23. Muminun Suresi / 14.ayet

Sonra spermi aşılanmış bir yumurta olarak rahim duvarına astık, sonra onu bir et parçası haline getirdik, sonra bu et parçasından kemikler oluşturduk. Ardından da bu kemikleri etle kapladık, nihayet onu yepyeni bir varlık olarak dünyaya getirdik. Yüceler yücesi olan Allah ne mükemmel bir yaratıcıdır.

Bknz: (3/6)(37/125)

Mustafa Çavdar Meali

Müminun 14 ayeti için diğer mealler.

Abdülbaki Gölpınarlı Meali:

Sonra o bir katre suyu kan pıhtısı haline getirdik, derken kan pıhtısını bir parça et haline soktuk, derken ette kemikler yarattık, derken kemiklere et giydirdik, sonra da onu başka bir yaratılışla meydana getirdik; ne yücedir şanı yaratıcıların en güzeli Allah'ın.

(Müminun 14)

Abdullah-Ahmet Akgün Meali:

Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğunu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirip (donattık) ; sonra bir başka yaratışla onu (tastamam) inşa edip (hayata çıkardık) . Yaratıcıların en güzeli olan Allah ne Yücedir (anlamaya çalışınız).

(Müminun 14)

Abdullah Parlıyan Meali:

Sonra spermden bir kan pıhtısı yaptık kan pıhtısını da bir parça et haline soktuk, derken etten kemikler yarattık ve kemiklere et giydirdik, sonra da onu yepyeni bir yaratık olarak meydana getirdik. Öyleyse yaratanların en iyisi, en güzeli olan Allah ne yücedir.

(Müminun 14)

Adem Uğur Meali:

Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.

(Müminun 14)

Ahmet Hulusi Meali:

Sonra o nutfeyi bir alaka (genetik yapılı embriyo) yarattık, sonra o alakayı bir mudga (bir çiğnemlik et) yarattık, sonra o mudgaya kemikler yarattık, nihayet o kemiklere de et giydirdik... Sonra onu bir başka (ruhun oluşumu) ile inşa ettik... Yaratıcıların en güzeli Allah, ne yücedir!

(Müminun 14)

Ahmet Tekin Meali:

Dahası spermle yumurtayı birleştirip, ana rahmiyle bağ kurarak, rahim duvarına yerleşen döllenmiş yumurta haline getirdik. Döllenmiş yumurtayı embriyo haline soktuk. Embriyoda kemik oluşturduk. Kemiklerde tomurcuklanma meydana getirip uzatarak, yoğunlaştırarak kaynaştırıp iskeleti etle kasla örttük. Üstelik onu başka bir yaratılışla, ruhu, iradesi, organları ve güçleriyle en güzel bir biçimde insan haline getirdik. Hesaplı-orantılı ölçüler kullanan en güzel, en mükemmel yaratıcı olan Allah pek yücedir.*

(Müminun 14)

Ahmet Varol Meali

Sonra nutfeyi bir alaka (embriyo) olarak yarattık, alakayı da bir çiğnem et şeklinde yarattık, ardından bu bir çiğnem eti kemikler olarak yarattık, ardından da kemiklere et giydirdik. Sonra onu bir başka yaratılışla oluşturduk. Yaratıcıların en güzeli olan Allah'ın şanı ne yücedir!

(Müminun 14)

Ali Bulaç Meali:

Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir.

(Müminun 14)

Ali Fikri Yavuz Meali:

Sonra o nutfeyi kan pıhtısı haline getirdik. Ondan sonra kan pıhtısını bir parça et yaptık; o et parçasını da kemikler haline çevirdik. Kemiklere de et giydirdik. Sonra ona başka bir yaratılış (ruh) verdik. Bak ki, şekil verenlerin en güzeli olan Allah'ın şanı ne kadar yücedir!...

(Müminun 14)

Ali Rıza Sefa Meali:

Sonra, damlacığı, asılarak tutunan olarak yarattık. Asılarak tutunanı, et parçası olarak yarattık. Et parçasını, kemik olarak yarattık. Sonunda, kemiklere et giydirdik. Sonra, onu, bambaşka bir yaratık yaptık. İşte, Yaratıcıların En Güzeli Allah'ın şanı çok yücedir.

