40. Mümin Suresi / 29.ayet

Ey halkım, bugün ülkede iktidar sizin elinizde ve güçlü olan sizsiniz şayet azap bir gün başımıza gelirse Allah’ın azabına karşı bize kim yardım edecek? Firavun:
– Ben size sadece kendi görüşümü söylüyorum ve ben sizi doğru yoldan başka bir yola da sevk etmem, dedi.

Bknz: (28/38)»(28/41)

Mustafa Çavdar Meali

Mümin 29 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Ey kavmim, bugün saltanat sizin, üstünsünüz yeryüzünde, fakat Allah'ın azabı gelince kim kurtaracak bizi? Firavun dedi ki: Ben size hangi reyi işaret ediyorsam o, tamamıyla doğrudur ve ben sizi, doğrudürüst yoldan başka bir yola sevketmiyorum.

(Mümin 29)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Ve şöyle devam etmişti:) "Ey Kavmim, bugün mülk (ve fırsat) sizindir, yeryüzünde hüküm sahibi kimselersiniz. Fakat bize Allah'tan dayanılmaz bir azap gelecek olursa, kim bize yardımcı olabilir?" (Bu sözleri dinleyenlerin vicdanını etkilediğini gören ve panikleyen) Firavun: "Ben, size yalnızca gördüğümü (kendi görüşlerimi ve gözle görülen dünya gerçeğini) gösteriyorum ve ben sizi doğru yoldan da başkasına yöneltmiyorum" diye (itiraz etmişti. Çünkü kâfirler sadece gözle görülenlere, mü’minler ise gaybe iman etmektedirler).

(Mümin 29)

Abdullah Parlıyan Meali:

Ey kavmim! Bugün hükümranlık sizindir ve yeryüzünün en güçlüsü sizlersiniz, fakat Allah'ın cezası başımıza gelirse, bizi ondan kim kurtaracak?” Firavun dedi ki: “Ben size, ancak doğru gördüğümü gösteriyorum ve ben sizi ancak, doğru yola götürüyor ve o yola çağırıyorum.”

(Mümin 29)

Adem Uğur Meali:

Ey kavmim! Bugün, yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ama Allah'ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım eder? Firavun: Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi.

(Mümin 29)

Ahmet Hulusi Meali:

(O adam dedi ki): "Ey vatandaşlarım! Yeryüzünde hüküm sürenler olarak bugün zenginlik sizindir... Fakat, eğer bize gelirse, Allah'ın hışmına karşı bize kim yardım edip kurtarır?"... Firavun dedi ki: "Ben size kendi görüşümden başkasını göstermiyorum ve tek çıkar yoldan başkasına da sizi kılavuzluk etmiyorum. "

(Mümin 29)

Ahmet Tekin Meali:

“Ey kavmim, bugün mülk, devlet ve hâkimiyet sizindir. Ülkede, yeryüzünde hâkim kimselersiniz. Ama Allah'ın azâbı, hışmı bize gelip çatarsa, bizi ondan kim kurtarabilir?” Firavun: “Ben size kendi görüşümü (Mûsâ'nın öldürülmesi gerektiğini) söylüyorum. Ve yine size ancak, doğru, huzurlu ve aydınlık yolu gösteriyorum.” dedi.

(Mümin 29)

Ahmet Varol Meali

Ey kavmim! Bugün (bu) yerde hükümranlık sizindir; hakim olanlar sizsiniz. Fakat Allah'ın şiddetli azabı bize gelirse ona karşı bize kim yardımcı olur?" Firavun dedi ki: "Ben size yalnızca gördüğümü [1] gösteriyorum ve sizi ancak doğru yola iletiyorum."*

(Mümin 29)

Ali Bulaç Meali:

"Ey Kavmim, bugün mülk sizindir, yeryüzünde hüküm sahibi kimselersiniz. Fakat bize Allah'tan dayanılmaz bir azab gelecek olursa bize kim yardımcı olabilecek?" Firavun dedi ki: "Ben, size yalnızca gördüğümü (kendi görüşümü) gösteriyorum ve ben sizi doğru yoldan da başkasına yöneltmiyorum."

(Mümin 29)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Ey benim kavmim! Bugün mülk sizin, Mısır arazisinde galib bulunuyorsunuz; fakat başımıza gelir çatarsa, Allah'ın azabından bizi kim kurtarır?” Firavun dedi ki: “- Ben, size fikrimden başkasını göstermem ve muhakkak ki ben, size doğru yolu gösteriyorum.”

