40. Mümin Suresi / 85.ayet

Fakat azabımızı görünce iman etmeleri kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. Zira Allah’ın kulları hakkında öteden beri uyguladığı sünneti/yasası budur. İşte orada ve o anda gerçekleri örtbas eden kâfirler hepten kaybettiler.

Bknz: (10/44)»(10/45)(39/53)»(39/59)(48/23)

Mustafa Çavdar Meali

Mümin 85 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman inanmaları, onlara bir fayda vermez; Allah'ın, kulları hakkında icra edilegelen yoluyoradamıdır bu ve işte buracıkta kafirler, ziyan edip giderler.

(Mümin 85)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Fakat bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, (bu itiraf ve) imanları kendilerine hiçbir yarar vermeyecek (son pişmanlık para etmeyecektir. Bu) Allah'ın kulları arasında sürüp-giden sünnetidir. (Adaletli sistemi ve âdetidir.) İşte kâfirler burada hüsrana uğramış (ve sonsuza kadar ziyan etmişlerdir.)

(Mümin 85)

Abdullah Parlıyan Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman, inanmaları onlara bir fayda sağlamadı. Allah'ın kulları için, her zaman uyguladığı yöntem budur. İşte kâfirler o zaman, gerçekten zarar etmiş olurlar.

(Mümin 85)

Adem Uğur Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah'ın kulları hakkında süregelen âdeti budur. İşte o zaman kâfirler hüsrana uğrayacaklardır.

(Mümin 85)

Ahmet Hulusi Meali:

Fakat hışmımızı gördükten sonra onların iman etmeleri kendilerine fayda vermedi! Bu, geçmişten beri uygulanan kulları hakkındaki Sünnetullah'tır! Hakikat bilgisini inkar edenler (hakikatlerinden, Sünnetullah'tan perdeliler) işte bundan dolayı hüsrana uğradı!

(Mümin 85)

Ahmet Tekin Meali:

Fakat azâbımızı gördükten sonraki imanları kendilerine fayda sağlamayacaktır. Allah'ın kullarıyla ilgili süregelen uyguladığı âdeti, sünneti, ceza kanunu budur. İşte o zaman kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirler hüsrana uğrayacaklardır.

(Mümin 85)

Ahmet Varol Meali

Ancak zorlu azabımızı gördükleri zamanki imanları onlara yarar sağlamadı. (Bu) Allah'ın kulları hakkında uygulanagelen sünnetidir. İşte inkâr edenler burada hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Ali Bulaç Meali:

Ama Bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, imanları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. (Bu,) Allah'ın kulları arasında sürüp giden sünnetidir. İşte kafirler burada hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Fakat azabımızı gördükleri vakit, imanları kendilerine fayda verecek değildi. Allah'ın kulları hakkında olagelen sünneti (nizamı) budur. İşte kâfirler burada aldanmışlar, ziyana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonunda, cezamızın yaman olduğunu gördükleri zaman, inanmaları onlara yarar sağlamaz. Allah'ın Yasası, kulları için böyle gelip geçmiştir. Ve nankörlük edenler, orada yitime uğramışlardır.

(Mümin 85)

Ali Ünal Meali:

Ne var ki, ancak baskın gelen şiddetli cezamızı gördükleri zaman ikrar ettikleri bu iman kendilerine fayda vermedi. Allah’ın kulları hakkında geçerli âdet ve icraatı hep böyle olagelmiştir. Ve kâfirler, işte böyle bir durumda hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Fakat şiddetli azabımızı gördükleri zaman, artık (yeniden) iman etmeleri, onlara bir fayda vermedi. Bu, Allah’ın kulları içinde yürürlükte olan yasasıdır. İşte (Allah’ın yasası yürürlüğe girdiği) o zaman, kâfirler zarar etmiş olurlar.

(Mümin 85)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Ancak, azabımızı görünce, inanmalarının kendilerine hiçbir faydası olmamıştı. İşte, öteden beri Allah'ın kullarına uyguladığı yasası budur. O durumda inkar edenler kaybedeceklerdir.

