47. Muhammed Suresi / 20.ayet

İman edenler:
– Keşke kâfirlerle savaşa izin veren bir sure indirilmiş olsaydı diyorlar. Fakat savaş içeren kesin bir sure indirilmiş olsa, kalplerinde hastalık olanların ölüm döşeğindeki kişinin baktığı gibi korkudan baygın bir şekilde sana baktığını görürsün. Oysa bu durumda onlara yaraşan,

Bknz: (4/77)(33/19)

Mustafa Çavdar Meali

Muhammed 20 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve inananlar, derler ki: Bir sure indirilseydi; bir hükmü kesin sure indirildi mi ve onda, savaş anıldı mı da gönüllerinde hastalık olanları görürsün ki sana, ölümden baygınlık geçiriyorlarmış gibi baygınbaygın bakarlar; artık ölüm, onlara daha da uymaktadır.

(Muhammed 20)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Mü’minlerden (bir kısmı da: “Kur'an’da, silahlı savunma ve savaşa izin veren) bir sure indirilmesi gerekmez mi? (Yeter artık eli kolu bağlı beklediğimiz) ” deyip dururlardı. Fakat (ne zaman ki) içinde “kıtal” (çatışma ve cihadın gereği ve) zikri geçen, hükmü açık bir sure indirilip, (düşmanlarla) çarpışmaktan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunan (bu tipleri) görürsün ki; ölümden korkarak bayılıp düşenler gibi, (ürkek ve isteksiz) Sana bakmaktalardı. Halbuki evla olan (ve onlara yakışanşöyle davranmaktı:)

(Muhammed 20)

Abdullah Parlıyan Meali:

İman edenler derler ki: “Savaş hakkında bir sûre indirilseydi ya.” Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de, onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların sana, ölüm korkusundan bayılıp düşen kimsenin baktığı gibi baktıklarını görürsün. Onların vay haline veya onlara uygun olan;

(Muhammed 20)

Adem Uğur Meali:

İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!

(Muhammed 20)

Ahmet Hulusi Meali:

İman edenler: "(Savaş hükmünü ihtiva eden) bir sure tenzil edilmeliydi?" der... Hükümleri açık bir sure inzal edilip de, içinde savaştan söz edildiğinde; kalplerinde hastalık (şirk, nifak) olanları, ölüm korkusuyla baygınlık geçirenin baktığı gibi bakar görürsün! (Oysa) onlar için hayırlı olan budur.

(Muhammed 20)

Ahmet Tekin Meali:

İman edenler: “Keşke, cihad ile ilgili bir sûre indirilmiş olsaydı.”derler. Ama hükmü açık ve kesin bir sûre indirilip de, onda savaştan söz edilince, kalpleri kararmış, aklından zoru olan hasta ruhluların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Akıllarına gelenin başlarına gelmesi yakındır, daha çok yaraşır.*

(Muhammed 20)

Ahmet Varol Meali

İman edenler derler ki: "(Savaşa izin veren) bir sure indirilmeli değil miydi?" Nitekim kesin hükümlü bir sure indirilip içinde çarpışmadan söz edilince kalplerinde hastalık olanların sana, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlar için en uygun olan:

(Muhammed 20)

Ali Bulaç Meali:

İman edenler, derler ki: "(Savaş izni için) Bir sure indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):

(Muhammed 20)

Ali Fikri Yavuz Meali:

İman edenler diyorlar ki: “- (Cihada dair) bir sûre indirilseydi!...” Derken açık ve kesin bir sûre indirilip onda savaş anılınca, kalblerinde bir maraz (nifak) bulunanları görüyorsun: Sana öyle bir bakış bakıyorlar ki, ölümden baygınlık gelmiş kimsenin bakışına benziyor. Onun da başlarına gelmesi pek yakındır.

