a yaslayacağım. Bilir misin nedir Sekar? O, ortada tutmaz, yok da etmez. O, insan/deri için olağanüstü levhalar yapandır/susayandır/uzaktan görünendir/bir gösterge olandır. Sekar'ın üzerinedir “on dokuz.”
(Müdessir 29)28,29. (O,) ne (et, kemik) bırakır, ne de terk eder! (Ölmezler ki kurtulsunlar!) İnsana çok susamıştır!
(Müdessir 29)26-29 İşte onu yakıcı bir ateşe yaslayacağım. Sen yakıcı ateşin ne olduğunu nasıl bileceksin ki? O ne öldürür ne de bırakır, derileri kavurur.
(Müdessir 29)(29-30) Susamış insan gibi derisini yakıp kavurur. Üzerinde on dokuz muhafız vardır.
(Müdessir 29)28,29. O, her şeyi yakan, insanın yakasını asla bırakmayan1 ve derilerini kavuran (bir cehennem)dir. *
(Müdessir 29)16-29 Gerçeğe davetten inatla yüz çevirip muttakilere karşı büyüklük taslayıp düşmanca davranan, Kur’an âyetlerine büyücü bir insanın sözleri diyerek itibar etmeyen, kendine göre ölçüp biçen kahrolası kimseleri çok sarp ve azap veren bir yokuşa süreceğim. Onları âhirette de çetin bir cehennem ateşine sokacağım, cehennem ateşinin şiddetini bunlar hiç düşünüp hayal bile edemezler. O kavurucu ateş, insanı ne öldürür ne de diri bırakır, bitip tükenmeyen bir azap verir, dünyada iken Allah’a nankörlük etmesinin, başkaldırmasının bedelini ödetir.
(Müdessir 29)