(Mümin 29)

Ali Rıza Sefa Meali:

"Ey toplumum! Bugün yönetim sizindir; yeryüzünde güçlüsünüz. Fakat Allah'ın yaman cezası başımıza gelirse, bizi kim kurtaracak?" Firavun, şöyle dedi: "Yalnızca kendi görüşümü bildiriyorum ve doğru yoldan başkasını göstermiyorum!"

(Mümin 29)

Ali Ünal Meali:

“Ey benim halkım! Bugün hakimiyet sizde, şu topraklarda üstünlük elinizde. Ama yarın Allah’ın geri çevrilmesi mümkün olmayan zorlu azabı başımıza gelirse, söyler misiniz hangi kuvvet bize yardım edebilir?” Bu arada Firavun (devreye girip, savunmaya geçti ve) dedi: “Ben ancak doğru bildiğimi, yapılmasını gerekli gördüğümü size bildiriyor ve size tutulması gereken doğru yola gösteriyorum.”

(Mümin 29)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Ey kavmim! Bugün yeryüzünde açık olarak iktidar ve idare sizin elinizdedir. Allah’ın azabı bize gelirse, kim bize yardım edecektir?” Firavun ise: “Ben ancak kendi görüşümü size gösteriyorum (emrediyorum.) Ve sizi doğru, kararlı bir yoldan başka bir yola iletiyor da değilim.” dedi.

(Mümin 29)

Bayraktar Bayraklı Meali:

"Ey kavmim! Bugün yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ama Allah'ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım edebilir?" Firavun, "Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum" dedi.

(Mümin 29)

Bekir Sadak Meali:

«Ey milletim; Bugun memlekette hukumranlik sizindir, galip olanlar sizsiniz. Ama Allah'in baskini bize catinca, O'na karsi bize kim yardim eder?» Firavun: «Ben size kendi gorusumden baskasini soylemiyorum. Ben size ancak dogru yolu gosteriyorum» dedi.

(Mümin 29)

Besim Atalay Meali:

Ey ulusum ! Siz burada çok kuvvetli olarak, ülke sizindir; Tanrının azabı size gelince, kim yardım eder? Firavun dedi ki: «Ben düşündüğüm oyumu vermiş bulunuyorum; ancak, doğru yolu ben sizlere gösterdim»

(Mümin 29)

Celal Yıldırım Meali:

Ey milletim ! Bugün için mülk ve saltanat sizindir. (Bulunduğunuz) yerde üstünsünüzdür. Peki ama Allah'tan bize bir kahredici azâb gelecek olursa, kim bize yardım eder?» dedi. Fir'avn ise şöyle dedi: «Ben size ancak uygun gördüğümü ve kendi görüşümü aksettiriyorum ve ben size ancak doğru ve isabetli yolu gösteriyorum..»

(Mümin 29)

Cemal Külünkoğlu Meali:

(O adam dedi ki:) “Ey kavmim! Bugün yeryüzüne hâkim kimseler olarak iktidar ve saltanat sizindir. Ama başımıza geldiğinde bizi, Allah'ın azabından kim kurtarır?” Firavun da şöyle dedi: “Ben size kendi görüşümden başkasını uygun görmüyorum ve ben size ancak doğru yolu gösteriyorum.”

(Mümin 29)

Diyanet İşleri Eski Meali:

"Ey milletim; Bugün memlekette hükümranlık sizindir, galip olanlar sizsiniz. Ama Allah'ın baskını bize çatınca, O'na karşı bize kim yardım eder?" Firavun: "Ben size kendi görüşümden başkasını söylemiyorum. Ben size ancak doğru yolu gösteriyorum" dedi.

(Mümin 29)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

"Ey kavmim! Bugün yeryüzüne hakim kimseler olarak iktidar ve saltanat sizindir. Ama başımıza geldiğinde bizi, Allah'ın azabından kim kurtarır?" Firavun, "Ben size ancak kendi görüşümü bildiriyorum ve sizi ancak doğru yola götürüyorum" dedi.

(Mümin 29)

Diyanet Vakfı Meali:

Ey kavmim! Bugün, yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ama Allah'ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım eder? Firavun: Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi.

