47. Muhammed Suresi / 30.ayet

Biz isteseydik onları sana tek tek gösterirdik. Sen de simalarından tanırdın. Sen onları konuşmalarındaki tarz ve üsluptan zaten tanıyorsun. Unutmayın ki Allah yapıp ettiğiniz her şeyi bilmektedir.

Bknz: (4/62)(9/42)

Mustafa Çavdar Meali

Muhammed 30 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ve dileseydik onları, sana gösterirdik de yüzlerinden tanırdın elbet ve elbette sözlerinden tanırsın, anlarsın onları ve Allah, yaptıklarınızı bilmektedir.

(Muhammed 30)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ey Elçimiz!)  Eğer dilersek, elbette onları (münafıkları) Sana gösterir (ve bildiririz),  böylelikle onları simalarından tanırsın. Yemin olsun ki, zaten Sen (o münafık dönekleri)  sözlerini konuşma tarzından (ve gerçekleri çarpıtma ve hıyanetlerine bahane uydurma tavırlarından da) anlarsın... Allah (hepinizin niyetlerini ve)  amellerinizi bilip durmaktadır.

(Muhammed 30)

Abdullah Parlıyan Meali:

Biz dileseydik, o münafıkları sana gösterirdik, ama onları sen yüz çizgilerinden tanırsın, hiç şüphesiz konuşmalarından da tanıyacaksın. Allah tüm yaptıklarınızı bilmektedir.

(Muhammed 30)

Adem Uğur Meali:

Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Ahmet Hulusi Meali:

Eğer dileseydik elbette onları sana gösterirdik de onları simalarından kesinlikle tanırdın! Yemin olsun ki sen onları sözlerinin üslubundan tanırsın... Allah yaptıklarınızı bilir!

(Muhammed 30)

Ahmet Tekin Meali:

Bizim sünnetimizin, düzenimizin yasaları içinde, irademizin tecellisine uygun olsaydı, onları, münafıkları ve hasta ruhluları sana gösterirdik. Sen onları simalarından tanırsın. Andolsun ki, sen, onları, incitici konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah amellerinizi biliyor.

(Muhammed 30)

Ahmet Varol Meali

Dileseydik onları sana gösterirdik, sen onları simalarından tanırdın. Andolsun ki sen onları sözlerinin üslubundan tanırsın. Allah amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Ali Bulaç Meali:

Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Dilesek, biz onları (münafıkları) sana gösteriverirdik de kendilerini bütün simaları ile tanırdın. Fakat mutlaka sen, onları, lâkırdılarının edasından tanırsın. Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Ali Rıza Sefa Meali:

Eğer dileseydik, onları, sana kesinlikle gösterirdik; yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Konuşma biçimlerinden de onları kesinlikle tanırsın. Allah, yaptıklarınızı zaten bilir.

(Muhammed 30)

Ali Ünal Meali:

Eğer dilemiş olsaydık, onları tek tek sana gösterirdik de, sen de onları simalarından tanırdın. Bununla birlikte onları konuşma tarzlarından, sözlerindeki eğip bükmelerden mutlaka tanırsın. Allah, (onları işlemekteki sebep ve niyetleriniz dahil) bütün işlerinizi bilmektedir.

(Muhammed 30)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Eğer isteseydik, onları sana gösterirdik. Ve sen, onları yüzlerinden tanırdın. Ve elbette sen onları söz ve üsluplarından tanırsın. Allah ise, bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki, sen onları konuşma üsluplarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Bekir Sadak Meali:

Eger dileseydik, Biz onlari sana gosterirdik; sen de onlari yuzlerinden tanirdin. And olsun ki sen, onlari konusmalarindan da tanirsin; Allah islediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Besim Atalay Meali:

Yürekleri bozuk olan kimseler, Allah onlardan, hınçlarını hiç çıkarmaz mı sanırlar? Dileseydik sana onları gösterirdik, sen de, benizlerinden tanırdın, sözlerindeki ezgiden dahi, Allah bilir sizin işlerinizi

