23. Muminun Suresi / 104.ayet
- « Müminun 103
- Müminun 104
- Müminun 105 »
Müminun 104 ayeti için diğer mealler.

Aşağıdaki bir mealin,
* Hatalı olduğunu düşünüyorsanız,
* Telif hakkı sahibiyseniz
(Yazar, Yayınevi vs. kurumsal e postası ile),
bize iletişim bölümünden ulaşabilirsiniz.
Abdullah-Ahmet Akgün Meali:
(Cehennemin korkunç alevleri) Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakacak da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalacak (ve çaresiz kurtuluş için yalvarmaya başlayacaklardır).
(Müminun 104)Abdullah Parlıyan Meali:
Ateş onların yüzlerini yalayarak yakar da, ateşin içinde yüz etleri sıyrılmış olarak sırıtan dişleriyle kalıverirler.
(Müminun 104)Adem Uğur Meali:
Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.
(Müminun 104)Ahmet Hulusi Meali:
Onların vechlerini o ateş yalar... Onların suratları orada azapla gerilip dişleri öne fırlar!
(Müminun 104)Ahmet Tekin Meali:
Ateş yüzlerini yalar. Orada suratları çirkin, dudakları acıdan çarpılmış bir halde bulunurlar.*
(Müminun 104)Ali Bulaç Meali:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
(Müminun 104)Ali Rıza Sefa Meali:
Ateş yüzlerini kavuracak ve dişleri açılmış biçimde orada kalacaklar.
(Müminun 104)Ali Ünal Meali:
Orada Ateş yüzlerini yalar da, derileri dökülen dudaklarının altından dişleri açıkta kalıverir.
(Müminun 104)Bahaeddin Sağlam Meali:
Ateş, onların yüzlerini savrulup yakar da, onlar o Cehennemde dudakları açık, yanık ve kavruk olarak kalırlar.
(Müminun 104)Celal Yıldırım Meali:
Ateş yüzlerini yakar da dudakları kasılarak dişleri sırıtıp kalır.
(Müminun 104)Cemal Külünkoğlu Meali:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar, bu yüzden, dudakları kasılır ve dişleri sırıtır. *
(Müminun 104)Diyanet Vakfı Meali:
Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar. *
(Müminun 104)Gültekin Onan Meali:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
(Müminun 104)Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /
Ateş yüzlerini yalayarak yakar. (Üst dudakları enselerine, alt dudakları göğüslerine doğru gerilmiş, açığa çıkan dişleriyle) oranın içinde sırıtır gibi kalakalmışlardır.
(Müminun 104)Harun Yıldırım Meali:
Ateş yüzlerini yakar; orada suratları çirkin ve gülünç bir halde bulunurlar.
(Müminun 104)Hasan Basri Çantay:
(Cehennemin) ateş (i) yüzlerine vurub yakacak, orada onlar, dişleri sırıtıb, kalacakdır.
(Müminun 104)Hayrat Neşriyat Meali:
Ateş onların yüzlerini yalar ve onlar orada (dudakları ateşten büzülerek) dişleri sırıtmış bir hâldedirler.
(Müminun 104)Hubeyb Öndeş Meali: /
Onlar, onun [ateşin] içinde [yanmaktan] dişleri görünür¹ bir haldeyken, ateş onların yüzlerini kavurur.
(Müminun 104)İlyas Yorulmaz Meali:
Ateş onların yüzlerini kavuracak ve yüzleri hep acı içinde buruşuk kalacaktır.
(Müminun 104)Kadri Çelik Meali:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak) dişleri sırıtıp duranlardır.
(Müminun 104)Mahmut Kısa Meali:
Alevler yüzlerini yalayıp kavuracak ve orada, dudakları parçalanıp döküldüğü için, sırıtan dişleriyle alevler arasındaöylece somurtup kalacaklar. Ve Allah tarafından, ateşten daha acı bir azar işitecekler:
(Müminun 104)Mehmet Ali Eroğlu Meali:
Üzerlerine gelen ateş yüzlerini yalar. Ortada sıyrılmış dişleriyle kalırlar.
(Müminun 104)Mehmet Türk Meali:
onların yüzlerini yakar ve onlar orada, dişleri sırıtmış bir halde kala kalırlar.
(Müminun 104)Muhammed Celal Şems Meali:
Ateş yüzlerini kavuracak ve orada (çektikleri acı sonucu, dişleri) sırıtırcasına (ortaya çıkacak.)
(Müminun 104)Muhammed Esed Meali:
ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.
(Müminun 104)Mustafa Cemil Kılıç Meali:
Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir.