(Mümin 29)

Edip Yüksel Meali:

'Ey halkım, yönetim bugün sizindir ve ülkede siz egemensiniz. Ancak ALLAH'ın hışmı bize gelirse kim ona karşı bize yardım edebilir?' Firavun da, 'Size kendi görüşümü öğütlüyorum; size doğru yolu gösteriyorum,' dedi.

(Mümin 29)

Elmalılı Orjinal Meali:

Ey benim kavmım! Bu gün mülk sizin, Arzda yüze çıkmış bulunuyorsunuz, fakat Allahın hışmından bizi kim kurtarır şayed gelirse bize? Fir'avn, ben, dedi: size re'yimden başkasını göstermem ve her halde ben size reşad yolunu gösteriyorum

(Mümin 29)

Elmalılı Yeni Meali:

Ey kavmim, bugün mülk sizindir, bu yerde yüze çıkmış (üstün) bulunuyorsunuz; fakat Allah'ın hışmı başımıza gelirse bizi ondan kim kurtarabilir?" dedi. Firavun: "Ben size yalnızca görüşümü söylüyorum ve ben size ancak doğru yolu gösteriyorum." dedi.

(Mümin 29)

Erhan Aktaş Meali:

Ey halkım! Bugün yeryüzünde gücü elinizde bulunduranlar olarak mülk[1] sizindir. Şayet gelecek olursa Allah'ın azabından bizi kim kurtarabilir? Firavun: "Ben size, gördüğüm şeyden başkasını göstermiyorum. Ve ben, sizi reşadın[2] yolundan başkasına iletemem." dedi.

1)Egemenlik, hükümranlık.
2)Doğru yol.

(Mümin 29)

Gültekin Onan Meali:

"Ey kavmim, bugün mülk sizindir, yeryüzünde hüküm sahibi kimselersiniz. Fakat bize Tanrı'dan dayanılmaz bir azab gelecek olursa bize kim yardımcı olabilecek?" Firavun dedi ki: "Ben, size yalnızca gördüğümü (kendi görüşümü) gösteriyorum ve ben sizi doğru yoldan da başkasına yöneltmiyorum."

(Mümin 29)

Hakkı Yılmaz Meali:

(28,29) Ve Firavun ailesinden imanını saklayan bir babayiğit adam: “Bir adamı, Rabbim Allah dediği için öldürecek misiniz? Hâlbuki o, kesinlikle size Rabbinizden delillerle gelmiştir. Ve eğer o, bir yalancı ise bir bakarsın ki o'nun yalanı kendi aleyhine oluvermiştir. Ve eğer doğru ise size yaptığı tehditlerin bir kısmı size isabet eder. Şüphesiz Allah, aşırı giden bir yalancı kişiye kılavuz olmaz. Ey toplumum! Yeryüzünde açığa çıkmış olarak bugün yönetim sizindir. Peki, eğer gelecek olursa Allah'ın hışmından bizi kim yardım edip kurtarır?” dedi. Firavun: “Ben size görüşümden başkasını göstermiyorum ve ben sadece size reşitliğin/akıllı olmanın yoluna kılavuzluk ediyorum” dedi.

(Mümin 29)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

“Ey kavmim! Bugün yeryüzünde, üstün olarak mülk sizlere aittir. (Şayet) başımıza Allah tarafından bir sıkıntı gelirse, bize kim yardım edecek?” Firavun dedi ki: “Ben, size sadece kendi görüşümü söylüyorum ve ben sizleri yalnızca dosdoğru yola iletiyorum.”

(Mümin 29)

Harun Yıldırım Meali:

Ey kavmim! Bugün, yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ama Allah'ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım eder? Firavun: Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi.

(Mümin 29)

Hasan Basri Çantay:

"Ey kavmim, bugün bu yerde, siz gaalib (kimse) ler olmak üzere, mülk sizindir. Fakat Allahın hışmı bize gelib çatarsa kim bize yardım eder"? Fir'avn dedi ki: "Ben size hangi re'yde bulunuyorsam ondan başkasını işaret etmiyorum. Size doğru yolun hilafını da göstermiyorum".

(Mümin 29)

Hayrat Neşriyat Meali:

“Ey kavmim! Bu memlekette üstünlük sağlamış kimseler olarak bu gün mülk(hâkimiyet), sizindir. Şâyet bize gelirse, Allah'ın azâbından (korumak üzere) bize kim yardım edebilir?” Fir'avun dedi ki: “(Ben) size ancak kendi gördüğümü gösteriyorum (siz buna bakacaksınız) ve size ancak doğru yola rehberlik ediyorum.”

