40. Mümin Suresi / 82.ayet

Peki onlar diyar diyar dolaşıp kendilerinden önce gelen toplumların akıbetlerinin nasıl olduğuna hiç ibret nazarıyla bakmıyorlar mı? Oysa onlar kendilerinden daha güçlü idiler ve o memleketlerde onlardan da fazla eser bırakmışlardı. Ne var ki sahip oldukları güç ve servet kendilerine hiç bir fayda sağlamadı.

Bknz: (30/9)

Mustafa Çavdar Meali

Mümin 82 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Yeryüzünü gezip dolaşmazlar mı ki onlardan önce gelip geçenlerin ne olmuş sonları, bir bakıp görsünler? Onlar, topluluk bakımından daha çoktu, kuvvet ve yeryüzünde yaptıkları şeyler bakımından da daha üstündü bunlardan; derken elde ettikleri şeylerin, onlara hiçbir faydası olmadı.

(Mümin 82)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

(Bu gafil ve kâfir takımı) Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler (ve kendilerini düzeltip özlerine dönsünler) . Oysa onlar (geçmiş topluluklar), kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından daha üstündüler. Fakat kazandıkları şeyler, (azaba karşı) onlara hiçbir şey sağlayamamıştı. (Onların akıbetlerine bakıp ibret alınız.)

(Mümin 82)

Abdullah Parlıyan Meali:

Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce yaşamış olan inkârcıların sonunun ne olduğuna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı. Fakat elde ettikleri şeylerin onlara hiçbir faydası olmadı.

(Mümin 82)

Adem Uğur Meali:

Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir.

(Mümin 82)

Ahmet Hulusi Meali:

Arzda seyretmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl oldu nazar edip görsünler! Onlar (öncekiler), bunlardan hem kalabalık, hem de kuvvetçe ve yeryüzünde daha çok eser üretmişlerdi. Kazandıkları, onları kurtarmadı!

(Mümin 82)

Ahmet Tekin Meali:

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin, boylarınca günaha, isyana, küfre batmış milletlerin âkıbetlerinin nasıl olduğuna ibret nazarıyla bir baksınlar, incelesinler. Öncekiler bunlardan daha çoktu, daha kudretli, kuvvetliydi, daha çok, daha sağlam eserleri vardı. Kazanmaya devam ettikleri servetler ve mallar, taptıkları putlar, yaptıkları hileler, kendilerini kurtaramadı.*

(Mümin 82)

Ahmet Varol Meali

Yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden (sayıca) daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha üstün idiler. Ama onların kazandıkları kendilerinden bir şeyi savamadı.

(Mümin 82)

Ali Bulaç Meali:

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından daha üstündüler. Fakat kazandıkları şeyler, (azaba karşı) onlara hiçbir şey sağlayamadı.

(Mümin 82)

Ali Fikri Yavuz Meali:

O kâfirler, yeryüzünde gezip de bakmadılar mı ki, kendilerinden evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş? Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çok, kuvvetçe daha metin ve yeryüzünde eser (bina) bakımından daha güçlü idiler. Öyle iken, elde ettikleri şeyler kendilerini kurtarmadı.

(Mümin 82)

Ali Rıza Sefa Meali:

Yeryüzünde dolaşıp da öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmıyorlar mı? Onlar, güç yönünden daha üstündüler. Üstelik yeryüzünde daha üstün eserler bırakmışlardı. Fakat kazandıkları şeyler onlara yarar sağlamadı.[407]

407)İşte, bir bilgi ayeti: Yeryüzü tarihinin her döneminde, siyasal, ekonomi ve savaş gücü yönlerinden çok güçlü olan sayısız devlet kurulmuştur. Bunların arasında, Romalılar gibi bin beş yüz yıl varlığını sürdürebilmiş olanlar da vardır. Çevrecilik, mühendislik, üretim ve finans konularında çok gelişmiş olan bu uygarlıklar, günümüzün yapımbilimiyle bile üretilmesi olanaksız eserler bırakmışlardır. Büyük güçlerine karşın yok olmaktan kurtulamayan eski uygarlıkların çok az bir bölümü bilinmektedir. M.Ö. 10000-0 yılları arasında varlığını sürdürmüş olan kimi büyük uygarlıklar, Frig, Urartu, Sümer, Hitit, Likya, Akad, Mısır, Asur, Pers, Babil, Maya ve Roma uygarlıklarıdır. Yalnızca Anadolu'da bile yüzlerce antik kent vardır. Bunların arasında, Efes