(Muhammed 30)

Celal Yıldırım Meali:

Biz, dileseydik onları sana gönderirdik ve sen de onları simalarından tanırdın. Ve and olsun ki sen, onları sözlerinin anlatım tarzından tanırsın. Allah sizin işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(Ey Muhammed!) Eğer dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından (seslerinin tonundan) da tanırsın. Allah, bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Eğer dileseydik, Biz onları sana gösterirdik; sen de onları yüzlerinden tanırdın. And olsun ki sen, onları konuşmalarından da tanırsın; Allah işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah, yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Diyanet Vakfı Meali:

Biz dileseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah işlediklerinizi bilir.  *

(Muhammed 30)

Edip Yüksel Meali:

Dileseydik onları sana gösterirdik, sen de onları yüzlerinden tanırdın. Sen onları sözlerinin eğriliğinden tanıyabilirsin. ALLAH tüm işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dilesek biz onları sana gösteriverirdik de kendilerini bütün simalarıyle tanırdın ve her halde sen onları lakırdılarının edasından tanırsın, Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir

(Muhammed 30)

Elmalılı Yeni Meali:

Dileseydik Biz onları sana gösterirdik de kendilerini bütün simaları ile tanırdın ve herhalde sen onları lakırdılarının üslubundan tanırsın, Allah ise bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Erhan Aktaş Meali:

Eğer isteseydik onları sana tanıttırırdık. Sen de onları simalarından tanırdın. Yine de sen; onları, konuşma tarzlarından tanırsın. Allah, yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Gültekin Onan Meali:

Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Tanrı, amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Hakkı Yılmaz Meali:

Eğer Biz dileseydik, kesinlikle onları sana gösterirdik de. Sonra da sen onları nişanlarından tanırdın. Yine de sen, onları sözlerinin üslubundan kesinlikle tanırsın. Allah ise işlerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Şayet dilesek elbette onları sana gösterirdik, sen de onları simalarından tanırdın. Muhakkak ki sen, onları konuşma üsluplarından (dil sürçmelerinden) tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Harun Yıldırım Meali:

Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından tanırsın. Andolsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Şüphesiz Allah, amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Hasan Basri Çantay:

Eğer biz dilersek sana onları her halde gösteririz de sen de kendilerini mutlakaa simalarından tanırsın. Andolsun sen onları sözlerinin üslubundan da tanırsın. Allah amel (ve hareket) terinizi bilir.

(Muhammed 30)

Hayrat Neşriyat Meali:

Hâlbuki dileseydik, onları (o münâfıkları) elbette sana gösterirdik de kendilerini muhakkak sîmâlarından tanırdın.(1) Yine de onları mutlaka konuşma(larının) üslûbundan tanırsın. Allah ise, amellerinizi bilir.*

(Muhammed 30)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Şayet tercih edersek, sana onları gösteririz de sen onları mutlaka simalarıyla tanırsın. Bir de onları sözün üslubundan mutlaka ama mutlaka tanırsın. Halbuki Allah, eylemlerinizi biliyor.

(Muhammed 30)

Hüseyin Atay Meali:

Eğer Biz dileseydik, onları sana gösterirdik; sen de onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki, sen onları söyleyişlerinin ezgisinden de tanırsın; Allah işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

İbni Kesir Meali:

Şayet isteseydik; Biz, onları sana gösterirdik de sen; onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki; sen, onları sözlerinin üslubundan da tanırsın. Allah; bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

İlyas Yorulmaz Meali:

Biz dilersek sana o iki yüzlüleri gösteririz. Zaten sen onları yüzlerinden tanırsın ve tutarsız konuşmalarından da onları kesinlikle bilirsin. Allah yaptıklarınızı biliyor.