(Müminun 14)

Ali Ünal Meali:

Sonra da, o tohumu rahim duvarına yapışan yapışkan bir madde yaptık. Ardından, bu yapışkan maddeyi bir çiğnem et gibi görünen bir cisme dönüştürdük; bunu müteakiben, bu bir çiğnem et görünümündeki cismi kemikler haline getirdik; derken bu kemiklere et giydirdik. Nihayet onu, (kendisine ruh üfleyerek) bir başka yaratılışta ortaya çıkardık. O eşsiz, emsalsiz en güzel yaratıcı olan Allah ne yücedir, bütün nimet ve bereketlerin asıl kaynağıdır !

(Müminun 14)

Bahaeddin Sağlam Meali:

Sonra o meniyi, alaka (rahme asılan döllenmiş hücre) olarak yarattık. O alakayı bir çiğnem ete çevirdik. O çiğnem eti de kemiklere dönüştürdük. Ve o kemiklere et giydirdik. Sonra onu başka bir şekilde yapılandırdık. Demek, en güzel yaratan Allah, bütün kusurlardan münezzehtir.

(Müminun 14)

Bayraktar Bayraklı Meali:

Sonra bu dölsuyu damlasından, döllenmiş hücreyi yarattık; sonra bu döllenmiş hücreden de cenini ve ceninden kemikleri yarattık; sonra da kemiklere et giydirip onu yepyeni bir varlık halinde ortaya çıkarttık. Yaratanların en üstünü olan Allah'ın şanı ne yücedir!

(Müminun 14)

Bekir Sadak Meali:

Sonra nutfeyi kan pihtisina cevirdik, kan pihtisini bir cignemlik et yaptik, bir cignemlik etten kemikler yarattik, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baska bir yaratik yaptik: Yaratanlarin en guzeli olan Allah ne uludur!

(Müminun 14)

Besim Atalay Meali:

Sonra da o belsuyunu, bir pıhtı kan yaptık, daha sonra pıhtıyı bir çiğnem et eyledik; ondan düzdük kemikleri, kemiklere et giydirdik, ondan sonra, başka bir yaratılışta yaptık onu; yaratıcı olanların en güzeli Allah yücedir

(Müminun 14)

Celal Yıldırım Meali:

Sonra o nutfeyi kan pıhtısı durumuna getirdik. Kan pıhtısını ise çiğnenmiş bir et parçasına dönüştürdük. O çiğnenmiş etten de kemikler yarattık, kemiklere et giydirdik. Sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir, ne mukaddestir!

(Müminun 14)

Cemal Külünkoğlu Meali:

Sonra bu döl suyu damlasından döllenmiş hücreyi yarattık, sonra bu döllenmiş hücreden de cenini ve ceninden kemikleri meydana getirdik, sonra da kemiklere et giydirip ona başka bir yaratılış (ruh) verdik. Yaratanların en iyisi, en ustası olarak Allah ne yücedir! *

(Müminun 14)

Diyanet İşleri Eski Meali:

Sonra nutfeyi kan pıhtısına çevirdik, kan pıhtısını bir çiğnemlik et yaptık, bir çiğnemlik etten kemikler yarattık, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratık yaptık: Biçim verenlerin en güzeli olan Allah ne uludur!

(Müminun 14)

Diyanet İşleri Yeni Meali:

Sonra bu az suyu "alaka" haline getirdik. Alakayı da "mudga" yaptık. Bu "mudga"yı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. Nihayet onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne yücedir!

(Müminun 14)

Diyanet Vakfı Meali:

Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıp-yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.

(Müminun 14)

Edip Yüksel Meali:

Sonra, o damlacığı, embriyo olarak biçimlendirdik, sonra embriyoyu dölüt olarak biçimlendirdik, sonra dölütü kemik olarak biçimlendirdik, sonra kemiğe et giydirdik ve sonra onu yeni bir yaratık haline soktuk. Biçim verenlerin en güzeli ALLAH çok yücedir.

(Müminun 14)

Elmalılı Orjinal Meali:

Sonra o nufteyi bir aleka yarattık derken o alakayı bir mudga yarattık derken o kemiklere bir et giydirdik, sonra ona diğer bir hılkat neş'eti verdik, bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli

(Müminun 14)

Elmalılı Yeni Meali:

Sonra o damlayı bir pıhtıya dönüştürdük, bu pıhtıyı bir et parçacığına dönüştürdük, bu et parçacığını bir takım kemiklere çevirdik, derken bu kemiklere bir et giydirdik; sonra ona bambaşka bir yaratık olarak hayat verdik. Bak ne şanlı o Allah, yaratanların en güzeli!