(Mümin 29)

Hubeyb Öndeş Meali: /

(28-29) Firavun'un Ailesinden/halkından, inancını gizleyen bir kişi "Siz "RAB'bim Allah'tır" diyen bir kişiyi öldürüyor musunuz? Hâlbuki size RAB'binizden açık kanıtlarla gelmişti. Eğer yalancı [biri] idiyse, yalanı kendisinin aleyhinedir; eğer dürüst [biri] idiyse, artık size söz verdiğinin bazısı size isabet eder. Gerçekten Allah, İsrafçı olan [haddi aşan] çokça yalan söylen bir kimseye yol göstermez. Ey milletim! Siz, yerde [bölgede] üstün iken, yönetim bugün sizindir. Artık, (o azap) bize geldiyse Allah'ın perişan edişinden (azabından) yana bize yardım edecek kimdir?" dedi. Firavun "size, kendi gördüğüm [şeylerden] başkasını göstermiyorum ve sizi olgun olan yoldan başkasına iletmiyorum." dedi.

(Mümin 29)

Hüseyin Atay Meali:

Ey ulusum! Görünürde bugün memlekette egemenlik sizindir. Ama Allah'ın baskını bize çatınca, O'na karşı bize kim yardım eder?" Firavun "Ben size neyi gösteriyorsam odur. Ben size ancak doğru yolu gösteriyorum" dedi.

(Mümin 29)

İbni Kesir Meali:

Ey kavmim; bugün mülk sizindir. Yeryüzünde galib sizsiniz. Fakat Allah' ın baskını gelip çatınca, O'na karşı bize kim yardım eder? Firavun dedi ki: Ben, size kendi görüşümden başkasını söylemiyorum. Size doğru yolun tersini de göstermiyorum.

(Mümin 29)

İlyas Yorulmaz Meali:

Musa “Ey kavmim! Bu gün yeryüzündeki şeyler görünüşte sizin olabilir. Bize Allah'ın azabı geldiğinde kim yardım edebilir ki?” dedi. Firavun “Ben size ancak gördüğümü gösteriyorum ve sizi dosdoğru bir yola sevk ediyorum” dedi.

(Mümin 29)

İskender Ali Mihr Meali:

(O adam dedi ki): "Ey kavmim! Bugün mülk sizindir, yeryüzünde kuvvetlisiniz. Ama Allah’ın şiddetli azabı bize geldiğinde, size kim yardım edecek?" Firavun (da) şöyle dedi: "Size gösterdiğim şey sadece benim görüşümdür. Ve ben, sizi irşad yolundan başkasına hidayet etmem (ulaştırmam)."

(Mümin 29)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ey ulusum! Bugün hakanlık sîzindir, ülkede başa geçenler de sizsiniz. Ancak Allah'ın azabı gelip çatınca kim bize yardım edebilir?» Firavun dedi: «Ben işi nasıl görüyorsam öylece gösteriyorum. Size gösterdiğim yol da ancak doğru olan yoldur.»

(Mümin 29)

Kadri Çelik Meali:

“Ey Kavmim! Bugün mülk sizindir, yeryüzünde de hüküm sahibi kimselersiniz. Fakat bize Allah'tan dayanılmaz bir azap gelecek olursa bize kim yardımcı olabilecek?” Firavun dedi ki: “Ben, size yalnızca gördüğümü (kendi görüşümü) gösteriyorum ve ben sizi doğru olan yoldan da başkasına yöneltmiyorum.”

(Mümin 29)

Mahmut Kısa Meali:

“Ey halkım! Bugün yeryüzünde iktidar ve egemenlik sizin elinizde! Fakat Allah’ın bahşettiği bunca nîmetlere karşı nankörlük ederseniz, yarın Allah’ın azâbı gelip başımıza çökecek olursa, bizi ondan kim kurtarabilir?” Bu sözlere karşılık Firavun, “Ben size, yalnızca doğru olduğuna inandığımgörüş ve düşüncelerimi belirtiyorum ve tek amacım, sizi doğru yola iletmektir!” dedi.