(Mümin 82)

Ali Ünal Meali:

Yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı ki, onlardan önce yaşayıp da, (Allah’ın âyetlerini, O’na ait delilleri inkâr edenlerin) âkıbetlerinin nasıl olduğunu görsün ve ibret alsınlar? Onlar, bunlardan sayıca daha üstün, gerek kuvvet, gerekse toprağı işleyip ülkeyi imar etme ve yeryüzünde daha çok iz ve eser bırakma yönünden daha ileride idiler. Ama bütün kazanç ve başarıları, (başlarında patlayan İlâhî ceza karşısında) kendilerine hiçbir fayda vermedi.

(Mümin 82)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Onlar yeryüzünden dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar bunlardan daha çok ve daha güçlü idiler. Ve yeryüzünde daha sağlam eserler yaptılar. Fakat kazandıkları şeyler, onlara hiçbir fayda vermedi.

(Mümin 82)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bir bakmazlar mı? Onlar gerek güç, gerekse yeryüzünde bıraktıkları eserler bakımından bunlardan daha kuvvetli idiler. Buna rağmen, kazanmış oldukları kendilerinden hiçbir şeyi savamamıştı.

(Mümin 82)

Bekir Sadak Meali:

Yeryuzunde dolasip, kendilerinden daha cok, daha kuvvetli, yeryuzunde biraktiklari eserler daha saglam olan oncekilerin sonuclarinin nasil oldugunu gormezler mi? Kazandiklari onlara bir fayda vermemistir.

(Mümin 82)

Besim Atalay Meali:

Yeryüzünde gezip de —kendilerinden önce— geçmiş olanların sonu ne oldu? Bakmıyorlar mı? Hem kuvvetçe, hem de yeryüzünde eserlerce, onlardan daha çoktular, yaramadı kazançları

(Mümin 82)

Celal Yıldırım Meali:

Onlar, yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin sonunun ne olduğuna bakmıyorlar mı ? Onlar, bunlardan daha çok kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha çetin ve becerikli idiler. Ama kazanıp elde ettikleri şeyler kendilerine yarar sağlamadı, kurtarıcı olmadı.

(Mümin 82)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olanların sonunun ne olduğuna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı fakat başarılarının kendilerine hiçbir faydası olmadı.*

(Mümin 82)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden daha çok, daha kuvvetli, yeryüzünde bıraktıkları eserler daha sağlam olan öncekilerin sonuçlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Kazandıkları onlara bir fayda vermemiştir.

(Mümin 82)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Onlar yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden önce gelenlerin akıbetlerinin nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha çok, daha güçlü ve onların yeryüzündeki eserleri daha üstündü. Fakat kazanmakta oldukları şeyler onlara bir fayda vermemişti.

(Mümin 82)

Diyanet Vakfı Meali:

Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir.

(Mümin 82)

Edip Yüksel Meali:

Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünü dolaşmazlar mı? Onlardan sayıca daha çok, daha güçlü olup yeryüzünde daha çok üretimde bulunmuşlardı. Ancak, kazandıkları şeyler kendilerini kurtaramadı.

(Mümin 82)

Elmalılı Orjinal Meali:

Daha Yer yüzünde gezip de bir bakmazlar mı? Kendilerinden evvelkilerin akıbeti nasıl olmuş? Onlar kendilerinden hem daha çok hem kuvvetçe ve Arzda asarca daha çetin idiler, öyle iken o kesbettikleri şeyler kendilerini kurtarmadı

(Mümin 82)

Elmalılı Yeni Meali:

Daha yeryüzünde bir gezip de bakmazlar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur? Onlar kendilerinden hem daha çok hem de kuvvetleri ve yeryüzündeki eserleri noktasından daha üstün idiler. Öyle iken o elde ettikleri şeyler kendilerini kurtaramadı.

(Mümin 82)

Erhan Aktaş Meali:

Yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar m? Onlar, güç ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha üstündüler. Öyle olduğu halde sahip oldukları şeyler kendilerine yarar sağlamadı.

(Mümin 82)

Gültekin Onan Meali:

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından daha üstündüler. Fakat kazandıkları şeyler, (azaba karşı) onlara hiçbir şey sağlayamadı.

(Mümin 82)

Hakkı Yılmaz Meali:

Daha yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuş bir bakmazlar mı? Onlar kendilerinden hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserlerinin sağlamlığı bakımından daha çetin idiler. Öyle iken o kazandıkları şeyler, kendilerine yarar sağlamadı.