(Muhammed 30)

İskender Ali Mihr Meali:

Ve eğer biz dileseydik, onları sana mutlaka gösterirdik. O zaman sen onları simalarından muhakkak tanırdın. Ve sen onları mutlaka sözlerinin imasından da tanırsın. Ve Allah sizin amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Eğer Biz dileseydik ne de olsa onları sana gösterirdik. Sen de onları yüzlerinden, söz söyleyişlerinden kesenkes tanırdın. Allah bütün işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Kadri Çelik Meali:

Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle sen onları simalarından tanımış olursun. Şüphesiz sen onları, sözlerinin anlatım biçiminden de tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.*

(Muhammed 30)

Mahmut Kısa Meali:

Heyhât! Eğer dileseydik, ey Muhammed, gaybın perdelerini açar ve münâfıkların maskesini düşürerek onları sana gösterirdik ve sen onları görür görmez yüzlerinden tanırdın. Fakat imtihân hikmeti gereğince, size gaybı bildirmeyeceğiz. Ama yine de sen, onları davranışlarından ve konuşma tarzlarından tanıyabilirsin. O hâlde, ey müminler! İkiyüzlülerin saf dışı bırakıldığı bir İslâm toplumu oluşturmak için var gücünüzle çalışın. Unutmayın ki, Allah bütün yaptıklarınızı bilmektedir.

(Muhammed 30)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Müsaade edip dileseydik onları tek tek gösterirdik. Hatta sen onları ifadelerinden bilir, Ulu orta çıkardıkları ses tonlarından kesinlikle tanırsın. Allah bütün işlerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Mehmet Türk Meali:

Eğer Biz, dileseydik elbette o (münafıkları) sana bildirirdik, sen de onları yüzlerinden tanırdın. Aslında sen onları konuşma tarzlarından da tanırsın.1 Ve Allah, bütün yaptıklarınızı çok iyi bilir.*

(Muhammed 30)

Muhammed Celal Şems Meali:

Dilersek onları sana mutlaka gösteririz. Böylece sen, onları kesinlikle yüzlerinden tanırsın. Şüphesiz sen, onları konuşma tarzlarından (da) tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Muhammed Esed Meali:

Eğer dileseydik onları sana açıkça gösterirdik ki görünür/dış işaretlerine bakıp onları kesin olarak teşhis edebilesin ama (öyle olsa bile,) sen onları seslerinin tonundan mutlaka tanırsın. Ve Allah yaptığınız her şeyi bilir (ey insanlar!)

(Muhammed 30)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Biz dikseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki, sen onları konuşma biçimlerinden tanırsın. Elbette ki, Allah yaptıklarınızı bilmektedir.

(Muhammed 30)

Mustafa Çavdar Meali:

Biz isteseydik onları sana tek tek gösterirdik. Sen de simalarından tanırdın. Sen onları konuşmalarındaki tarz ve üsluptan zaten tanıyorsun. Unutmayın ki Allah yapıp ettiğiniz her şeyi bilmektedir.

Bknz: (4/62) - (9/42)

(Muhammed 30)

Mustafa Çevik Meali:

25-30 Kendilerine Allah’ın daveti ulaştığında, dilleri ile kabul ettiklerini söyleyip, sonra da sırtlarını dönüp, duymamış gibi davrananları şeytan ve şeytanlaşmış kimseler peşlerine takar, tuzaklarına düşürürler. Onların bu duruma düşmelerinin sebebi ise Allah’ın davetinden hoşlanmayanlara, “Sizinle görüşlerimiz birbirine yakın, o yüzden de bazı konularda işbirliği yapabilir, size uyabiliriz.” demeleridir. Allah onların gizledikleri niyetlerini de açıktan yaptıklarını da bilmektedir. Ölümleri anında melekler onların sırtlarına ve yüzlerine vura vura canlarını alacaklar. Onlar bunu hak ettiler, çünkü onlar Allah’ı gazaplandıran ve O’nun lanetlediği şeylerin peşine düşerek ikiyüzlü davranıp Allah’ın davetinden uzaklaştılar. Allah bu yaptıklarının kendilerine hiçbir yararının olmadığını ortaya çıkaracak. Yoksa münafıklıkları sebebiyle kalpleri hastalıklı olan bu kimseler, ikiyüzlü davranışlarını Allah’ın ortaya çıkarmayacağını mı sanıyorlar? Ey Peygamber! Eğer Biz isteseydik onları sana gösterirdik ve sen de onların gerçek yüzlerini tanımış olurdun, yine de dikkat edersen onları sözlerinde durmayışlarından ve tutarsız davranışlarından tanıyabilirsin.