(Muhammed 20)

Ali Rıza Sefa Meali:

İnananlar; "Bir sure indirilse olmaz mıydı?" derler. Fakat savaştan söz eden açık ve kesin yargılı bir sure indirildiğinde, yüreklerinde sayrılık olanların, ölüm korkusundan baygınlık geçirir gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en iyisi şudur:

(Muhammed 20)

Ali Ünal Meali:

İman edenler, (İslâmî gerçekleri ve Allah’ın yeni hükümlerini ihtiva eden yeni bir sûrenin inmesini dört gözle bekler ve) “Keşke yeni bir sûre daha indirilse!” derler. Ama manâsı açık, hükmü kesin bir sûre indirilip de içinde savaş emri zikredilince, kalblerinde hastalık bulunanların ölüm sekeratına girmiş birinin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

(Muhammed 20)

Bahaeddin Sağlam Meali:

İnananlar: “Neden (cihad ile ilgili) bir sure inmedi?” dediler. İşte hükmü açık, içinde savaşmaktan söz eden bir sure indiği zaman, kalplerinde hastalık olan münfıkların sana, ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Başlarına yıkılsın!

(Muhammed 20)

Bayraktar Bayraklı Meali:

İnananlar, "Keşke savaşa izin veren bir sure indirilmiş olsaydı!" derler. Ama hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!

(Muhammed 20)

Bekir Sadak Meali:

(20-21) Inananlar: «Keske bir sure indirilse de cihada ciksak» derlerdi. Fakat kesin anlamli bir sure inip, orada savas zikredilince, kalblerinde hastalik olanlarin, olum korkusuyla bayilmis kimselerin bakislari gibi, sana baktiklarini gordun. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olani soylemek yarasirdi. is ciddilesince Allah'a verdikleri anda dogruluk gosterselerdi, onlarin iyiligine olurdu.

(Muhammed 20)

Besim Atalay Meali:

İmdi, bilesin ki Allahtan ayrı Tanrı yok, hem kendi suçuna, hem de erkek, dişi inanmış bulunanların suçlarına da, rahmet ister, Allah bilir sizlerin yaşamanızla, durağınızı

(Muhammed 20)

Celal Yıldırım Meali:

İmân edenler derler ki, «savaş hakkında bir sûre indirilseydi ya..» Muhkem bir sûre indirilip onda savaştan (onun farziyetinden) söz edilince kalblerinde hastalık bulunanlar, ölüm komasına giren kimsenin bakışı gibi baygın gözleriyle sana bakıp durduklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin !.

(Muhammed 20)

Cemal Külünkoğlu Meali:

20,21. İnananlar: “Keşke (cihad hakkında) bir sure indirilseydi ya!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde (şüphe ve nifaktan) bir hastalık bulunanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en uygun olan itaat etmek ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince de Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu. *

(Muhammed 20)

Diyanet İşleri Eski Meali:

20,21. İnananlar: "Keşke bir süre indirilse de cihada çıksak" derlerdi. Fakat hükmü açık bir süre inip, orada savaş zikredilince, kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusuyla bayılmış kimselerin bakışları gibi, sana baktıklarını gördün. Oysa onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddileşince Allah'a verdikleri yeminde doğruluk gösterselerdi, onların iyiliğine olurdu.

(Muhammed 20)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

İnananlar, "Keşke bir sure indirilse!" derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

(Muhammed 20)

Diyanet Vakfı Meali:

İman etmiş olanlar: Keşke cihad hakkında bir sûre indirilmiş olsaydı! derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlara yakışan da budur!  *

(Muhammed 20)

Edip Yüksel Meali:

İnananlar, '(Savaşmaya izin veren) bir süre indirilse ya?' diyorlardı. Ancak hükmü açık bir sure indirilip de içinde savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusuyla bayılan bir kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için uygun olan,

(Muhammed 20)

Elmalılı Orjinal Meali:

İyman edenler "bir Sure indirilseydi" diyorlar, derken muhkem bir Sure indirilip onda kıtal zikredilince kalblerinde bir maraz bulunanları görüyorsun sana öyle bir bakış bakıyorlar ki; tıpkı ölümden baygınlık gelmiş kimsenin bakışı, o da onlara pek yakındır

(Muhammed 20)

Elmalılı Yeni Meali:

İman edenler: "Bir sure indirilseydi?" diyorlar. Ancak kesin hükümlü bir sure indirilip onda savaş anılınca kalplerinde bir hastalık bulunanların tıpkı ölüm baygınlığında olan kimsenin bakışı misali sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

(Muhammed 20)

Erhan Aktaş Meali:

İman edenler, "Bir sure[1] indirilmeli değil miydi" derler. Sonra savaştan söz eden, hükmü kesin bir sure indirilince, kalpleri hastalıklı kimselerin, sana, sanki üzerlerine ölüm hali çökmüş kimseler gibi baygın baygın baktıklarını görürsün. Oysa onlar için uygun olanı;

1)Savaşa izin veren.

(Muhammed 20)

Gültekin Onan Meali:

İnananlar derler ki: "(Savaş izni için) Bir süre indirilmeli değil miydi?" Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla (olan):

(Muhammed 20)

Hakkı Yılmaz Meali:

(20,21) İman eden kimseler: “Keşke bir sûre indirilse” derler. Ama yasalarla donatılmış bir sûre indirildiği ve içerisinde savaş anıldığı zaman, kalplerinde hastalık olanların, ölüm korkusuyla baygınlık geçiren bir kimsenin bakışı gibi sana baktığını görürsün. Artık itaat ve örfe uygun/herkesçe iyi olduğu kabul edilen söz onlara daha yakındır. Sonra iş kesinleşince artık Allah'a sadakat gösterselerdi, kesinlikle kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 20)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Müminler der ki: “(Savaşın hükmünü ve sevabını anlatan) bir sure indirilseydi ya!” İçinde savaşın zikredildiği muhkem bir sure indirildiğinde, kalplerinde hastalık bulunanların, (ölüm korkusundan peyda olmuş) baygın bakışlarla sana baktığını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

(Muhammed 20)

Harun Yıldırım Meali:

İman edenler derler ki: “Bir sûre indirilmeli değil miydi?” Fakat, içinde savaş zikri geçen bir sûre indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlara evla:

(Muhammed 20)

Hasan Basri Çantay:

İman edenler "(Cihad hakkında) bir sure indirilmeli değil miydi?" derler (di). Fakat hükmü baakıy bir sure indirilib de içinde muhaarebe zikr olununca kalblerinde maraz bulunanların —ölüm (zamanında) üstlerine baygınlık gelmiş olanların bakışı gibi— sana bakmakda olduklarını gördün. Hay (o korkdukları) başlarına gelesi adamlar!

(Muhammed 20)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki îmân edenler ise diyor ki: “Keşke (savaş hakkında) bir sûre indirilseydi?” Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edildiği zaman, kalblerinde bir hastalık bulunanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Hâlbuki (kayıdsız bir itâat) onlara daha lâyıktır!

(Muhammed 20)

Hubeyb Öndeş Meali: /

İnanmış olanlar "Herhangi bir surenin kısım kısım indirilmesi gerekmez miydi?" diyorlar. Ardından, hükümlendirilmiş bir sure [topluca] indiği ve içinde savaş anıldığı zaman, kalplerinde bir hastalık bulunanları ölümden dolayı ona karşı aklı örtülmüşün/sarhoşun bakışı şeklinde sana bakarken görürsün. Yazık onlara!

(Muhammed 20)

Hüseyin Atay Meali:

20-21 İnananlar "Bir sure indirilmeliydi" derler. Fakat içinde savaş anlatılan kesin anlamlı bir sure inince, gönüllerinde hastalık olanların, ölgün baygın kimsenin bakışları gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa, onlara itaat etmek ve uygun olanı söylemek yaraşırdı. İş ciddileşince Allah'a karşı doğruluk gösterselerdi, onların daha çok iyiliğine olurdu.

(Muhammed 20)

İbni Kesir Meali:

İman etmiş olanlar; bir sure indirilmeli değil miydi? derler. Fakat muhkem bir sure indirilip de orada muharebe zikrolununca; kalblerinde hastalık olanların, ölüm korkusundan bayılmış kimselerin bakışları gibi sana baktıklarını görürsün. Bu, onlar için daha evladır.