(Mümin 85)

Bekir Sadak Meali:

Ama, Bizim siddetli azabimizi gorup de oyle inanmalari kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'in kullari hakkinda, otedenberi yururlukte olan yasasidir. Iste inkarcilar o zaman husranda kaldilar. *

(Mümin 85)

Besim Atalay Meali:

Bizim cezamızı gördüklerinde, inanmaları onlara fayda vermez; şimdiye dek, kulları arasında olagelen, Allahın türesi bu; işte kâfir olanlar bunda ziyandadırlar

(Mümin 85)

Celal Yıldırım Meali:

Ne var ki, hışım ve şiddetimizi gördükleri vakitteki imânları kendilerine bir fayda vermedi. (Bu), Allah'ın kulları arasında süregelen sünnetidir ve işte kâfirler burada hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine bir fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan kanunudur. İşte orada inkârcılar hüsrana uğradılar. *

(Mümin 85)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Ama, Bizim şiddetli azabımızı görüp de öyle inanmaları kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında, öteden beri yürürlükte olan yasasıdır. İşte inkarcılar o zaman hüsranda kaldılar.*

(Mümin 85)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan kanunudur. İşte orada inkarcılar hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

Diyanet Vakfı Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah'ın kulları hakkında süregelen âdeti budur. İşte o zaman kâfirler hüsrana uğrayacaklardır.

(Mümin 85)

Edip Yüksel Meali:

Azabımızı gördüklerinde inanmaları kendilerine bir yarar sağlamaz. Bu, daha önceki kulları hakkında sürekli uygulanan ALLAH'ın sünneti (yasası) dır. İşte o zaman inkarcılar hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Elmalılı Orjinal Meali:

Dediler amma hışmımızı gördükleri vakıtki iymanları kendilerine faide verecek değildi. Allahın kullarında geçegelen sünneti, ve işte husrana bu noktada düştü kafirler

(Mümin 85)

Elmalılı Yeni Meali:

Dediler ama, hışmımızı gördükleri zamanki imanları kendilerine fayda verecek değildi. Allah'ın kulları hakkındaki süregelen kanunu (bu), işte hüsrana bu noktada düştü kafirler!

(Mümin 85)

Erhan Aktaş Meali:

Cezamızı görünce iman etmeleri onlara bir fayda vermedi. Allah'ın kulları hakkındaki geçmişten bugüne uyguladığı yasası budur. Gerçeği yalanlayan nankörler orada zarara uğradılar.

(Mümin 85)

Gültekin Onan Meali:

Ama bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman inançları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. (Bu,) Tanrı'nın kulları arasında sürüp giden sünnetidir. İşte kafirler burada hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Hakkı Yılmaz Meali:

Ama hışmımızı gördükleri zamanki imanları kendilerine yarar sağlayacak değildi. –Allah'ın, kulları hakkındaki sürüp giden tutumu... – İşte kâfirler; Allah'ın ilâhlığını ve rabliğini bilerek reddeden o kimseler burada kaybettiler, zarara uğradılar.

(Mümin 85)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Azabımızı gördüklerinde iman etmeleri onlara hiçbir fayda sağlamadı. (Bu,) Allah’ın geçmiş toplumlar hakkındaki değişmez yasasıdır. İşte orada (Allah’ın sünneti gerçekleştiğinde) kâfirler hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

Harun Yıldırım Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Allah'ın kulları hakkında süregelen âdeti budur. İşte o zaman kâfirler hüsrana uğrayacaklardır.

(Mümin 85)

Hasan Basri Çantay:

Fakat hışmımızı gördükleri zaman imanları faide verecek değildi. Allahın, kulları hakkında cari olagelen adeti (budup). İşte kafirler burada hüsrana uğradı.

(Mümin 85)

Hayrat Neşriyat Meali:

Fakat azâbımızı gördükleri zaman (ettikleri bu) îmanları kendilerine fayda verecek değildir. Allah'ın, kulları hakkında süregelen kanunu (bu)dur! İşte kâfirler orada hüsrâna uğramıştır.

(Mümin 85)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Artık, perişan edişimizi (azabımızı) gördükleri zaman, Allah'ın, kulları hakkında gelip geçmiş sünneti [kanunu] gereğince inançları kendilerine hiç fayda sağlamadı. Kâfirler [gerçeği örtenler] orada kaybetti.

(Mümin 85)

Hüseyin Atay Meali:

Ama, Bizim baskınımızı görüp de inanmaları kendilerine yarar sağlamadı. Bu, Allah'ın kulları hakkında öteden beri olan yasasıdır. İşte orada, inkarcılar kayba uğrarlar.

(Mümin 85)

İbni Kesir Meali:

Ama baskınımızı görüp de öylece inanmaları kendilerine fayda vermedi. Bu; Allah'ın kulları hakkında öteden beri cari olan sünnetidir. Ve işte kafirler burada hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

İlyas Yorulmaz Meali:

Daha önceki geçmiş kulları arasında uygulanan, Allah'ın uygulamasının bir gereği olarak azabı gördüklerinde, iman etmeleri olara hiçbir yarar sağlamamıştır. Artık inkar edenler ziyana uğrayıp, kaybetmiş olanlardır.