(Müminun 14)

Erhan Aktaş Meali:

Sonra nutfeyi[1] bir alaka[2] olarak yarattık. Alakayı da mudğa[3] olarak yarattık. Mudğadan da kemikleri yarattık. Kemiklere de et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratılışla şekillendirdik. Yaratıcıların en iyisi olan Allah ne yücedir.

1)Spermi.
2)Rahim duvarına asılı.
3)Cenin

(Müminun 14)

Gültekin Onan Meali:

Sonra o su damlasını bir alak olarak yarattık; ardından o alakı bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Tanrı, ne yücedir.

(Müminun 14)

Hakkı Yılmaz Meali:

(12-16) Ve andolsun ki Biz, insanı seçilmiş bir çamurdan oluşturduk. Sonra onu çok dayanıklı bir karargâhta bir nutfe yaptık. Sonra o nutfeyi bir embriyon oluşturduk. Sonra o embriyoyu bir et parçası oluşturduk. Sonra o bir et parçasını kemikler olarak oluşturdukk. Sonunda o kemiklere de bir et giydirdik. Sonra onu bir başka oluşumda yeniden kurduk. İşte, oluşturanların en güzeli Allah ne cömerttir! Sonra şüphesiz sizler, bunların ardından kesinlikle öleceksiniz. Sonra şüphesiz siz, kıyâmet gününde diriltileceksiniz.

(Müminun 14)

Halis Bayancuk (Ebu Hanzala) Meali: /

Sonra meniyi pıhtılaşmış kan (alak) olarak yarattık. Sonra o kanı çiğnenmiş bir et parçası (mudğa) olarak yarattık. Sonra o et parçasını kemik olarak yarattık, sonra da kemiğe et giydirdik. Sonra onu (sureti, aklı, duyguları olan) bambaşka bir varlık olarak inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir.

(Müminun 14)

Harun Yıldırım Meali:

Sonra nutfeyi alaka yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. Yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.

(Müminun 14)

Hasan Basri Çantay:

Sonra o nutfeyi bir kan pıhtısı haaline getirdik, derken o kan pıhtısını bir çiğnem et yapdık, o bir çiğnem eti de kemik (ler) e kalb etdik de o kemiklere de et giydirdik. Bil'ahare onu başka yaratılışla inşa etdik. Suret yapanların en güzeli olan Allahın sanı (bak) ne yücedir!

(Müminun 14)

Hayrat Neşriyat Meali:

Sonra o nutfeyi bir alaka olarak yarattık, sonra o alakayı bir mudga olarak yarattık(1), sonra bu mudgayı birtakım kemikler hâlinde yarattık, sonra bu kemiklere bir et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratılışla (insan olarak) meydana getirdik. İşte yaratanların en güzeli olan Allah, ne yücedir!(2)*

(Müminun 14)

Hubeyb Öndeş Meali: /

Sonra, saf suyu bir alaka (rahme tutunan hücre)¹ halinde yarattık. Ardından alakayı (rahme tutunan hücreyi) küçük bir et halinde yarattık, ardından küçük eti, kemikler halinde yarattık, Ardından kemiklere et giydirdik². Sonra onu, diğer/son bir yaratılış halinde inşaa ettik. Yaratıcı(tasarımcı)ların³ en güzeli Allah, ne şanlıdır!

(Müminun 14)

Hüseyin Atay Meali:

Sonra oğulcuğu yapışkan olarak yarattık ve yapışkandan bir çiğnemlik et yarattık, peşinden bir çiğnemlik etten kemikler yarattık, peşinden de kemiklere et giydirdik ve sonra da ona bambaşka bir yaratık donanımı verdik. Yaratanların en güzeli olan Allah ne uludur.

(Müminun 14)

İbni Kesir Meali:

Sonra nutfeyi bir kan pıhtısı haline getirdik. Derken o kan pıhtısını bir çiğnemlik et yaptık. Bir çiğnemlik et parçasını kemik olarak yarattık. Kemiklere de et giydirdik. Ve sonra onu apayrı bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli olan Allah'ın şanı ne yücedir.