(Muhammed 20)

İlyas Yorulmaz Meali:

İman edenler “Bir sure indirilmesi gerekmez miydi?“ derler. Açık bir şekilde savaşın içinde olduğu bir sure indirildiğinde, kalplerinde hastalık olanların, ölüm korkusu kendisini sarmış birisinin baktığı gibi, sana baktığını görürsün. Sonra, onlar için en iyisi…

(Muhammed 20)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve âmenû olanlar: “(Savaşı emreden) bir sure indirilmeli değil miydi?” derler. Sonra da muhkem (hükmü açık ve kesin) bir sure indirilince ve onun içinde savaş zikrolunuyorsa (bahsediliyorsa), kalplerinde hastalık olanların, üzerlerine ölüm hali çökmüş gibi bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en iyi (en uygun) olan odur ki…

(Muhammed 20)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

O kimseler ki Alah'a inanırlar, hem de: «Bize bir sûre bildirilmeliydi» derler, hiç değişmez bir sûre bildirilip de onun içinde savaş sözü geçince, içi bozuk olanları görürsün, ölümün kendisini bitkinleştirdiği kimsenin bakışıyla sana bakıp dururlar. Korktukları başlarına gelsin.

(Muhammed 20)

Kadri Çelik Meali:

İman edenler, “(Savaş izni için) Bir sure indirilmeli değil miydi?” derlerdi. Fakat içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık bulunanların, üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için (ölüm, yaşamaktan) daha uygundur.

(Muhammed 20)

Mahmut Kısa Meali:

İnananlar, “Zâlimlerle savaşmamıza izin veren bir sûre indirilse ne iyi olurdu!” diyorlardı. Fakat savaştan söz eden açık hükümlü bir sûre indirilince, kalplerinde hastalık bulunan münâfıkların, ölüm baygınlığı geçiren birinin baktığı gibi sana korku ve dehşet içinde baktıklarını görürsün. Oysa yapmaları gereken şuydu:

(Muhammed 20)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Derler ki iman edenler: "Keşke savaş hakkında bir sure indirilseydi." Fakat onlar, Muharebe geçen muhkem bir sure indirildiği zaman, kalplerinde hastalık olanlar, Üzerine ölüm baygınlığı çökmüş kişilerin baktığı gibi bakarlar. Onlara yakışan budur.

(Muhammed 20)

Mehmet Türk Meali:

20,21. (Ey Muhammed!) Îman edenler: “Keşke (kâfirlerle savaşmamıza izin veren) bir sûre indirilseydi.” diyorlar. Fakat (bu konuda hükmü) açık bir sûre indirilip de savaş söz konusu olunca,1 kalplerinde hastalık olanların sana, kendilerine ölüm baygınlığı gelmiş gibi baktıklarını görürsün. Aslında onlara yakışan;2 (Allah’ın emrine) itaat etmek ve uygun olanı söylemekti. İş ciddiye bindiği zaman, Allah’a verdikleri sözde dursalardı elbette kendileri için bu daha hayırlı olurdu.*

(Muhammed 20)

Muhammed Celal Şems Meali:

İnananlar, “Neden bir sûre indirilmedi?” derler. Sonra (da) pek sağlam bir sûre indirilince ve içinde (de) savaştan bahsedilince, kalplerinde hastalık olanların sana, ölüm baygınlığını geçiren biri gibi baktıklarını görürsün. İşte onlara, (Allah Katında) helâk olmak (mukadderdir.)

(Muhammed 20)

Muhammed Esed Meali:

İmana ermiş olanlar: "(Bize mücadele izni veren) bir vahiy indirilmeli değil miydi?" derler. Ama, şimdi savaştan bahseden açık ve kesin hükümlü bir vahiy indirildiğinde kalpleri hastalıklı olanların, sana (ey Muhammed,) ölüm korkusundan bayılmaktaymış gibi baktıklarını görürsün! Ve fakat onlar için en iyisi,

(Muhammed 20)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

İnananlar; "Keşke savaş hakkında bir Kur an bölümü indirilmiş olsaydı!" derler. Fakat hükmü açık bir bölüm indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm korkusundan bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için ölüm yaşamaktan daha uygundur.