(Mümin 85)

İskender Ali Mihr Meali:

Şiddetli azabımızı gördükleri zaman artık onların îmânı, onlara bir fayda vermedi. Allah’ın, kulları hakkındaki gelip geçen sünneti (kanunu) budur. Kâfirler orada hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Ancak azabımızı gördükten sonra inanmaları onların hiçbir işine yaramaz. Allah kullarına karşı hep bu yolda davranır. Tanımazlar böylece kendilerine yazık etmişlerdir.

(Mümin 85)

Kadri Çelik Meali:

Ama bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, imanları kendilerine hiç bir yarar sağlamamıştır. (Bu,) Allah'ın kulları arasında sürüp gitmekte olan sünnetidir. İşte küfre sapanlar orada hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Mahmut Kısa Meali:

Oysa, Allah’ın kulları için öteden beri uygulayageldiği toplumsal yasalara göre, azâbımızı gördükten sonra iman etmeleri, onlara hiç bir fayda sağlayacak değildi. Böylece inkârcılar, o anda ve oracıkta derhal yok edilerek, insanın başına gelebilecek en büyük hüsrana uğramış oldular!

(Mümin 85)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Üzerlerine gelen şiddetimizi gördükleri zamandan sonra onların iman etmeleri onlara yarar, Menfaat sağlamaz ve sağlamayacaktır da. Allah'ın kulları hakkında cari olan uygulamalar İşte hep böyle olmuştur. İnkar edip de iman etmeyen kimseler, burada hüsrana uğramışlardır. Neticesi belli olan hüsranın, şiddeti görüldükten sonra aman dilenmesi, sağlamaz hiç bir yarar.

(Mümin 85)

Mehmet Türk Meali:

Ama Bizim azabımıza kavuşunca, îmanları kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Allah’ın kulları arasında baştan beri yürürlükte olan yasası budur.1 İşte o zam *

(Mümin 85)

Muhammed Celal Şems Meali:

Ancak azabımızı gördükten sonra inanmaları kendilerine bir fayda sağlamadı. Allah’ın (belirlediği ve) kulları arasında süregelen sünneti, işte budur. O zaman kâfir olanlar (büyük bir) hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

Muhammed Esed Meali:

Fakat cezamızın farkına vardıktan sonra iman etmiş olmaları kendilerine bir fayda sağlamayacaktır. Allah'ın kulları için her zaman uyguladığı yol yöntem budur. İşte, hakikati inkar etmiş olanlar, o zaman ve orada, ziyana uğramış olacaklardır.

(Mümin 85)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Fakat öfkemizi gördükleri zaman inanmaları, kendilerine bir yarar sağlamayacaktır. Allah'ın, kulları hakkında önceden beri yürürlükte olan yasası budur. İşte inkarcılar burada yıkıma uğramışlardır.

(Mümin 85)

Mustafa Çavdar Meali:

Fakat azabımızı görünce iman etmeleri kendilerine hiçbir fayda sağlamadı. Zira Allah’ın kulları hakkında öteden beri uyguladığı sünneti/yasası budur. İşte orada ve o anda gerçekleri örtbas eden kâfirler hepten kaybettiler.

Bknz: (10/44)»(10/45) - (39/53)»(39/59) - (48/23)

(Mümin 85)

Mustafa Çevik Meali:

82-85 Bu müşrikler yeryüzünde gezip dolaşırken kendilerinden önce yaşamış olanların sonlarının nasıl olduğuna bakıp da hiç düşünmezler mi? Onlar sayıca kendilerinden daha fazla, daha güçlü ve yeryüzünde daha da derin izler bırakmışlardı. Fakat onların kazandıkları, biriktirdikleri, güçleri ve makamlarının onlara hiçbir yararı olmadı. Yaratılış sebepleri olan hayat nizamı ile yaşamayı reddedenler, kibirlenip mü’minlerle alay edenler hak ettikleri azap ile karşılaştıklarında ise hemen “Biz yalnızca Allah’ı ilah ediniyor ve O’na ortak koştuklarımızı tanımıyoruz.” demeye başlarlar. Fakat azabı gördükten sonra böyle demelerinin onlara hiçbir faydası olmayacak. Allah’ın kulları üzerinde öteden beri uyguladığı yasası budur. Yaratılış sebeplerine davet edildikleri halde sırtını dönenler hüsrana uğrayacaklar.