(Müminun 14)

İlyas Yorulmaz Meali:

Sonra o nutfeyi kan pıhtısı haline, sonrada o kan pıhtısını et parçası ve et parçasını da kemik halinde yarattık. Sonra o kemiklere et giydirdik. Bu aşamalardan sonra onu (ana babasından) başka bir insan olarak meydana getirdik. Bunlardan sonra yaratıcıların en güzeli olan Allah, her şeyden yüce ve ulu değil midir?

(Müminun 14)

İskender Ali Mihr Meali:

Sonra da nutfeden (bir noktadan rahim duvarına bağlı) bir alaka yarattık. Sonra alakadan bir çiğnem et (görünümünde) bir mudga yarattık. Bundan sonra mudgadan kemikleri yarattık. Daha sonra kemiklere et giydirdik (üzerini et ile kapladık). Daha sonra da onu, başka bir yaratışla inşa ettik (şekillendirdik). İşte böyle Allah, Mübarek’tir, En Güzel Yaratıcı’dır.

(Müminun 14)

İsmail Hakkı Baltacıoğlu Meali:

Sonra o atmık damlasını bir kan pıhtısı yaptık. O kan pıhtısını bir et parçası yaptık. O et parçasını kemiğe çevirdik. Kemikleri etle donattık, sonra onu başka türlü de yarattık. Yaratıcıların en güzeli olan Allah kutludur.

(Müminun 14)

Kadri Çelik Meali:

Sonra o su damlasını kan pıhtısı (embriyo) olarak yarattık, ardından o kan pıhtısını bir çiğnem et parçası olarak yarattık, daha akabinde o bir çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık, böylece kemiklere de et giydirdik, ardından (ruh üfürerek) onu apayrı bir yaratık olarak inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, pek de yücedir.

(Müminun 14)

Mahmut Kısa Meali:

Sonra o nutfeyi, kan pıhtısına benzeyen ve rahmin duvarına yapışıp asılı duran döllenmiş bir yumurtaya dönüştürdük; derken bu döllenmiş yumurtayı, bir çiğnem et parçasına benzeyen bir cenine çevirdik; ardından da, bu et parçasından kemikler yarattık; sonra kemiklere sinir, kas, damar,et ve deri giydirdik ve sonunda onu, ilk hâlinden bambaşka özelliklere sahip, konuşan, düşünen, hareket eden üstün bir varlık hâline getirdik. İşte bakın; ne mübarek, ne yücedir, yatanların en güzeli, en iyisi olan Allah!

(Müminun 14)

Mehmet Ali Eroğlu Meali:

Nutfeden sonra onu bir alak (embriyo) olarak yaratmışızdır. (Mübarek) bir et parçası sonrasında bir iskelete çevirmişizdir. Üzerini de etle kapladık. Sonra başka bir yaratılışla insan etmişizdir. Muhakkak ki yapıp yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir

(Müminun 14)

Mehmet Türk Meali:

Sonra o insan tohumundan, pıhtılaşmış kanı1 (embriyoyu) yarattık. Pıhtılaşmış kandan (şekli) belli belirsiz (bir çiğnemlik) et parçası yarattık. Daha sonra o (şekli) belli belirsiz (bir çiğnemlik) et parçasından, kemikler yarattık. Ardından da kemiklere et giydirdik2 sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli olan Allah’ın şânı ne yücedir.*

(Müminun 14)

Muhammed Celal Şems Meali:

(Daha) sonra o suyu, pıhtılaşmış kan haline getirdik. Bu pıhtılaşmış kanı (da,) ardından bir et parçasına dönüştürdük. Bu et parçasını kemikler şekline soktuk. Bu kemikleri (de) et ile örttük. Sonra (da) onu başka bir yaratılış halinde geliştirdik. Bundan dolayı, yaratanların en iyisi olan Allah, ne bereketlidir!

(Müminun 14)

Muhammed Esed Meali:

sonra bu döl suyu damlasından döllenmiş hücreyi yaratıyoruz; sonra bu döllenmiş hücreden de cenini ve ceninden kemikleri yaratıyoruz; ve sonra da kemiklere et giydirip onu yepyeni bir yaratık halinde var edip ortaya çıkarıyoruz: öyleyse, yaratanların en iyisi, en ustası olarak Allah ne yücedir!

(Müminun 14)

Mustafa Cemil Kılıç Meali:

Sonra, o damlayı, asılı duran bir nesne olarak biçimlendirdik. Sonra onu dölüt haline getirdik. Sonra dölütü kemik olarak şekillendirdik. Sonra kemiğe et giydirdik ve sonra onu başka bir yaratışla var ettik. Öyleyse var edenlerin en güzeli olan Allah çok yücedir.