(Mümin 29)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

"Mülk sizindir bugün ey kavmim. Yeryüzünde hüküm sahibisiniz. Ama bizi kim kurtarır, İşte yarın Allah'tan dayanılmaz bir azap gelirse?" Firavun: "Benim size gösterdiğim yoktur. Ne görüyorsam ancak o vardır. Ben sizi doğru yoldan başkasına yöneltmiyorum" demiştir.

(Mümin 29)

Mehmet Türk Meali:

“Ey kavmim! Buraların güçlüleri olarak bugün hâkimiyet sizdedir. Eğer Allah’tan bir azap gelirse, bize kim yardımcı olabilir?” dedi. (Bunun üzerine) Firavun da: “Ben, size sadece kendi görüşümü gösteriyor ve sizi en doğru yola yöneltiyorum.” dedi.1*

(Mümin 29)

Muhammed Celal Şems Meali:

“Ey kavmim! Bugün memlekette üstün kimseler olarak hükümranlık sizindir. Ancak Allah’ın azabı başımıza inerse, bize kim yardım eder?” Firavun (ise,) “Ancak (uygun) gördüklerimi size anlatıyorum. Ben size, ancak doğruluk yolunu gösteriyorum,” dedi.

(Mümin 29)

Muhammed Esed Meali:

Ey kavmim! Bugün hükümranlık sizindir; (ve) yeryüzünün en güçlüsü sizlersiniz fakat, Allah'ın cezası başımıza gelirse, bizi ondan kim kurtaracak? Firavun 'Ben' dedi, 'size yalnız kendi gördüğümü gösteriyorum; ve sizi yalnız doğruluk yoluna çağırıyorum!"

(Mümin 29)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

"Ey halkım, bugün, bu ülkede üstünlüğü elde tutan kimseler olarak egemenlik sizindir. Ya Allah'ın cezası başımıza gelecek olursa bize kim yardım edecek?" Firavun ise; "Ben size ancak kendi görüşümü söylüyor ve yalnızca doğru yolu gösteriyorum," dedi.

(Mümin 29)

Mustafa Çavdar Meali:

Ey halkım, bugün ülkede iktidar sizin elinizde ve güçlü olan sizsiniz şayet azap bir gün başımıza gelirse Allah’ın azabına karşı bize kim yardım edecek? Firavun: – Ben size sadece kendi görüşümü söylüyorum ve ben sizi doğru yoldan başka bir yola da sevk etmem, dedi.

Bknz: (28/38)»(28/41)

(Mümin 29)

Mustafa Çevik Meali:

28-35 Firavun’un Musa’yı öldürmeye karar vermesi üzerine Firavun hanedanından olan ve Musa’nın Allah adına yaptığı davete iman ettiği halde imanını O Güne kadar gizlemiş olan birisi, Firavun’un bu kararına karşı çıkarak şöyle dedi: “Size ne oluyor da Rabbim Allah dediği için bir adamı bundan dolayı öldürmeye kalkıyorsunuz? Hâlbuki o size Rabbinizden apaçık deliller ve mucizelerle gelmiş bulunuyor. Şayet yalan söylüyorsa yalanın cezasını çeker ama doğru söylüyorsa sizi uyarıp tehdit ettiği azap başınıza gelip çatar. Şunu da iyi bilin ki eğer Musa yalan söylüyorsa zaten Allah yalancıları asla amaçlarına ulaştırmaz. Ey kavmim! Bugün ülkede güç ve iktidar sizin elinizde, belki de yeryüzünün en güçlüsü sizsiniz fakat Allah’ın vaat ettiği azap başınıza gelirse ondan sizi kim kurtaracak.” Bunun üzerine Firavun da kavmine dedi ki: “Ben size sadece kendi görüşümü söylüyorum ve sizi de bana göre doğru olana çağırıyorum.” Firavun’un bu sözlerinin ardından hanedandan mü’min olmayı seçen kişi sözlerine şöyle devam etti: “Ey kavmim! Ben daha önce gelip geçen kavimlerden Nûh, Âd ve Semûd kavmi ile daha nicelerinin başlarına gelen azabın sizin de başınıza gelmesinden korkuyorum. Unutmayın ki Allah durup dururken kullarına zulmetmez. Ey kavmim! Ben herkesin feryat ederek birbirinden imdat dileyeceği, Kıyamet Günü’nde azaba mahkûm edileceğinizden de endişe ediyorum. O Kıyamet Günü’nün dehşetinden arkanızı dönüp kaçmaya çalışacaksınız fakat Allah’ın elinden kaçıp kurtulabileceğiniz hiçbir yer bulamazsınız ve O Gün size hiç kimse de yardım edemez. Allah hakikate davetten inatla yüz çevirenleri azgınlıkları ile baş başa bırakır. Böylelerini hiç kimse de doğru yola iletemez. Ey kavmim! Musa’dan önce Yusuf da sizin atalarınıza, dolayısıyla size apaçık delillerle gelmişti ama buna rağmen onun Rabbinizden getirdiği apaçık âyetlerle ve delillerle davet ettiği hayat nizamından şüphe etmiş, inanıp icabet etmekten kaçınmış, sonunda Yusuf ölünce de “Allah ondan sonra hiçbir peygamber göndermeyecektir.” demişlerdi. Şimdi bu yüzden mi Musa’ya inanmak istemiyorsunuz? Unutmayın ki, Allah durmadan şüphe eden, şüphe bataklığında debelenip duran, haddi aşıp taşkınlık yapanları dalalette bırakır. Ellerinde hiçbir delil ve bilgileri olmadığı halde Allah’ın âyetleri hakkında ileri geri konuşup tartışanlar, Allah katında ve mü’minler arasında büyük bir öfkeye sebep olurlar. Şüphesiz böylece kibirlenen, böbürlenip büyüklük taslayan cahillerin de kalpleri gerçeğe karşı katılaşıp mühürlenir.”