(Muhammed 20)

Mustafa Çavdar Meali:

İman edenler: – Keşke kâfirlerle savaşa izin veren bir sure indirilmiş olsaydı diyorlar. Fakat savaş içeren kesin bir sure indirilmiş olsa, kalplerinde hastalık olanların ölüm döşeğindeki kişinin baktığı gibi korkudan baygın bir şekilde sana baktığını görürsün. Oysa bu durumda onlara yaraşan,

Bknz: (4/77) - (33/19)

(Muhammed 20)

Mustafa Çevik Meali:

20-24 İnananlar, “Keşke savaşa izin veren bir sûre indirilmiş olsaydı!” derler. Ama hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, aralarında kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Hâlbuki onların görevi, itaat etmek ve güzel söz söylemektir. Savaşa karar verildiğinde, Allah’a verdikleri sözde dursalardı kendileri için daha iyi olurdu. Siz ey savaşmak istiyor gibi görünüp de emir geldiğinde samimi olmadıkları anlaşılan münafıklar! Demek ki siz ikiyüzlü, ürkek ve korkak kişiliklerinizle ülkede iş başına gelecek olsanız yeryüzünde bozgunculuk çıkarır, İslâm nizam ve ahlakını bozar, akrabalık bağlarını da koparırsınız. İşte böyleleri, Allah’ın lanetleyip rahmetinden uzaklaştırdığı, gerçeğe karşı kulakları sağır, gözleri kör olan kimselerdir. Hâlbuki onların, Allah’ın Kur’an ile bildirdikleri üzerinde düşünüp gerçeği kavrayıp da Allah’ın davetine teslim olmaları gerekmez miydi? Yoksa buna engel mi vardı?

(Muhammed 20)

Mustafa İslamoğlu Meali:

İman edenler "(Artık savaşa değinen) bir süre indirilmesi gerekmez mi?" derler. Fakat içinde savaştan söz edilen hüküm koyucu bir süre indirilince de, kalplerinde hastalık olanların sana ölüm korkusundan baygınlık gelmiş kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Ne ki onlar için en hayırlısı,

(Muhammed 20)

Osman Okur Meali:

(20-21) İnananlar: “Keşke (cihad hakkında) bir sure indirilseydi ya!” derler. Fakat hükmü apaçık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince; kalplerinde (şüphe ve nifaktan) bir hastalık bulunanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Oysa onlar için en uygun olan itaat etmek ve güzel söz söylemekti. Sonra iş kesinleşince de Allah'ın emrine sadakat gösterselerdi, elbette kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 20)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve imân edenler derler ki: «Bir sûre indirilmiş olmalı değil mi idi?». Vaktâ ki, bir muhkem sûre indirildi ve onda savaş zikredildi, kalblerinde bir hastalık olanları gördük ki, sana ölümden baygın kimsenin bakışı gibi bakıyorlar. Artık (ölüm) onlara daha layıktır.

(Muhammed 20)

Ömer Öngüt Meali:

İnananlar: "Keşke cihad hakkında bir sûre indirilse de cihada çıksak!" derlerdi. Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de, orada savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

(Muhammed 20)

Ömer Sevinçgül Meali:

İnananlar, “Keşke bir sure indirilse!” derler. Fakat hükmü kesin bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığı geçiren kimsenin bakışı gibi sana baktıklarını görürsün. Onlardan beklenen nedir?

(Muhammed 20)

Sadık Türkmen Meali:

İNANANLAR, “Ne olurdu bir Sûre indirilse!” derler. Fakat hükmü apaçık bir Sûre indirilip de, saldırganlara karşı savaştan söz edilince; kalplerinde hastalık olanların, ölüm baygınlığına girmiş kimsenin bakışı gibi, sana baktıklarını görürsün. O da onlara pek yakındır.