(Mümin 85)

Mustafa İslamoğlu Meali:

Fakat kahredici cezamızı gördükten sonra iman etmeleri, onlara hiçbir yarar sağlamadı. Kulları hakkında geçmişten bugüne Allah'ın uygulaması budur: Nitekim inkarı tabiat edinenler orada ve o anda hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

Osman Okur Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine bir fayda vermedi. Bu, Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan sünneti (kanunu) dur. İşte orada inkârcılar hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Artık onlara Bizim azabımızı gördükleri zaman imân etmeleri bir fâide vermiş olmadı. (Bu) Allah'ın kulları hakkında cari olan adetidir. İşte kâfirler orada helâke uğramış oldu.

(Mümin 85)

Ömer Öngüt Meali:

Fakat çetin azabımızı gördükleri zaman iman etmiş olmaları kendilerine bir fayda vermeyecektir. Kulları hakkında Allah'ın önceden beri geçmiş olan sünneti (âdeti) budur. İşte kâfirler o zaman hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Ömer Sevinçgül Meali:

Fakat azabımızı gördükten sonra inanmalarının kendilerine faydası olmadı. Allah’ın, kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan yasası budur. İşte, inkâr edenler tam da bu noktada hüsrana düştüler!

(Mümin 85)

Sadık Türkmen Meali:

Ne var ki, hışmımızı/azabımızı gördüklerinde, onların iman etmeleri kendilerine bir yarar sağlayacak değildi. Allah’ın kulları hakkında, eskiden beri işleyip duran sünneti/yasası işte budur! İşte o zaman orada o kâfirler;-ayetlerin gerçek olduğunu bildikleri halde kabul etmeyenlerbüyük zarar etmişlerdir.

(Mümin 85)

Seyyid Kutub Meali:

Fakat şiddetli azabımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine bir fayda sağlamadı. Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan yasası budur. İşte o zaman kafirler ziyana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Suat Yıldırım Meali:

Fakat şiddetimizi gördüklerinde iman etmeleri kendilerine fayda sağlamadı. Allah'ın kulları hakkında cari olan uygulaması hep böyle olmuştur. İşte kafirler burada hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Süleyman Ateş Meali:

Fakat hışmımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine bir fayda sağlamadı. Allah'ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan yasası budur. İşte o zaman kafirler ziyana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Şiddetli azabımızı gördükleri zaman inanmalarının onlara faydası olmadı. Bu, Allah'ın kulları hakkında, öteden beri yürürlükte olan yasasıdır[1]. Kendilerini doğrulara kapatanlar (kafirler) işte o zaman(azabı görünce) kaybederler.

1)Af dilemek ve Allah'a yönelmek(tevbe) kapısı ölene kadar açıktır. Ölüm gerçekleştikten sonra dönüş yapmak fayda sağlamaz.

(Mümin 85)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Ama azabımızı görünce inanmaları onlara hiçbir fayda sağlamaz. Allah, kullarına her zaman bu yasayı uygular. İşte o zaman kâfirler hüsrana uğrar.

(Mümin 85)

Şaban Piriş Meali:

Azabımızı gördükleri zaman iman etmeleri onlara bir yarar sağlamadı. Allah'ın geçen kulları hakkındaki kanunu budur. İşte inkarcılar böyle hüsrana uğrar.

(Mümin 85)

Talat Koçyiğit Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zamanki îmanları kendilerine hiçbir fayda sağlamamıştır. Bu, Allah'ın, kulları hakkında öteden beri câri olan kanunudur. İşte o zaman kâfirler hüsrana uğrarlar.

(Mümin 85)

Tefhimul Kuran Meali:

Ama bizim dayanılmaz azabımızı gördükleri zaman, imanları kendilerine hiçbir yarar sağlamadı. (Bu,) Allah'ın kulları arasında sürüp gitmekte olan sünnetidir. İşte kâfirler burada hüsrana uğramışlardır.

(Mümin 85)

Ümit Şimşek Meali:

Fakat azabımızı gördükleri zamanki imanlarının onlara bir faydası olmadı. Bu, Allah'ın kulları hakkında geçerli olan kanunudur. İşte o zaman kâfirler hüsrana düşüp gitmişlerdir.

(Mümin 85)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Ne var ki, şiddetimizi gördüklerinde, ettikleri iman kendilerine yarar sağlamadı. Allah'ın, kulları hakkında işleyip duran yolu yöntemidir bu. İnkarcılar orada hüsrana uğradılar.

(Mümin 85)