(Mümin 29)

Mustafa İslamoğlu Meali:

"Ey kavmim! Bugün iktidar sizin tekelinizde, yeryüzünde ezici güçsünüz; tamam ama, eğer Allah'ın cezasına maruz kalırsak bizi kim kurtaracak?" Firavun dedi ki: "Ben size sadece kendi görüşümü bildiriyorum; ve sizi doğru olan alternatifsiz bir yola yöneltiyorum."

(Mümin 29)

Osman Okur Meali:

(O adam dedi ki:) “Ey kavmim! Bugün yeryüzüne hâkim kimseler olarak iktidar ve saltanat sizindir. Ama başımıza geldiğinde bizi, Allah'ın azabından kim kurtarır?” Firavun da şöyle dedi: “Ben size kendi görüşümden başkasını uygun görmüyorum ve ben size ancak doğru yolu gösteriyorum.”

(Mümin 29)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

«Ey kavmim! Bugün mülk sizin içindir. Yerde yükselmişler bulunuyorsunuz. Fakat eğer bize Allah'ın azabı gelirse bize kim yardım edebilir?» Fir'avun dedi ki: «Ben size muvafık gördüğüm reyim ne ise ancak onu gösteriyorum ve ben doğru yoldan başkası için size rehberlik etmekte değilim.»

(Mümin 29)

Ömer Öngüt Meali:

"Ey kavmim! Bugün memlekette hükümranlık sizindir, başta olanlar sizsiniz. Amma Allah'ın hışmı bize gelip çatarsa, kim bizi Allah'ın hışmından kurtarır?" Firavun dedi ki: "Ben size yalnızca kendi görüşümü söylüyorum ve size ancak doğru yolu gösteriyorum. "

(Mümin 29)

Ömer Sevinçgül Meali:

“Ey halkım! Bugün egemenlik sizindir. Yeryüzünde makam sahibisiniz. Fakat, Allah’ın dayanılmaz azabı gelirse bizi kim kurtaracak!” Firavun, “Ben size kendi görüşümü söylüyor, yol gösteriyorum” dedi.

(Mümin 29)

Sadık Türkmen Meali:

Ey kavmim! Bugün mülkün idaresi (bu beldenin yönetimi) sizindir, yeryüzünde zahiren/görünen o ki, üstünsünüz! Fakat, Allah’ın verdiği belâya karşı bize kim yardım eder, eğer o belâ bize gelirse?” Firavun dedi ki: “Size, doğru gördüğümden başkasını göstermiyorum, sizi doğru yoldan başkasına da götürmüyorum.”

(Mümin 29)

Seyyid Kutub Meali:

Ey kavmim! Bugün memlekette hükümranlık sizindir. Buraya siz hakimsiniz. Ancak Allah'ın baskını bize çatınca, O'na karşı bize kim yardım eder?» Firavun: «Ben size kendi görüşümden başkasını söylemiyorum. Ben size ancak doğru yolu gösteriyorum» dedi.