(Müminun 14)

Mustafa Çavdar Meali:

Sonra spermi aşılanmış bir yumurta olarak rahim duvarına astık, sonra onu bir et parçası haline getirdik, sonra bu et parçasından kemikler oluşturduk. Ardından da bu kemikleri etle kapladık, nihayet onu yepyeni bir varlık olarak dünyaya getirdik. Yüceler yücesi olan Allah ne mükemmel bir yaratıcıdır.

Bknz: (3/6) - (37/125)

(Müminun 14)

Mustafa Çevik Meali:

12-16 Biz ilk insanı önce süzülmüş, çamur haline getirdiğimiz balçıktan yarattık, sonra da onu hayatın tohumu haline getirip bir damla suya dönüştürerek, kadın ve erkeğin vücutlarına yerleştirdik. Evlilik yoluyla bu sıvıdan yarattığımız, hücreleri aşılayıp ana rahminin duvarına astık. Bir süre sonra, aşılanmış ve rahim duvarına asılmış bu hücreden kemiklerini oluşturup, et giydirip insana dönüştürdük. Sizi böylece yaratan Allah’ın ilmi ve kudreti çok yücedir. Ey insanlar! İşte bu yaratılışınızdan sonra, dünyaya getirilerek, yaratılış sebebiniz size bildirilmekte ve bu sebebe uygun bir hayatı yaşamaya davet edilmektesiniz. Bir süre sonra da hepiniz ölecek, Kıyamet’le birlikte yeniden diriltilip, huzurumuzda toplanarak dünya hayatınızı yaratılış sebebinize uygun yaşayıp yaşamadığınızdan hesaba çekileceksiniz.

(Müminun 14)

Mustafa İslamoğlu Meali:

daha sonra, o hayat tohumundan döllenmiş hücreyi yarattık; hemen sonra döllenmiş hücreden cenini yarattık; ve ceninden de kemikleri yarattık; en sonunda kemiklere kas giydirdik; sonuçta, onu bağımsız bir varlık olarak inşa ettik: işte her şeyi en güzel şekilde yaratan Allah'ın şanı böyle yücedir!

(Müminun 14)

Osman Okur Meali:

Sonra nutfeyi alaka (aşılanmış yumurta) yaptık. Peşinden, alakayı, bir parçacık et haline soktuk; bu bir parçacık eti kemiklere (iskelete) çevirdik; bu kemikleri etle kapladık. Sonra onu başka bir yaratışla insan haline getirdik. yaratanların en güzeli olan Allah pek yücedir.

(Müminun 14)

Ömer Nasuhi Bilmen Meali:

Sonra o nutfeyi bir donmuş kan yarattık, müteakiben o donmuş kanı da bir parça et kıldık, sonra o et parçasını da kemikler kıldık, kemiklere de bir et giydirdik. Sonra da onu başka bir halk olarak inşa etmiş olduk. İmdi musavvir, mukaddir olanların en güzeli olan Allah Teâlâ, pek mübarektir.

(Müminun 14)

Ömer Öngüt Meali:

Sonra o nutfeyi alekaya (kan pıhtısına) çevirdik. Derken alekayı da mudğa (bir çiğnemlik et) yaptık. O mudğayı da kemikler hâline çevirdik. O kemiklere et giydirdik. Daha sonra onu bambaşka bir yaratılışla inşâ etttik. Şekil verenlerin en güzeli olan Allah'ın şânı ne yücedir!

(Müminun 14)

Ömer Sevinçgül Meali:

Sonra nutfeden kan pıhtısını yarattık. Sonra o kan pıhtısından bir parçacık et yarattık. Sonra o et parçasından kemikleri yarattık. O kemiklere de et giydirdik. Sonra da, onu yepyeni bir yaratık olarak var ediyoruz. Allah, yaratıcıların en güzelidir, pek yücedir!

(Müminun 14)

Sadık Türkmen Meali:

Sonra o nutfeyi alâkaya/embriyoya/hücrelere çevirdik, hücreleri/embriyoyu bir çiğnem et yaptık. Sonra, o et parçasını kemiklere çevirdik, bu kemiklere de et giydirdik. Sonra (onun için yarattığımız ruhumuzu/ruhunu üfleyerek), onu bambaşka (akıllı) bir yaratık olarak inşa ettik! Yaratıp biçim verenlerin en güzeli olan Allah ne yücedir!