(Muhammed 30)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Eğer isteseydik, onları sana kesin gösterirdik ve elbet sen de onları kendi (gerçek) yüzleriyle tanımış olurdun; yine de sen onları, sözün eda ve üslubundan mutlaka çıkarırsın; ama Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Osman Okur Meali:

Eğer uygun bulsaydık, Biz onları (münafıkları) sana gösterirdik; Sende onları yüzlerinden tanırdın. Fakat (azda olsa) sen, onları sözlerinden tanırsın; Allah işlediklerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Ve eğer dilesek elbette onları sana gösteriveririz de onları herhalde simâlarıyla bilirsin. Andolsun ki, onları lâkırdılarının üslûbundan da bilirsin. Ve Allah ise bütün amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Ömer Öngüt Meali:

Eğer biz dileseydik onları sana gösterirdik de onları simâlarından tanırdın. Andolsun ki sen onları sözlerinin üslûbundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Ömer Sevinçgül Meali:

Dileseydik, onları sana da gösterirdik de yüzlerinden tanırdın. ‘Dışa yansıyan kimi belirtilerine bakarak onların iç yüzlerini kesinlikle anlardın.’ Sen onları konuşma biçimlerinden de tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir!

(Muhammed 30)

Sadık Türkmen Meali:

Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları konuşma tarzlarından tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Seyyid Kutub Meali:

Biz isteseydik onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun ki sen onları, konuşma üslubundan tanırsın. Allah bütün yaptıklarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Suat Yıldırım Meali:

Eğer dileseydik onları sana tek tek gösterirdik, sen de onları simalarından tanırdın. Hatta sen onları ifadelerinden, ses tonlarından kesinlikle tanırsın. Allah bütün işlerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Süleyman Ateş Meali:

Biz dileseydik onları sana gösterirdik, sen onları simalarından tanırdın ve onları sözlerinin üslubundan tanırdın. Allah yaptığınız işleri bilir.

(Muhammed 30)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Tercihimiz farklı olsaydı onları sana gösterirdik, sen de yüzlerinden tanırdın. Ama onları, sözlerinin içeriğinden tanıyabilirsin. Allah bütün işlerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Dileseydik sana onları gösterirdik de dış görünüşlerini öğrenirdin. Buna rağmen onları konuşma tarzından tanırsın. Allah, yaptıklarınızı çok iyi bilmektedir.

(Muhammed 30)

Şaban Piriş Meali:

Dileseydik, onları sana elbette gösterirdik. Zaten sen onları simalarından tanırsın. Konuşma uslublarından da onları tanıyabilirsin. Allah, çalışmalarınızı bilir.

(Muhammed 30)

Talat Koçyiğit Meali:

Eğer dileseydik (Ey Muhammed!), onları sana muhakkak gösterirdik. Sen de onları simalarından tanırdın. Bununla beraber sen onları, konuşmalarının üslûbundan yine de bilirsin. Allah, bütün amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Tefhimul Kuran Meali:

Eğer biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle sen onları simalarından tanımış olursun. Andolsun, sen onları, sözlerinin anlatım biçiminden de tanırsın. Allah, amellerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Ümit Şimşek Meali:

Dileseydik Biz onları sana gösterirdik de yüzlerinden tanırdın. Ama sen onları konuşma biçimlerinden de tanırsın. Allah ise bütün işlerinizi bilir.

(Muhammed 30)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Dileseydik onları sana mutlaka gösterirdik de sen onları yüzlerinden kesinlikle tanırdın. Zaten sen onları, sözlerinin tarzından da tanırsın. Allah tüm yaptıklarınızı biliyor.

(Muhammed 30)