(Müminun 104)Mustafa Çavdar Meali:
Cehennem ateşi onların yüzlerini yakıp kavrulmuş bir halde dişleri sırıtıp kalacaktır.Bknz: (4/56) - (17/97) - (18/29)
(Müminun 104)Mustafa Çevik Meali:
101-111 Kıyamet Günü gelip de Sûr’a üflenildiğinde, artık ne soyun sopun ne de başka bir yakınlığın ve dostluğun kimseye faydası dokunmayacaktır. O Gün kimsenin, kimseyi soracak, ya da görecek hali olmayacak, herkes hak ettiğinin karşılığını görmek üzere bir araya toplanacak, Allah’ı layıkıyla kavrayıp, davetine icabet edip, O’na karşı sorumluluklarını yerine getirenlerin salih amelleri terazilerinde ağır basacak. Böyleleri umduklarına kavuşup, mutlu olacaklar. Allah’ın kitapları ve peygamberleri ile yaptığı davetten yüz çevirenler, amellerinin tartıda hafif gelmesi ile hüsrana uğrayıp cehenneme sürüklenecekler. Cehennem ateşi de onların yüzlerini kavuracak, dudakları yanıp dökülecek, dişleri dışarıda acılar içinde kıvranıp duracaklar. O Gün Allah onlara şöyle diyecek “Âyetlerim sizlere okunup, tebliğ edilirken, onları yalan sayıp reddedenler sizler değil miydiniz?” Onlar da şöyle cevap verecekler: “Ey Rabbimiz! Kibrimizin, nankörlük ve azgınlığımızın kurbanı olduk. Bu yüzden daveti umursamadık. Ey Rabbimiz! Bizi bu ateşten çıkarıp bize bir fırsat daha ver. Eğer tekrar şirke ve küfre dönersek o zaman bizi kendine zulmeden zalimlerden, ebedî cehennemliklerden kıl.” Allah bu defa da onlara: “Siz hak ettiğiniz o azabın içinde devamlı kalacaksınız boşuna feryat edip durmayın, siz verilen nimetleri ve zamanı, yapılan uyarılara rağmen gerektiği gibi kullanmayıp, heder ettiniz. Hâlbuki sizin aranızda yaratılış sebebine uygun yaşamak uğrunda ellerinden gelen gayreti gösterenler de vardı. Fakat siz onlarla alay edip dururken, onlar “Ey Rabbimiz! Biz Senin merhametine, şefkatine ve affına sığınıyoruz.” diye dua ediyorlardı. Ey müşrikler! Mü’minlerin imanları ile alay etmenin yanında, âyetlerimiz üzerinde düşünmeyi aklınıza bile getirmediniz. İşte Ben de bugün, mü’minleri sizin zulmünüze, alaycı tavırlarınıza karşı imanlarından taviz vermeden direnmeleri ve Rablerine güvenmelerinden dolayı cennet ile ödüllendiriyorum. Gerçek başarı, kazanç ve mutluluk budur.”
(Müminun 104)Mustafa İslamoğlu Meali:
Ateş onların suratlarını kavuracak; sırıtan dişleriyle öylece kalakalacaklar.
(Müminun 104)Osman Okur Meali:
Ateş onların yüzlerini kavuracak ve dudakları acıdan çarpılmış olarak orada kalakalacaklar.
(Müminun 104)Ömer Nasuhi Bilmen Meali:
Onların yüzlerini ateş şiddetle yakar ve onlar orada dudakları açılarak dişleri sırıtıp duran kimselerdir.
(Müminun 104)Sadık Türkmen Meali:
Ateş yüzlerini yalayıp geçer; onlar orada dişleri açıkta (yanmış yüzle) sırıtanlardır!
(Müminun 104)Seyyid Kutub Meali:
Orada ateş yüzlerini yalar, bu yüzden dudakları kasılacağı için dişleri sırıtır.
(Müminun 104)Suat Yıldırım Meali:
Orada yüzlerini alevler yalar da, ateş dudaklarını yaktığında, dişleri açıkta kalıverir.
(Müminun 104)Süleyman Ateş Meali:
(Orada onların) yüzlerini ateş yalar. Öyle ki (ateşin) içinde (dehşetten dudakları gerilir de) dişleri açıkta kalır.
(Müminun 104)Süleymaniye Vakfı Meali:
Yüzlerini ateş yalayacak, orada dişleri sırıtır halde olacaklardır.
(Müminun 104)Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:
Ateş yüzlerini kavurunca, pişmiş kelle gibi sırıtırlar.
(Müminun 104)Talat Koçyiğit Meali:
Ateş onların yüzlerini dağlayacak ve dişleri sırıtıp kalacaktır.
(Müminun 104)Tefhimul Kuran Meali:
Ateş, onların yüzlerini yalayarak yakar da onun içinde onlar, (etleri sıyrılmış olarak sırıtan) dişleriyle kalıverirler.
(Müminun 104)