(Mümin 82)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Kendilerinden önce (yaşayanların) akıbetini görmek için, yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı? Onların sayısı (Mekkelilerden) daha fazla, bunlardan daha güçlü, yeryüzünde eserleri daha çoktu. (Allah’ın azabına karşı) kazandıklarının kendilerine hiçbir faydası olmadı.

(Mümin 82)

Harun Yıldırım Meali:

Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir.

(Mümin 82)

Hasan Basri Çantay:

Ya onlar yer (yüzün) de gezib dolaşmadılar mı ki kendilerinden evvelkilerin akıbeti nice olmuşdur, baksınlar? Hem onlar bunlardan daha çokdu. Kuvvetçe ve yer (yüzün) deki eserlerce de daha güçlü ve satvetli idi (ler). Fakat kazanır oldukları şeyler kendilerine asla faide vermedi.

(Mümin 82)

Hayrat Neşriyat Meali:

(Onlar) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin âkıbeti nasıl olmuş, baksınlar! (Onlar) bunlardan hem daha çok, hem de kuvvetçe ve yeryüzündeki eserler bakımından daha şiddetli idiler; fakat kazanmakta oldukları şeyler kendilerine bir fayda sağlamadı.

(Mümin 82)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, yerde [yeryüzünde] hiç gezip de kendilerinden öncekilerin sonucunun nasıl olduğuna bakıp düşünmediler mi? Onlar, kendilerinden daha çoktu, kuvvet ve yerdeki eserler bakımından daha güçlüydüler. Ardından, elde etmiş oldukları [şeyler] kendilerine yeterli gelmedi.

(Mümin 82)

Hüseyin Atay Meali:

Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden daha çok, daha kuvvetli, yeryüzünde bıraktıkları eserler daha sağlam olan öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Kazanmış oldukları onlara bir fayda vermemiştir.

(Mümin 82)

İbni Kesir Meali:

Yeryüzünde gezip dolaşmazlar mı ki; kendilerinden öncekilerin akıbetlerinin nasıl olduğunu görsünler. Hem onlar; kendilerinden daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzünde daha sağlam eser bırakan kimselerdi. Ama kazandıkları onlara bir fayda sağlamamıştı.

(Mümin 82)

İlyas Yorulmaz Meali:

Onlar yeryüzünde hiç dolaşmıyorlar mı? Onlardan daha kalabalık, daha güçlü ve yeryüzünde daha çok eser bırakmış, ama yaptıklarının kendilerine hiçbir yarar sağlamadığı, onlardan öncekilerin sonları nasıl olmuş bakmıyorlar mı?

(Mümin 82)

İskender Ali Mihr Meali:

Onlar yeryüzünde dolaşmadılar mı ki? Onlardan öncekilerin akıbetleri nasıl oldu baksınlar. Ve onların çoğu, kuvvet ve eserler bakımından yeryüzünde kendilerinden daha üstündüler. Fakat kazanmış oldukları şeyler, onlara fayda vermedi.

(Mümin 82)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Onlar yeryüzünde gezip dolaşıp da kendilerinden önce gelip geçenlerin sonunun nice olduğunu görmüyorlar mı? Onlar bunlardan daha çok, güç, yeryüzünde bıraktıkları eserler bakımından da daha üstün idiler. Ancak bütün bu kazançları hiçbir işlerine yaramadı.

(Mümin 82)

Kadri Çelik Meali:

Yeryüzünde gezip kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını görmüyorlar mı? Oysa onlar, kendilerinden (sayıca) daha çok idiler ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından da kendilerinden daha üstündüler. Fakat kazanmakta oldukları şeyler, (azaba karşı) onları hiç bir şeyden müstağni kılmadı.

(Mümin 82)

Mahmut Kısa Meali:

Peki bu inkârcılar, hiç yeryüzünü dolaşıp da, kendilerinden önce gelip geçmişzâlimlerin nasıl bir sonla karşılaştıklarını görmüyorlar mı?Üstelik geçmişte yaşamış bu toplumlar, kendilerinden daha kalabalık ve gerekekonomik ve siyasal güç bakımından, gerekse yeryüzünde meydana getirdikleri eserler açısından daha üstündüler. Fakat azâbımız gelip çatınca, elde ettikleri servet ve saltanat, onları yok olmaktan kurtaramamıştı!