(Muhammed 20)

Seyyid Kutub Meali:

İnananlar «Keşke cihad hakkında bir sure indirilmiş olsaydı!» derler. Fakat hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların sana ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Oysa onlara düşen:

(Muhammed 20)

Suat Yıldırım Meali:

İman edenler: "Keşke savaş hakkında bir sure indirilseydi?" diyorlar. Fakat net ve kesin bir sure indirilip de içinde savaşma emri zikredilince, kalplerinde hastalık bulunanların, ölüm sekeratına giren kimsenin bakışı gibi boş gözlerle sana baktıklarını görürsün. Korktukları başlarına gelsin!

(Muhammed 20)

Süleyman Ateş Meali:

İnananlar: "(Savaş hakkında) Bir sure indirilmeli değil miydi?" derler. Fakat hükmü açık bir sure indirilip de onda savaştan söz edilince, kalblerinde hastalık bulunanların sana ölümden bayılıp düşen kimsenin bakışı gibi baktıklarını görürsün. Onlara ölüm gerektir.

(Muhammed 20)

Süleymaniye Vakfı Meali:

İnanıp güvenenler: "Keşke bir sure indirilse" derler ama hüküm bildiren (muhkem) bir sure indirilir ve içinde savaşma emri olursa içlerinde hastalık olanların ölüm baygınlığına girmiş gibi baktıklarını görürsün.Onlara yakışan da budur.[1]

1)Bu ayet, bu surenin Bedir savaşından önce indirildiğinin delilidir. 

(Muhammed 20)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

(20-21) İman edenler: "Savaşmamıza izin veren bir sûre indirilse de savaşsak" derler. Savaştan bahseden açık ve kesin hükümlü bir sûre indirildiğinde, kalbinde hastalık olanların, ölüm sarhoşluğundaki kimseler gibi sana baktıklarını görürsün. Onlar için en iyisi Allah'ın emrine uymak ve O'nun rızasını kazanabilecek sözler söylemektir. Hüküm belli olduğunda, Allah'a verdikleri sözü yerine getirseler, onlar için iyi olurdu.

(Muhammed 20)

Şaban Piriş Meali:

İman edenler: -Bir sure indirilmeli değil mi? diyorlar. Kesin bir sure indirilip, içinde savaş anılınca, kalblerinde hastalık olanların sana, ölüm korkusundan bayılan bir adamın bakışıyla baktıklarını görürsün. Onlara en hayırlısı

(Muhammed 20)

Talat Koçyiğit Meali:

20-21 İman edenler "(cihadı emreden) sûre indirilemez miydi?" demektedirler. İçinde savaşın zikredildiği muhkem bir sûre indirildiği zaman, kalblerinde bozukluk olan kimselerin, sana, ölüm korkusundan üzerine baygınlık gelmiş kimsenin bakışıyle baktıklarını görürsün. Oysa onlara düşen itaat ve güzel sözdür. İş ciddileşip karar verilince de ona uymak. Eğer Allah'a bağlı kalsalardı bu kendileri için daha hayırlı olurdu.

(Muhammed 20)

Tefhimul Kuran Meali:

İman etmekte olanlar, derler ki: «(Savaş izni için) Bir sûre indirilmeli değil miydi?» Fakat, içinde savaş (kıtal) zikri geçen muhkem bir sûre indirildiği zaman, kalplerinde hastalık bulunanların üzerine ölüm baygınlığı çökmüş olanların bakışı gibi sana baktıklarını gördün. Oysa onlara evla:

(Muhammed 20)

Ümit Şimşek Meali:

İman edenler “Keşke bir sûre(5) indirilse” diyorlar. Fakat hükmü açık bir sûre indirilip de onda savaştan söz edilince, kalplerinde hastalık bulunanların, üzerlerine ölüm baygınlığı çökmüş kimsenin bakışıyla sana baktıklarını görürsün. Onlara düşen ise şudur:*

(Muhammed 20)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İman edenler derler ki: "Bir sure indirilseydi olmaz mıydı?" Fakat hükmü kesinleşmiş bir sure indirilip de içinde savaş da anılınca, kalplerinde maraz olanların, ölüm baygınlığına tutulmuş bir bakışla sana baktıklarını görürsün. Onlara uygun olan da odur.

(Muhammed 20)