(Müminun 14)

Seyyid Kutub Meali:

Sonra spermayı embriyoya dönüştürdük. Arkasından embriyoyu et parçasına dönüştürdük, arkasından et parçasından kemikler yarattık, arkasından kemiklere et giydirdik. Sonra onu başka bir yaratığa dönüştürdük. Yaratıcıların en güzeli olan Allah ne yücedir!

(Müminun 14)

Suat Yıldırım Meali:

Sonra nutfeyi (rahim cidarına) yapışan bir hücreye, bunu da mudgaya, yani bir çiğnem et görünümündeki varlığa, mudgayı kemiklere dönüştürür, sonra da kemiklere et giydirip, derken yeni bir yaratılışa mazhar ederiz. İşte bak da Allah'ın ne mükemmel yaratan olduğunu bir düşün!

(Müminun 14)

Süleyman Ateş Meali:

Sonra nutfeyi alaka(embriyo)ya çevirdik, alaka(embriyo)yı bir çiğnemlik ete çevirdik, bir çiğnemlik eti kemiklere çevirdik, kemiklere et giydirdik; sonra onu bambaşka bir yaratık yaptık. Yaratanların en güzeli Allah, ne yücedir!

(Müminun 14)

Süleymaniye Vakfı Meali:

Sonra o nutfeyi alaka[1] yaptık. O alakayı bir çiğnem et parçası yaptık. O et parçasını kemiklere dönüştürdük. Sonra kemikleri etle donattık, sonra onu başka yaratık haline getirdik[2]. Yaratıcıların en güzeli olan Allah pek yücedir[3].

1) Rahim duvarına asılı emriyo.
2) Ruh üfleyerek tam bir insan yaptık.
3) Bu ifadenin bu ayette geçmesi önemlidir. (Secde 32/9)

(Müminun 14)

Şeref Aziz Taha ve Kemal Çelik Meali:

Sonra bu döl suyu damlasını döllenmiş hücreye çeviriyoruz. Döllenmiş hücreden kemikleri yaratıyor ve onları etle kaplıyoruz. Sonra onu daha başka aşamalardan geçirerek yepyeni bir yaratık halinde ana rahminden çıkarıyoruz. Her şeyi en güzel biçimde yaratan Allah ne yücedir!

(Müminun 14)

Şaban Piriş Meali:

Sonra spermi empriyo haline getirdik. Empriyoyu et parçası yaptık. Et parçasından kemik yarattık. Kemiğe et giydirdik. Sonra onu bambaşka bir varlık olarak yarattık. Yaratıcıların en güzeli olan Allah ne yücedir.

(Müminun 14)

Talat Koçyiğit Meali:

Sonra nutfeyi asılı bir hücre kümesine çevirdik; hücre kümesini bir et parçası haline getirdik; et parçasından kemik yaratık; kemiğe et giydirdik; nihayet onu bambaşka bir varlık olarak inşa ettik. Yaratanların en güzeli olan Allah ne yücedir.

(Müminun 14)

Tefhimul Kuran Meali:

Sonra o su damlasını bir alak (embriyo) olarak yarattık; ardından o alak'ı (hücre topluluğu) bir çiğnem et parçası olarak yarattık; daha sonra o çiğnem et parçasını kemik olarak yarattık; böylece kemiklere de et giydirdik; sonra bir başka yaratışla onu inşa ettik. Yaratıcıların en güzeli olan Allah, ne yücedir.

(Müminun 14)

Ümit Şimşek Meali:

Sonra nutfeyi aleka halinde, alekayı mudga halinde yarattık. Mudgayı da kemik halinde yarattık; kemiklere ise et giydirdik. Sonra da onu bambaşka bir yaratışla inşa ettik.(8) Yaratıcıların en güzeli olan Allah'ın şânı ne yücedir!(9)*

(Müminun 14)

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Sonra o damlacığı bir embriyo halinde yarattık, sonra o embriyoyu bir et parçası halinde yarattık, sonra o et parçasını bir kemik halinde yarattık ve nihayet o kemiğe de bir et giydirdik. Sonra onu bir başka yaratılışta yeniden kurduk. Yaratıcıların en güzeli Allah'ın kudret ve sanatı ne yücedir!

(Müminun 14)