(Mümin 82)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

İyi de onlar hiç dünyayı gezip dolaşmadılar mı? Kendilerinden önceki ümmetlere ne olmuştur, Ne sonları olduğunu görüp ders alsınlar? Oysa onlar, kendilerinden güç, kuvvet ve eserler, Miras bıraktıkları bakımından daha ileriydiler. Ama onların elde ettikleri bu özellikler Üzerilerine (kendilerine) hiç bir fayda vermedi. Feci akıbetlerini de önleyemediler.

(Mümin 82)

Mehmet Türk Meali:

O (kâfirler) yeryüzünde gezip dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonlarının ne olduğunu, hiç görmüyorlar mı? Hâlbuki onlar, hem daha çok, hem de kuvvet ve yeryüzündeki eserleri bakımından kendilerinden daha güçlü idiler. (Buna rağmen) kazandıkları şeyler, onlara hiçbir fayda vermedi.

(Mümin 82)

Muhammed Celal Şems Meali:

Bunlar, yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonları nasıldı, (onu) görmediler mi? Onlar bunlardan (sayıca) daha fazla, daha güçlü ve yeryüzünde (yücelik) emareleri (bırakmakta da) daha üstündüler. Ancak onların yaptıkları kendilerine hiç fayda getirmedi.

(Mümin 82)

Muhammed Esed Meali:

Onlar hiç yeryüzünde dolaşıp kendilerinden önce yaşamış olan (hakikat inkarcı)larının sonunun ne olduğuna bakmazlar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı fakat başarılarının kendilerine hiçbir faydası olmamıştı.

(Mümin 82)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmak için yeryüzünü dolaşmazlar mı? Onlar, onlardan sayıca daha çok, daha güçlü olup yeryüzünde daha çok yapıt bırakmışlardı. Ancak, kazandıkları şeyler onlara bir yarar sağlamamıştı.

(Mümin 82)

Mustafa Çavdar Meali:

Peki onlar diyar diyar dolaşıp kendilerinden önce gelen toplumların akıbetlerinin nasıl olduğuna hiç ibret nazarıyla bakmıyorlar mı? Oysa onlar kendilerinden daha güçlü idiler ve o memleketlerde onlardan da fazla eser bırakmışlardı. Ne var ki sahip oldukları güç ve servet kendilerine hiç bir fayda sağlamadı.

Bknz: (30/9)

(Mümin 82)

Mustafa Çevik Meali:

82-85 Bu müşrikler yeryüzünde gezip dolaşırken kendilerinden önce yaşamış olanların sonlarının nasıl olduğuna bakıp da hiç düşünmezler mi? Onlar sayıca kendilerinden daha fazla, daha güçlü ve yeryüzünde daha da derin izler bırakmışlardı. Fakat onların kazandıkları, biriktirdikleri, güçleri ve makamlarının onlara hiçbir yararı olmadı. Yaratılış sebepleri olan hayat nizamı ile yaşamayı reddedenler, kibirlenip mü’minlerle alay edenler hak ettikleri azap ile karşılaştıklarında ise hemen “Biz yalnızca Allah’ı ilah ediniyor ve O’na ortak koştuklarımızı tanımıyoruz.” demeye başlarlar. Fakat azabı gördükten sonra böyle demelerinin onlara hiçbir faydası olmayacak. Allah’ın kulları üzerinde öteden beri uyguladığı yasası budur. Yaratılış sebeplerine davet edildikleri halde sırtını dönenler hüsrana uğrayacaklar.

(Mümin 82)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Şimdi onlar yeryüzünde dolaşıp kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görmezler mir? Onlar berikilerden daha kalabalık, daha güçlü ve yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı: fakat birikimleri onlara hiçbir yarar sağlamadı.

(Mümin 82)

Osman Okur Meali:

Onlar yeryüzünde gezip de kendilerinden önce geçmiş kimselerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Onlar bunlardan daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler kendilerine asla fayda vermemiştir.

(Mümin 82)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Yeryüzünde hiç dolaşmadılar mı ki, bir bakıversinler, kendilerinden evvelkilerin akıbetleri nasıl olmuştur. Onlardan daha ziyâde idiler ve kuvvetçe ve yeryüzünde eserler itibariyle daha şiddetli idiler. Fakat onlara kazanır oldukları şey faidebahş olmadı.