(Mümin 29)

Suat Yıldırım Meali:

(28-29) Firavun hanedanından olup o zamana kadar iman ettiğini saklayan biri kalkıp şöyle dedi: "Ne o, siz bir insan "Rabbim Allah'tır!" dedi diye kalkıp onu öldürecek misiniz? Halbuki o Rabbiniz tarafından açık belgeler ve mucizeler de getirdi. Eğer yalan söylüyorsa, yalanı zaten kendi aleyhinedir. Ama şayet doğru söylemişse, en azından onun sizi tehdit ettiği şeylerin bir kısmı başınıza gelecektir. Şu bir gerçektir ki Allah haddi aşan, yalancı kimseleri iflah etmez. Ey (benim) sevgili milletim! Bugün hakimiyet sizindir, ülkede üstünlük sizdedir. Ama yarın Allah'ın azabı başımıza gelir çatarsa, söyler misiniz hangi kuvvet bizi kurtarabilir?" Buna karşılık Firavun: "Ben size sadece kendimce uygun bulduğum görüşü bildiriyor ve size tutulması gereken doğru yolu gösteriyorum" dedi.

(Mümin 29)

Süleyman Ateş Meali:

"Ey kavmim, bugün mülk sizindir; buraya siz hakimsiniz. Eğer bize (Allah'ın hışmı) gelirse kim bizi ondan kurtarır?" Fir'avn dedi: "Ben size yalnız (doğru) gördüğümü gösteriyorum ve ben sizi ancak doğru yola götürüyorum."

(Mümin 29)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Ey halkım, bugün yetki sizdedir, bu toprak sizin hakimiyetiniz altındadır. Başımıza Allah'tan bir bela gelirse bize kim yardım eder?" Firavun dedi ki "Size sadece kendi gördüğümü gösteriyorum. Size sadece doğru yolu gösteriyorum."

(Mümin 29)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

"Ey kavmim! Bu gün ülkeye siz egemensiniz. Ama Allah'ın azabı başımıza gelirse bizi ondan kim kurtarabilir?" Firavun: "Ben size ancak doğru bildiğimi söylüyorum ve doğru yolu gösteriyorum" dedi.

(Mümin 29)

Şaban Piriş Meali:

-Ey halkım, bugün, yeryüzünde güçlü bir iktidarınız var. Ama, bize Allah'tan azap gelirse, bize yardım edecek kimdir? Firavun: -Ben size kendi görüşümden başka bir şey göstermiyorum, ben size sadece doğru yolu gösteriyorum, dedi.

(Mümin 29)

Talat Koçyiğit Meali:

Ey kavmim! Yeryüzünde bugün galip olarak hükümranlık sizin elinizde fakat Allah'ın hışmı bize gelip çatarsa O'na karşı bize kim yardım eder"? Firavun da demişti ki: "Ben size, sadece kendi görüşümü söylüyorum. Ben size, ancak kurtuluş yolunu gösteriyorum",

(Mümin 29)

Tefhimul Kuran Meali:

«Ey Kavmim, bugün mülk sizindir, yeryüzünde de hüküm sahibi kimselersiniz. Fakat bize Allah'tan dayanılmaz bir azab gelecek olursa bize kim yardımcı olabilecek?» Firavun dedi ki: «Ben, size yalnızca gördüğümü (kendi görüşümü) gösteriyorum ve ben sizi doğru olan yoldan da başkasına yöneltmiyorum.»

(Mümin 29)

Ümit Şimşek Meali:

“Ey kavmim! Bugün, bu ülkede üstünlüğü elde tutan kimseler olarak egemenlik sizindir. Ya Allah'ın azabı başımıza gelecek olursa bize kim yardım edecek?” Firavun ise “Ben size ancak kendi görüşümü anlatır, yalnızca doğru yolu gösteririm” dedi.

(Mümin 29)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

"Ey toplumum, bugün bu toprakta, birbirine destek veren insanlar olarak mülk ve yönetim sizin. Peki, karşımıza dikildiği zaman Allah'ın azabından bizi kim kurtaracak?" Firavun şöyle dedi: "Ben size kendi fikrimden başkasını göstermem. Ve ben, aydınlık/doğruluk yolundan başkasına da kılavuzlamam."

(Mümin 29)