(Mümin 82)

Ömer Öngüt Meali:

Onlar yeryüzünde gezip de kendilerinden önce geçmiş kimselerin sonlarının nasıl olduğuna bakmazlar mı? Onlar bunlardan daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha sağlam idiler. Fakat kazandıkları şeyler kendilerine aslâ fayda vermemiştir.

(Mümin 82)

Ömer Sevinçgül Meali:

Yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bir bakmazlar mı! Onlar, kendilerinden hem daha kalabalık, hem de daha kuvvetliydiler. Yeryüzünde eserler bırakmak bakımından daha yaman kimselerdi. Fakat kazandıklarının kendilerine hiçbir faydası olmadı!

(Mümin 82)

Sadık Türkmen Meali:

ONLAR hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı ki; kendilerinden önceki kimselerin sonu nasıl olmuş, baksınlar! Öncekiler (Kur’an’ın indiği tarihten önce yaşayanlar), bunlardan (Mekke’de yaşayanlardan) daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha üstün idiler. Ancak kendilerine, kazanmış oldukları şeyler hiçbir fayda sağlamadı.

(Mümin 82)

Seyyid Kutub Meali:

Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden daha çok, daha kuvvetli, yeryüzünde bıraktıkları eserler, daha sağlam olan, öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görmezler mi? Kazandıkları, onlara bir fayda vermemişti.

(Mümin 82)

Suat Yıldırım Meali:

Onlar hiç dünyayı gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden önceki ümmetlerin akıbetlerinin nasıl olduğunu görüp ders alsınlar? Oysa onlar, kendilerinden gerek kuvvet, gerek ülkede bıraktıkları eserler bakımından daha ileri idiler. Ama onların elde ettikleri bu özellikler kendilerine fayda vermedi. Feci akıbetlerini önleyemedi.

(Mümin 82)

Süleyman Ateş Meali:

Yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler? Onlar, bunlardan daha çok, daha kuvvetli ve yeryüzündeki eserleri bakımından daha sağlam idiler. Ama kazandıkları, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı.

(Mümin 82)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Bunlar yeryüzünde dolaşmadılar mı ki öncekilerin sonlarının nasıl olduğunu görsünler. Onlar oralarda bunlardan daha çok, daha kuvvetli, bıraktıkları eserler daha güçlüydü. Yaptıkları, onların bir işine yaramadı.

(Mümin 82)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Yeryüzünde dolaşıp, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğuna bakmadılar mı? Onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydü; yeryüzünde daha derin izler bırakmışlardı; ama bu üstünlük onlara hiçbir fayda sağlamamıştı.

(Mümin 82)

Şaban Piriş Meali:

Hiç yeryüzünde gezmiyorlar mı? Kendilerinden öncekilerin akibetinin ne olduğuna baksınlar. Onlar, bunlardan daha çok ve yeryüzünde daha güçlü eserler bırakmışlardı. Ama, kazandıkları onlara hiçbir fayda sağlamadı.

(Mümin 82)

Talat Koçyiğit Meali:

Hiç yeryüzünde dolaşıp da, kendilerinden daha çok, yeryüzünde bıraktıkları eserler yönünden ve kuvvet yönünden daha üstün olan öncekilerin âkibetinin nasıl olduğuna bir bakmazlar mı? Kazanmış oldukları şeyler, kendilerine hiçbir fayda sağlamamıştır.

(Mümin 82)

Tefhimul Kuran Meali:

Yeryüzünde gezip dolaşmıyorlar mı ki, kendilerinden öncekilerin nasıl bir sona uğradıklarını bir görsünler. Onlar, kendilerinden (sayıca) daha çoktu ve yeryüzünde kuvvet ve eserler bakımından da kendilerinden daha üstündüler. Fakat kazanmakta oldukları şeyler, (azaba karşı) onlara hiçbir şey sağlayamadı.

(Mümin 82)

Ümit Şimşek Meali:

Onlar yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin nasıl son bulduğuna bakmadılar mı? Oysa onlar kendilerinden daha kalabalık ve daha güçlüydüler; ve yeryüzünde daha çok eser bırakmışlardı. Yine de bütün bu kazandıkları, onlara bir fayda vermedi.

(Mümin 82)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Yeryüzünde dolaşıp da kendilerinden öncekilerin sonu nice olmuş diye bakmıyorlar mı? Öncekiler bunlardan sayıca daha çok, kuvvetçe daha zorlu ve yeryüzündeki eserler bakımından daha üstün idiler. Ama kazanmış oldukları şeyler, kendilerine hiçbir yarar sağlamadı.

(Mümin 82)